Bölüm 224: Çılgın Takip! 

Çevirmen: ArgoGamer

Xiu!

Xiu!

Çok sayıda buz mavisi parlaklık oluşmaya başladı.

Xiao Rou tamamen şok oldu. Bu insan grubunun ayrılmaya hazırlanırken, Chen Feng'in sorun çıkarmasını hiç beklemiyordu. Ayrıca, bu topların gerçekten çalışmasını beklemiyordu.

Ancak... bir şeyi vurabilseler bile, ne anlamı vardı?

Oradaki, A-sınıfı bir uzmandı! D-sınıfı bir kişi tarafından oluşturulan savaş gemisi, ona zarar verebilir mi?

Bu, sağduyuya tamamen aykırıydı.

Dahası, Lei Hao bile aynı şeyi düşünüyordu. Chen Feng'in kendilerine karşı hamle yapmasını beklemedikleri için, sersemlediler. Dahası, savaşı başlatmak için inisiyatif alan kişi Chen Feng idi. Bu adam deli miydi?

Ancak... mavi parlaklık onlara yaklaştığında, ifadeleri büyük ölçüde değişti.

“Kaçın!” Lei Hao bağırdı.

Shua!

Lei Ming'i kendisiyle sürükleyerek, çılgın bir şekilde geri çekildi.

Xiu!

Xiu!

Işık, etraflarında döndü.

“Dikkatli olun!”

Genetik savaşçılardan biri zamanında atlatamadı ve mavi parlaklık ile delindi. İnanılmaz bir ifadeyle başını indirdi ve göğsünde görünen büyük deliğe baktı.

“Ben...”

Cümlesini bile bitiremeden önce, yüksek sesle, Donmuş Denize düştü.

Bang!

Müthiş bir B-sınıfı genetik savaşçı, böylece öldürülmüştü.

???

Ne oldu?

Xiao Rou, şoktan gözlerini genişçe açtı. Chen Feng B-sınıfı bir genetik savaşçıyı mı öldürdü?

“Ne hızlı tepki süresi,” Chen Feng alkışlayarak övdü. Başlangıçta Lei Ming'i de öldürebileceğine inanmıştı. Şaşırtıcı bir şekilde, Lei Hao onu kurtarmıştı.

Lei Hao, Chen Feng'e derinden baktı. “Sen...”

“Koşun!” diye emir verdi.

Şaşırtıcı bir şekilde, grubu yönetirken kaçmaya başladı.

Chen Feng alaycı bir şekilde gülümsedi. “Kaçabileceğinizi mi sanıyorsunuz?”

Ateş!

Bang!

Bang!

Birden fazla buz mavisi ışın saldırısı, toplardan fırladı. Lei Hao'nun grubu, yüzlerinde çirkin ifadelerle durmaksızın kaçıyordu.

“Deli! Çılgın!” Xiao Rou kendi kendine mırıldandı.

Neler görüyordu böyle? Muhteşem bir A-sınıfı genetik savaşçı, Chen Feng tarafından kovalanıyordu? Dünyada neler oluyordu?

Enerji Ekipmanından oluşan bir savaş gemisi, A-sınıfı bir savaşçıyı nasıl korkutabilirdi? Xiao Ruo savaş gemisini incelemeye başladı ve hemen hayrete düştü.

Toplardan çıkan mavi parlaklık, aslında deniz suyuydu!

Doğru! Bu, Donmuş Denizin deniz suyuydu!

Sözde bu toplar, enerji çekim yeteneği olan bir şeydi. Deniz suyunu püskürtmeden önce çekiyordu. Hepsi bu kadar.

Bu...

Xiao Rou ağlasa mı yoksa gülmesi mi karar veremedi.

En son buna benzer bir şey gördüğünde, tema parkında olduğunu hatırladı. Başka bir deyişle, Chen Feng B-sınıfı savaşçıyı öldürmek için, bir çeşit su topu yaratmıştı.

Gerçekten...

Buna ne diyebilir ki?

Bang!

Bang!

Bang!

Lei Hao'nun grubu tüm gücüyle kaçıyordu.

Arkasından da mor savaş gemisi takip ediyordu. Chen Feng, 10 km boyunca onları takip etti.

Lei Hao öldürme niyetiyle kaynıyordu. Ne zamandan beri bu kadar aşağılanmıştı? “Chen Feng, beni zorlama!”

D-sınıfı genetik bir savaşçı tarafından mı kovalanıyordu?

Chen Feng alaycı bir şekilde gülümsedi. “Peki ya seni zorlarsam?”

Sempati mi?

Var olmayan bir şeydi.

Lei Hao, daha önce Chen Feng ve Wang Yao'ya karşı hamlesini yaptığında, geri çekildi mi?

Chen Feng, Xiao Yue'nin enerji teknesini gördüğü an, bunu yapmaya karar vermişti. Başka neden savaş gemisi inşa etmek için ruhsal enerjisini boşa harcardı?

Niyeti, gizemli örgütle başa çıkmaktı! İlk hedefi Lei Ming olmuştu. Lei Hao'nun görünüşü onun için oldukça şaşırtıcıydı. Ancak... Lei Hao olsa bile, Chen Feng'in amacı aynıydı: öldürmek!

Şansı olsaydı, bugün kesinlikle onları öldürürdü!

Bang!

Bang!

Bir kez daha, birkaç mavi parlaklık, toplardan ateşlendi.

Başka bir su mermisi, B-sınıfı genetik bir savaşçıyı deldi. Hemen, vücudunun büyük bir kısmı çözüldü, bu süreçte neredeyse bütün iç organları yok oldu.

Grubun ifadesi çirkinleşti. ‘Bu devam edemez!’

Bu devam ederse kesinlikle öleceklerinden emindiler!

“Chen Feng. Çok aşırısın.” Lei Hai, soğuk bir şekilde Chen Feng'e baktı. “Gerçekten sana bir şey yapamayacağımı mı düşünüyorsun?”

Hum -

Elinde, korkunç bir güç yoğunlaşmaya başladı. 

A-sınıfı bir savaşçıydı! A-sınıfı savaşçıların bile bir onuru vardı! Önceki karanlık ucube olayında savaş gücü büyük ölçüde zayıflamış olsa bile, Chen Feng gibi sıradan bir D-sınıfı savaşçının başa çıkabileceği biri değildi!

“Burası Donmuş Deniz. Eğer aşırı güç kullanırsam, denizde yaşayan mutasyona uğramış canavarları çekebilir.” Lei Hao derin bir nefes aldı. “Bu mistik denizdeki mutasyona uğramış canavarlar, yüzleşmek istemediğim bir şey. Şimdi, onları çekmek istediğinden emin misin?”

Shua!

Lei Hao'nun bakışları soğudu, “Eğer o canavarlar ortaya çıkarsa... Hehehe. Büyük çaba harcayarak kaçmamız mümkün olacak. Peki ya sen?”

Lei Hao açıkça konuştu. Kendisi A-sınıfı bir uzmandı ve ekibinin çoğunluğu B-sınıfıydı. Chen Feng'e gelince? O sadece D-sınıfıydı!

Chen Feng'in şu anda onlara ayak uydurabilmesinin tek nedeni, bu canavarları çekme korkusuyla enerji kullanımlarını sınırlamalarıydı. Bu nedenle, uçma hızları oldukça yavaştı. Ancak, bu canavarlardan biri ortaya çıkarsa, kesinlikle her şeyi görmezden gelir ve tüm güçleriyle kaçarlardı.

O zaman...

Buradaki en yavaş kişi olan Chen Feng, kesinlikle ilk ölen kişi olurdu. Lei Hao'nun grubundan biri ölse bile, Chen Feng ve Xiao Rou birlikte ölecekti.

Lei Hao Chen Feng'e soğuk bir şekilde baktı. “Çok ileri gitme ve nerede duracağını bil.”

Mümkünse, her iki tarafın da zarar göreceği böyle bir eylemi gerçekleştirmek istemiyordu.

“Hehehe.” Chen Feng bu konuda yorum yapmadı.

Bang!

Bang!

Toplar, bir kez daha ateşlendi.

“Chen Feng!” Lei Hao öfkeden kan kusma noktasına gelmişti. “Ölüme kur yapıyorsun!”

Bang!

Aniden, korkunç bir enerji ortaya çıktı.

Tam o anda, A-sınıfı bir uzmanın korkunç gücü ortaya çıktı. Lei Hao öldürme niyetiyle ileriye bakarken, müthiş gücünü açığa çıkardı.

Chen Feng'i öldürmek mi?

Elini kaldırmak kadar basit bir hareketti.

Lei Hao küçümseyici bir şekilde güldü. “Kaçmadan önce seni öldüreceğim.”

Ancak, tam o anda,

“Aoo-”

Donmuş Denizin derinliklerinden yüksek bir ses yankılandı.

Lei Hao'nun ifadesi büyük ölçüde değişti. “İyi değil!”

Gerçekten de, bu denizde korkunç yaşam formları vardı!

“Kaçın!”

Xiu!

Lei Hao küçük kardeşini yakaladı ve kalan iki tane B-sınıfı genetik savaşçıyla kaçtı.

Shua!

Siluetleri kısa bir süre sonra ortadan kayboldu.

Şu anda, savaş gemisinden çok uzakta olmayan büyük bir gölge, denizin derinliklerinden çıkmaya başladı. Sudan çıkmadan önce bile, bir kişiyi titretecek kadar korkutucuydu.

Xiao Rou'nun ifadesi karardı. “Bitti.”

A-sınıfı ve B-sınıfı genetik savaşçılar kadar hızlı değillerdi!

Savaş gemisi Donmuş Denizde yüzen bir şeydi. Denizin şu anki çalkantılı hali nedeniyle, savaş gemisi kaçmaktan acizdi. Ancak, şu anda, Chen Feng bir şey hatırlamış gibiydi.

“Oh evet. Sana söylemeyi unuttum.” Chen Feng gülümseyerek, “Bu savaş gemisi, kıyıdaki, deniz tarafından çözülmeyen enerjiyle yapıldı. Bu nedenle, savaş gemimiz diğer insanlara parlak görünse de, denizde yaşayan bu varlıklar için, biz sadece hareketli kayalarız.”

Xiao Rou: “...”

Kaya mı??

Lei Hao'nun grubunun kaçtığı yöne doğru baktı.

Öyle mi? Denizin altında, öfkeli bir şekilde Lei Hao'nun grubunu kovalayan bir gölge görülüyordu. Lei Hao'nun grubu ne kadar hızlı hareket ederse, enerji tükenmesi de o kadar hızlı olurdu. Ancak, Donmuş Denizin yaşam formu hala onları kovalayacaktı.

Xiao Rou onlar için yas tuttu. “Ne kadar yazık.”

Şimdi, Chen Feng'in çarpık zihni olan bir ucube olduğundan emindi. Yetenek ve zekasına rağmen, özünde, bu adam hilelerle doluydu.

‘Hmph Hmph.’

‘Sonuçta, sevgili Qin Hai'm daha itaatkar bir çocuk.’

Şu anda, Chen Feng denize bakıyordu. Aniden bakışları yoğunlaştı.

Daha önce, B-sınıfı savaşçının denize düştüğü yerdi burası. Vücudu, kıyafetleri ve üzerindeki her şey, deniz tarafından çözülmüştü. Ancak, belirli bir rozet çözülmemiş ve denizde yüzüyordu.