Kara İş

************************************************************************************

"Sorun değil." diye cevap verdi Dudian, gazeteyi alıp, "Gelişmiş dokuma tezgahları hakkında bilgi sızmamasından emin ol. Ne kadar saklayabilirsek o kadar kazanç sağlarız."

"Hallederim." İhtiyar Fulin başını salladı. Yeni dokuma tezgahlarını gördükten sonra tüm muhafızları fabrikayı korumaları için göndermişti. Hatta kalenin etrafında devriye gezen şövalyelerin sayısı da 2'ye inmişti.

Dudian gazeteyi açtı. Manşette Mellon Konsorsiyumunun Ticari Odayla birlikte altına yatırım yapması yazıyordu. Acaba bu yüzden altın kuru artacak mıydı?

İkinci manşette, Sterling Konsorsiyumu fazla değerlendi, yazıyordu. Görünüşe göre sahip oldukları işlerle ilgili para akışı sorunları vardı.

Dudian sayfaları gözden geçirdi ve ardından dedi ki, "Bu gazete kimlerin?"

"Mellon Konsorsiyumunun." İhtiyar Fulin Dudian'i sorusuyla neyi kastettiğini anlamıştı, "En çok bu gazete satılıyor. Mellon Konsorsiyumu bayağı bir endüstride işi var. Huasheng Konsorsiyumunun ve askeriyenin gazeteleri satış bakımından ikinci ve üçüncü sayıda."

Dudian anlamış gibi başını salladı. Haberlerin çoğunun Mellon Konsorsiyumuyla alakalı olmasına şaşmamalıydı. Çoğu haberden kısaca bahsedilmişti ama haberlerin hiçbirinde detaya inilmemişti, yani tüm haberler Mellon Konsorsiyumunun çıkarlarına göre düzenlenmişti. Haberlerde Sterling Konsorsiyumunun itibarını zedeliyorlar ki, zengin iş adamları onlara katılmasın.

Konsorsiyumlar genel olarak soylular için açılmış olsa da ticari bölgede kalan birçok zengin iş adamı vardı. Hatta bazıları soylu ailelerden bile daha zengindi.

"Yeni Dünya Konsorsiyumuna hiçbir soylu ve iş adamı katılmadı. Sırf Ryan ailesinin desteğiyle geçinebilecekler mi?" Dudian manşeti okuyunca ne demek istediklerini az çok anlamıştı. Uzmanlar konsorsiyumun içini dışını inceleyip Ryan ailesinin kötü ve zayıf noktalarını yazmıştı.

Dudian haberi gözden geçirdi. O bile haberdeki bazı yerlere katılıyordu.

"Görünüşe göre Mellon Konsorsiyumunun gözündeki gerçek düşman Sterling Konsorsiyumu ve diğerleri. Bizler sadece küçük bir sineğiz. Gazetelerinde bile bize bir sayfa ayırmayıp sadece küçük bir köşeyi bırakmışlar. Muhtemelen sadece konsorsiyumun küçük bir kısmı bize düşman. Lakin sırf bizi küçük gördükleri içinde pek bir şey yapmıyor olabilirler." dedi Dudin, gazeteyi indirip.

İhtiyar Fulin iç çekti, "Eğer ciddi bir sorun olsaydık ilk sayfada olurduk. Yaptıkları kötü haberler bile bize bir ün katıyor. Ancak, Mellon Konsorsiyumun kurduğu haber ajansı yıllardır piyasada. Halkın düşüncelerini nasıl yöneteceklerini biliyorlar. Bu yüzden kendi itibarlarını zedeleyecek bir şey yapmazlar." İhtiyar reis bu kadar şey söyledikten sonra Dudian'e bakmadan edemedi. Çocuğun aklı cin gibiydi. Böyle birinin sıradan sivil bir ailede büyüdüğüne inanmak zordu.

"Scott ve Mellon Konsorsiyumunun arasındaki durum ne?" diye sordu Dudian.

"Eski rakipler." dedi İhtiyar Fulin, "Scott Konsorsiyumu işlere madencilikle başladı. Üç bölge ve yüzlerce küçük şehirde madenleri var. Lakin Mellon Konsorsiyumu madencilik işine gireli birkaç yıl oldu. Kısacası pastadan bir parça istiyorlar."

Dudian hafifçe başını salladı.

"Yaptırdığım simya ürünleri noldu? Satabildin mi?" diye sordu Dudian.

İhtiyar Fulin yüzünde büyük bir gülümseme oluştu, "Ben onları tamamen unutmuştum. Mallar bayağı işe yaradı. Piyasada devasa bir potansiyeli var. Her hanenin kullanabileceği bir şey olduğundan çakmağı alaşağı edecek. Bugün 200 kutudan fazla sattık. Şehirde söylentiler yayılmaya başladı. Tahminlerime göre birkaç gün içerisinde diğer şehirlere yayılır. Lakin öyle olursa sıkıntı çıkabilir çünkü elimizde fazla stok yok."

"Hmm." Dudian başını salladı, "Diğer simyagerler analiz etmek için bir paket alırsa sorun olabilir. Eğer sermayemiz olursa ham maddeleri alıp bir süreliğine piyasayı yönetebiliriz. Diğer konsorsiyumlar formülü bulsa bile ellerinde kaynak olmazsa hiçbir şey yapamazlar. Zaman geçtikçe de insanlar bizim markamıza alışır ve bizimkini almayı bir alışkanlık haline getirir. Ne yazık ki, şu anda böyle bir şey yapacak sermayemiz yok."

"Haklısın, yazık oldu." İhtiyar Fulin üzülmüştü. Kibritlerin bu kadar ucuza mal olduğunu görünce içi acımıştı. Bu ürünün piyasa değeri büyük ürünlerinkiyle eş değerdi. Maalesef, piyasayı yönetecek paraları yoktu. Çok geçmeden ellerindeki pasta da gidebilirdi.

"Merak etme. Kâr ettikçe işe daha fazla para yatırabiliriz." diye cevap verdi Dudian, İhtiyar Fulin'in yüzündeki hüzünlü ifadeyi görünce.

İhtiyar Fulin'e şu anki hedefinin kendi kendine yetebilen bir konsorsiyum yaratmak olduğunu söyleyemezdi.

Ancak, bir aptal gibi davranmayacaktı. Eğer pastanın tamamını alamayacaksa elindeki parçayı hiç kimseye vermeyecekti.

"Bizim şu simya ürünü hakkında gidip Scott Konsorsiyumuyla konuşmalısın. Ürünün isminin 'kibrit' olduğunu ve malzemeleri toptan alıp üretime başlayabileceklerini söyle. Bırakalım da büyük konsorsiyumlar şimdilik aralarında savaşsın. Bir süre sonra ortaya öyle bir çıkacağız ki, bizi yerimizden edemeyecekler!" Dudian yatağa yaslandı ve İhtiyar Fulin'e baktı.

İhtiyar Fulin'in gözleri parladı, "Scott Konsorsiyumu ürünü kabul ederse işimize gelir. İlerde piyasayı yönetemeyeceğimize göre şu anki kârımızı maksimuna çıkarmalıyız." İhtiyar Fulin önündeki oğlana baktı. Başta, Dudian'in sadece hapishaneden kaçmış bir dolandırıcı olduğunu düşünmüştü. Dün ise çocuğun doğuştan yeteneği olan bir terzi olduğunu düşünmüştü. Şimdiyse çocuğun acımasız bir iş adamı olduğunu düşünüyordu.

"Bu yaşta, kalbin benimkinden daha kara." dedi İhtiyar Fulin, duygu dolu bir sesle. Aniden aklına bir şey geldi, "Askeriyenin gazetesinde mahkumlar, aranan kişiler ve davalar hakkında haberler oluyor. Diyakoz Huey'in davası hakkında da haber olmalı."

"Göster bakalım."