Bölüm 115: Senin İçin Küçük Bir Hediye

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

Wang Chun'un görüntüsü ortaya çıktı. "İkinci tura geçtiğin için tebrikler."

Chen Feng gülümsedi. "Şansım yaver gitti."

Şansmış. Kıçımın şansı.

Wang Chun gözlerini devirdi. Chen Feng'in bu sözlerine kesinlikle inanmadı. Ancak, kısa bir süre sonra, kısık bir sesle konuştu, "Chen Feng, dikkatli olman gerektiğini düşünüyorum."

Chen Feng'in kalbi sarsıldı. "Neden?"

"Wang ailesi," Wang Chun düşük bir sesle söyledi. "Wang ailesini terk etmeme rağmen, içeride benim sözümü dinleyen hala birkaç kişi var. Bazı haberler aldım; büyük bir şey yapmayı planlıyor olabilirler."

"Büyük bir şey mi?" Chen Feng'in şaşkın bir ifadesi vardı. "Bunun benimle ne ilgili var?"

Wang Yue mi?

Yaşlı Mei tarafından öldürüldü. Şimdilik sıkıntı olmazdı.

Dahası, Gen Üretim Derneği'nin korumasıyla, Wang ailesinden gerçekten korkmuyordu.

"Dikkatli olman daha iyi." Wang Chun'un ciddi bir ifadesi vardı. "Mevcut kimliğin oldukça özel, bu yüzden 24 saat koruma talep edebilirsin."

"Çok teşekkürler." Chen Feng teşekkürlerini dile getirdi.

Çağrıyı bitirdikten sonra, Chen Feng tefekkür içine battı.

Wang ailesi... 

Yakında önemli bir şey yapacaklardı. Gerçekten onunla ilgili olamaz, değil mi? Ancak, ne olursa olsun, hala bir göz atması gerekiyordu.

"Hum—" 

Işık titredi.

Chen Feng'in vücuduyla 100 tane Rüzgar Bıçağı birleşti ve kulakları titremeye başladı.

Wang ailesine kilitlen.

Shua!

Wang ailesindeki her ayak sesini şu anda duyabiliyordu.

"Büyük usta, bu sana bağlı olacak."

"Merak etme, genetik yeteneğim öldürme laneti, hedefe olan mesafeyi görmezden gelebilir."

"Hazırlıklar için ne kadar süre gerekiyor?"

"Öldürme lanetinin özü arzunun gücüdür. Wang ailesindeki herkese yeterli parasal ödül verin. Onların birbirini öldürme arzusu sayesinde kan özü yoğunlaşacak. Arzunun gücü yeterli olduğu sürece, daha yüksek sınıfta olan birisine karşı bile meydan okuyabilirim. O yaşlı Mei denen adam bile benim için bir sorun değil."

"Kan özü…"

"Mhm, o zaman, sadece bu insanların Wang ailesinde kalmasına izin verin. Formasyonu ben oluşturacağım. En kötü, sadece ruhsal enerjileri tükenecektir. Herhangi bir sorun olmayacak."

"Pekala, o zaman Chen Feng'i hedef olarak kullanalım."

Bu, Wang Tianhao'nun sesiydi.

Bu noktada, Chen Feng’in başlangıçta sakin ifadesi tuhaflaştı.

Bu da ne? Bunun benimle ne ilgisi var?

"Oğlumun katili Yaşlı Mei olmasına rağmen, ilk hedefleri Chen Feng'di. Bu olayın Chen Feng ile ilgili olmadığına inanmayı reddediyorum. Oğlum öldüğüne göre, Chen Feng'in hayatta kalmasının bir anlamı yok. Oğlumun ölümünde eşlik etmesi onun için daha iyi. Zamanı geldiğinde, önce Chen Feng'i öldür. Öldürme Lanetinin gücünü test edelim."

Wang Tianhao oldukça öfkeliydi.

"Merak etme." Büyük usta kendinden emindi. “Hazırlanmak için sadece beş güne ihtiyacım var! O zaman, Chen Feng ve diğerleri Altın Şehri terk etmiş olacaklar. Ölse bile, kimse bizden şüphelenmez.”

"Çok iyi."

"O zaman, ödül..." 

... 

Her ikisinin sesleri de yumuşadı.

Chen Feng uzun süre dinlemeye devam etti; ancak, yararlı bir şey duymadı.

Uzun bir süre sonra yeteneği durdu ve gerçeğe döndü.

Öldürme Laneti mi?

Chen Feng kontrol etti.

3-yıldızlı gizli bir sanat.

Bu son derece korkunç bir genetik yetenek türü gibi görünüyordu. Ancak, kan özünü önceden hazırlamak, önceden çıkarmak vb...aşamalardan geçmesi gerekiyordu. Son derece zahmetli bir yetenekti ve kullanıcı normalde yakın dövüşte son derece zayıf olurdu.

Ancak etkisi, mesafeleri görmezden gelebilmesiydi.

Bir kişi hedef alındığında, işler son derece tehlikeli hale gelecektir.

Bu tür gizli sanatlar, arzunun gücü ne kadar güçlü olursa, lanetin gücü de o kadar güçlü olur. Sözde bu arzu gücü, gizli sanatların kullanıcıları tarafından icat edilen bir terimdi— bir hedefi arzunun gücünü kullanarak öldürmek! Hedefin ölmesini isteyen insan sayısı ne kadar yüksek olursa, bu Öldürme Laneti de o kadar güçlü olurdu. Bunu başarmak için gereken insan gücü ve kaynak miktarı şaşırtıcı derecede yüksekti.

Chen Feng bir ağız dolusu soğuk havayı soludu. "Aslında böyle bir yetenek var..."

Bu dünya, hayal ettiğinden çok daha korkunçtu.

Ne olursa olsun lanete karşı korunamazdı!

Ne yapmalı?

Chen Feng kaşlarını çattı.

Wang Yue, Yaşlı Mei tarafından öldürülmüştü. Chen Feng, bu meselenin burada sona ereceğine inanmıştı. Ancak, Wang ailesi hala onu öldürmek için ısrar ediyordu!

Dahası, onu öldürmeye karar verdiler, çünkü Wang Yue'nin ölümünde kendisinin de bir parça sorumlu olduğundan şüpheleniyorlardı.

Gerçekten zalim.

Savunma mı?

Kaçmak mı?

Neden savunmaya ihtiyacı olsun ki?

Chen Feng, gözlerinde soğuk bir parıltı titrerken elindeki gen reaktifine baktı. Wang ailesi oynamak istediğinden, onlarla oynayacak ve öldürecekti. Ne kadar basit.

Çimleri keserken, kökleri hala kalıyordu.

Shua!

Chen Feng, gen reaktifini masaya yerleştirdi.

Bu mutasyona uğramış Toprak-Solucanı gen reaktifiydi!

- - - - 

Mutasyona Uğramış Toprak-Solucanı Geni

Sınıf: F 

Fonksiyon: Toprak-Solucanı kan özünü çekirdek olarak kullanır. Aynı F-Sınıfı gen reaktiflerini birbirine bağlayabilir ve reaktifin daha da gelişmesine olanak sağlar.

----

Bu mutasyona uğramış bir gen reaktifiydi. Şans değerini kullanarak Chen Feng tarafından üretilen mutasyona uğramış bir gen reaktifi...

Bu genin orijinal işlevi şuydu:

Toprak-Solucanı kan özünü çekirdek olarak kullanır. Aynı iki F-Sınıfı gen reaktiflerini birbirine bağlayabilir ve reaktifin daha da gelişmesine olanak sağlar.

Normal şartlar altında, Toprak-Solucanı gen reaktifi tüketildikten sonra, aynı iki gen reaktifi birleşir ve daha korkunç bir güç açığa çıkarırdı.

Sadece F-Sınıfı genlerde kullanılabilecek bir şey olmasına rağmen, hala son derece güçlüydü.

"Şimdi... Orijinal açıklamadaki "iki" kelimesi kayboldu."

Bu, oldukça fazla miktarda aynı gen reaktiflerini birleştirebileceği anlamına geliyordu!

Chen Feng çok meraklıydı. Üç, beş ya da daha fazla gen reaktiflerini birbiriyle birleştirirse, ne kadar güçlü olurdu acaba?

"Gerçekten, denemek için sabırsızlanıyorum."

Chen Feng gülümserken ağzının köşesi kıvrıldı.

Takip eden iki gün içinde, Chen Feng kendini üretime adadı.

Kimse ne ürettiğini bilmiyordu. İki gün sonra, Chen Feng belirlenen zamanda Altın Şehrin şubesine geldi ve yarışmanın bir sonraki turuna katılmak için Zhang Wei ve diğerleriyle Deniz Şehrine doğru ilerledi.

"Hum—" 

Iron-Cloud yavaş yavaş hareket etmeye başladı ve daha sonra ileriye doğru fırladı. Gözden kaybolduğunda arkasında kırmızı bir ışık bıraktı.

Chen Feng Altın Şehirden resmen ayrılıyordu.

"Elinizden geleni yapın!"

"İlk 100'e girin!"

"Altın Şehir için onur kazanın!"

Bunlar, havadaki ekranlarda gösterilen Altın Şehir vatandaşlarının istekleriydi.

Personel iç çekti. "Umarım iyi bir başarı elde edebilirler."

"Evet."

Herkes aynı şeyi düşünüyordu.

Mu Yuan ve Chen Feng sadece sayıları telafi etmek için oradaydı. Muhtemelen yakında geri döneceklerdi. Zhang Lin'e gelince, bir şans olabilirdi!

Oldukça küçük bir ihtimal olsa bile...

Herkes beklentiyle doluydu. Iron-Cloud merkezinde, çok fazla insan Chen Feng ve diğerleri için tezahürat yapıyordu. Acemi Gen Yarışması sadece üreticileri etkileyen bir şey değildi. Bütün bir şehri de etkiliyordu!

* * * *

Iron-Cloud’un içinde, Chen Feng aniden bilekliğini açtı.

Mhm... 

İlgili kişi: Wang Tianhao.

Bunlar Wang Chun'dan aldığı iletişim bilgileriydi.

"Du-" 

Chen Feng onu aradı.

Uzun bir süre sonra, öldürme niyetiyle dolu bir ses ortaya çıktı. "Chen Feng?"

"Evet." Chen Feng alaycı bir şekilde gülümsedi, "Son bakımın için minnettarlığımı ifade etmek amacıyla, Altın Şehir'den ayrılmadan önce küçük bir hediye bıraktım. Lütfen onları kabul et."

Pa.

Chen Feng aramayı bitirdi.

???

Hattın diğer ucunda, Wang Tianhao tamamen sersemledi.

Hediye mi? Aslında bu kadar yakın mıyız?

Kaşlarını çattı ve Chen Feng'in ne olursa olsun aniden onunla bağlantı kurmasının nedenini anlayamadı. Ancak aniden, uğursuz bir duygu hissetti.

Bang!

Gökyüzü aniden titredi.

Güneşli ve bulutsuz gökyüzü aniden bulutlarla kaplandı. Korkunç bir güç kaynağı gökyüzünde birleşmeye başladı.

Bu... 

Wang Tianhao'nun ifadesi büyük ölçüde değişti.

"Savunun!"

"Savunma bariyerini etkinleştir!"

Bang!

Gökyüzünün gürlemesiyle beraber, yıldırım okları inmeye başladı!