Efsanevi Canavarlar

**********************************************************************************

Ne İhtiyar Fulin ne de orta yaşlı doktor Dudian'in yaralarının bu kadar ciddi olmasını beklememişti. İhtiyar Fulin, Dudian'in az önce yara hakkında dediklerinin sadece küçük bir küçümseme olduğunu düşünmüştü. Bu kadar ağır yaralanmıştı fakat hala kolayca konuşabiliyor ve hareket edebiliyordu. Bu çocukta nasıl bir irade vardı?

İlaç kutusunu tutan kız şaşırmıştı. Onun yaşlarında olan çocuğun böylesi korkunç bir yarası olmasını beklememişti. Dudian'e bakarken gözlerinde acıma vardı.

Dudian onun bakışını hissetti ama ona bakmadı. Doktora dedi ki, "İyileştirebilir misin?"

Orta yaşlı doktor kendine geldi, "Kırıkları öğrenmek için yakından bakmam lazım." Ardından yavaşça Dudian'in koluna dokundu. Etin altındaki kırık kemikleri hissetti. Sanki kolunun içinde taş yığınları vardı. Dudian'in sakin gözlerine bakınca şaşkına döndü. Duygularına nasıl engel oluyor? Dudian'e dedi ki, "Çok ciddi. Yaraları iyileştirmek... çok zor olacak!"

"İyileşme şansı olduğuna göre pek bir sorun yok." Dudian orta yaşlı doktora baktı, "Peki ameliyat mı?"

Orta yaşlı adam başını salladı, "Evet ameliyata girmek zorundasın. Deriyi yüzüp kırıkların ne derecede olduğuna bakmalıyız. Eğer eksiklik yoksa düzeltiriz. Şansın varsa birkaç yıl içinde iyileşir."

Dudian anlıyormuş gibi başını salladı. Bu çağda böylesi sonuçlar bayağı iyiydi. Tıp seviyesi eski çağdaki gibi olmadığından pek bir şey beklemiyordu.

"O zaman size güveniyorum."

"Size yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım." Orta yaşlı doktor kıza elini uzattı, "Bandaj." Kız yeni gazlı bezi, Dudian'in kolunu tekrar sarması için doktora uzattı, "Yanımızda gerekli aletler yok bu yüzden yarın tekrar geleceğim."

"Tamam." Dudian başını salladı.

Orta yaşlı doktor resmi bir şekilde eğildi. Evin kahyası onlara dışarı kadar eşlik etti.

"Yaran çok ağırdı!" Orta yaşlı doktor gidince İhtiyar Fulin'in yüzü soldu, "Odamda biraz ağrı kesici var. Hizmetçiye getirmesini söylerim."

"Gerek yok." Dudian başını salladı, "Acı beni güçlendirecek." İhtiyar Fulin'e sol kolunu hissetmediğini söylemek istemiyordu. Aslında vücudunun durumu hakkındaki bilgiye bayağı önem veriyordu. Çok gizli tutuyordu ve zorlanmadığı sürece açığa çıkarmazdı.

İhtiyar Fulin derin bir iç çekti, "Kahyaya yemeğin kalitesini arttırmasını söylerim. Seni iyice dinlen."  Ardından odadan çıktı.

...

...

Ertesi gün doktor ameliyatı yapmak için yanında büyük bir çantayla geldi.

"Bu en iyi anestetik. Etkisi uzun sürüyor. Uyuyacaksın ve hiç acı hissetmeyeceksin." dedi orta yaşlı adam, sargı bezlerini keserken. Dudian'i ikinci kez görüşü olsa da dünkü performansı onu hayran bırakmıştı.

Dudian dedi ki, "Merak etme ameliyatına karışmam."

Daha fazla üstelemedi ve ameliyata başladı.

Bazı et parçalarını kesti. Sadece kemiklerin kırılmadığını, kan damarlarının da patladığını gördü. Bu yüzden kan akışı düzgün değildi ve kolu kangren olmuştu.

Orta yaşlı doktor çok gergin olduğundan terliyordu. Kemikleri, meridyenleri ve kan damarlarını birleştirmeye çalışıyordu.

Ameliyat 5 saat sürdü. Dört defa anestezi merhemini kullandılar ve her biri bir saat etki etti.

Ameliyat öğleden sonra bitti. Dudian'in kolunu tekrar dikti. Kemikler doğru yerde birleşsin diye kontraplak kullandılar. Orta yaşlı doktor ameliyattan sonra neredeyse çökmüştü. Dudian'i uyardı, "Sol kolunla suya dokunamazsın. Eğer rahatsızlanırsan hemen bana haber yolla. Her hafta gelip kontrol edeceğim."

"Teşekkürler."

İhtiyar Fulin doktor ve asistanı gittikten sonra odaya girdi, "Rahat hissediyor musun*"

Dudian gülümsedi, "Daha bir şey söylemek için erken. Bugünün gazetesinde bizim hakkımızda bir şey var mı?"

"Haline bir bak! Hâlâ bunlarla mı ilgileniyorsun?!" İhtiyar Fulin ona nutuk çekmeye tereddüt etmedi lakin yine de konuşmaya devam etti, "Tam da beklediğimiz gibi diğer konsorsiyumlar senin yaralandığının haberini almış. Haber avcılarla ilgili olan özel gazetede manşet olmuş. Aslında, bugünlerde avcı camiasında ünlü bile sayılabilirsin ama iyi yönden değil..."

Dudian dedi ki, "Bir bakayım."

İhtiyar Fulin kahyadan gazeteleri getirmesini istedi. Onları Dudian'e verdi, "Yeşil Konsorsiyumu bilinmeyen bir canavarı avladı. 'Elementler Tapınağı'na göre canavarın kemik iliğinde yüksek yağ var. Keşifler için taşınabilir meşale yapımında kullanılabilirmiş..."

"Mellon Konsorsiyumu kontrolleri altında olan 6. bölgeyi tamamen temizlemiş. Kısa sürede çok para yapmak için potansiyeli var..."

"Scott Konsorsiyumu 7. bölgeyi temizlerken üç başlangıç seviyesinde avcı kaybetti. Nadir bir 'yozlaştırıcı' avlamışlar. Canavarın büyü damgalarını kendileri için kullanmaya veya satmaya daha karar vermediler."

Dudian makaleyi sonuna kadar okudu. Atlasa göre "yozlaştırıcı" ilk üçün içindeydi. Değerlendirmeye göre canavarlar normal, nadir ve efsanevi olarak ayrılıyordu. Efsanevi olarak bilinen sekiz canavar vardı. Son 200 yıllık tarihte sadece elle sayılabilir kadar kişi efsanevi canavarlardan büyü damgaları özümseyebilmişti.

Öyle bir büyü damgası özümseyen son avcı 30 yıl önce ortaya çıkmıştı. Avcı Noel Konsorsiyumuna aitti. Tek başına Noel Konsorsiyumunu tepeye çıkarmıştı. Ancak, efsanevi avcı sonradan duvarın dışında öldü ve cesedi bulunamadı. O zamandan beri Noel Konsorsiyumu ekonomik bir krize girdi ve şimdi üçüncü konsorsiyum olarak sıralandırılıyorlardı.

"Genç yozlaştırıcı gulyabaniyle aynı seviyede olmalı." Dudian'in yüzünde bir gülümseme oluştu. Nadir bir yaratıktan büyü damgası özümseyebildiği için şanslıydı.

"Yeni Dünya Konsorsiyumu kiraladıkları ‘ölüm geçidi’ne orta seviye bir avcı yolladı. Avcı geri döndü ve kolu ağır yaralıydı. Topladıkları azdı..." Dudian manşete çıktıklarını gördü. Yazı normalden büyüktü. Yeni Dünya Konsorsiyumunu umursamadıklarını ama daha çok ‘ölüm geçidi’ni haber yapmaya çalıştıklarını biliyordu.