Bölüm 200: #####

avatar
4822 13

The Dark King - Bölüm 200: #####


Bölüm

 

Dikenli Çicek Hapishanesine Gönderilmek

 

*****************************************************************************************************

 

Yaşlı adam buz gibi sesiyle konuştu, "Suçlunun yerine başkasını geçirmenin suçluya yardım ve yataklık olduğunu galiba size hatırlatmalıyım! Bunun sonuçları çok ağır olabilir!"



Abel hiçbir tepki vermeden yaşlı diyakoza baktı, "Bu adamı biz yakaladık! İşkenceyle her şeyi itiraf etti! Diyakozlardan ricam, gerçek olup olmadığını kontrol etmesi! Bu arada, ailemiz asla sizin söylediğiniz gibi şeyler yapmaz!"



Yaşlı adam, Abel'in kurnaz cevabını duyunca hiçbir şey demedi.



Bir süre sonra adliyenin şövalyeleri yakaladıkları suçluyu içeri getirdiler.



Adam 30'lu yaşlardaydı ve başını önüne eğmişti.



Adliyenin stajyer hakimlerinden biri yaşlı adamın yanına geldi ve kulağına doğru eğildi, "Adamı sorguladık ve kısaca neler olduğunu öğrendik. Görünüşe göre Diyakoz Huey ve karısını öldüren oymuş."



Yaşlı adam umursamaz bir şekilde konuştu, "Kanıt."



Stajyer hakim hafifçe başını salladı ve bir belge çıkardı, "Suçlu Nolte, 36 yaşında. Bir şövalye olarak çalışıyordu ama Şövalye Salonundan onur madalyası almamış. 5 yıl önce karısı 'kara ölüm'e yakalanmış ve ölmüş. Karısı ölünce kızıyla tek kalmış." Orta yaşlı adam burda durdu ve bir süre sonra devam etti, "Nolte suçu işlediğini itiraf etti. 5 yıl önce Diyakoz Huey'in arabası hasta olan karısına çarpmış. Nolte de karısının Huey yüzünden öldüğünü düşünmüş. Gizlice Huey'in hareketlerini izlemiş ve fırsatı bulduğunda da intikamını almış."



"Lakin Diyakoz Huey'i öldürdükten sonra tatmin olmamış. Bu yüzden de gizlice Huey'in evine girmiş ve karısını öldürmüş."



Stajyer hakim konuşmaya devam etti, "Nolte'nin evinde üstünde kurumuş kan olan dikenli çubuklar bulundu. Bunların yanı sıra, Nolte'yi tanıyan kişiler onun sürekli hayvanlara işkence ettiğini söyledi. Çubukta kurumuş köpek kanı bulunmasının nedeni de bunla ilişkilendirilebilir."



Ailenin ilk denediği şey Vick'i oradan çıkartmaktı. Yoksa bu şövalyeyi daha önceden bulurlardı.



"Sayın yargıç, kanıt doğrulandı ve suçlu da burada. Neden hala çocuğumu serbest bırakmadınız?" Abel'in davranışları hiç de konuştuğu gibi nazik değildi.



Yaşlı adam başını stajyer hakime çevirdi ve buz gibi bir bakış attı, "Kolye olayını nasıl açıkladı?"



Stajyer hakim orta yaşlı şövalyeye baktı, "Kolyeyi Moulin Rouge'un önünden aldığını söyledi."



"Yani dansçı kız yalan mı söylüyor diyorsun?" Yaşlı adam kızgın bir şekilde elindeki tokmağı masaya vurdu, "Kızı çağırın."



Çok geçmeden dansçı kız yüzünde beyaz bir maskeyle mahkeme salonuna girdi. Kız ürkekçe Abel'e baktı ve sonra başını yaşlı adama çevirdi, "Diyakoz, o gün iş yüzünden biraz sarhoştum. Bu yüzden ne olduğunu pek hatırlayamıyorum."



Yaşlı adam gözlerini kıstı ve daha fazla devam etmesine izin vermedi, "Alın şunu."



Dansçı kız mahkeme salonundan çıkarıldı.



Alex elindeki bastonla oynuyordu, "Artık gerçekler ortaya çıktığına göre umarım adliye adil bir karar verir!"



Yaşlı adam kaşlarını çattı ve dönüp yanındaki diğer diyakozlarla fısıldaşmaya başladı.



Aniden mahkeme salonuna iki gölge girdi. Onlar Michelle ve yüzü yaralı adalet şövalyesiydi. Michelle yaşlı diyakoza baktı, "Efendim, lütfen suçluyu sorgulamamıza izin verin."



Yaşlı adam onun geldiğini görünce başını salladı, "Tamam, size 15 dakika veriyorum."



"Olmaz!" Abel yüzü asık bir şekilde ayağa kalktı ve konuştu. "Gerçek gün ışığı kadar ortada. Suçlu çoktan suçunu kabul etti. Daha neyi araştıracaksınız?"



"Sen ne zamandan beri adliyeye emir verir oldun?" Michelle ona baktı.



"Sen!" Abel sinirlenmişti.



Yaşlı adam emri verdi, "Götürebilirsiniz." Ardından Abel'e baktı, "Bu davada birçok kanıt var ve hepsinin doğrulanması gerekiyor."



Abel'in yüzü çirkinleşti. Michelle'in sürükleyerek götürdüğü orta yaşlı adama baktı.



İhtiyar Fulin o anda neler döndüğünü anlamıştı. Dudian'in kulağa doğru eğilip konuştu, "Görünüşe göre adliye katilin Vick olduğuna karar vermiş. Şu iki adalet şövalyesi de onu götürüp biraz işkence edecek. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır!"



Dudian sakin bir şekilde dedi ki, "Bir diyakoz suikaste uğradı. Eğer böyle bir şeyin cezasız kalmasına izin verirlerse ilerde hiç kimse korkudan adliyeye katılmak istemez."



İhtiyar Fulin şaşırmıştı çünkü böyle bir nedeni olacağını düşünmemişti. Hakim koltuklarında oturan diyakozlara baktı. Yüzünde acı bir gülümseme vardı.



Bir süre sonra Michelle ve yüzü yaralı adalet şövalyesi geri döndü. Yanlarında da sürekli titreyen orta yaşlı bir şövalye vardı.



Vücudunda hiç yara yoktu ama titremesi de durmuyordu.



"Efendim, adamı sorguladıktan sonra yalan söylediğini anladık." Michelle başını öne eğdi ve konuştu.



Yaşlı adamın gözleri parladı, "Lütfen açıkla."



"Elbette." Michelle başını salladı ve arkasını döndü, "Sorgudan sonra, kendisinin suçun üstünü örtmek için tutulduğunu itiraf etti. Söylediğine göre hapse girdikten sonra kefaletle çıkarılacakmış. Üstelik çıktıktan sonra da bir sürü para alacakmış. İşte bu yüzden de suçu üstlenmeyi kabul etmiş."



Abel, Alex ve Vick'in yüzlerin çirkinleşti.



Yaşlı diyakoz rahatlamış bir şekilde iç çekti, "Kim tutmuş?"



Michelle Abel ve Alex'e bakıp konuştu, "Karşı tarafın ismini ve görünüşünü bilmediğini söyledi."



İhtiyar Fulin pişmanlık içinde iç çekti. Olaylar hiç de beklediği gibi gelişmemişti, "Milan ailesi işleri nasıl halledeceğini biliyor."



Dudian hafiften başını salladı. O da pişman olmuştu. Eğer orta yaşlı şövalye kendisini Milan ailesinin tuttuğunu itiraf etseydi bu hem Milan ailesine hem de Mellon Konsorsiyumuna büyük bir darbe olurdu. Konsorsiyumlardan gelenler olayların böyle gelişeceğini bekliyormuş gibi gözüküyordu.



İhtiyar diyakoz Alex'e baktı, "Her şey araştırıldığına ve doğrulandığına göre artık Milan ailesinden Vick Milan'ın hükmünü vereceğim. Vick Milan, Diyakoz Huey ve karısını öldürdü. Anayasanın 28. maddesine göre Vick Milan'ı müebbet hapse çarptırıyorum. Hemen şimdi tutuklanacak ve Dikenli Çiçek Hapishanesine gönderilecek!" Diyakoz tokmağını masaya vurdu. Artık bu işin geri dönüşü yoktu.



Diyakoz tokmağını vurmasıyla Abel ve diğerleri yüzlerine bir tokat yemiş gibi hissetti. Bir süreliğine her şeyi unutmuş gibi diyakoza baktılar. Adliyenin bu sefer bu kadar kararlı olmasını beklememişlerdi.



Vick, sanki başından kaynar sular dökülmüş gibi hissetti. Yüzü bembeyaz olan babasına ve dedesine baktı. Kalbi sıkıştı ve bir deli gibi hağırmaya başladı, "Ben bir şey yapmadım! Ben suçlu değilim! Bana iftira attılar! Ah ah ahah ahaahahaha..."



Pat! Vick'in gülüşü bir anda durdu.



Michelle yüzüne tokatı patlattı. Vick geriye doğru birkaç adım attı ve yere düştü.



Michelle elini salladı, "Alın şunu!"



İki şövalye içeri girdi ve Vick'i omuzlarından tutup mahkeme salonundan çıkardılar.



"Sonunda bitti." İhtiyar Fulin biraz yorulmuş gibiydi.



Dudian sürüklenerek götürülen Vick'e baktı, "Umarım sana orada iyi bakarlar."



İhtiyar Fulin gülümsedi, "Demek ona yine de biraz sempati duyuyorsun ha?"



Dudian gülümsedi, "Sıra bende."



İhtiyar Fulin başını salladı, "Arkandayım."



Dudian gülümsedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr