Bölüm 78: Çaresizliğe Zorlamak

Sallanan on oyuncu, bir düzine Çılgın Hırs oyuncusunun ağaçların arkasından fırlayarak hücum ettiğini gördüğünde kendine gelecek vakti olmadı. Çılgın Hırs oyuncuları, atılan bombaların fırsatından yararlanarak hiç zaman kaybetmeden büyülerini kullandı ve sonra Uzman Goblin'i takip etmeye devam etti. Sonuçta gerçek hedefleri patrondu.

Bir düzine oyuncu bir kez daha sarsıldı ve hüzünlendi. İyileştiklerinde ise Mavi Dere Loncası'nın oyuncuları ıslıklıyordu.

"Çöpler! Gerçekten çöpler." Blue River rakipleriyle acımasızca alay etti. Daha sonra grubuna önderlik ederek kırt kırt sesleriyle silahını birkaç kez önünde savurarak büyüler yaptı.

Bu acınası bir düzine oyuncu, bir o tarafa bir bu tarafa sarsıldı. Gerçekten çok şanssızlardı. Herkes onlara patlıyordu. Onlardan faydalanıyorlardı. Doğrudan yere düştüler ve öldüler.

Plantago Seed aşırı derecede öfkelendi. Patron durdurulamamıştı ve loncasının üyeleri de başkalarının ayaklarının altında ezilmişti. Doğrudan Blue River'e bir mesaj attı. "Canavarsınız siz!"

"Adamların birer çöp parçasından ibaret. Patronu durduramadınız bile." Blue River yanıtladı.

"Siz aptallar tüm gün buradaydınız da ne oldu sanki!" Plantago Seed yanıtladı.

"Şu anda aynı gemideyiz." Blue River yanıtladı.

Daha sonra iki taraf da sessizleşti. Yürekleri ağırlaştı.

Uzman Goblin'in yaraları ileride daha da arttı. Çılgın Hırs'ın güçleri yavaşça olaya dahil olmuştu. Blue River ve diğerleri her yaklaştığında Çılgın Hırs saldırgan tanka dönüşüyor ve onlardan uzaklaşıyordu. Uzman Goblin'in hareketi hiç dengeli değildi, bu herkesi son derece sinirlendiriyordu.

Blue River, başta Ot Bahçesi'nin ablukasının onlara yardımcı olmasını ummuştu. Ama Ot Bahçesi'nin oyuncularının tamamen çöp parçasından ibaret olacağını kim bilebilirdi? Çaresizce sadece kendi planlarını kullanabilirlerdi.

"Bir takımdan iki kişi. Çılgın Hırs oyuncularını bulun ve onları öldürün!"

Uzman Goblin'i yakalayamıyorlardı. Bazen bir veya iki kez vuruyorlardı ama bu vuruşlar, Çılgın Hırs'ın verdiği hasara yardım ediyordu. Odağı üstlerine alamıyorlardı ve baştan sona kadar hep ikinci planda kalmışlardı. Böyle zaman kaybetmeye devam ederlerse, Çılgın Hırs'ın verdiği hasar patronu öldürecekti. Patronu herkes öldürebilirdi ama Çılgın Hırs oyuncuları hayatta kaldığı sürece onu çalmak mümkün olmayacaktı. Ancak onları tamamen dağıtabilirler veya öldürebilirlerse patronu çalabileceklerdi.

Sonuç olarak patronu çalmak son derece zordu. Geç kalırlarsa, patronun üzerindeki hasarı almak mümkün olmayacaktı, bu durumda tek çözüm, patrona saldıran herkesi öldürmekti. Bu, büyük bir PK sorununa dönüştü, çünkü oyuncuların arasındaki yetenek farkı çok küçüktü. Burada bir başka oyuncuyu öldürmek, canavar öldürmekten daha zordu. Üstelik bu sorunun bir sonu yoktu.

Mavi Dere Loncası daha sonra sıkıntı çıkmasından endişelenmedi. Doğrudan Çılgın Hırs ile savaşmak ve PK ile patronu çalmak, zaten alışık oldukları bir durumdu. Onlara göre en kritik nokta, Çılgın Hırs'ın gücü ve onların gücünün eşit olmasıydı. Bunun sonucunda savaşırlarsa, durum yarı yarıya olacaktı.

Ama ne olursa olsun, onların patronu böyle kaçırmasını izlemekten daha iyiydi. Mavi Dere Loncası tarafında 20 kadar oyuncu vardı. Şu anda toplam 10 tane olacak şekilde ikili gruplara bölünerek ormana dağıldılar. Bir Çılgın Hırs oyuncusu gördükleri anda onların üzerine atılıyorlardı.

Uzman Goblin artık odak noktaları değildi. Çılgın Hırs'ın tüm oyuncuları da öyleydi. Onları bulan ikili gruplar, hedeflerine dikkatle yaklaşıyordu.

Ama oyuncuları yakalamak kolay değildi. Herkesin seviyesi ve ekipmanı yakın sayılırdı. Hareket hızları ve dayanıklıkları da benzerdi. Thundering Light takip sırasında aniden lonca kanalından şunu yazdı. "Hah? Uzman Goblin nereye gitti? Onu göremiyorum."

Bu mesajı herkesin kafasına dank etti. Herkes önlerindeki hedefe odaklanmıştı. Peki ya nihai hedefleri? Hala burada mıydı? Herkes bunu incelerken Uzman Goblin'i görebilenler bile onun çok uzaklaştığını fark etti.

"Kandırıldık..." Bound Boat kendine geldi.

"Bu sefer patrondan... vazgeçelim!" Blue River kasvetle bunu söyledi.

Lonca üyeleri tek kelime etmedi. Ünlü Mavi Dere Loncası'nda nadiren böyle bir durum görülürdü. Savaştıktan sonra yarı yolda pes etmek mi? Bu tutum, genelde sadece yeni bir zindan veya patron ortaya çıktğında görülürdü. Peki ya şimdi? Bu sadece Uzman Goblin'di. Herkesin iyi bildiği küçük bir patrondu. Rakipleri ise son derece iyi tanıdıkları Çılgın Hırs idi. Aslında rakipleri sadece Lord Grim idi, ancak onlara böyle beklenmedik bir zorluk çıkarmıştı ve onların vazgeçmesini sağlamıştı.

"Hey, neden artık takip etmiyorsunuz?" Plantago Seed bir mesaj attı.

"Sizin olsun." Blue River söyledi.

"Ne planlıyorsun?" Plantago Seed bundan şüphelendi.

"Takibe devam edince anlarsın."

Plantago Seed ve diğerleri arkadan takip etmek için yeni yola koyulmuşlardı ki o sırada Çılgın Hırs'ın Uzman Goblin'in kaçış yolunu saldırgan tank ile nasıl kontrol ettiklerini hala anlayamamışlardı. Moralleri hala yüksek miydi?

Bu durum çok kısa sürdü. Ot Bahçesi bir süre takip ettikten sonra saldırgan tank kaçış yolu yöntemiyle şoka uğradılar. Sağa ve sola doğru koştuktan sonra Plantago Seed ağır şekilde duyurdu. "Takımdaki ikili oyuncular. Çılgın Hırs'ın oyuncularını öldürün."

Mavi Dere Loncası'nın oyuncuları çoktan vazgeçmelerine rağmen heyecanı izlemek için onları takip etti. Ot Bahçesi'nin de onlar gibi Çılgın Hırs'ın oyuncularına saldırdığını gördüklerinde aniden çok iyi hissettiler!

"Tıs tıs tıs." Kalabalıktan bu tür sesler geldi.

Plantago Seed, beş dakikanın ardından Blue River'a mesaj attı. "Seni salak! Neden daha önce söylemdim?" Açıkçası onlar da kandırıldıklarını fark etmişti.

"Söyleseydim bana inanır mıydın?" Blue River yanıtladı.

Plantago Seed kendi kendine mırıldandıktan sonra ciddi şekilde söyledi. "Evet inanmazdım."

"Olan oldu." Blue River söyledi.

"Şimdi ne yapacağız? Vaz mı geçeceksiniz?" Plantago Seed söyledi.

"Evet." Blue River söyledi.

"Gerçekten... Gerçekten sana inanamıyorum." Plantago Seed söyledi.

"Aptal herif seni..." Blue River çaresizce söyledi.

Ot Bahçesi'nin oyuncuları bir kez daha acıyla bir araya geldi. Mavi Dere Loncası da onlardan uzakta değildi. Şu anda onlardan çok uzakta olan şey ise Uzman Goblin idi.

Diğer lonca ve oyuncu grubundan biraz yetenekli olan herkes, Ot Bahçesi ve Mavi Dere Loncası'nın çoktan vazgeçtiğini görebiliyordu. Bu iki büyük lonca yetenekliydi ve üstüne organize olmuştu. Yine de bu durumun altında kalkamamışlardı. Peki bu ikinci sınıf lonca ve diğer rastgele oyuncular ne yapacaktı?

O sırada herkes bir araya geldiğinde belki şansları olabilirdi. Ama onlara kim önderlik edecekti?

Plantago Seed huzursuzdu. Blue River'ın önüne gelerek doğrudan şunu söyledi. "Patronu öldüremiyorsak bile, Çılgın Hırs'ın onu kolayca elde etmesine nasıl izin veririz! Hepimiz birleşirsek, ilk kim öldürürse öldürsün, Çılgın Hırs'ın adı orada olmasa yeter."

"Sadece Uzman Goblin bu. Bu kadar büyük olay yapmaya gerek var mı?" Blue River söyledi.

Plantago Seed düşündü. Gerçekten anlamsızdı. En küçük vahşi patron buydu. Çılgın Hırs kazansa bile bir anlamı yoktu. Önlerinde hala uzun bir yol vardı.

"Hep böyle yapıyorsun!" Plantago Seed söyledi.

"O zaman git hadi. Seni tutmuyorum ya." Blue River söyledi.

"Salak, o kadar çaba boşa gitti. Bunu tek başıma yapmıyorum!" Plantago Seed söyledi.