Dokuz Grup

****************************************************************************************************************

"Bize, Elementler Tapınağına katılmaya gelmen iyi oldu. Seni madalyayla ödüllendireceğiz." Kerry güldü, "Tapınakta madalya almanın ne kadar zor olduğunu söylemeliyim. Alacağın madalya en yüksek seviyeli olanlardan biri. Birçok mimar bu madalyayı almak için hayatları boyunca çabalıyor ama başaramıyorlar. Ancak, daha Tapınağın bir üyesi olmadan bir tane aldın."

"Rozetler mi var?" Dudian hafiften şaşırmıştı ama rozetleri pek umursamıyordu. İkisi de rastgele şeyler hakkında sohbet ederek Tapınağa girdiler.

Büyük salon en gelişim ışık yağıyla aydınlanmıştı. Salonda sakinleştiren bir koku vardı. Salonun köşesinde masalar vardı. Elindeki kitabı okuyan biri masada oturuyordu. Arada bir çayını yudumluyordu.

"Hadi gel." Kerry, Dudian'i salonun yanındaki ofise götürdü. İçerde yedi veya sekiz masa vardı. Masanın arkasında bir düzineden fazla kişi oturuyordu. İnsanlar masadaki belgeleri okumakla meşguldü.

"Şimdi seni bilgilendireceğim." Boş bir masaya gitti ve oturdu. Masadan birkaç belge aldı ve onları Dudian'e uzattı.

Dudian, Kerry'nin Elementler Tapınağındaki pozisyonunun Toplayıcı Karargahındaki Peter'la aynı olduğunu anladı. Kerry personel yönetimiyle sorumlu olmalıydı. Dudian anlaşmayı aldı ve maddelere baktı. Kerry'nin ona söylediğiyle neredeyse aynıydı. Ona yaşaması için kale ve cömert bir aylık maaş verilecekti. Üstelik, büyük kütüphanelere istediği gibi girebilecekti. Hatta Ticari Bölgedeki soyluların kütüphanelerine bile girebilecekti.

İkametgah kaydındaki statünün bir soylu olarak yazılmadığı söylenmeliydi. Ama hayatı tüm yönlerden soylularla aynıydı. Tabii, şimdilik sadece düşük seviye bir soyluyla kıyaslanabilirdi. Kıdemli mimar seviyesine ulaştıktan sonra kendine bir beylik alabilecek, vergi toplayabilecek, çiftlik kurabilecek ve kendi toprağının lordu olabilecekti.

"Ben orta seviye mimar mıyım?" Dudian anlaşmayı okuyunca şaşırmıştı.

Kerry güldü, "Yeni gelen olsan da tekstil makinesi yeteneğinin kanıtı. O yüzden statünün orta seviye mimara çıkarılması için özel bir onay çıkartıldı. Dokuma tezgahını Tapınağa katıldıktan sonra geliştirseydin o zaman statün sıradan bir soyludan daha yüksek olurdu."

Dudian maddeleri anlamıştı, "Aylık görevi zamanında bitiremezsem ağır bir cezaya çarptırılacağım yazıyor. Ceza ne?"

Kerry dedi ki, "Görevleri tamamladıkça puanlarla ödüllendirileceksin lakin tamamlamazsan iki katı puan kesilecek. Artık orta seviye bir mimar olsan da çok çalışmazsan ilerde puanların kesilecek ve başlangıç seviyesindeki bir mimara düşürüleceksin. Yine de kale elinden alınmayacak ama maaşın gibi diğer ödüllerin azaltılacak."

Dudian şaşırmıştı. Bu Karanlık Kilise'nin sistemiyle neredeyse aynıydı. Düşününce Elementler Tapınağı ve Karanlık Kilise aynı işi yapıyordu sadece Tapınak yasal versiyonuydu. Karanlık Kilise ve Kutsal Kilise arasındaki uzun savaş yüzünden Kutsal Kilise Karanlık Kilise'nin en iyi yönlerini almış ve kopyasını çıkarıp yasal yapmıştı.

Fikirlerini bir kenara itti ve anlaşmaya odaklandı. Anlaşmalarda hiç kelime oyunu olmadığına emin olmak zorundaydı. Anlaşmayı bir kez imzaladığında tüm maddeler etkiye girecekti. Araya Adliyeyi soksa bile anlaşmayı tekrar yazdıramaz veya değiştiremezdi.

Kerry gülümsedi ve Dudian imzaladıktan sonra anlaşmayı kaldırdı, "Tapınağa hoş geldin. Anlaşmayı gönderdikten sonra rozetin üç beş güne üretilir. Rozet hazır olur olmaz şahsen sana ulaştıracağım. Bu geçici olarak kimliğinin bir kanıtı olacak ve şimdi kalene gitme zamanı."

Dudian başıyla onayladı. Kale, küçük bir miktar parayla alınabilecek bir şey değildi. Kendi başına inşa edebileceğin bir şey de değildi. Sadece soyluların kale inşa etme ayrıcalığı vardı. Yani eğer bir iş adamı kalede yaşamak isterde o zaman iki katını ödeyip bir soyludan onun için kale yapmasını isterdi. Ardındansa kaleyi satın alırlardı. Kaleler uzun zamandır soylu hanelerin özel sembolüydü. Eğer bu şey sürekli olsaydı o zaman her yerde kaleler fırlardı. Öyle olursa kendi kimliklerini sivillerden ayırt edemezlerdi. Ancak, bu her şeyi kontrol ettikleri anlamına gelmiyordu. Kutsal Kilise de istedikleri kişileri doğrudan kaleyle ödüllendirebiliyordu.

Kerry'i başka bir odanın içine takip etti. Odanın içinde onlarca metre uzunluğunda bir masa vardı. Ticari Bölgenin tamamı kumları kullanarak haritalanmıştı.

"Seçilmeye uygun kaleler yeşille işaretlendi." dedi Kerry.

Dudian şaşırmıştı. Uzun bir süredir Ticari Bölgenin tamamını belki de Büyük Duvarın tamamının bir haritasını istiyordu. Lakin, hiçbir yerde satılmıyordu ve halka açık değildi. Böyle bir şeyin tam gözlerini önünde olmasını beklememişti. Büyük, detaylı ve Ticari Bölgenin tam bir haritasıydı. Ticari Bölgenin kuzey batısı ve güney doğusu çorak topraklardı. Diğer bölgeler yani Ticari Bölgenin %30'u insanların yaşaması içindi. Her şehir, köy ve bölge kum haritasında tasvir edilmişti.

Haritanın en ucunda sınır kalesini belirten dar ve uzun siyah bir çizgi vardı.

"Yard şehrinin etrafında yedi veya sekiz kasaba var." Ryan kalesinin yerini bulunca Dudian mırıldandı. Yard şehrinin olduğu bölge haritada küçük bir fıstık gibiydi. Gördüklerinden yola çıkarak haritanın birkaç metresinin ne anlama geldiğini hayal etti. Ticari Bölge büyük ve hareketli bir yerdi.

Gözleri sürekli haritaya bakıyor, her yeri tekrar ve tekrar gözden geçiriyordu. Bu nadir bir fırsattı, eğer haritayı ezberleyebilirse bu ilerde kullanabileceği inanılmaz bir fırsat olurdu.

Aynı zamanda da yeşil renkle işaretlenmiş kalelere baktı. Düzinelerce kale vardı. Kutsal Kilise'nin başkenti ve akıl almaz gücünü kavrayınca şaşırdı.

"Bu güzel gözüküyor... Ama tekrar bakmama izin ver..." Dudian kalelerden birini işaret etti. Yüz ifadesi ve sözlerinden onu alma niyeti varmış ama tereddüt ediyormuş gibi gözüküyordu. Ancak, gözleri tüm kum masasını tarıyordu. Hatırlayabildiği kadar çok hatırlamaya çalıştı.

Bayağı bir zaman geçti.

Kerry'nin yüzündeki gülümseme kaskatı oldu. Kaleyi seçme işinin çabucak biteceğini düşünmüştü ama Dudian'in bir tanesini seçmesi iki veya üç saat süreceğini beklememişti. Dudian'in bunu fırsat bilip haritayı kontrol ettiğinden şüphelenmişti ama Dudian'in tereddütlü görünüşü tam terisini söylüyordu. Çabucak o fikri aklına çıkardı. Lakin Dudian'in kökenini düşününce, o sadece evlat edinilmiş bir yetimdi ve Ticari Bölgeden bir kale seçmek onun için çok nadir bir şeydi. Bu yüzden seçiminde çok dikkatli olmasını Kerry anlayabiliyordu.

"Bu." Dudian küçük bir nehirde bulunan kaleyi işaret etti.

Kerry'nin soluk gözleri parladı, "Bu mu?"

"Evet."

"Bir daha bakmayacak mısın?"

"Hayır."

"Emin misin?"

"Evet."

"Gerçekten de karar verdin mi?"

"Verdim."

Birkaç kez doğruladıktan sonra Kerry, Dudian'in karar verdiğini anladı. Hemen kalenin üstündeki yeşil bayrağı çevirdi ve dedi ki, "Ben bildirmenle yardım ederim. Şu andan itibaren kale senindir. 50 yıl boyunca senin olacak. Ne satılabilir ne de miras kalabilir."

"Tamamdır." Dudian başını salladı.

Kerry aceleyle formaliteleri halletti. Bir süre sonra tüm işlemler bitmişti. Kerry'nin ruh hali de yenilenmişti, "Seni iş yerine götüreyim." Odadan çıkıp salona geri döndüler.

Salondaki duvarın önünde toplanmış birçok kişi vardı.

Kerry hengameyi fark edince Dudian'e dedi ki, "İyi ödüllü bir görev var gibi gözüküyor. Hadi gidip bakalım."

Dudian kalabalığın toplandığı yere baktı. Duvarda bir duyuru panosu vardı ve onun üstünde de duyurular yazıyordu. Görevler biraz garipti.

"İşçi alımı: Başlangıç seviyesindeki 5 su elementi mimarı, başlangıç seviyesindeki 5 odun elementi mimarı... ..." Kerry gitti ve kalabalığın arkasında durdu. Parmak uçlarında durup duyuru panosundaki görevlere baktı. Kendi kendine mırıldandı, "Görünen o ki işe alma bildirimini Usta Terence yapıyor! Görünüşe göre hidrolik makine yapmanın bir yolunu bulmuş!?"

Dudian meraklanmıştı, "Su elementi ne?"

Kerry ona baktı ve açıkladı, "Tapınakta 9 okul var. Altın, tahta, su, ateş, toprak, rüzgar, karanlık, ışık ve şimşek dokuz elementler. Altına değerli metallerden normal metallere kadar her şey dahildir. Tahta elementine çiçeklerden ağaçlara kadar her şey dahil. Marangozlar tahta elementinin grubuna aitler. Yeni buluşun olan dokuma tezgahları da tahta elementinin alanına giriyor."

Dudian Elementler Tapınağının araştırma alanlarını sınıflandıracağını beklemediğinden şaşırmıştı. Karanlık Kilise'nin bilimsel araştırmalara olan yaklaşımlarından daha titizdi.

"Senin rozetin Tahta Rozeti." Kerry Dudian'e dedi ki, "Eğer başka bir araştırma alanın varsa o zaman yeni bir rozet verilecektir. Lakin kendini kaybetmemek için tek bir alana odaklanmak iyidir."

"Öyle yaparım." Dudian başını salladı.

"Eğer ilgini çekerse Usta Terence'in araştırmasına katılabilirsin. Mimarın emirlerini tamamladıktan sonra uygun puan ödülleri alacaksın." Kerry devam etti, "Başka bir mimarın araştırma takımına katılman senin için iyi olur. Hem burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenebilirsin."

Dudian'in gözleri başka bir duyuruya takıldı. Kağıt sarıydı ve yıpranmıştı. Üstünde yazanları okuduktan sonra Kerry'e dedi ki, "Ödül ne kadar olursa olsun takıma takılabilirim, değil mi?"

Kerry Dudian'in baktığı yöne baktı, "Onlara mı katılmak istiyorsun? Ama o şimşek grubu."

Dudian başını salladı.

Kerry Dudian'in başını salını salladığını görünce sessizleşti.

"Onlara bulaşmamanı tavsiye ederim." Kerry sabırlı bir şekilde ikna etmeye çalışıyordu, "Şimşek çok tehlikeli. Bu duyuru asılalı birkaç yıl oldu bile. Birçok kişi işe girdi ama çoğu başarısız oldu. Üstelik, birkaç kişi kazayla hayatını kaybetti."

"Duyurunun grupsal koşullardan bahsetmemesine şaşmamalı. Fazla koşul koymaya cüret edemiyorlar."

Dudian dedi ki, "Denemek istiyorum."