Bölüm 92: Xie Kangzhong’un Ölümü

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

"???"

Xie Kangzhong'un yüzünde sersemlemiş bir ifade vardı. Üç metre yüksekliğe sahip olan devasa vücudu, tamamen sersemlemiş gibi olduğu yerde durdu. Bir inç yüksekliğindeki mini Lav Devine bakarken tamamen şok olmuştu. Bu şey de neydi?

"Bu da ne böyle?"

Wang Chun da sersemlemişti.

Eğer Chen Feng'in elini sallayıp Rüzgar Bıçaklarının mini lav devine dönüştüğünü görmeseydi, bu mini devlerini Xie Kangzhong'un yarattığını düşünürdü.

"???"

Wang Chun da sersemlemişti. 'Burada neler oluyor?'

Şu anda, Chen Feng seri bir şekilde  cüceler yaratıyordu.

Whoosh!

Whoosh!

Rüzgar Bıçakları birbiri ardına birleşti.

Chen Feng Şanslı Aura'yı tamamen aktive etmişti.

Cüceler birbiri ardına ortaya çıktı. Kısa bir süre sonra, Chen Feng'in önünde, tam olarak aynı görünen 40 ila 50 lav cücesi vardı.

"Gidin!"

Chen Feng Xie Kangzhong'u işaret etti.

Fwaaash!

Lav cücelerinden oluşan grup Xie Kangzhong'u çevreledi.

Whoosh!

Whoosh!

Cüceler grubu, Xie Kangzhong'un vücuduna tırmanmaya başladı. Bazıları kollarına bazıları ayaklarına geri kalanı da vücuduna sarıldı.

"Bas git!"

Xie Kangzhong öfkeyle bağırdı.

Kollarını öfkeli bir şekilde salladı. Ne yazık ki, hiçbir etkisi yoktu. Tüm cüceler sarsılmaz bir şekilde duruyordu. Ne kadar sallarsa sallasın hiçbir etkisi yoktu.

Bang!

Vücudunda korkunç alevler ortaya çıktı.

Bu cücelerin alev emme yeteneği yoktu. Bu nedenle, alevle vurulduğunda ağır hasar gördüler. Ancak, bir insan gibi et ve kandan oluşmadıkları için hasardan korkmalarına gerek yoktu.

Bunun yerine, yaralandıktan sonra, cüceler daha da korkunç görünüyordu.

"Lanet olsun!"

Xie Kangzhong tedirgin olmaya başlamıştı.

"Onları kontrol eden sensin."

Tepkisi oldukça hızlıydı ve söylerken küçümseyici bir şekilde gülümsedi. "Belki onlara zarar veremem. Ancak, sana zarar verebilirim. Seni öldürdüğüm sürece, doğal olarak dağılacaklar."

Bang!

Xie Kangzhong'un elinde alev gücü yoğunlaştı.

Ancak.

Tam o anda, bir grup cüce Xie Kangzhong'un yumruğuna tırmandı ve elindeki alev gücünü emdi. Xie Kangzhong’un başlangıçta alev enerjisiyle dolu sağ yumruğu normal bir kaya haline geldi.

Bang!

Yumruğu yere düştü.

Zemin parçalandı.

Xie Kangzhong'un ayağının altındaki zemin sallandı ve ardından…

"Ka cha!"

Sağ kolu kırıldı.

Alev enerjisi olmadan, bu yetenek hiç bir işe yaramazdı.

Uzaktaki Wang Chun ve Chen Feng hiç etkilenmedi. Alev enerjisi olmayan Xie Kangzhong, dişleri olmayan bir kaplana benziyordu.

"Sen..." 

Xie Kangzhong'un öldürme niyeti zirveye ulaştı.

Vücudundaki bu cüceler, çok fazla alev enerjisi özümsemiş ve şimdi tamamen sarhoş gibi görünüyorlardı. Ancak, böyle görünseler bile, Xie Kangzhong'un vücuduna sarılıyor ve bırakmak istemiyorlardı.

"Çek git!"

Xie Kangzhong, vücudundaki cüceleri tek tek yakalamaya başladı.

O anda, sarhoş cüceler vücudunun farklı bölgelerine sürünmeye başladı. Xie Kangzhong'un vücudunda çevik bir şekilde hareket ettiler.

"Lanet olsun!"

Xie Kangzhong oldukça öfkelenmişti. Ancak, onlara hiçbir şey yapamıyordu.

Bunu bir türlü anlayamadı. Çok güçlüydü, Chen Feng ve Wang Chun'dan çok daha güçlüydü. Ancak, oldukça kolay olması gereken bu savaş, neden böyle bir duruma dönüştü?

Whoosh!

Whoosh!

Vücudunu birkaç kez salladıktan sonra vazgeçti.

'Onları üzerimden atamıyorsam, zorlamaya gerek yok! Alev enerjisi olmadan bile, hala Chen Feng'i öldürebilirim!'

Şimdiye kadar, kendisini en çok tehdit eden ve zarar verebilecek olanın sadece Chen Feng olduğunu fark etmişti! Bu eski öğrencisi!

Bang!

Büyük adımlarla, Chen Feng'e doğru yürüdü.

"Bu cüceler gerçekten biraz güçlü. Ancak, bana zarar vermeleri imkansız." Xie Kangzhong soğuk bir şekilde söyledi. "Bir Lav Devini kontrol etmek için çok miktarda ruhsal enerji gerekir. Merak ediyorum, senin gibi E-sınıfına yeni ulaşmış birisi bu yeteneği ne kadar sürdürebilir?"

Chen Feng gülümsedi. "Kesinlikle senden daha uzun."

Bang!

Xie Kangzhong Chen Feng'e doğru bir yumruk attı.

Alev enerjisini kaybettiğinden, şu anda yapabileceği tek şey fiziksel saldırılardı.

Onun ana özelliği güç olmasa da, beden ve çeviklik özelliği nispeten yüksekti. Ayrıca, Chen Feng onun için bir eşleşme değildi.

Bang!

Bir yumruk daha.

Chen Feng neredeyse o yumrukla uçuyordu.

Bu işe yaramaz!

Chen Feng dişlerini sıktı.

Mevcut Xie Kangzhong, cüceler nedeniyle alev enerjisini kaybetmişti. Kendisini ve Wang Chun'u öldürmek için fiziksel gücünü kullanıyordu. Daha da kötü olan şey, şu anda zayıf durumda olsa bile, Chen Feng onu hala yenemezdi.

Aralarındaki boşluk çok büyüktü!

Yorgunluk mu?

Xie Kangzhong'un bu yeteneği ne kadar sürdürebileceğine dair bir fikirleri yoktu.

Ne yapmalıyım? 

Chen Feng'in beyni hızla çalışmaya başladı.

Lav cüceleri... 

Bu füzyon süreci, aslında, lav devinin oluşumundan tamamen farklıydı. Sonuçta, tek başına saf enerjinin bir kombinasyonuydu. Eğer durum buysa, bunun için başka kombinasyonlar var mıydı?

Örneğin, buzlu ve sisli alternatifleri?

Veya - 

Diğer yetenekler?

'Artık umurumda değil!'

Chen Feng dişlerini sıktı.

Denedikten sonra gerçekten başka kombinasyonlar olup olmadığını öğrenecekti. Zihninde bu fikri planladığından, Şanslı Aura'yı harekete geçirdi ve durmadan farklı kombinasyonlar denemeye başladı.

Whoosh!

Whoosh!

Rüzgar Bıçakları bir kez daha oluştu.

Şans değeri hızla düştü.

Buzlu sis, kombinasyonu?

Etkisiz!

Gök gürültüsü?

Etkisiz!

Buzlu sis, su kristali?

"Hum—"

Chen Feng'in önünde, vücudunun her tarafında buz kristalleri olan masmavi renkli bir cüce ortaya çıktı. Farklı bir renk ve yeteneğe sahip olmanın yanı sıra, bir lav cücesi ile aynı görünüyordu.

"Başarılı."

Chen Feng oldukça heyecanlıydı.

Whoosh!

Whoosh!

Büyük bir Rüzgar Bıçağı grubu bir kez daha ortaya çıktı.

Farklı enerji kombinasyonları arka arkaya ortaya çıkmaya başladı.

Yakında, birbiri ardına, tuhaf renklere sahip cüceler Xie Kangzhong'un vücuduna tırmandı.

Son derece güçlü sıcaklığı azaltma ve dondurma yeteneğine sahip olan buz ve kırağıdan oluşan Icefrost cüce; Son derece güçlü felç edici ve elektrik iletme yeteneğine sahip olan, Deniz suyu ve Gök Gürültüsünden oluşan Thunder cüce; Son derece güçlü savunma ve engelleme yeteneğine sahip olan, taş ve topraktan oluşan Armor cüce...

ÇN: Icefrost (Buz Kırağı) - Thunder (Gök Gürültüsü) - Armored (Zırhlı)

Mavi renkli... 

Beyaz renkli... 

Sarı renkli... 

Xie Kangzhong'un yüzünde alarmlı bir ifade ortaya çıktı.

Fwaash.

Bütün cüceler onu çevreledi.

"Bu lanet şeyler de ne?"

Xie Kangzhong panikliyordu.

"Bas git!"

"Defol!"

Xie Kangzhong çılgınca vücudunu sallamaya başladı.

Ancak, lav devi çok büyüktü!

Doğal olarak, büyük olmanın avantajları ve dezavantajları vardı. Avantajı, Chen Feng ve Wang Chun'u kolayca yakalayabilir ve yok edebilirdi. Ancak dezavantajı ise, vücudundaki tüm delikler de oldukça büyümüştü. Chen Feng'in oluşturduğu cüceler rahatlıkla içine girebilirdi.

Thunder cüceleri kulaklarına doğru ilerledi.

Icefrost cüceleri burun deliklerine girdi.

Patlayan Cüceler, vücudunun alt kısmındaki o deliğe doğru ilerlediler.

...

ÇN: Benle alakasız. Ben sadece Çevirmenim.

"Çek git!"

Xie Kangzhong dehşete düştü ve çığlık atmaya başladı.

Bang!

Bang!

Bang!

Kendi vücudunu yumruklamaya başladı.

"Ah—" 

Çılgın bir şekilde bağırmaya başladı.

"Ateşli Ejderha!"

"Öfkeli Alevler!"

Vücudunda sonsuz miktarda alev yükselmeye başladı.

Bütün cüceleri yok etmek istedi.

Ancak...

"Patla!" Chen Feng soğuk bir şekilde söyledi.

Bang!

Tüm Cüceler aynı anda patladı.

Korkunç bir güç anında patladı. Şu anda, birbirinden farklı yeteneklerin oluşturduğu gizli sanatlar korkunç güçlerini sergiledi. Korkunç bir güç bölgeyi sardı.

Xie Kangzhong'un vücudu havai fişek gibi parladı.

Her türlü renk vücudundan dışarı çıktı. Vücudu, ışıkların parlaklığında kayboldu.

Bang!

Bang!

Bang!

Chen Feng ve Wang Chun patlamadan uzaklaştılar.

Zemin titredi.

Çevredeki sayısız mutasyona uğramış canavar patlamadan dolayı çılgınca kaçmaya başladı.

Xie Kangzhong'un vücudunda bulunan son derece güçlü enerji, sayısız cücelerin patlamasından kaynaklanan güçle birleştiğinde, şok edici bir güç ortaya çıkardı.

Uzun bir süre sonra.

Parlaklık yavaş yavaş solduğunda, Chen Feng başını kaldırdı ve Xie Kangzhong'un bulunduğu yere baktı.

Hala orada duruyordu!

Artık Lav Devi değildi. Bunun yerine, şimdi orijinal görüntüsüne geri dönmüştü. Ancak vücudu, zaten ağır yaralıydı. Vücudunda her türlü tuhaf iz görülebilirdi.

Buz, alev, zehir... 

Gözleri Chen Feng'e bakarken titredi.

"Neden..." diye sordu kısık bir sesle.

Bang!

Büyük bir gürültüyle, bedeni yere düştü.