Bölüm 171: İlk 10 Tekrar Karşılaşır!

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

Qin ailesinde bir şey oldu!

Qin ailesinden kaçan suçluların isyan ettiğini ve Genetik Birliğin peşlerinde olduğu haberi, kamuoyuna duyuruldu. Ancak, Chen Feng neler olduğunu çok iyi biliyordu.

Karanlık ucube!

İnsan gibi görünen ama insan olmayan, ve canavar gibi görünen ancak canavar olmayan bir yaşam formu. Başlangıçta, Qin ailesinde sadece bir tane karanlık ucube olduğuna inanıyorlardı. Ancak şimdi, Qin ailesindeki sorunun, hayal ettiklerinden çok daha kötü olduğu anlaşılıyordu.

Qin ailesi...

Chen Feng'in gözleri parladı.

'Qin ailesindeki kalıntıların altında karanlık bir ucube olsa bile, takip edildiğinden kendini orada gizlemiştir. Bu nedenle, o şey çok güçlü olamaz. Belki de onu antrenman için kullanabilirim?'

"Sen ne düşünüyorsun?" Hou Liang, Chen Feng'e şiddetli bir şekilde baktı. "Karanlık bir ucubeyle başa çıkmanın çok kolay olduğunu mu düşünüyorsun? Qin Hai’nin kuzeni, sayısallaştırılmış dünyaya sürüklenmeden önce, fiziksel bedeni Qin Hai tarafından yok edildi. Ayrıca, ikiniz birlikte çalıştığınız için onu yok ettiniz. Gerçekten onu tek başına yenebileceğine inanıyor musun?"

"öhö öhö," Chen Feng öksürdü.

"Ayrıca." Hou Liang Chen Feng'e baktı. "Şu an çok zayıfsın. En azından, nitelikli bir 'Arındırıcı' olman için merkeze gitmen ve gücünü büyük ölçüde arttırman gerek."

"Büyük gelişme mi?" Chen Feng'in kalbi titredi. "Merkeze gittiğimde bir şey mi kazanacağım?"

"Bilmiyor musun?" Hou Liang şaşkınlıkla Chen Feng'e baktı. Bunun, herkesin bildiği bir şey olması gerekiyordu! Merkeze girmek ve gücünü büyük ölçüde arttırmak! Bu, Acemi Gen Yarışması'nın gerçek ödülüydü! Güçlü aile çocuklarının bile ilk sırada yer almak için mücadele etmesinin sebebi buydu. Bu kurnaz velet, merkeze girmenin avantajlarını bilmemesi nasıl mümkün olabilir? Hou Liang bir anda Chen Feng'in güçlü bir destekçisi olmadığını hatırladı.

Arka plan veya destekçisi olmayan bir yetim!

"Gerçekten..." Hou Liang’ın ruh hali oldukça ciddiydi. Böyle bir çocuğu görmeyeli uzun zaman olmuştu. Arka planı olmadan, gelişim kaynakları da oldukça düşük miktarda olmalıydı. Bu, özellikle Chen Feng gibi biri için doğruydu. Bu kadar düşük miktarda kaynak ile bu yüksekliğe ulaşmıştı. Şimdi, Gen Üretim Derneği'ne katıldığından, geleceği sınırsızdı! "Gen Üretim Derneği'nin merkezi, üreticiler için kutsal toprak olarak da bilinir. Merkezin üreticisi olmak son derece zordur. Ancak, bir kez girdiğin zaman, büyük miktarda ödüller alırsın."

Hou Liang'ın yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı.

Yani durum böyle.

Chen Feng oldukça heyecanlıydı.

"Merkez buradan oldukça uzak. Bir ay bekleyip görevi tamamladıktan sonra merkeze gitmek daha iyi." Hou Liang yavaşça konuştu.

"Mhm."

Chen Feng anladı. 'Her neyse. Zaten burada halletmem gereken işler var.'

"Qin ailesine gelince; kalıntılarını mümkün olan en kısa sürede arındırmak için denetleyiciler göndereceğiz. Onlara katılabilirsin." dedi Hou Liang.

"İlk 10’da olan herkes gidecek. Yaklaşan görev için hazırlanman amacıyla, tüm bunları anlaman ve karanlık ucubeler hakkında daha fazla bilgi edinmelisin. Bu fırsatı güzelce değerlendir. Bu, aynı zamanda geri kalan kişilerin 'Arındırıcı' olmaya uygun olup olmadığını test edecek." Hou Liang gülümseyerek söyledi.

Chen Feng başını salladı. "Anlıyorum."

‘Yani bu bir test, ha?’

Chen Feng'in yüzünde bir gülümseme belirdi.

* * *

Qin ailesinin kalıntılarında, 100 metrelik bir alan tamamen kısıtlandı. Hafif bir parlaklık, sanki iki dünyayı birbirinden ayıran bir enerji bariyerine benziyordu.

Dışarıda, parlak güneşin ışığı tarafından aydınlatılan gerçek dünya, içeride ise karanlık ve uğursuz bir aurayla kaplı Qin ailesinin harabesi vardı. Sanki iki farklı dünya gibiydi.

Şu anda.

Herkes, Qin ailesinin harabesinde toplandı. En iyi 10, yarışmadan sonra ilk kez bir araya geliyordu. Zhao Tian'ın yerine Sun Han'ın olması, tamamen Chen Feng’in beklentileri dışındaydı.

"Chen Feng! Beni hatırlıyor musun?" Sun Han öfkeyle Chen Feng’e baktı. 

Peki ya ilk sırada yer alıyorsan? Bu, Sun Han'ın 11. sırada olduğu gerçeğini değiştirmemişti. Kişisel bilgi penceresinde, bu pozisyon sonsuza dek görüntülenecekti. Bu yılki yarışmanın 11. sırası! En iyi 10'un bir parçası bile değildi! Ve bunun nedeni, Chen Feng'in hile benzeri bir yöntemle elde ettiği tek vuruşta öldürmesiydi!

Chen Feng'den nefret ediyordu.

Hatta bu tek puan olmasa bile, Chen Feng hala genel kazanan olabilirdi. Sadece dördüncü turdu. Chen Feng bu turda ikinci sırada yer alsaydı bile, sıralamasını çok fazla etkilemezdi.

Kendisine gelince, bu 1 puan son derece önemliydi! Kendisi için son derece önemli olan 1 puan, Chen Feng tarafından alınmıştı. Chen Feng için önemsiz olan 1 puan. Sun Han'ın öfkelenme sebebi buydu. En iyi 10'da olmadan, oldukça önemsiz hissetti.

"Ah, bu sensin." Chen Feng biraz şaşırdı. "Mhm, beni şikayet ettiğini duydum. Gerçekten, çok sinirliydin. Ancak, bir önemi yok. Bu yüzden, seni affediyorum."

Sun Han: "???"

'Beni mi affediyorsun? S*ktir! Kim senin affını ister?!'

"Chen Feng!" Sun Han'ın öfkeysi gökyüzüne kadar yükseldi. Tam konuşmak üzereyken,

"İtaatkar ol." Chen Feng omzuna dokundu. "Bir sürü insan beni arıyor. Önce sıraya girmelisin."

Ne?

Sun Han hayrete düştü.

Arkasını döndüğü an, çok şaşırdı. En iyi 10'da olan herkes, karmaşık ifadelerle Chen Feng’e bakıyordu. Bu, özellikle genç ve güzel bir bayan için doğruydu.

"Chen Feng!" Yun Xiaoduo küçük dişlerini sıktı.

"öhö, öhöm." Chen Feng ona el salladı.

"Hmph Hmph. Sana söyleyeyim. Benim küçük eşeğimden daha güçlü olsan da, ben şahsen genetik bir savaşçıyım... Hmph Hmph. Bugün, benden özür dilemezsen..." Yun Xiaoduo sıktığı yumruğunu tehdit olarak havaya kaldırdı.

Küçük eşekten daha güçlü…

Chen Feng onun yanındaki küçük eşek baktı ve hakarete uğramış hissetti. Yani bir eşekle mi karşılaştırılıyordu?

Chen Feng elini kaldırdı. "Bir sorum var."

"Söyle." Yun Xiaoduo kendisiyle gurur duyuyordu. Gen üretim becerileri bu adam kadar iyi olmasa da, savaş gücü son derece yüksekti. Bu kadar kişinin içinde Chen Feng’e bir ders verirse, oldukça mutlu hissederdi.

"Madem bir eşeğin var, neden üstüne binmiyorsun?" Chen Feng dürüstçe sordu.

Yun Xiaoduo göz kamaştırıcı bir şekilde konuştu. "Eşek benim arkadaşım!"

Pfft.

Chen Feng mırıldandı, "Açıkçası, o bir evcil hayvan. İyi bir şekilde bağlanmışsınız. Ancak, üzerine binmeyi reddediyorsun, bunun yerine onun sana binmesini mi bekliyorsun?"

"Chen Feng!" Yun Xiaoduo'nun yüzü kırmızıya döndü ve oldukça öfkelenmişti.

Xiu!

Çantasından bir havuç çıkardı ve Chen Feng'e attı.

"Xiaoduo!"

Lin Ke'nin ifadesi büyük ölçüde değişti.

Ne şaka ama? Chen Feng, sadece sıfır savaş gücü olan bir üreticiydi. Yarışmada çok güçlü olmasına rağmen, onun cesareti, çok fazla malzeme ve süre olmasından kaynaklanıyordu. Normal şartlar altında...

Bir gen üreticisinin savaş gücü yoktu!

Bu, Yun Xiaoduo tarafından rahat bir atış olmasına rağmen, güç ve çeviklik özellikleri son derece korkutucuydu. Bu nedenle, rastgele attığı havuç, bir üretici için son derece güçlü bir saldırıydı.

Yun Xiaoduo endişeyle bağırdı. "Çabuk kaçın." Havucu fırlattığı an, yaptığından pişman olmuştu. Daha önce, Chen Feng ile maçta karşılaştığı için, bilinçaltında Chen Feng’in gücünü unutmuştu.

Bang!

Korkunç bir güçle, havuç Chen Feng’e doğru ilerledi.

"Chen Feng!"

Birkaç kişi saldırıya geçmek istedi.

İçgüdüsel olarak, bazı gen reaktifleri atarak Chen Feng'i kurtarmak istediler. Ancak, zamanında hareket edemezlerdi. Sadece, havucun korkunç bir kuvvetle Chen Feng’e doğru ilerlemesini izleyebilirlerdi.

Şu anda, Chen Feng hafifçe elini kaldırdı.

Bang!

Önündeki havuç, Rüzgar Bıçağıyla anında parçalara ayrıldı ve parçalar etrafa dağıldı.

Rüzgar Bıçağı mı?

Lin Ke ve geri kalanların şaşkın ifadeleri vardı.

Bekle.

Chen Feng üretici değil miydi?

Neden Rüzgar Bıçağı gibi bir beceriyi kullanabiliyordu?

Chen Feng'in genetik yeteneği, öğrenme forumundakiler için en büyük gizem olduğu bilinmek zorundaydı. Rüzgar Bıçağı olduğunu söyleyen birkaç kişi olmasına rağmen, geri kalanlar buna inanmayı reddetti. Sonuçta bu kişiler, Chen Feng'in yeteneğini tahmin eden kişiler tarafından sular altında kaldı. Bu nedenle, Chen Feng'in genetik yeteneği, öğrenme formunda hala sıcak bir konuydu.

Ve şimdi... gerçekten Rüzgar Bıçağı mıydı?

Lin Ke ve diğerleri uzun süre kendilerine gelemedi. Bunun nedeni, gen üretimi için kendilerine kıyasla Chen Feng'in yeteneğinin tamamen çöp olmasıydı. Böyle bir adam tarafından mı yenilmişlerdi?

Yun Xiaoduo oldukça şaşırdı. "Yeteneğin aslında Rüzgar Bıçağı mı?"

Chen Feng ondan daha da şok oldu. "Gerçekten de yanında havuç mu taşıyorsun?"

Hatırladığı kadarıyla, hiçbir kız çantasında havuç taşımazdı. Özellikle de kalın ve büyük bir havuç.

"Chen Feng!" Yun Xiaoduo oldukça öfkelendi. "Bu, küçük eşeğin yemeği! Dondurmayı uzun süre muhafaza edemeyeceğim için, yanımda havuç taşıyorum!"

"Oh, oh, oh." Chen Feng aniden aydınlanmış hissetti. Bu kadar büyük olmasına şaşmamalı.

"Bu bakış da ne?" Yun Xiaoduo tehditkar bir şekilde Chen Feng'e baktı!

Chen Feng'in tanıştığı en sinir bozucu erkek olduğuna yemin etti!

Kimse ona karşı yarışamazdı!

Hmph.

"Kötü bir şey ifade etmiyor." Qin Hai yanından konuştu.

"Git başımdan, seni güzel çocuk!" Yun Xiaoduo ona vahşice baktı. "İkiniz de aynısınız, hiç iyi yanınız yok!"

Qin Hai: "..."

'Bunun benimle ne ilgisi var?'

"Ne yaptığına bak." Qin Hai Chen Feng'e baktı ve çaresizce dedi ki, "O bir bayan olduğundan, ona itaat edemez misin?"

"Neden buradasın?" Chen Feng biraz şaşırmıştı. Başlangıçta Qin Hai'nin uzun süre iyileşmesi gerektiğine inanıyordu.

Qin Hai kayıtsızca "Dinlenmek için zamanım yok." dedi.

Chen Feng'in ruh hali ciddileşti. Yok olmuş potansiyelin yüzünden mi?

Yarışmadan sonra, Qin Hai’ye ne olduğunu duymuştu. Zorunlu atılımı nedeniyle, sonsuza dek D-sınıfında sıkışıp kalabilir. Tüm hayatı boyunca bu sınırı kıramaz.

Şu anda ne kadar güçlü olursa olsun, yavaş yavaş başkaları tarafından geride bırakılacaktı.

Birinin bilmesi gerekiyordu.

Arındırıcılar arasında bile, farklı rütbeler vardı. Üst düzey 'Arındırıcılar' üst düzey görevlerden sorumluydu. Chen Feng ve birkaç yeni 'Arındırıcıya' gelince, sadece bazı düşük seviyeli görevlerden sorumlu olacaklardı.

Qin Hai'ye gelince? Sonsuza kadar bu seviyede sıkışmış olabilir! Ne kadar kederli?

Yine de, Qin Hai'nin yüzünde aynı sakin gülümseme vardı.

Bu adam...

Chen Feng iç çekti.

Zaten böyle bir durumda olsa bile, hala gelip savaşmak mı istiyordu?

"Bana bu şekilde bakmasan olmaz mı?" Qin Hai, onu dikkatle izleyen Chen Feng'e baktı ve anlamlı bir şekilde şöyle dedi: "Sana söyledim, erkeklerle ilgilenmiyorum."

Chen Feng: "…"

"Bu dünyada sayısız olasılık var." Qin Hai'nin kendine güvenen bir ifadesi vardı. "Potansiyelim bitmiş olsa bile, bu hayatta hala bir şeyler başarabileceğime inanıyorum!"

Potansiyelini kaybetmişti. Ancak, bunun yerine özgürlük kazanmıştı. Bunca yıl onu hapseden zincirler kırılmıştı. İradesi de daha güçlü hale gelmişti.

Chen Feng'in yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. "Bol şans."

Birkaç kişi birbirleriyle sohbet etti ve yavaş yavaş birbirlerine kaynaştılar.

Şu anda, karanlık enerjiyi engelleyen ışık bariyeri yavaşça açıldı. İki kişi içeri girdi. Bugünün görevinden sorumlu denetleyici ve arındırıcıydı.