Bölüm 258: #####

avatar
3977 11

The Dark King - Bölüm 258: #####


Bölüm

 

Eksiksiz

 

*******************************************************************************************************

 

Mellon Konsorsiyumu. Konferans salonu.



Masanın etrafın bir düzine kadar kişi oturuyordu. Onlar konsorsiyumun üst sınıf soylu ailelerini temsil ediyordu. Mark ve Rudolph ortada oturuyordu. Onlar parlak strateji ve planlarla Ticari Bölgenin iş dünyasını fetheden iki adamdı. İkisi de üç bölgede ve binlerce küçük şehirde birçok endüstriyel bloğu komuta eden iş hanedanlıklarını yönetiyordu. 8 yıl önce Meishan Yetimhanesindekiler bile Mel Ailesinin konumunun farkındaydı. Bu nüfuzlarının ne kadar mesafeye uzandığının açık bir işaretiydi.



"Bugün toplanmamızın asıl nedeni asistanımın çoktan size verdiği haberleri tartışmak. Yeni askeri ürün, arbalet hakkında haberler aldık." Mark yavaşça sandalyesine yaslandı. Biraz balık etliydi ama şişman değildi. Kullandığı her kelime onur ve asaletle doluydu, "Tapınaktan alınan haberlere göre bu kutsal ürün değerlendirilmesi için Usta Celsus tarafından Tapınağa teslim edildi. Elimizde olan ilk bilgilere göre arbaletin 3 yıldız olara değerlendirilme olasılığı %70'den fazla!"



"Bu bilginin farkındayız bu yüzden Scott Konsorsiyumu ve askeriyenin de bu haberleri aldığını tahmin ediyorum. Satış ve üretim haklarını kazanma şansını yakalamalıyız. Barbarlarla olan son savaşlar zorlaşmaya başladı. Eğer arbaleti alabilirsek o zaman savaştan mucizevi sonuçlar alabiliriz. Arbaletten kazanacağımız asıl yarar 4 yıldızlık bir askeri ürüne değer olmalı!"



"Üstelik, yeni arbalet yılan arbaletinin yerini alabilirse konsorsiyumumuz ileriki savaşlarda avantaj sağlayabilir." Mark parmaklarını yavaşça masaya vuruyordu. Gülümsedi ve ciddi bir sesle konuştu, "Yıllar önce yılan arbaletini Yeşil Konsorsiyumu satın aldı. Ancak, yeni arbalet tahmin edildiği gibi olursa o zaman Yeşil Konsorsiyumunun elinden bu işi alıp piyasadan büyük bir pay alabiliriz."



Mark herkese baktı ve gülümsedi, "Şimdi, sizin görüşlerinizi almak isterim. Bu ürün için uygun fiyat ne olur? Alt sınırımız nedir?"



Zarif bir leydi konuştu, "Şu anda olasılıklardan bahsediyoruz. Yani gerçekten de 3 yıldızlı bir ürünle eş değerse o zaman benim görüşüme göre en düşük teklif 3 yıldızlık bir değerlendirme olmalı. Ne de olsa %70 güzel bir ön değerlendirme."



Birçoğu başını onaylar gibi salladı. Dedikleri mantıklıydı.



"Katılıyorum."



"Ben de katılıyorum."



"Barbarların son saldırıları askeri silahların tüketimini arttırıyor. Yılan arbaletinin savaştaki sonuçları tekrarlamayabilir lakin varsayımlarıma göre her olası sonuçta büyük bir kazanç olacak. Ben, üst seviye 3 yıldız ürün olarak değerlendirilmesini tavsiye ediyorum."



"Evet, katılıyorum."



herkes düşüncelerini söyledi ve beyan etti.



İçlerinden biri dedi ki, "Arbaleti yapan genç adamın konsorsiyumumuzla bir sorunu olduğunu duydum. Eğer ona gidersek teklifimizi düşünür mü ki?"



Masanın etrafında oturan diğerleri şaşırmıştı, "Sorun mu? Ne tür bir sorun? Neden bir mimarla sorunumuz var?"



Az önceki adam başını salladı ve Rudolph'a baktı, "Burong Ailesinin reisi bu konuda benden daha bilgili. Ben sadece birkaç söylenti duydum."



Kalabalığın gözleri Rudolp'da toplandı.



Rudolph adama baktı sonra gözleriyle kalabalığı süzdü. Umursamaz bir ses tonuyla konuştu, "Yıllar önce bu kişi konsorsiyumumuzun sancağı altındaki bir avcıydı. Birçok günah işledi buna soyluların nefretini çekmek dahil. Benim tarafımdan ağırca cezalandırıldı ve ardından konsorsiyumumuzca terk edildi. Çocuk destek için İhtiyar Fulin'i buldu ve yanlış yönlendirdi lakin bununla kalmayıp konsorsiyumumuzdan intikam almaya çalıştı. Benim fikrime göre onunla her türlü ilişkiyi reddetmeliyiz!"



Çok geçmeden dinleyenler eski sakin hallerine geri döndü ve birbirlerine baktı. İçlerinden biri dedi ki, "Soyluları küçümsemek ve hor görmek affedilemez. Basit bir sivil kim olduğunu unutmuş. Bu kişiyle olan her türlü iş birliğinin dikkate alınmamasını tavsiye ediyorum. Üstelik, Yeni Dünya Konsorsiyumu düşmanımız ve hedefimiz olarak alınmalı. Artık bu kişi Tapınağın bir parçası. Eğer büyürse ileride konsorsiyumumuz için gizli bir tehlike olacaktır. Sorunu önceden kökünden çözmek konsorsiyumun çıkarlarınadır!"



"Hmm, buna ben de katılıyorum."



"Böyle asi biriyle işbirliği yapsak bile ilerde bizi arkadan vuracaktır."



Bu görüşe katılan dört veya beş kişi vardı.



Mark'ın gözleri parladı ve onlara baktı. Yüz ifadesi okunamıyordu.



Diğerleri birbirlerine baktı. Başlarını pişmanlıkla salladılar ama plana karşı da çıkmaktan kaçındılar. Bazıları gücenmiş olabilirdi fakat potansiyel iş, konsorsiyum veya askeriye tarafından elimizden alınacaktı. Az önceki fikir ayrılığı yüzünden fiyatı arttırabilirlerdi... Lakin onların tarafı uzlaşma yanlısı değildi bu nedenle sırf fikir ayrılığı yüzünden böyle tatlı bir kekten vazgeçebiliyorlardı.



Rudolph yavaşça ayağa kalktı, "Bugün olan çıkar kaybı Burong Ailesinin yüzünden oldu. Lütfen beni affedin." Ardından hafiften eğildi.



O an hala karar vermemiş olanlar şaşırmıştı. Rudolph gibi bir adamın herkesin önünde özür dileyeceğini kim düşünürdü ki. Çoğu öne çıkıp onu ikna etmeye çalıştı.



Mark gözlerini kıstı ve çabucak yağa kalkıp elini Rudolph'un omzuna koydu, "Kardeşim bunun için hiç kimse seni suçlamıyor. Sadece seni fazla yumuşak davrandır. Yaşamasına izin vermek yerine çocuğu doğrudan öldürtmeliydin. Kısacası, Yeni Dünya Konsorsiyumu şu andan itibaren düşman gruplarının arasında yerini alacak. Daha büyüyemeden beşiklerinde ölecekler. 3 yıldızlık fiyat ödemek hiçbir şey değil. Umarım Usta Crowe yeni bir ürün yapar da konsorsiyumumuz eski şanına tekrar ulaşır!"



"Evet!"



"Onlara ekonomik taraftan baskı yapmayı unutmayın. Yeni Dünya Konsorsiyumu ölüm geçidini kiraladı. Bize nasıl karşı çıkacaklarını göreceğiz!"



"Onları tamamen yok edebilecek bir planım var!"



"Oh, anlat bakalım, dinliyoruz."

 

...

 

...



Göz açıp kapayıncaya kadar 3 gün geçti.



Nehir kenarındaki kale.



Koyu kırmızı perdeler pencereden içeri girmeyen ışığı engelledi.Rüzgar arada bir perdeleri uçururken aradan beyaz bir gölge görülebiliyordu. O gölge Dudian'di. Odanın ortasına yerleştirilen uzun mekanik montaja baktı. Eksik bir şey olmasın diye her açıdan bakıyordu. Paratonerin her parçasını birleştirmişti. Tek eksiği kabloların fazla uzun olmamasıydı. Sadece üç katlı kaleye yeterdi.



"Gelecekte paratoner seri üretilirken plastik materyallerin maliyeti dikkate alınmalı..." diye mırıldandı Dudian. Paratoneri bir kez daha kontrol etti. Ardından parçalarını söktü ve birkaç bavula koydu. Sonra pencereye doğru gitti ve perdeleri açtı. Güneş ışığı vücuduna serpildi.



"Üç gün oldu." Dudian gökyüzüne baktı, "Gökyüzünde böyle iyi bir hava görmek nadir. Tapınağın değerlendirmesi çıkmış olmalı. Acaba nasıl bir değerlendirme verdiler?"



Pencereyi çekti ve kapattı. Arkasını döndü bavulları kaldırdı ve merdivenlere gitti. Tüm kalenin içinde sadece bir kişi vardı. Bu yüzden kale çoğu zaman karanlıktı ve kasvetli bir havası vardı. Bilimsel bir aileden geldiğinden hayaletlere ve ruhlara inanmıyordu bu yüzden de korkmuyordu.



Dudian tüm bavulları arabaya koydu ve Kutsal Dağa doğru yola koyuldu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44311 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr