Bölüm 230: Kardeşim, Çok Aşırısın!

Çeviri: ArgoGamer

Aynı seviyede, farklı yönlere doğru giden iki merdiven görülüyordu. Biri aşağı doğru giderken biri yukarı doğru gidiyordu. Sonsuz bir döngü oluşturarak, Chen Feng'in ne tarafa giderse gitsin aynı yere gelmesini sağlamıştı.

Yanılsama mı?

Bu mümkün değildi. Eğer bu gerçekten bir yanılsama olsaydı, sadece ruhsal enerji saldırısı, hasar vermek için yeterli olurdu. Çünkü yanılsamalar, ruhsal enerji kullanılarak inşa ediliyordu.

Dolayısıyla, bu bir yanılsama değildi. Buradaki her şey, gerçekten var olan ancak var olduğu izlenimi vermeyen şeylerdi. Chen Feng düşünmeye başladı. Uzayla ilgili yeteneklere sahip olsaydı, Panrose merdivenlerini yaratması mümkün olur muydu?

Oldukça mümkündü.

B-sınıfı, C-sınıfı, D-sınıfı, E-sınıfı ve F-sınıfı, toplam beş genetik yetenek. Uzayla ilgili bir yetenek dışında, kişi hala dört tane farklı yetenek seçebilirdi.

Alan yaratma, alan yapılandırma ve alan inşası için, en az üç tür genetik yetenek ile oluşan gizli bir sanat gerektirecektir. Başka bir deyişle, Penrose merdivenlerini inşa etmek için iki genetik yetenek daha gerekiyordu. Bu iki genetik yetenek sonsuz bir döngü oluşturabildiği sürece, yeterli olurdu.

Aslında, bu tür yetenekler gerçekten vardı.

Örneğin: Ayna Görüntüsü.

Sonsuz döngülerin çoğunluğu, ayna gibi yetenekler kullanılarak yaratılırdı. İnşa ettiğiniz alanda yürünmese, ama aynalar kullanılarak yanılsamalar yaratılsaydı ne olurdu?

Örneğin, Önündeki Merdivenler.

Bu seviyede, iki kat merdiven mevcuttu. Ya bunlardan biri gerçek merdiven olsa, diğeri de ayna görüntüsü kullanılarak yaratılan sahte bir merdiven olsaydı?

Bu, sonsuz bir merdiven hapishanesiydi. İlk merdivene tırmanmış olsaydı, ayna görüntüsü yeteneğiyle bir sonraki merdivene aktarılırdı.

Bu, sonsuz bir döngüydü.

Merdivenlerde hareket ederken herhangi bir anormallik fark etmemesinin sebebi buydu. O adamın bunu nasıl yaptığını ya da hangi yetenekleri kullandığını bilmiyordu.

Chen Feng derin bir nefes aldı. “Bunu bir deneyeyim.”

Shua!

İleri adım attı.

Onun tahmin doğru olsaydı…

Şimdi iki merdivenin ortasında duruyordu. Nasıl çalıştığını zaten tahmin ettiğinden, bununla başa çıkmak çok daha kolay olurdu.

Elini uzattı. Ayna görüntüsü yeteneği görünmüyor ve hissedilmiyordu. Ancak, farklı hissedilen tek şey sıcaklıktı.

Shua!

Chen Feng'in elinden, soğuk bir aura çıktı. Sınırsız Rüzgar Bıçakları ortaya çıktı.

Ka!

Ka!

Önünde, boş olması gereken noktada, bir don tabakası ortaya çıktı.

“Ortaya çıktı!”

Chen Feng heyecanlanmıştı. Gerçekten de haklıydı!

O zaman... Bunu bitirme zamanı geldi!

Bang!

Chen Feng elini sıktı ve don tabakası parçalandı.

Sonsuz döngü, bir anda durdu. Chen Feng merdivenlerden yukarı çıktı. Orada, soluk beyaz bir parlaklık vardı. Bu, gerçek dünyaya çıkış kapısıydı.

Bunun gibi bağımsız bir alanda, zaman akışı gerçek dünyaya göre farklıydı. Chen Feng, gerçek dünyada çok uzun zaman geçmediğinden emindi.

Aynı zamanda, kar dağının zirvesinde...

Zuo Xiao Rou, akıl almaz bir ifadeyle, B-sınıfı genetik savaşçıya baktı. “Kimsin sen?!”

Chen Feng ortadan kaybolmuştu. Kaybolmadan önce, harekete geçtiğini fark etmişti. Şu anki gücü sayesinde, rakibine en az birkaç saniye dayanabilmeliydi. Bu birkaç saniye, zafer kazanması için kendisine yeterli olacaktı. Ancak Chen Feng, bir anda ortadan kaybolmuştu!

Böyle bir güç...

“Ben mi?” O kişi gülümsedi. “Diğerleri beni Scholar* diye çağırıyor.”

ÇN: Scholar (Bilgin, Bilge)

“Sen!” Zuo Xiao Rou'nun ifadesi büyük ölçüde değişti.

Scholar! Organizasyondaki son derece korkunç bir insandı. Sadece B-sınıfındaydı, ama kimse onu küçümsemeye cesaret edemezdi. Onun korkunç uzay yetenekleri ve kendi yarattığı gizli sanatı, başkalarını korkutmak için yeterliydi.

Bu son derece korkutucu bir düşmandı. Şimdiye kadar, onun tarafından gönderilen düşmanlar asla başarılı bir şekilde geri dönememişti.

Chen Feng...

Zuo Xiao Rou'nun kalbi titredi. Muhtemelen, bu sefer Chen Feng'e bir felaket getirmişti.

‘Özür dilerim.’

Derin bir nefes aldı.

Artık bu savaşa devam edemeyecek gibi görünüyordu. Lei kardeşlerle başa çıkmak oldukça zordu. Bununla birlikte, eğer Scholar da onlara katılırsa, zafer şansı kalmazdı. Hala atılımının ortasındaki Qin Hai'ye baktı...

Chen Feng'in daha önce söylediklerini hatırladı: Qin Hai'yi zorla kaçırmak.

Ancak, bunu yaparsa, Qin Hai'nin özenle uğraştığı atılım umudu kaybolacaktı!

Zuo Xiao Rou dişlerini sıktı. Unut gitsin.

Şu anda, Scholar'ın soğuk bakışları ona kilitlendi. Etrafında, müthiş bir uzay gücü hissediliyordu. Hamlesini yapmak üzereydi!

Kaç!

Zuo Xiao Rou, Qin Hai doğru ilerledi.

Ters Yerçekimi!

Hum-

Hızı bir anda yükseldi ve anında Qin Hai'ye ulaştı. Ancak, tam Qin Hai'yi kapmak üzereydi ki, önünde korkunç bir güç ortaya çıktı. Lei Hao, onu engellemek için harekete geçmişti.

Lei Hao kötü niyetli bir şekilde güldü. “Böylece ayrılmak mı istiyorsun?”

Bang!

Vücudunun etrafında müthiş bir güç ortaya çıktı.

Bang!

Bang!

İki yumrukla, Zuo Xiao Rou geri itildi.

Lei Hao alaycı bir şekilde gülümsedi. “Çok fazla gücüm kalmasa da, hala seni durdurabilirim!”

“Ah.” Uzay gücü, Zuo Xiao Rou'ya kilitlendiğinde, Scholar'ın yüzünde bir gülümseme belirdi. “O zaman... Elveda.”

Hum-

Müthiş bir güç ortaya çıktı.

Ancak, tam o anda, uzay çatladı ve bir siluet ortaya çıktı. Bu siluet Zuo Xiao Rou'nun önünde ortaya çıktı ve Scholar'ın saldırısı ona çarptı. Ancak, bir sonraki anda iz bırakmadan ortadan kayboldu. Zuo Xiao Rou kaybolmak yerine aynı noktada kalmıştı.

???

Scholar sersemledi.

Ne oldu?

Belli belirsiz, Zuo Xiao Rou'ya yaptığı saldırıyı engelleyen bir hayalet gördüğünü hatırlıyordu.

Scholar kaşlarını çattı. “Vücut değiştirme yeteneği mi?”

Böyle bir gizli sanatın gerçekten var olduğu söyleniyordu. Kullanıcı adına, tek bir ölümcül saldırıyı engelleyebilirdi. Ancak belirli bir sürede, sadece bir kez kullanılan bir yetenekti.

“O zaman, bir kez daha deneyelim.”

Shua!

Bir kez daha, Scholar hamlesini yaptı.

Ancak.

Tam o anda.

Bang!

Uzay çatladı ve bir kez daha, bu siluet saldırıyı almak için Zuo Xiao Rou'nun önünde ortaya çıktı.

Shua!

Siluet tekrar kayboldu.

Zuo Xiao Rou hala güvende ve sağlamdı.

???

Scholar tamamen şok oldu. ‘Neler oluyor?!’

‘Üst üste iki kez vücut değiştirme yeteneği nasıl kullanılabilir? Belki de, Zuo Xiao Rou uzay gücünü engelleyebilen gizli bir sanata sahip?’

Shua!

Shua!

Scholar, bir kez daha saldırdı.

Ancak...

Yoktan var olan siluet, bir kez daha ortaya çıktı.

Her saldırdığında, o siluet ortaya çıkıyordu.

Sözde yenilmez olan Scholar'ın gizli sanatı, etkisiz hale getirilmişti.

Bu nasıl mümkün olabilir?!

Scholar buna inanmaya cesaret edemedi. Bu Zuo Xiao Rou, nasıl bir ucubeydi de saldırısını engelliyordu? Bu, onun sahip olduğu en güçlü gizli sanattı!

“Buna inanmayı reddediyorum!” Scholar kükredi.

Böyle bir durumla hiç karşılaşmamıştı.

A-sınıfı uzmanlar bile, yeteneği tarafından tuzağa düşürülmüştü. Tuzağa düştüklerinde, bir sonraki anda kaba kuvvetle dışarı çıkabilirlerdi. Ancak, yine de birkaç saniye hapis olacaklardı.

Zuo Xiao Rou'ya gelince? Saldırıları, ona karşı tamamen etkisizdi.

Bu nasıl olabilir?

Shua!

Bir kez daha saldırdı. Ancak, saldırmaya çalışırken ifadesi büyük ölçüde değişti. Korkunç bir şekilde, tüm enerjisinin tükendiğini fark etti. Kalan enerjisi, gizli sanatını aktive etmek için yeterli değildi.

Bu nasıl olabilir?

Scholar, zihinsel olarak çöktü. Tek bir saldırı bile yapamamıştı!

Teorik olarak, başarısız olan saldırı, enerji tüketmemeliydi!

Bu bir uzay tipi gizli sanattı!

Sadece rakibi, yarattığı alana girdiğinde uzay ve sonsuz döngü inşa edilecekti. Rakibini yarattığı alana bile atamıyorsa, neden enerjisi tükenmişti?

Aynı zamanda.

Bang!

Uzay, bir kez daha çatladı. Bir kez daha, bu siluet ortaya çıktı.

Bu kez, Scholar nihayet silueti görmeyi başardı ve endişeli bir şekilde bağırdı. “Sen miydin?!”

Bu siluet Chen Feng idi!

Chen Feng ona gülünç bir ifadeyle baktı. “Elbette benim.”

‘Lanet olsun. Dışarı çıktığım an, beni tekrar içeri attın. Çıktığım her seferde, beni tekrar içeri soktun. Bu çok aşırı!’

“Kardeşim... 5 yıldızlı gizli sanatından gerçekten çıkmış olsam bile, benden bu kadar nefret etmene gerek yok, değil mi? Beni tekrar tekrar o alana atman anlamsız, değil mi? Bir kez çıktığım için, sonraki seferlerde çıkmak daha kolay olur. Bana bu beceriyle sürekli olarak saldırdığından, enerji tükenmesinden korkmuyor musun?”

Açıkçası, Chen Feng son derece rahatsız olmuştu.

Scholar tamamen şok oldu. “Ben...”

‘Sen olduğunu nasıl bilebilirdim?’

Yüzünde, sakinliğe dair hiçbir iz kalmadı. Bu nasıl bir insandı?

Yenilmez olan 5 yıldızlı gizli sanatı, bir üretici ve zayıf bir savaş gücüne sahip olan D-sınıfı bir genetik savaşçı tarafından mı engellenmişti?

Üstelik, tekrar tekrar?

Çılgın!

Dünya çıldırmış olmalıydı!

Scholar, zihinsel olarak çöküyordu. Üreticiler, ne zamandan beri bu kadar güçlü olmuştu?

Bang!

Düzensiz Yerçekimi!

Fırsatı değerlendiren Zuo Xiao Rou anında saldırdı.

Lei kardeşler ve Scholar hemen dezavantajlı bir konuma düştü. Çok fazla enerjileri olmadıkları için, hareket bile edemediler. Bunun yerine, sadece Düzensiz Yerçekimi saldırısından acı çekebilirlerdi.

“Bunu bitirme vakti geldi.”

Yerçekiminin korkunç gücü üzerlerine indi.

Bang!

Yüksek bir patlama duyuldu.

Ancak.

Beklenmedik bir şekilde, güçlü ve korkunç bir saldırı, Zuo Xiao Rou'nun saldırısını engellemek için aniden patladı. Bu süreçte, Düzensiz Yerçekimi de yok oldu.

Bang!

Bang!

Korkunç bir güç ortaya çıktı.

Shua!

Lei Hao'nun sakin silueti, her seferinde bir adım atarken ortaya çıktı. Elinde, boş olan gen reaktif şişesini fırlattı. Üzerinde küçük bir etiket görülüyordu.

- - - -

Köken Yenileme Sıvısı

Sınıf: A

Fonksiyon: Kullanıcının gücünü, son bir ay içindeki zirve konumuna getirir.

Süre: 120 saniye

Etki: Kullanım süresi bittikten sonra, kullanıcı, son bir ay içindeki en zayıf durumuna döner. 

- - - -

Shua!

Lei Hao ileri doğru yürüdü.

A-sınıfının korkunç baskısı ortaya çıktı.

“Aptal veletler... Hepiniz, bu yaralı halimle, hiçbir hazırlık yapmadan buraya geleceğimi mi düşündünüz? Beni, bunu yapmaya zorladınız... Başlangıçta, bunu kullanmak istememiştim.” Lei Hao'nun soğuk sesi yankılandı.