Bölüm 154: Gen Silahlanma!

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

"Bei Ta öldü mü?"

Herkes oldukça şaşırmıştı.

Hiç kimse, bir an önce korkusuz olan Bei Ta'nın, bir an sonra siyah enerji tarafından sefil bir şekilde ölmesini beklemiyordu.

10 kat savunma mı?

Sadece bir şakaydı.

"Bei Ta'yı nasıl buldu?"

Hiç kimse anlayamamıştı.

Mutasyona Uğramış Karanlık Sıçan, hiçbir saldırı gücüne sahip olmayan bir tür yaşam formuydu. Ancak, küçük boyutu ve son derece korkunç gizlenme yetenekleri nedeniyle, kullanıcıdan daha üstün kişilerin bile bulması çok zor olurdu. Bei Ta dönüştükten sonra, Mutasyona Uğramış Karanlık Sıçan'ın tüm yeteneklerini mükemmel bir şekilde kullanmıştı. Ama Chen Feng...

Sadece bir saniye kullandı!

"Kim bilir?"

Herkesin kafası karışmıştı. Hiç kimse, Chen Feng'in bunu nasıl yaptığını açıklayamadı.

Sadece, Chen Feng'in gözlerini kapattığını görmüşlerdi. Ancak, gözlerini yeniden açtığında, doğrudan Bei Ta'yı yakaladı.

"Muhtemelen, güçlü bir izci reaktifi." diye tahmin ettiler.

"Bu mümkün değil."

Birkaç kişi başlarını salladı.

Chen Feng'in birikimi, hayal ettiklerinden çok daha korkunç görünüyordu.

"Ne kadar yazık."

Sayısız insan pişmanlıklarını iç çekti.

Aslında, Chen Feng'in kandırılmasını ve mağlup olmasını görmek istemişlerdi. Beklenmedik bir şekilde, Bei Ta'nın hilesi Chen Feng tarafından kolayca engellendi.

Bei Ta'nın yenilgisine gelince?

Bunu şaşırtıcı bulmadılar.

Chen Feng'in şimdiye kadar sergilediği birikim miktarı, Bei Ta'nın çok üstündeydi. Şu anda, şaşırtıcı bir haber parçası da ortaya çıktı.

Yun Xiaoduo vs Qin Hai, Qin Hai kazandı!

"Hua -"

Herkes alarma geçti.

Yun Xiaoduo yenildi mi?

Qin Hai'nin gücünü bilmelerine rağmen, sayı avantajını elinde tutan kişi Yun Xiaoduo idi. Tek bir Yun Xiaoduo, aslında üç kişiye eşdeğer idi.

Küçük eşek, üçü arasında gen üretebilen tek kişiydi. Ancak, hem büyük sarı top hem de Yun Xiaoduo malzeme toplayabilirdi. Savaşırken, gen reaktiflerini de kullanabilirlerdi.

Doğal olarak bu, 3 vs 1'e eşdeğerdi.

Bu şartlar altında hala yenildi mi?!

"Ne oldu?"

Herkes bir anda Yun Xiaoduo'nun canlı yayın odasına girdi.

"Ah ah ah ah ah, ne kadar yazık!"

"Çok uzun süre direndiler, ancak yine de mağlup oldular."

"Çok kızgın hissediyorum."

Sohbet satırı, çılgınca spam edildi.

Herkes, Yun Xiaoduo'nun mücadelesini tekrar izledi ve nasıl yenildiğini anladılar.

Gen silahlanma!

Genellikle ileri düzey üreticiler tarafından kullanılan bir üründü.

İleri düzey üreticiler için, sıradan gen reaktifleri etkili değildi. Birinde E-sınıfı saldırı tipi gen reaktifi mi vardı? Doğal olarak, rakibinde de E-sınıfı savunma tipi gen reaktifi vardı.

Her iki üreticinin de çok miktarda reaktifi vardı. Bu nedenle, ikisi de birbirine üstünlük sağlayamazdı.

Böyle bir durumda, eğer kişi kazanmak istiyorsa, bildiği formüller arasından çok daha güçlü olan bir gen reaktifi üretmesi gerekiyordu!

Bu nedenle-

Gen silahlanma ortaya çıktı.

Sözde gen silahlanması, birden fazla gen reaktifini birleştirerek oluşan bir şeydi. Birden fazla gen reaktifi mükemmel bir şekilde kaynaşır ve olağanüstü bir güç göstermek için birbirlerini tamamlardı.

Başka bir deyişle, bu, gen üreticilerinin gizli sanat versiyonuydu!

Daha güçlü bir etki göstermesi için birden fazla gen reaktifini bir araya getirmek!

Bunun bir örneği, Lin Ke'nin mekanik zırh setiydi!

Herkes Lin Ke'nin enerji zırhını ilk gördüğünde, sadece yeni bir şey olduğunu hissettiler. Arkasındaki kavramı anlamıyorlar ve sadece havalı buluyorlardı. Hiç kimse, Lin Ke'nin zırhının tamamlanmış bir gen silahlanması olduğunu hayal edemezdi!

Lin Ke'nin Android'i Chen Feng tarafından tek vuruşla öldürülse de, diğer maçlarında korkunç bir güç göstermişti.

Hatta, Qin Hai'ye karşı yaptığı savaşta, Lin Ke neredeyse kazanıyordu!

Bu, bir gen silahlanmasının gücüydü!

Yun Xiaoduo ve Qin Hai'nin mücadelesi sırasında, her ikisinin üzerindeki gen reaktifleri etkisiz olmuştu. Bu nedenle, gen silahlanması arasında bir mücadeleye dönüşmüştü.

Qin Hai gen silahlanması için, 11 tane farklı türde gen reaktifini bir araya getirmişti. Onları birleştirdikten sonra, rakibini yenmek için büyük bir enerji topu yaratmıştı!

Yun Xiaoduo'nun gen silahlanması ise, 15 tane farklı türde gen reaktifinden oluşmuştu. Bunlarla, son derece güçlü ve  uzun menzilli bir top (silah) oluşturmuştu. Ayrıca, görüş alanındaki düşmanlara otomatik olarak kilitleniyor ve hiç bitmeyen saldırılar yapıyordu.

Kağıt üzerinde, Yun Xiaoduo'nun gen silahlanması daha güçlüydü.

Gen reaktiflerinin miktarı, Qin Hai'den daha fazlaydı. Ancak, simüle edilmiş ortamın büyük bir labirent olması nedeniyle, Yun Xiaoduo'nun süper güçlü gen silahlanması tüm gücünü gösteremedi. Sonunda, Qin Hai tarafından öldürüldü.

"Ne kadar yazık."

"Öyle bir yerde gerçekten de hiçbir şey yapamazdı."

Herkes pişman hissetti.

Simüle edilmiş ortam tarafından kısıtlanan en güçlü gen silahlanması mı? Bu, sadece insan yapımı bir felakete benziyordu!

Şu andan itibaren yedinci maç resmen sona ermişti.

Chen Feng, 7 puan.

Qin Hai, 7 puan.

Yun Xiaoduo, 6 puan.

Lin Ke, 5 puan.

...

Doğru.

Lin Ke, Chen Feng tarafından yenilmiş olsa da, hala gen silahlanmasının gücüne güvenerek rakiplerini ezmeyi başarmış ve 5 puanla dördüncü sıraya yerleşmişti!

Bundan, bir gen silahlanmasının ne kadar güçlü olduğu görülebilirdi.

"Lin Ke sadece dördüncü sırada yer alacak gibi görünüyor."

"Mhm, Chen Feng'in yükselişi ile Lin Ke'ye ilk 3'de yer kalmadı."

"Sadece iki maç daha kaldı. Bu üç kişi, ilk 3 olacak gibi..."

Birisi aniden bir şey fark etti.

İlk 3!

İlk 10'un mücadelesindeki amaç sadece şampiyonu seçmek değildi. İlk 3 de vardı! Ancak, tur başlamadan önce hiç kimse ilk 3'ün bu kişiler olacağını beklememişti.

Chen Feng!

Qin Hai!

Yun Xiaoduo!

Sıralamanın geri kalanı mı? Kimse umursamadı.

Qin Hai, asla yenilmemişti. Birinci veya ikinci sırada yer alabilir!

Yun Xiaoduo, bir kez yenildi. İkinci veya üçüncü sırada yer alabilir!

Chen Feng gelince, her üç yerden de birini elde etme ihtimali vardı!

"Peki, bir sonraki maçta neler olacak görelim."

Herkes, sonraki maçı dört gözle bekledi.

Beşinci turda toplam dokuz maç vardı. Chen Feng yedi kez kazanmıştı. Sadece Yun Xiaoduo ve Qin Hai kalmıştı. İzleyiciler, bu iki mücadeleyi sabırsızlıkla bekliyordu.

Son sıralama mı?

Sonraki maçlar bunu belirleyecek!

Şu anda, izleyiciler aniden bir şeyi fark ettiler: "Chen Feng'in herhangi bir gen silahlanması var mı?"

"Hiçbir fikrim yok."

Herkes başını salladı.

Gen silahlanmaları herkesin sahip olduğu bir şey değildi. Yüksek miktarda füzyon, testler ve araştırma gerekiyordu. Tüm bunları yapmak için de, çok fazla kaynak gerekiyordu. Sıradan bir insanın sahip olamayacağı bir şeydi.

Bu nedenle, şu ana kadar, ilk 10 arasında bile, sadece üç kişinin gen silahlanması olduğu biliniyordu.

Lin Ke, Qin Hai, Yun Xiaoduo!

Chen Feng'in bir tane var mı?

Kimse bilmiyordu.

Ancak, ona sahip olma olasılığı çok düşüktü.

"Chen Feng için işler zorlaşacak."

Herkes endişeliydi.

Önceki maçlar sırasında, Chen Feng sahip olduğu birikimi kanıtladı ve diğer dâhilere meydan okuma nitelikleri kazandı! Ancak, herhangi bir gen silahlanması olmadan, Chen Feng sadece üçüncü olabilirdi!

Orta düzey gen üreticileri arasında bir gen silahlanması ortaya çıkarsa, bu sadece kitle imha silahıydı.

Lin Ke'nin üçüncü sıraya girmek için güveni buradan geliyordu. Ne yazık ki, Chen Feng ile karşılaşmış ve beklenmedik bir şekilde öldürülmüştü. Sadece dördüncü sırada yer alabilirdi. Ancak...

Chen Feng için umut var mı?

Hayır!

"Chen Feng?"

Lin Ke alaycı bir şekilde gülümsedi.

Maç bittikten sonra Chen Feng'in sonuçlarını da öğrendi.

Kendisini yenmek için bazı hileler kullanan bu adama karşı, sadece olumsuz düşünceleri vardı! Eğer kafa kafaya çatışmış olsaydı, Chen Feng'i o kadar kötü bir şekilde yenerdi ki, annesi bile tanıyamazdı.

"Xiaoduo, benim için Chen Feng’i mağlup et." Lin Ke Yun Xiaoduo’ya baktı. "Eğer yenilirsen, babamla konuşacağım ve ailene evlenme teklifi etmesini söyleyeceğim."

"Nasıl cüret edersin?!" Yun Xiaoduo hemen öfkelendi.

Bu güzel çocukla evlenmeyi planlamıyordu!

Lin Ke'nin ifadesi çirkinleşti. "O zaman, maçta düzgün bir şekilde savaş."

"Hmph, bunu söylemene bir ihtiyaç var mı?" Yun Xiaoduo dişlerini sıktı. "Daha önce bu adamın elinde tek vuruşta öldürülmüştüm. Nihayet intikamımı alabilirim. Hmph. Chen Feng'i yenmek için senden daha sabırsızım!"

"Öyle değil mi küçük eşek?" Yanındaki küçük eşeği okşadı.

"Ao—" küçük eşek, öfkeli bir şekilde kükredi.

Dondurma!!!

Lin Ke hemen suskunlaştı.

Çok uzakta olmayan Qin Hai, kalkmadan ve ayrılmadan önce onlara doğru başını salladı.

"Bu adam biraz garip görünüyor."

Lin Ke kaşlarını çattı.

Buradaki en güçlü kişi olmasına rağmen, başkalarıyla yüzleşirken oldukça iyi huyluydu. Aslında ne kadar gerçek olduğuna bakılmaksızın, gülümsemesi herkese rahat bir duygu veriyordu.

Ancak gülümsemesi, sahte bir gülümseme gibi görünüyordu.

Lin Ke bile, onun gülümsemesinde uğursuz bir duygu hissediyordu.

"Hmph." Yun Xiaoduo dudaklarını büzdü. "Sanırım bana karşı kazandıktan sonra, bana üstten bakıyor."

Durum böyle görünmüyor.

Lin Ke gözlerini daralttı.

Savaş gücü biraz düşük olsa da, bu aptal olduğu anlamına gelmiyordu. Qin Hai denen adamda kesinlikle yanlış bir şey vardı!

Lin Ke kendi kendine mırıldandı "Umarım, sadece benim yanlış anlamamdır."

Gece sessizce geçti.

Ertesi sabah erken saatlerde, sekizinci mücadele başladı. Chen Feng vs Yun Xiaoduo!

Shua!

Işık titredi.

Otomatik harita seçildi.

Simüle edilmiş alan ortaya çıktığında, hemen hemen herkes bir ağız dolusu soğuk hava soludu. Bunun nedeni, seçilen alanın gerçek dünyada tanınmış bir yer olmasıydı— Volkanik Ada!

Adanın ortasında, büyük bir yanardağ vardı.

Yanardağın zirvesinden, adanın tamamı net bir şekilde görülüyordu. Burası, Yun Xiaoduo'nun gen silahlanması için en iyi görüş alanı ve en uygun atış pozisyonunun olduğu bir yerdi!