Bölüm 157: Koşu Testi

"O tepenin arkasına gidin!" Thousand Creations, Lord Grim'in böyle dediğini duydu. Lord Grim'in hangi tepeye gitmelerini söylediğini anlamaya çalıştığında dört oyuncudan üçünün hızla ona doğru geldiğini gördü.

Neden üç kişiydiler? Ye Xiu, Düşen Çiçek Avcu'nu kullanarak onları savurduğunda bu yere düşme etkisinden kurtulmak için Hızla İyileş'i kullanmaları gerekmişti.  Tang Rou ve Steamed Bun Invasion yeteneğiyle bunu başarmıştı. Öte yandan Seven Fields ve Sleeping Moon pek iyi iş çıkarmamıştı. Seven Fields başarısız olarak yere düşmüştü. Tekrar kalkması gerektiği için diğerlerinden ağır kalmıştı.

"Vay be. Burada biri var ve kakasını yapıyor gibi duruyor!" Steamed Bun Invasion bağırdı. O üçü oraya koşarken Thousand Creations'ın tepenin ardında oturduğunu gördüler.

"Siktir!" Thousand Creations ise bu açıklamayla aynı fikir değildi. Orada pusu kurmak için bekliyordu, ne kaka yapmasıydı! Ama bunun ardından daha kötüsü geldi. Lord Grim'in hiç tereddüt etmeden bağırdığını duydu. "Öldürün onu!"

"Of of of!" Thousand Creations, geriye doğru yuvarlanırken lanet okudu. Gözlerinde kızıl bir ışık parladı. Onlardaki en hızlı ve en vahşi kişi o kadın Savaş Büyücüsü idi. Thousand Creations, onu çok az farkla ıskalayan 30 seviyeli mor silah Kızıl Ay Mızrağı'nı tanıdı.

Soft Mist bu saldırısını kaçırdıktan sonra tekrar denemek için bir adım attı. Sonuçta Thousand Creations da yetenekliydi ve döndükten sonra Gök Saldırısı'nı kullandı. Soft Mist, yana adım attı ve bir koordinasyonla Steamed Bun Invasion, Thousand Creations'ın arkasına geçerek Taş attı.

O sırada arkada kalan Lord Grim de sonunda geldi. Bir bakışta Thousand Creations'ın adını tanıdı ve hemen Steamed Bun Invasion'a söyledi. "Bekle, bu adam onlardan değil."

"Kim olduklarını biliyor musun?" Thousand Creations bunu duydu ve Lord Grim'in bu düşmanların nereden geldiğini bildiğini hissetti ve bu yüzden sordu.

"Bir tahminim var." Ye Xiu yanıtladı.

"Kim onlar?" Thousand Creations sordu.

"Sohbet etmeden önce kaçsak nasıl olur?" Lord Grim onlara yolu gösterdi. Bu dördü hemen arkasından geldi, Thousand Creations'ın da takip etmekten başka seçeneği yoktu. 24 kişi arasından uzun menzilli sınıflar durmadan onlara ateş etti. Thousand Creations zikzak çizerek ilerledi, bu sayede karşı taraf onu düzgünce vuramadı. Daha sonra bu beşini yakalayınca Lord Grim'in onlara burada bir ders verdiğini fark etti.

"Üç tip hareket şekli vardır, yürüme, koşma ve Atik Koşu. Atik Koşu en hızlısıdır ama dayanıklılığınızı tüketir. Yürüme en yavaşıdır ama yavaşça dayanıklılığınız dolar. Koşma ise ne hızlı ne yavaştır ama dayanıklılık gerektirmez. Atik Koşu'yu kullanmak, en kısa sürede en hızlı şekilde hareket etmenizi sağlar ama dayanıklılığınız bitince ve koşmaya başlayınca deneyimli bir rakip sizi kesinlikle yakalamayı başarır. Thousand Creations'a bakın. Şu anda bizi geçmek için Atik Koşu'yu kullandı ama bu sadece geçici. Herkes benim tempomda kalsın ve bu üç hareket arasında nasıl değişim yaptığımı görsün. Yarım dakika sonra o geride kalacak."

"SİKTİR GİT!" Thousand Creations bir ders kuklası olarak kullanılınca kasvetle durdu. Tam konuşmak üzereyken o beşli onu geçti. Steamed Bun Invasion bile bunu sordu. "Aniden durdu. Bu hangi hareket türü?"

"Bu 'o arkamızdan gelenlerin beni parçalamasını istiyorum' hareketi." Lord Grim söyledi.

PAT!

Thousand Creations'ın yakınında bir topçu mermisi patladı. Aklı bulanıklaştı ve havada süzüldü. Neyse ki zamanında Hızla İyileş'i kullandı ve döndükten sonra hızla ileri fırlayarak o beşliye yetişti.

"Tekrar yakaladı bizi." Steamed Bun Invasion söyledi.

"Bu yöntem çok daha kötü. Saldırıya bile uğradı." Ye Xiu yanıtladı.

Thousand Creations öfkeden kan kusacaktı. O beş oyuncuya dikkatle baktığında Lord Grim'in sürekli hatırlatmalarıyla üç hareket türü arasında sürekli değişim yaptığını gördü. Bir tempo ayarlanmamıştı. Bazen bir dakika bir yöne ilerliyorlar, bazen sadece iki üç adım şeklinde başka bir yöne dönüyorlardı. Thousand Creations istemsizce onların bu yaptığını tekrarladı. Sonunda boş boğazlı Steamed Bun Invasion söyledi. "Bizi mi tekrarlıyor o?"

"Çok geç. Baştaki dayanıklılığı bizden farklıydı, bu nedenle kesinlikle onun dayanıklılığı bizden önce bitecek ve ölecek." Ye Xiu yanıtladı.

"Dayanıklılığın düşük olması hiç iyi değil." Steamed Bun Invasion buna sempati duydu.

Thousand Creations dişlerini sıktı. Başkalarından yardım isteme alışkanlığı yoktu. O sırada Lord Grim ve diğerlerinin hareketlerini kopyalamasına rağmen sonunda kendi başına kalacakmış gibi hissetti, çünkü o Lord Grim, ilk önce onun dayanıklılığının biteceğini söylemişti...

Thousand Creations dayanıklılığına baktı. Gerçekten azalıyordu. Arkasındaki 24 kişi hâlâ ona yetişemese bile aralarındaki mesafe giderek azalıyordu.

"Hey, gerçekten onlardan kaçabilir miyiz?" Thousand Creations sordu.

"Aramızdaki mesafe azaldı mı? Bu sadece geçici bir şey." Ye Xiu yanıtladı.

Kısa süre rakipler delice Atik Koşu ile koşarken sadece birkaç tanesi yetişebildi. Dayanıklılıkları bittiğinde ve koşmaya başladıklarında iki taraf arasındaki mesafe tekrar arttı.

"Gerçekten arayı açıyoruz!" Steamed Bun Invasion neşelendi.

"Açıyor muyuz? Artık koşmaya gerek yok." Ye Xiu güldü.

"Neden?"

"Çünkü bu test sayesinde düşmanlarımızın yetenek seviyesinin fazla olmadığını söyleyebilirim. Hatta onlarla savaşmayı bile deneyebiliriz." Ye Xiu yanıtladı.

"Sadece beş kişiyiz." Seven Fields hatırlattı.

"Altı değil miyiz? Thousand Creations da kütük değil ya!" Ye Xiu yanıtladı.

"Sanal ortamdayız. İnternette birinin gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu anlayamayız." Steamed Bun Invasion ciddi şekilde söyledi.

"Daha önce konuştu." Ye Xiu çaresizce söyledi.

Thousand Creations son derece kasvetliydi ama o sırada Lord Grim durdu ve arkasını döndü.

"Bakın, 24 kişi arasından sadece bir tanesi biraz yetenekli. Oradaki Savaş Büyücüsü." Ye Xiu yanıtladı. Daha sonra Lord Grim'yi hareket ederek onlara doğru döndürdü ve bağırdı. "Chen Yehui, bu sen misin?"

O 24 oyuncu birden durdu. Vadi ölümcül sessizliğe gömüldü.

Adının söylendiğini duyan Chen Yehui son derece kötü hissetti. Planları daha en başında mahvolmuştu.

Liu Hao, takımın performansıyla ilgilenmek zorundaydı, bu nedenle artık dikkatini dağıtamaz ve Ye Qiu ile uğraşamazdı. Liu Hao, bunun sonucunda Ye Qiu'yu engellemenin görevini ona vermişti.

Ama Ye Qiu'ya karşı hangi yöntemi kullanacaktı? Bir pro oyuncunun yardımı olmadan zindan rekorlarıyla baş etmesi mümkün değildi. Biraz düşününce, en büyük avantajının insan gücü olduğunu anlamıştı.

Bu sefer yeni sunucuda loncasını öncü olarak getirdi. Gerçekten büyük hırsları vardı. Diğer loncalara kıyasla onuncu sunucudaki en kalabalık lonca onlara aitti.

Glory başta diğer büyük loncalara karşı mücadele etme ve eski şanlarını geri kazanmak niyetindelerdi. Ama bir anda Lord Grim'in ortaya çıkacağını ve her şeyi alt üst edeceğini kim bilebilirdi? Şu anda büyük loncaların rekabet ettiği tek şey vardı. Lord Grim'i kimin yanına çekeceği kazananı belli ediyordu.

Chen Yehui son derece üzüldü! Lord Grim'in kim olduğunu zaten biliyordu, bu nedenle onu Üstün Hanedan'a katma umudu yoktu. Kulübün resmi üyelerinden biri olarak kabul edilebileceği için Ye Qiu'nun emekliliğinin ardında yatan sebepleri iyi biliyordu. Şu anda Ye Qiu'nun bizzat Üstün Hanedan'a sorun çıkarmaması bile fazlasıyla nazikçe bir davranıştı.

Chen Yehui'nin Lord Grim'i aralarına katması imkansızdı, bu nedenle sadece Lord Grim'e karşı savaşmak için hazırlanabilirdi. Başta fazla boş hesapları kalmamıştı, bu nedenle özel olarak yeni birkaç hesabı seviye atlatmıştı. Lord Grim'e yetişme ve 30 seviyeye ulaşma konusunda sıkıntılar çektikten sonra hemen tereddütsüzce harekete geçmişti. Bu fırsatı Ye Qiu'ya saldırmak için kullanmak istedi. Yoksa bu adam bir loncaya girerse, avantajları yok olacaktı.

Ne yazık ki kırılmasının imkansız olduğunu sandığı bir kuşatma oluşturduktan sonra hazırladığı hiçbir planı kullanamamıştı. Lord Grim'in bu dört oyuncunu kuşatmanın dışına atmak için yaptığı hareket, gerçekten beklentilerini tamamen aşmıştı. Chen Yehui'nin sayısı planı anında yok olmuştu.

Elbette bu durumdan memnun değildi. Kuşatma kırılmış olmasına rağmen hâlâ sayıca üstünlerdi, bu nedenle hep birlikte takibe başlamışlardı.

Sonunda bu rakipleri tam kaçmak üzereyken bir anda durmuş ve onlara dönmüştü.

"Hareketlerin çok zayıf Chen Yehui." Ye Xiu bunu söyledi ve ekledi. "Grubunun gücünü çoktan gördüm."

Chen Yehui şaşırdı. Sonunda bu kovalamalarının bir test olduğunu anladı. Hareketlerin üzerindeki bu kontrol türü, gerçekten en üst düzey bir pro seviyesi içerik olarak kabul edilebilirdi. Bunu başarabilecek oyuncu sayısı çok azdı. Ye Xiu, Liu Hao ve diğer pro oyuncuların grupta olup olmadığını anlamak için hemen onları test etmişti. Sadece sayıca üstün olmalarında korkacak bir durum yoktu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" Thousand Creations oraya giderek ona sordu.

"Onları yok etmeye." Ye Xiu sakince yanıtladı.

"Delirdin mi?"

"Bize katılmak ister misin?" Ye Xiu sordu.

"Sen... ciddi misin?"

"E tabi, yoksa şu anda kaçıyor olurduk zaten." Ye Xiu yanıtladı.

"Sadece altı kişiyiz."

"Sayı meselesi önemsiz. Bir takım savaşında en önemli şey takım çalışmasıdır." Ye Xiu yanıtladı.

"Peki! Ne kadar yetenekli olduğunu görelim." Thousand Creations mızrağını savurdu ve yürüdü.

"Harekete geçmeye hazır olun!" Ye Xiu bağırdı.

"Evet!"

"Hazır!"

"Hücum!" Thousand Creations da bağırdı ama Steamed Bun Invasion ve Soft Mist çoktan ilerlemişti. Lord Grim ile birlikte savaşmaya başladılar. Kimse onun yardımını istemeye gelmemişti.

"Ne?" Thousand Creations boş boş baktı. Seven Fields ve Sleeping Moon çoktan ona doğru yürümüştü.

"Sadece rahatla ve bizi destekle!" Seven Fields söyledi.

Bu şekilde ilerlediler ve katliama başladılar. Lord Grim, Soft Mist, Steamed Bun Invasion üçlü dizilimle öne geçti. Doğrudan düşman sürüsüne saldırdılar. Sanki bir sel basmış ve onları boğmuş gibi kan fışkırmaya başladı. Ancak bu kan, bizim üçlüden değil rakipten geliyordu.

"Kişi sayısı gerçekten avantaj olabilir ama bu avantajın bir miktarı var!" Ye Xiu yanıtladı. Lord Grim aniden üçlü dizilimden ayrılarak ileri fırladı. Chen Yehui'nin bozulan birliğine karşı Çöken Dağ ile uçtu.

Chen Yehui'nin düşünce tarzı çok basitti. Ölü veya sağ olmalarını umursamadı. Lord Grim'i öldürebildikleri sürece zafer kazanmış sayılacaklardı!

(ÇN: 6 vs 24 atıyoruz, ortalık 56 oldu.)