Bölüm 2: Bu Durum Biraz Korkutucu

Çevirmen & Editör: ArgoGamer

"Gerçekten bu kadar büyülü mü?"

Chen Feng merakla sol bileğine doğru uzandı ve aniden bir ekran ortaya çıktı.

"Buzz -" 

Siyah bileklik hafifçe titredi ve bilekliğe geri dönmeden önce, vücudunda bir kuvvet akımı dolaştı. Ekranda yeni veriler ortaya çıktı.

------ 

Güç: 10 

Çeviklik: 10 

Beden: 10 

Ruh: 30 

Dayanıklılık: 10/10 ( Her 1 puan Beden için Dayanıklılık +1 )

Ruhsal Enerji: 30/30 ( Her 1 puan Ruh için Ruhsal Enerji +1 )

Genetik Yetenekler: 

Rüzgar Bıçağı: Şiddetli bir rüzgar dansı yaratır. Ruhsal Enerjiyi kullanarak bir formasyon oluşturun ve belirli miktarda hasara neden olan rüzgar biçiminde bir bıçağı serbest bırakır. Sürekli rüzgar bıçakları serbest bırakma olasılığı düşüktür. (ilk tahmin %5).

Genel Fonksiyon:

Düşük seviyeli ölümcül savaş tekniği. (Güç ve Ruh durumunuza göre değerlendirilir. Bileklik çipinde saklanmalıdır ve güvenliğinizi sağlamak için bir ağa bağlı olmamalıdır. Verilerin doğruluğunu kesin olarak bilmek için, lütfen sürekli güncelleyin.)

Özel Yetenek:

Şanslı Aura. [Kader Taşı'nın] içindeki şans değerini tüketmek, kısa bir süre içinde şansınızı büyük ölçüde arttırabilir. Şans değeri: 10 puan. (Kader Taşı, gücünü dünyanın enerjisini emerek oluşturur. Mevcut dünyanın değerlendirilmesine dayanarak, saat başına 1 şans değeri elde edilebilir.) 

------ 

Bu, kendisinin sayısallaştırılmış verileriydi!

Temel özellikler, insan gücünün en ilkel haline dayanan ölçü birimleriydi. Herkesin durumunu açıkça gösterme yeteneği büyüleyiciydi, ama Chen Feng'in en çok merak ettiği şey, sondaki özel yetenekti.

"Şanslı Aura mı?"

Chen Feng şaşırdı.

[Kader Taşı'nın] ortadan kaybolduğunu düşünmüştü. Gerçekte, kendisiyle birleşmesini hiç beklemiyordu.

Chen Feng 10 puanlık şans değeri olduğunu gördüğü ve hayal meyal kütüphanenin yıkıldığı an, öldüğünü tahmin etti. Daha sonra [Kader Taşı] çevredeki tüm şansı özümsemiş ve onu bu dünyaya getirmişti.

"Demek gücün bu, heh?" Chen Feng kendi kendine mırıldandı.

[Kader Taşı'nda], şans ve felaket iç içedir.

Chen Feng’in hayatı tam bir felaket idi ama şu anki hayatında, kendisi için yepyeni bir kader yaratabilir! Peki o zaman...neden buradaydı?

"Bir bakalım."

Chen Feng, orijinal sahibinin hafızasındaki tüm çeşitli bilgileri atladı ve doğrudan kendisi hakkındaki anılara baktı. Anında, çok cesaret verici bir hikaye gördü.

Adı Chen Feng ve kendisi bir yetimdi. Altın Şehri'nin bir vatandaşı.

Genç yaşta ailesini kaybetmişti. Ancak, olağanüstü notlarına ve bursuna dayanarak, elit bir liseye gitmeyi başardı ve orada gen çalışma kurslarına kaydoldu. Okuldaki eğitiminden sonra, genetik bir yeteneği ve diğer bazı teknikleri kavradı. Bu durum, onun elit sınıfa katılmasını ve diğer çocukların ailelerinin sürekli kendisi hakkında konuşmasına neden oldu.

Beklenmedik bir şey olmasaydı, kötü koşullarına rağmen, halktan bir kişi elit birisi haline gelebilirdi.

Ancak, çoğu zaman, gerçekler acımasızdı. Üniversite giriş sınavının son gününde, sınavda olması gereken Chen Feng, bunun yerine köpekbalığını beslemek için başkaları tarafından denize atılmıştı...

Neden mi?

Vücudun orijinal sahibi muhtemelen ölüm anında bile ne olduğunu anlayamamıştır. Ancak Chen Feng, anılarına baktıkça sebebini tahmin edebildi.

Dünyanın en iyi üniversitesi, Kuzey Qing Üniversitesi'nin gen üretim ana tesisi, Altın Şehir’den sadece bir kişiyi alacaktı. Yine de orijinal vücudun sahibi, bu işteki en iyi öğrenciydi. Bu nedenle, ne olacağını tahmin etmek çok da zor değildi.

Başkasının yolunda bir engel olmuştu.

"Ne kadar zavallı bir çocuk."

Chen Feng sessizce yas tuttu. Bu vücudun orijinal sahibi oldukça acınasıydı, zamanının çoğunu çalışarak ve okuyarak geçirmiş ve bilmeden başkaları tarafından hedef haline gelmişti.

"Eğer daha önce burada olsaydım, işler bu kadar sefil olmazd." dedi Chen Feng.

Ama...

Ugh...

Bir şeylerin doğru olmadığını hissetmeye başladı.

En iyi öğrenci mi?

Hayır... bekle!

Chen Feng aniden bir şey hatırladı ve kötü bir his içini doldurdu.

Köpek Balığı mı?!

Köpek Balığını beslemek için denize atmak mı?

"S*ktir!"

Chen Feng sonunda sorunun ne olduğunu fark etti.

Bang!

Tüm mağara aniden sallandı.

Etrafındaki duvarlar yavaş yavaş hareket etmeye başlarken kalın zemin titremeye başladı. Chen Feng'in ifadesi aniden değişti. Çevresinden, Bazı garip mukuslar sızmaya başladı.

"Lanet olsun!"

Chen Feng aniden bir şey hatırladı.

Orijinal sahibi tarafından ölmeden önce görebildiği sahneye ve bilekliği tarafından sağlanan verilere dayanarak, bu mutasyona uğramış bir Karadeniz Köpek Balığıydı. Ruh tipi mutasyona uğramış bir canavar! Orijinal sahibini yuttuğu an, bilinci ve ruhu hemen yok edildi. Ardından boş bir kabuk kaldı ve Chen Feng de şans eseri bu bedene göç etti.

Ve bu yer... bir mağara değildi, bunun yerine Köpek Balığının içiydi!

Bang!

Bang!

Tüm duvarlar titredi.

Chen Feng zorla duvarlardan birine yaslandı.

Bang!

Patlamaların sesleri bir türlü bitmiyordu.

Bu mutasyona uğramış Köpek Balığı uykusundan uyanmış gibi görünüyordu. Köpek Balığının içinde, Chen Feng tüm dünya sallanıyormuş gibi hissediyordu ve garip bir sıvı durmadan salgılanıyordu.

Daha önce, Chen Feng test etmek için bir kumaş bez atmış ve bez hemen aşınmıştı.

Ve şimdi, bu sıvı sürekli akıyor ve Chen Feng'e doğru ilerliyordu.

"Olamaz."

Chen Feng derin bir nefes aldı.

Nerede olduğunu tam olarak bilmese de, tahminine göre, mutasyona uğramış Karadeniz Köpek Balığı'nın midesinde olmalıydı. Etrafında hiçbir çıkış yolu yoktu, tek giriş yemek borusu olmalı. Ancak orası da mukus tarafından engellenmişti. Oradan geçmeye çalışmak sadece ölüme kur yapmak olurdu!

"Ne yapmalıyım?"

Chen Feng kendini sakinleştirdi.

Giriş engellendiğine göre çıkış yolu yoktu. Sadece zorla kaçabilirdi.

Mevcut çağın genetik savaşçıları çok güçlüydü. 1 güç puanı, genetik olarak güçlendirilmemiş bir insanın gücüne eşdeğerdi. Chen Feng'in gücü ve çevikliği her ikisi de 10 puandaydı! Belki de on kat güç ve çeviklik ile...

Bang!

Chen Feng kararlılıkla yumruklamaya başladı!

"Hiss" 

Chen Feng bir ağız dolusu nefes aldı. Elinde şiddetli bir ağrı vardı, yumrukladığı duvarda tek bir çizik dahi yoktu. Chen Feng gerçekten güçlüydü. Ancak, bu gen çağında, Köpek Balıkları gibi mutasyona uğramış büyük hayvanların vücut kalitesi, çok daha korkunçtu!

"Olamaz."

Chen Feng dijital ekranındaki diğer yeteneğe baktı—Rüzgar Bıçağı.

Genetik yetenek, bu çağın genetik savaşçılarının sembolüydü.

Kişi, sadece genetik bir yeteneğe sahip olduğu zaman, gerçek bir genetik savaşçı olarak sayılırdı. Ruh tipi genetik savaşçılar ise en gizemli ve zorlu rakipler idi! Bu nedenle, ruh tipi genler son derece pahalıydı. Bütün bursunu tükettikten sonra bile, vücudun orijinal sahibi sadece bu alt kademe ruh tipi yeteneğin gen reaktifini karşılayabilmişti.

Rüzgar Bıçağı...

Diğer ruh tipi genlerle karşılaştırıldığında, bu genetik yetenek çok zayıftı!

Ancak, şu anda, Chen Feng, sadece bunu deneyebilirdi.

"En azından 30 puan ruhum var. Umarım beni hayal kırıklığına uğratmaz."

Chen Feng derin bir nefes aldı.

Rüzgar Bıçağı!

"Buzz—" 

Chen Feng'in bedeninden gizemli bir güç ortaya çıktı ve boş havada yoğunlaştı. Kavisli azur renkli bir bıçak ortaya çıktı ve acımasızca ilerledi.

"Pu!"

Bıçak, hafif bir sesle, duvarda kanlı bir yarık ortaya çıkarırken kayboldu.

Howl—

Köpek Balığının karnı, şiddetli bir şekilde sallanmaya başladığında, gökyüzü ve yeryüzü tersine dönüyormuş gibi yüksek bir feryat duyuldu. Chen Feng, neredeyse etrafa sıçrayan sıvıyla temas ediyordu.

"İyi değil."

Chen Feng kanlı yaraya baktı.

En güçlü yeteneği sadece hafif bir yarık ortaya çıkarmıştı. Yeteneği bile devasa mutasyona uğramış Karadeniz Köpek Balığını sallamak için yeterli değildi! Aynı ligde bile değillerdi!

Hatta mutasyona uğramış Karadeniz Köpek Balığının içinde, en savunmasız yerinde olsa bile!

‘Lanet olsun! Göç ettikten kısa bir süre sonra burada ölecek miyim?’

Chen Feng bilekliğinde görüntülenen verilere baktı. Hala 10 puan şans değeri vardı; ancak, bu yeteneğin hayatta kalmasına izin verebileceğini sanmıyordu. Mutlak gücün önünde, bazen şans...

Bekle.

Chen Feng aniden bir şey düşündü.

Sonunda Rüzgar Bıçağının tanımına bakmadan önce, Şanslı Aura'ya bir kez daha baktı.

“Sürekli rüzgar bıçaklarını serbest bırakma olasılığı düşüktür. (ilk tahmin %5)” dikkatlice düşündü.

Sürekli serbest bırakma mı?

%5...?

Olasılığın çok düşük olması nedeniyle, Chen Feng bilinçaltında göz ardı etmişti.

Bunun nedeni basitti, sadece 2 vuruşlu bir kombinasyonu etkinleştirmek için %5'lik bir olasılık vardı. Peki ya 3 vuruşluk bir kombinasyon? %0.25! 4 vuruşluk ve 5 vuruşluk bir kombinasyona gelince? Daha da düşük! Artı, Rüzgar Bıçağı'nın gücü çok sıradandı; bu nedenle, vücudun orijinal sahibi tarafından kaynaşılan bu gen, çok düşük bir değerlendirme seviyesine sahipti. Ancak...

Ya Şanslı Aura ile kullanırsam?

Chen Feng ikna oldu.

Hala 10 puan şans değeri vardı. Şanslı Aura'yı bir süre kullanmak için yeterli olmalı. Bu olursa, Rüzgar Bıçağı ne tür bir güç açığa çıkarabilir?

Dört gözle bekliyordu!