Bölüm 136: Gerçek Uzmanlaşmamış

Bu sözde grup savaşında iki oyuncu çoktan ölmüştü. Yenilgileri çok temiz ve güzel olmuştu ve diğerlerinin özgüvenini kaybetmesine neden olmuştu.

Kaptan yardımcısı Deng Fusheng kaptana bir bakış attı. Wang Jiexi'nin ifadesi hiç etkilenmemiş gibi aynıydı. Peki ya takım? Deng Fusheng çevresine baktı. Takım üyelerinin hepsi gergindi. Kaptana bakan başkaları da vardı. Deng Fusheng, hepsinin kaptan tarafından seçilmekten korktuğunu biliyordu. Hiçbir takım üyesi, Lord Grim'i yenebileceğini düşünmüyordu.

Peki Lord Grim? Sadece orada oturuyor, yemek yiyor, iksir içiyor ve can ile manasını yeniliyordu. Wang Jiexi onu durdurmadı. Diğer takım üyeleri de aynı şekilde. Sanki buraya onu öldürmeye gelmemiş gibi Lord Grim'in dinlenmesine müsaade ediyorlardı. Manası bitene kadar savaştıktan sonra kazanırlarsa, Minik Ot'un kazanmasının bir anlamı kalmazdı.

Ama şimdi ne yapmaları gerekiyordu. Wang Jiexi de biraz tereddüt etti.

Onu birebir düelloda yenmek mümkün değildi, bu açıktı. Diğer takım üyeleri bir yana kendisine bile Lord Grim'i düelloda yenebileceğine güvenmiyordu. Bu uzmanlaşmamış karakter...

"Hahaha..." Birden net bir kahkaha sesi geldi. Bu antrenman odasından değil, açıkça oyundan geldi.

Minik Ot'tan kim gülmüştü?

Bu gülen kişi elbette Ye Xiu idi.

"Söylediğim gibi... beni bir eğitmen olarak kullanmak istemiyorsan bu yaptığın pek işe yaramaz gibi?" Ye Xiu yanıtladı.

"Bu çok nadir bir fırsat." Wang Jiexi cevapladı.

"Bu çocuklarda zihinsel bir travma olmasından korkmuyor musun?" Ye Xiu yanıtladı.

Çocuklar!!! Gao Yingjie ve Qiao Yifan dışında herkes kaskatı kesildi. Kim çocuktu?

"Kendine biraz fazla güvenmiyor musun?" Wang Jiexi söyledi.

"Haha." Ye Xiu tekrar güldü. "Sana bir şey sorayım. Buradaki herkes arasında sen bile daha önce gerçek uzmanlaşmamış bir karakter ile savaştın mı?"

Hem oyun içi hem de gerçek dünyada sessizlik hâkim oldu.

Antrenman odasındaki Minik Ot'un üyelerinin hepsi bundan emin olamayarak birbirine baktı.

Bu doğruydu. Onlar için uzmanlaşmamış karakterler sadece bir efsaneydi. Pro sahne kurulduğunda uzmanlaşmamış karakterin soyu tükenmişti. Sadece uzmanlaşmamış karakterleri bilen kişiler bile kıdemli olarak kabul edilebilirdi. Peki Wang Jiexi? O beş yıldır Birlik'teydi. Bugün ise altıncı yılındaydı. Deneyimi sığ denemezdi ama o oynamaya daha yeni başlamışken, Ye Xiu, Üstün Çağ'ı üç kere art arda şampiyon yapmıştı. Ve o sıralar uzmanlaşmamış karakterler çoktan kaybolmuştu.

Glory'de on yıllık deneyime sahip olanların sayısı az sayılmazdı. Ama pro sahnede fazla kalmamıştı. Bir oyuncu oynamak istediği kadar oynayabilirdi. Ama pro oyuncular, pro sahnedeki rekabetçilik yüzünden yıpranmaktan kaçınamamıştı. Pro oyuncu olarak oynamaya devam edip edemeyecekleri öylece istiyorlar diye yapabilecekleri bir şey değildi.

Uzmanlaşmamış karakter, Wang Jiexi için de bir efsaneydi. Ama onlar hakkında hiç deneyimi olmadığı doğru değildi.

Wang Jiexi, Minik Ot'a girdiğinde bir zamanlar uzmanlaşmamış olarak oynayan bir kıdemli takım üyesi vardı. Üçüncü sunucu açıldığında hesabını bırakmamış veya diğer uzmanlaşmamışlar gibi sınıf değiştirmemişti. Bunun yerine bu karakterini hatıra olarak saklamıştı. Wang Jiexi, uzmanlaşmamış karakterlerin varlığını bu şekilde öğrenmişti. Hatta sonuçlarını o kıdemlinin uzmanlaşmamış karakteriyle kıyaslamayı denemiş ve uzmanlaşmamış karakterin avantajı ve dezavantajını bu şekilde öğrenmişti. Ve o kıdemli emekli olduğunda uzmanlaşmamış hesap kartını hediye olarak Wang Jiexi'ye vermişti, bu kartı bugüne kadar saklamıştı.

Wang Jiexi, bu kıdemlinin uzmanlaşmamış karakterlere yaptığı ağıtları hâlâ hatırlıyordu; uzmanlaşmamış karakterler hâlâ biraz fanteziydi. Seviye kısıtlaması serbest kalsa bile öyleydi. Silah ve kullanıcı sorunu, oyuncuların bu türde oynamasını engelleyen en büyük iki sorundu.

"Belki de tüm yetenekleri kullanabilecek bir silah ve her sınıfa yetkin son derece deneyimli bir oyuncu olursa, bu uzmanlaşmamış karakterin gücünü kullanabilir."

Bu aslında bir şakaydı. Ama şimdi bu şaka artık gözlerinin önünde gerçeğe dönüşüyordu.

Bir ders kitabı olarak bilinen Ye Qiu, Glory'deki tüm sınıflara hakimdi, son derece deneyimliydi ve şu anda uzmanlaşmamış bir karakter kullanıyordu.

Silaha gelince, Lord Grim'in elindeki garip silah, herkes tarafından çoktan fark edilmişti ve bu konuda tartışmaya gerek yoktu.

Bu Lord Grim daha önce silahını hiç değiştirmemişti. Bu ancak ve ancak her türlü yeteneği kullanmasını sağlayan form değiştiren bir silah olabilirdi. Kılıçtan silaha. Silahtan kılıca. Formları bu şekilde değiştirmek, silah değiştirmek gibi bekleme süresine sahip değildi. Bilgili pro oyuncular, bunun el yapımı bir silah olduğunu, hatta korkutucu bir el yapımı silah olduğunu görebiliyordu.

Gerçek uzmanlaşmamış karakter! Bu gerçek bir uzmanlaşmamış karakterdi!

Kıdemli takım arkadaşının söylediğini hatırlayan Wang Jiexi, sonunda Ye Xiu'nun ne demek istediğini anladı. Evet, bu gerçek bir uzmanlaşmamış karakterdi. Uzmanlaşmamış karakterin çağında bile asla gerçek bir uzmanlaşmamış karakter olmamıştı. Onun gibi gerçek uzmanlaşmamış bir karakterle savaşabilen birisi yoktu.

Ye Qiu ile savaşmaya devam edecekler miydi? Wang Jiexi sağa sola baktı. Tek gördüğü endişeli ifadelerdi. Geçen yılki karar maçlarında bile bu yüzleri hiç görmemişti. O zamanlar gergin olsalar bile şimdiki gibi asla kazanma şansları olmadığını düşünmemişlerdi. Bu endişeli yüzlerin altında gerginlik değil, kafa karışıklığı vardı.

Ve henüz Lord Grim ile savaşmamışlardı bile. Sadece Liang Fang ve Liu Xiaobie'nin Lord Grim ile savaşını görmüşlerdi, hepsi buydu.

Peki ya bu ikisi?

Wang Jiexi düşündü. Liang Fang ve Liu Xiaobie'ye baktı. Wang Jiexi onların yüzlerindeki dehşet ve hayal kırıklığını görebiliyordu.

Wang Jiexi sonunda aslında Ye Qiu'nun kendine fazla güvenmediğini anlamıştı. Wang Jiexi, onun antrenman yapılabilecek bir Tanrı olduğunu düşünmüştü ama şimdi bakınca Tanrı, takımın moraline bir darbe vurmuş ve özgüvenlerini yok etmişti. Wang Jiexi'nin ortaya attığı yaratıcı fikir, bir felakete dönüşmüştü.

Şimdi ne olacaktı?

Wang Jiexi bu durumun oldukça sıkıntılı olduğunu görmüştü. İçinden çıkamayacağı bir durum ortaya çıkarmıştı.

Düello atmaya devam ederlerse, o zaman sadece, kendisi dahil herkesin özgüvenini yok edecekti. Wang Jiexi ruh halinin bu durumdan çoktan etkilendiğini gördü. Tüm bunların üstesinden gelmişti, çünkü rakibin gücü onu derinden şok etmişti. Bu şekilde takımın güvenini kazanabilmesinin tek yolu kişisel olarak düello yaparak onu yenmekti. Ama şu anda kendisine de güveni kalmamıştı. Korkuyordu. Kaybederse takım arkadaşlarının özgüveninin geri dönülmesi imkansız şekilde yok olacağından korkuyordu.

Wang Jiexi takım arkadaşlarının kalbindeki yerini açıkça biliyordu. En başından beri takım arkadaşlarını taşıyordu ve onları zafere taşıyordu. Ama bu sefer onları taşıyamıyordu. Onları taşımaya cesaret edemiyordu. Ye Qiu gerçekten çok korkutucuydu. Minik Ot'un sadece iki üyesini yenmesine rağmen Wang Jiexi bile üzerinde baskı hissediyordu.

Buradan gitmeli miydiler? Ama Lord Grim'in psikolojik baskısı çoktan herkesin kalbine yerleşmişti. Bu zihinsel travma ile gelecek başarıları, performansları ve istikrarları olumsuz etkilenebilirdi. Bunlar fazla abartılı sözler değildi. Bir savaş sırasında zihinsel durum çok önemli bir unsurdu. Şu anki durumlarıyla, şu anki psikolojik korkularını zihinsel cesaretleriyle aşabilecekler miydi?

Hayır!

Bu, Lord Grim'in şaşırtıcı gücünün muazzam psikolojik baskısıydı. Lord Grim'i yenemedikleri sürece bundan kurtulmanın bir yolu yoktu. Ama bunun olması için düello yapmaları ve onu yenmeleri gerekiyordu. Şu anda sadece tüm takımın gücüne güvenebilirdi. Wang Jiexi bir plan yaptı ve hemen sakince bağırdı. "Millet!"

Şu anda takım arkadaşlarının hepsi biraz kopmuştu. Kaptanın bağırışını duyduklarında hemen odaklandılar.

"Birlik olun!" Herkes kaptanın bu iki kelimesini duydu.

Dokuz oyuncu. Şu anda burada toplam dokuz oyuncu vardı. Liang Fang ve Liu Xiaobie henüz geri gelmemişti. Ancak dokuz pro oyuncu, bir kişiye karşı...

"Hiç nazik davranmayın! Gidelim!" Wang Jiexi bağırdı. Şu anda dokuza karşı bir şüphelerini kırmaları gerekiyordu. Takımdaki konumunu kullanarak bunu yapabilirdi.

Elbette kaptanın bu net emrini duyan herkesin odağı savaş alanına döndü.

"Hm?" Lord Grim de ayağa kalktı. Ye Xiu güldü. "Sizin için sorun olmaz değil mi?"

Wang Jiexi dokuza karşı birin biraz fazla olduğunu nasıl bilmezdi. Ama bunu değiştirmesinin pek imkanı yoktu. Zaferi bu şekilde elde etmesi biraz utanç verici olsa bile bu his, hiç kazanma şansının olmamasıyla gelen zihinsel yaradan daha iyiydi.

"Takım savaşı, tam olarak istediğin gibi işte." Wang Jiexi, kendisi utanmaz biri gibi görünse bile en azından takım arkadaşlarının utancını giderebileceğini umuyordu.

"Bahsettiğim bu değildi." Ye Xiu sakince güldü. "Yani, hepiniz birlikte geldiğinde ve yok olduğunuzda, daha büyük bir darbe almaz mısınız? Bu... sorun olmaz mı?"

"Siktir git!" Bunu duyan Minik Ot'un oyuncularının bir anda savaş arzuları alevlendi. Az önce korkuyorlardı. Dokuza karşı bir durumda savaşma arzuları yoktu. Ancak şimdi Ye Qiu'nun ne kadar kibirli davrandığını görünce savaşma arzuları tekrar kükredi.

"Teşekkür ederim. Bu sözlerin muhteşem bir zamanda geldi." Wang Jiexi gülümsedi. Dokuza karşı birin utancı, Ye Qiu'nun sözleriyle kaybolmuştu.

"Gidelim!" Ye Xiu söyledi ve birden hareketlendi. Lord Grim arkasını döndü ve beklenmedik şekilde kaçtı.

"Kaçacak yerin yok!" Wang Jiexi her şeyin düşündüğünden çok daha iyi geliştiğini gördü. Lord Grim kaçarken yenilmez imajı biraz gözden düştü ancak 1v9 durumda kaçmak hiç utanç verici değildi.

Wang Jiexi, süpürgesine bindi ve bir vın sesiyle hız avantajını kullanarak Lord Grim'i engellemeyi umdu. Ancak Lord Grim parladı ve arkasında bir gölge klonu bıraktı ve o sırada gerçek benliğinin izi tamamen ortadan kayboldu.

"Kaptan!!!" Diğer takım üyeleri henüz savaşta değildi ama alanı net olarak görebiliyorlardı. Lord Grim'in gerçek bedeni havaya fırladı ve altındaki süpürgesine binmiş Fiery Blaze ile kafa kafaya geldi.

"Biliyorum." Wang Jiexi deneyimli bir oyuncuydu. O kadar kolayca darbe yemezdi. Karakteri süpürgesinde döndü ve aşağı inerek bu saldırıdan zorlukla kaçındı. Süpürgesinin bir savrulmasıyla Cadı'sı, Lord Grim'e doğru keskin bir saldırı gönderdi.