Bölüm 186: Korkunç Genetik Yetenek!

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

"Bu nasıl mümkün olabilir..."

Herkesin ifadesi büyük ölçüde değişti.

Öldü mü?

Gölge savaşçısı mı?

Nasıl olduğunu bile göremediler.

Shua!

Wang Chun hızlı bir şekilde tepki verdi. Yavaşça bir enerji bariyeri inşa etti. Düşman, hangi saldırı yöntemini kullanırsa kullansın, en doğru hareket bir enerji bariyeri kurmaktır.

Wang Chun sakin bir şekilde konuştu. "Shen Yi, kontrol et."

"Tamam." Shen Yi cesedi incelemeye başladı. Olası bir zehir enfeksiyonunu önlemek için son derece ihtiyatlıydı.

Ancak…

Tek bir bakıştan sonra, Shen Yi'nin ifadesi biraz değişti.

"Ne oldu?" Chen Feng sordu.

Shen Yi biraz şaşkına döndü. "Söylemek zor."

"???"

Herkesin kafası karıştı.

Söylemesi zor mu?

"Bence, kendiniz baksanız daha iyi olur."

Shen Yi Wang Chun'un arkasına saklandı.

O kadar mı garip?

Ciddi bir ruh haliyle, Chen Feng cesedin yanına yaklaştı ve bilekliği ile taradı. Bilekliğinde bir dizi bilgi ortaya çıktı. Bu noktada, Chen Feng'in ifadesi de biraz değişti.

Bu...

Wang Chun ona baktı ve şaşkına döndü. Böyle bir genetik yetenek var mıydı?

Doğru. Bu gölge savaşçısı, mistik bir genetik yetenek tarafından öldürülmüştü.

Fiziksel veya ruhsal bir saldırı değil. Bunun yerine, özel bir saldırıydı.

Daha doğrusu...

Bir saldırı olarak kabul edilemezdi. Bunun nedeni, birisini uyanık tutmak için kullanılan genetik bir yetenekti. Genetik Birlik tarafından çöp yetenek olarak sınıflandırılan bir genetik yetenek.

 —————

Zihinsel Dürtü

Fonksiyon: Özel bir ruhsal enerji yöntemi kullanarak, kişinin zihinsel durumunu uyarır ve birinin coşkulu durumda kalmasına neden olur.

—————

Bu, savaşlarda işe yaramaz bir yetenekti. Normalde, hastaneler veya kitleler tarafından uyanık kalmak için kullanılırdı.

Hatta, yaşam kalitelerini arttırmak, hayatlarında sürekli mutluluğu ve heyecanı sürdürmek için bazı zengin aileler bile kullanıyordu.

Beklenmedik bir şekilde, birisi şimdi savaş için kullanmıştı!

Tam önlerinde, savaş gücü kendileriyle eşit olan bu zirve E-sınıfı gölge savaşçısı, bu yetenek tarafından öldürülmüştü. Ölümünden önceki dürtü nedeniyle, ifadesi hala yüzünde kalmıştı.

Diğerlerine göre, bu kişi aşırı heyecan nedeniyle ölmüştü.

Herkes sessizliğe battı.

Diğer gölge savaşçıları bile sersemledi.

Heyecanlı bir şekilde ölmek mi?

Bu lanet olası ölüm de neydi?

Wang Chun yavaşça, "Gelecekte, bundan sonra 'çok rahat' ifadesini kullanmaya cesaret etmeyeceğim." dedi.

Gözlerinin önünde, rahatlık yüzünden lanetlenmiş birisi vardı.

"Düşmanımız ortaya çıkmış gibi görünüyor..." Chen Feng düşük bir sesle söyledi.

İlk düşmanları ortaya çıkmıştı!

Bu kişi, gizemli organizasyondan eşsiz bir genetik yeteneğe sahip olan genetik bir savaşçıydı!

Chen Feng'in bakışları ciddileşti. "Daha temkinli olmalıyız."

Zihinsel saldırı mı?

Tam olarak ne oldu?

Normal bir saldırı yönteminden farklı olarak, böyle tuhaf bir genetik yetenek en korkutucu şeydi ve aynı zamanda savunması en zor olanıydı. Bu saldırıya karşı savunma yolları olmasaydı, muhtemelen kuluçkadaki varlığa ulaşamadan önce hepsi ölecekti.

Böyle tuhaf bir saldırı yöntemini hiç kimse bilmiyordu.

"Zihinsel dürtü..." Chen Feng derinden söylendi.

Kimse, bu saldırının nasıl başladığını bilmiyordu. Dolayısıyla, herhangi bir savunma bile yapamadılar. Ancak, eğer ruhsal enerji ile ilgili bir şey ise...

"Ruhsal enerjisi güçlü olan kişiler, bu yeteneğe karşı dirençli olmalı. Düşmanımız burada olduğundan, ruhsal enerjisi kesinlikle 1000 puandan fazla olamaz. Bu nedenle, ruhsal enerjiyi geçici olarak arttırabilen öğeler kullanırsak direnebiliriz." Chen Feng analiz etti.

"Anlaşıldı."

Herkes bunu onayladı.

"Çok zayıf ruhsal enerjiye sahip olanlara gelince..." Chen Feng düşük sesle, "Önce hepiniz ayrılmalısınız."

Bu sözler, gölge savaşçılarına yönelikti.

Gölge savaşçılarının büyük bir çoğunluğu, çeviklik veya güç özelliklerinde uzmanlaşmıştı. Savaş güçleri oldukça korkutucu olsa da, bu garip koşullarda, çok fazla şey yapamazlardı.

"Özür dilerim."

Gölge savaşçılarının yarısı ayrılmadan önce iç çekti.

"Önemli değil." Chen Feng gülümsedi. "Devam edelim."

Grup tekrar ilerledi.

Grup ilerlerken, düşmanları da birkaç saldırı başlattı.

Ancak şu anda, grubun ruhsal enerjisi ortalama 800 puan olduğundan, bu saldırılar işe yaramadı. Saldırıya uğrayan gölge savaşçıları, geçici süreyle hareket edemediler. Birkaç saniye sonra, gölge savaşçıları eski hallerine geri dönüyordu.

Bir kez.

İki kez.

Üst üste üç başarısız saldırı!

Bunun yerine, bu sinir saldırıları, gölge savaşçılarının yüzlerinde son derece rahat bir ifade oluşmasına sebep oluyordu. Beklenmedik bir şekilde, savaş güçleri, sinir saldırısı nedeniyle büyük ölçüde arttı.

Bu, bu yeteneğin dezavantajıydı.

Eğer rakibe karşı işe yaramazsa, kendisi dezavantaja düşerdi.

Chen Feng: "..."

Wang Chun: "..."

Bu yeteneği nasıl değerlendirmeliler?

Mhm...

Bu tamamen işe yaramaz bir yetenekti.

Genetik Birliğin onu çöp yetenek olarak etiketlemesine şaşmamalı.

Benzer etkiye sahip çeşitli yeteneklerin etkisi büyük ölçüde artmış olsa bile, ruhsal enerjisi oldukça güçlü olan kişilerle karşılaşırsa, hiçbir işe yaramayacaktır.

Chen Feng sakin bir şekilde, "Dikkatli olmak daha iyi." dedi.

Rakipleri de zirve E-sınıfıydı.

Bu, rakiplerinin en az iki tane genetik yeteneğe sahip olduğu anlamına geliyordu. Ayrıca, gizli sanatlara da sahip olabilirlerdi. Rakipleri, hayal ettiklerinden çok daha güçlü olabilirdi.

Herkes hafifçe başını salladı. "Anlaşıldı."

Hu-

Rüzgar esintisi, kişinin kemiklerini titretmeye yeterdi.

Bu Aşırı İzlanda'da, ne kadar derine girdilerse, o kadar soğuk oluyordu. Bu, Chen Feng ve grubu için zorlu bir sınavdı. Ayrıca, gizli düşmanlara karşı da dikkatli olmaları gerekiyordu.

"Onu buldun mu?" Wang Chun düşük bir sesle sordu.

"Yakında," dedi Shen Yi. "Bir kez daha saldırıya geçerse, pozisyonunu bulmam mümkün olacak."

"Tamam."

Chen Feng'in gözleri parladı.

Böyle bir saldırı yöntemi kullanan düşmanın tespit edilmesi zordu. Ancak, yakın dövüşte oldukça zayıf birisi olmalıydı. Yerini buldukları an...

Aniden.

Etraflarında rüzgar esmeye başladı.

İşte geliyor!

Chen Feng'in ruh hali ciddileşti.

Herkes şok oldu. Çünkü düşman, bu seferki saldırıda, zayıf bir gölge savaşçısını seçmedi. Aksine, bu görevin çekirdek üyesini hedef almıştı, en güçlü ruhsal enerjiye sahip kişi - Chen Feng!

Hum-

Korkunç bir ışık ortaya çıktı.

"İyi değil."

Wang Chun'un ifadesi büyük ölçüde değişti .

Artan Etkinlik!

Bu adamın ikinci genetik yeteneği, aslında etkisini arttırmaktı!

Başlangıçta, özellikle güçlü olmayan ve sadece tuhaf olan bu yetenek, şu anda, Chen Feng’e doğru şaşırtıcı bir kuvvetle ilerliyordu!

Düşmanları, grubun beynini yok etmeye çalışıyordu!

Doğrudan Chen Feng’i yok etmek istiyorlardı!

"Dikkatli ol."

Chen Feng'in önünde bir gölge savaşçısı ortaya çıktı ve saldırıyı engellemeye çalıştı.

Ancak, bu ışık saldırısı herhangi bir hasar vermeden vücudundan geçti ve doğrudan Chen Feng’e ilerledi. Bu, kilitli bir saldırıydı!

Normal savunma yöntemleri buna karşı etkisizdi!

Bang!

Bir ışık patlaması meydana geldi.

Zihinsel dürtü, doğrudan Chen Feng'in beynine girdi.

"Bir şeyler olacak!"

Herkesin ifadeleri büyük ölçüde değişti.

Oldukça kızgın hissediyorlardı!

Bu, sadece görevin başlangıcıydı! Karşılaştıkları ilk düşman!

Gölge savaşçılarının yüzlerinde, kendilerini suçlayan bir ifade vardı. Geleneksel koruma yöntemleri, bu gizemli organizasyon karşısında tamamen etkisizdi! Kendi yöntemleri, burada hiçbir işe yaramıyordu!

Bu zihinsel saldırı çok korkunçtu. Normal halinde olsaydı, iyiydi. Ancak, bu geliştirilmiş versiyon... 

Xiu!

Işık, Chen Feng’in beynine girdi.

"Engelleyemedim mi?"

Chen Feng'in ruh hali ciddileşti.

Bu zihinsel dürtü saldırısı, kişinin ruhsal enerjisine kilitlenmesini hiç beklemiyordu!

"Ruhsal enerjiye kilitlenmek mi?"

Chen Feng hızla düşünmeye başladı.

Shua!

Etrafındaki ışık titredi.

Bu ışık dalgası, Chen Feng'in zihnine yönelmeye başladı. Saldırı, Chen Feng'in sinir sistemine girdiği an, hemen ölecekti.

Bunu engelleyemezdi. 1000 puanlık ruhsal enerjisiyle, bu saldırıyı engellemesinin imkansız olduğunu biliyordu.

Ne yapmalı?

Chen Feng'in kalbi titredi.

Aşırı İzlanda'ya girdikten hemen sonra bir ölüm kriziyle karşılaşmayı hiç beklemiyordu.

Heyecanlı bir şekilde ölmek mi?

İmkansız!

Chen Feng dişlerini sıktı.

Bu saldırı yöntemi...

Chen Feng'in gözleri parladı.

Shua!

Beynini maksimum hızda çalıştırdı.

Sadece bu yeteneğin biçimini bularak onunla başa çıkabilirdi!

Ruhsal kilitlenme...

Eğer benzer bir ruhsal saldırıyla karşılaşırsa, engellenebilir mi?

Hayır.

Eğer durum böyle olsaydı, Chen Feng’in ışık saldırısına karşı kullandığı Rüzgar Bıçakları etkili olurdu. Dolayısıyla, bu saldırı ruhsal enerjiye kilitlenmiyordu. Bu saldırının hedefini belirlemek için başka bir yöntem olmalıydı... Belki de... yaşam gücü gibi bir şey!

Sadece yaşam gücü, hedefini belirlemek için kullanılabilirdi!

Ruhsal form, yaşam gücü...

Chen Feng'in ifadesi garipleşti. Eğer durum buysa…