Bölüm 211: #####

avatar
4450 14

The Dark King - Bölüm 211: #####


Bölüm

 

Duvara Doğru

 

******************************************************************************

 

"Fırsat mı?" İhtiyar Fulin içindeki siniri bastırdı. Yüzü hafiften değişti, "Ne demek istiyorsun?"



"Simyager bir arkadaşım olduğunu hatırlıyorsundur. İşte o arkadaşım bana çok güçlü yok edici gücü olan bir formül verdi. Eğer bu simya formülünü kullanırsak o zaman geçidin dışındaki yaratıkları öldürmek ve bölgeyi arındırmak sorun olmaz."



"Simya?" İhtiyar Fulin kibriti düşündü. Formül Dudian'e gizemli bir simyager tarafından verilmişti. İhtiyar reis bir süre tereddüt etti, "Kullanmayı biliyor musun? Formülü kullanacağın için seni suçlar mı?" Ryan Ailesi simyagerlerden çok çekmişti çünkü ailenin topraklarını bir simyager yok etmişti. Simyager konusunu açıldı mı ihtiyar reisin için korku kaplıyordu.



"Ona bayağı yardımım dokundu." dedi Dudian, "Formülü kullanmamı dert etmez."



İhtiyar Fulin dedi ki, "Hapse girmeden önce mi ona yardım ettin?"



"Bayağı önce. Eğer her şey yolunda giderse ona yaptıkları için birkaç hediye verelim." dedi Dudian.



İhtiyar Fulin başını salladı, "Doğru, eğer rahatsız olmazsa hediyeler ilişkileri geliştirebilir."



Dudian cevap verdi, "Malzemeleri almak için 1000 altın sikkeye ihtiyacım var."



İhtiyar Fulin biraz kararsızdı. Geçidi kiralamak için kullanılacak olan 100.000 altın sikkenin yanında ellerinde fazladan 10.000 altın sikke vardı. O para ailelerinin şu anki tüm parasıydı. Dudian'in üstüne biraz daha bahis oynayacaktı.



Dudian parayı alınca aşağı kata Joseph, Barton ve Kroen'i bulmaya gitti. Onlarla beraber kaleden ayrıldı. Arabayla giderken onları birinin takip edip etmediğini kontrol etti. Davetsiz misafirler olmadığından emin olduktan sonra barut yapmak için lazım olan sülfür ve diğer malzemeleri farklı şehirlere gidip aldılar. Malzemeleri başta kibriti ürettikleri küçük atölyeye taşıdılar.



Scott Konsorsiyumuyla anlaşmayı imzaladıktan sonra küçük atölyenin kirasını kaldırmışlardı. Çalıştırdıkları 20 köleyi de Ryan Kalesine hizmetçi olarak almışlardı.



Barut üretimi, kibrit üretiminden tamamen farklıydı. İkisi de simya ürünü olarak sayılsa da barut gün yüzüne çıkarsa yok edici gücü yüzünden yasaklanırdı. İşte bu yüzden barut üretimi konusunda sadece Barton, Joseph ve Kroen'e güveniyordu.



"Maske ve eldivenlerinizi takın." Barut üretmek için lazım olan tüm malzemeleri alınca Dudian onlara üretim işlemlerini öğretmeye başladı.

 

...

 

...

 

Birkaç gün sonra.



Dudian Ryan Kalesine döndü ve İhtiyar Fulin'i buldu, "Artık Kutsal Kilise'ye gidip geçidi kiralayabilirsin."



"Hazır mısın?" diye sordu İhtiyar Fulin.



Dudian hafiften başını salladı, "Hazırım."



Fulin yavaşça başını salladı ve dedi ki, "Tamam, o zaman ben gidiyorum." Arabayı hazırlaması için kahyaya seslendi. İhtiyar Fulin kaleye öğleden sonra döndü. Üstelik yanında bir anlaşmayla. Kutsal Kilise'nin açıkça belirttiği ve takip edilmesi gereken birçok kural vardı. En önemlisi kapının kapanmasıydı. Eğer bu tarafa canavar girerse o zaman tüm kayıpları Ryan Ailesi üstlenmek zorunda kalırdı.



"Geçit seneye bugüne kadar bizimdir." İhtiyar Fulin yüzünde yorgun bir ifadeyle Dudian'e baktı, "Çok para harcamış olsak da sen kendine fazla baskı uygulama. Canavarla başa çıkamam diye düşünürsen hemen kaç. Hayatını riske etme. Para zamanla biriktirilebilecek bir şey."



Dudian iç çekti ve İhtiyar Fulin'in omzuna vurdu, "Bu kadar endişelenme! Bana hiçbir şey olmayacak. Eğer bir şey olursa konsorsiyumu boz ve başka bir konsorsiyuma katıl. Tekstil makinelerinden gelen para Ryan Ailesi belki eski şanlı günlerine geri götüremez ama en azından ikinci sınıf soylu bir aile olmasına yeter."



"Geri döneceğine inanıyorum!" İhtiyar Fulin Dudian'in sırtına vurdu ve ağır bir sesle konuşmaya devam etti, "Geri dönmek zorundasın!"



Dudian ona anlamlı bir şekilde baktı. Kolunu geri çekti, arkasını döndü ve salondan çıktı.



İhtiyar Fulin sessizce durup oğlanın arkasına baktı. Dudian omzuna vurduğunda garip bir şey hissetmişti. Sanki kendisi çocuğun babası gibiydi. Dudian gittiği anda İhtiyar Fulin onu kendi elleriyle tek başına ölüme göndermiş gibi hissetti. İhtiyar Fulin genç adamla geçen ay boyunca bayağı yakınlaşmıştı. Ona aile işlerinin detaylarını anlatır ve oturup konu hakkında tartışırlardı. Son birkaç ay içinde genç adamın Ryan Ailesine ne kadar etki ettiğini biliyordu.



İhtiyar Fulin ilk defa bir aylık süre içerisinde 100.000'den fazla altın sikke kazanabilen bir yetenekle karşılaşmıştı. Eğer İhtiyar Fulin, Dudian ve saraylarda büyüyen diğer soylu çocukları karşılaştırırsa ikisinin arasında cennet ile cehennem kadar fark olurdu. Eğer çocuk iyi yetiştirilirse o zaman geleceği şanla dolu olurdu. Ne yazık ki, Ryan Ailesinde onu destekleyecek veya yardım edecek hiçbir şey yoktu. Sadece kendi gücünü kullanıp bu kaderden kaçabilirdi.

 

...

 

...

 

Dudian yayı, okları ve eşyalarını ata yükledi ve ardından küçük atölyeye gitti. Üçlü onu bir süredir orada bekliyordu.



"Hazır mısın?" diye sordu Dudian, Barton'a.



Barton alnındaki teri elinin tersiyle sildi, "Her şey yol için hazır. Hepsini arabaya yükledik."



Dudian başını salladı, "Barton duvara kadar benle gelecek. Siz ikiniz Ryan Kalesine gideceksiniz. Öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenmeye çalışın, ister teorik ister pratik olsun."



Kroen ve Joseph birbirine baktı ve endişeli bir sesle konuştu, "Gittiğin yerin çok çok tehlikeli olduğunu duydum. Tek başına gitmek istediğinden emin misin?"



Dudian onlara baktı ve yüzlerindeki endişe dolu ifadeyi gördü. İçi ısınmıştı, "İlerde yeteri kadar güçlenirseniz sizi de götüreceğim. Bu yüzden iyi çalışın. Rahata gelip gevşemeyin. Sizi nasıl küçük düşürdüklerini unutmayın! Hayallerinizi unutmayın!"



Üçlü şaşırmıştı. Bir süre sonra başlarını onaylar gibi salladılar.



Dudian gülümsedi. Atı kırbaçladı ve en önden yola koyuldu.



Barton arabanın sürücü koltuğuna oturdu. Atların iplerini salladı ve "deh" diyerek Dudian'in peşine takıldı.



Kroen ve Joseph sokakta durup onların gidişini izledi. İkisi de arabanın gölgesi sokağın sonunda yok olana kadar bekledi. Ardından Ryan Kalesine geri döndüler.

 

...

 

...

 

Dudian yolu kontrol etmek için haritayı çıkarttı. Atları hiç durdurmadılar ve ticari bölgeden çorak topraklara kadar sürdüler. Ara sıra vahşi kaplanlar ve kurtlarla karşılaşıyorlardı ama Dudian onları kolayca öldürüyordu. Sınır kalesinden geçmek için avcı rozetini ve Ryan Ailesinin rozetini gösterdi.



Sınırı geçtikten sonra radyasyon bölgesine girdiler.



Birkaç saatlik sürüş sonrası Dudian ve Barton sonunda yeraltı geçidine ulaştılar. Büyük duvar Cennet'e uzanan bir sarmaşık gibi duruyordu. Görüşü büyük duvarı ilk gördüğü sefere göre daha iyiydi bu yüzden duvarın 1000 metreye kadar yükseldiğini görebiliyordu. Felaketten önce birkaç yüz metre olan binaların bile az olduğunu düşününce bu manzara resmen dehşet vericiydi.



O çağın yüksek binaları içinde yaşamak içindi bu yüzden bir bakıma 'içi boş'tu lakin bir gökdelene göre inşa edilmesi tamamen farklı bir seviyede olan bu duvar mükemmel bir şekilde yapılmıştı.



Barton manzara karşısında şaşkına dönmüştü. Hep duyduğu "büyük duvar"ın gerçekte de büyük olmasını beklememişti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr