Umursamazlık

*********************************************************************

Bu ani değişiklik herkesi şaşırtmıştı.

Şişkonun gözleri oyulmuştu, duvara yaslanmış acı içinde inliyordu. Bunu gören herkes bir anlığına ürperdi.

Dudian parmaklıklara yaslandı ve derin derin nefes almaya başladı. Vücudundan gelen acıyı bastırıp şişkonun inlemelerini dinlemeye başladı. Şişkoya bakarken Dudian'in gözlerinde en ufak bir duygu bile yoktu.

Bir süre sonra, şişko göz kapaklarını kapattı. Acıya biraz da olsa alışmıştı. İçindeki korkuyu bastırıp elini havaya kaldırdı ve etrafı yoklamaya başladı. Dudian'in bu anı fırsat bilip ona saldırmasından korkuyordu. Üstelik, o anda Dudian'i parça pinçik etmek istiyordu.

Gözlerinin kör olmasının hapishanede ne anlama geldiğini biliyordu.

Hücrede artık yaralı bir kaplan vardı!

"Ortaya çık!" Şişko büyük bir sinirle bağırdı. Kan gözlerinden yanaklarına, yanaklarından göğsündeki kıllara akıyordu.

Dudian onu öldürmek istememişti bu yüzden sessizce izlemeye başladı. Eğer şişko onun olduğu tarafa gelirse o zaman hafiften yana eğilip parmaklıklarla ses çıkaracaktı.

Gardiyanlar Dudian'in kurnaz hareketleri karşısında şaşkına dönmüştü, eski kaplanın gidip yeni bir kaplanın geldiğini hissettiler.

Şişko bir ses duydu ve koşmaya başladı. Bağırarak elini kaldırdı ve yumruğunu salladı. Ama Dudian yerine tüm gücüyle demir parmaklıklara vurmuştu. Acıdan bağırmaya başladı. O anda kandırıldığını anlamıştı. Deli gibi tekrar saldırmadı ve olduğu yerde dikildi. Hücredeki sesleri dinlemeye çalışıyordu.

"Domuz sıçtı, hah!"

"Domuzcuk solunda, solunda!"

"Domuzcuk kör oldu, kör oldu!"

Diğer hücrelerdekiler şişkoya hiç de acımadı, aksine Dudian'i bulmasını zorlaştırmak için gülüyor ve yalan söylüyorlardı. Aslında Dudian onun sol tarafındaydı. Hepsi hayatta kalma kurallarının farkındaydı. Özellikle senle aynı hücrede kalan yaralı bir kaplana saldırdığında ne olacağının...

Şişkonun kulakları diğer hücrelerden gelen seslerle dolmuştu, "Kapayın! Kapayın çeneniziii!!!!"

"Oooo, domuzcuk kaplanı yakalamak istiyor!"

"Arkanda, domuzcuk! Arkanda."

"Domuzcuk, dikkat et!"

Herkes şişkoyla dalga geçiyordu. Şişkonun onların dediklerini dinlediğini görünce kendilerini tutamadılar ve gülmeye başladılar.

Dudian hücrenin köşesine geçti oturdu. Etrafı kahkahalarla dolu olan ve deli dana gibi koşturan şişkoya baktı. Gözlerinde buz gibi bakış giderek eridi.

"Nerede!" Şişko adamlarına bağırmaya başladı.

Hepsi Dudian'in oturduğu yöne baktı. Dudian'in saçları dağınıktı ve yüzü kanla kaplıydı ama gözlerinde buz gibi bir bakışla onlara bakıyordu. Hiçbiri ses çıkarmaya cüret edemedi.

Adamlardan iri yarı olan dişlerini sıktı ve bağırdı, "Patron, solunda, duvarın dibinde."

Şişko sola döndü ve Dudian'in olduğu yöne ilerledi.

Dudian nerede olduğunu söyleyen çocuğa doğru gitti.

"Buraya gel, bana gel!" Dudian'in ona doğru geldiğini gören iri yarı adamın yüzü korkuyla kaplandı.

Şişko sesin geldiği yöne doğru koştu.

Dudian diğerlerinin tereddüt ettiğini gördü, "Sakat birini mi takip etmek istiyorsunuz? Eğer ölmek istemiyorsanız yolumdan çekilin!"

Dudian'in dediklerini duyunca hemen kenara çekildiler.

Sadece iri yarı genç olduğu yerde durdu ama yüzü çirkinleşmişti, "Piçler! Eğer patron ölürse sıradaki biz olacağız!"

Diğerleri onun dediklerini duydu ama hiçbir cevap vermediler.

İri yarı genç amaçlarının ne olduğunu anlamıştı. İçinden onlara küfür etti ve Dudian'den kaçmak için soluna doğru koştu.

Hücre büyüktü. İri yarı genç fit biri olsa da, sonuçta sıradan bir mahkumdu. Bu yüzden çok geçmeden Dudian onu köşeye sıkıştırmıştı.

"Patron, buraya! Benim peşime takıldı!" diye bağırdı genç adam, korkuyla.

Şişko bağırarak koşmaya başladı.

Dudian sol elini kaldırdı ve iri yarı adama doğru koşmaya başladı.

İri yarı adam bir anda yönünü değiştirdi ve elini kaldırıp Dudian'in yarasına yumruk salladı.

Dudian bu anı bekliyordu, bu yüzden bilerek yavaş hareket etmişti. Adamı bileğinden yakaladı ve ona doğru koşan şişkoya doğru fırlattı.

İri yarı adam karşı koymaya çalışmıştı ama karşısındaki kişi sanki bir çelik kadar sağlamdı. Üstelik, Dudian ondan daha uzundu, bu da onu korkutmuştu.

Ancak, adam hızlıca tepki verdi. Elini kaldırıp Dudian'in diğer yarasına saldırdı.

Dudian'in durmaya niyeti yoktu ama sağ elini acıdan kaldıramıyordu. Adamın eğilip tekrar ona saldırmaya çalıştığını gördü, "Patron, buraya!!"

Şişko yumruğunu iler doğru salladı. Dudian az önceki numarayı kullanıp adamı önüne çekti.

Bang!

Adam duvara yapıştı ve kan kustu. Yüzünden ne kadar acı çektiği belli oluyordu, "Patron bana vurdun! O eğildi!"

Şişko eğildi ve Dudian'i yakalamak için kolunu salladı.

Ancak, Dudian çoktan gitmişti. Dudian tıpkı bir kedi gibi sessizce başka bir yere geçti.

Şişko elini salladı ama Dudian'i bulamadı. Sinirinden bağırmaya başladı, "Nereye gitti!!?"

Şişkonun vurduğu adam ona Dudian'in yerini söylerken etrafta koşmaya başladı.

Dudian hemen yönünü değiştirip şişkonun pençelerinden kaçtı. Tüm vücudu acı içindeydi ve bacakları titriyordu.

İri yarı adamın şişkodan yumruk yediğini görünce diğerleri de etrafta koşuşturmaya başladı. Ayak sesleri şişkonun kafasını karıştırmıştı.

Şişko, Dudian'i bulamadığından sabırsızlanıyordu. Aniden bağırdı ve iri yarı adama doğru döndü, "Benle dalga mı geçiyorsun? Bilerek mi yapıyorsun?" Elini kaldırdı ve yumruk salladı.

İri yarı adam panik içinde bağırdı, "Hayır patron! Hepsi gerçek!"

Bang! Bang! Şişkonun yumruğu adamın burnuna diğer yumruğuysa kafasına geldi. Adam anında bayıldı.

Bunu görünce diğerleri de durdu, çıt çıkarmaktan korkuyorlardı.

Okumadan Geçilmemesi Gereken Not: Merhaba sevgili okuyucular... bugün size biraz üzücü bir haberim var çünkü çevirmen üzgün T^T Çevirmenim niye mi üzgün? Çünkü beğeni sayısı az! Bu yüzden çevirmeni mutlu etmek için seri 100 beğeniye ulaştığında bedava 5 bölüm yayınlanacak! Sonra 140 beğeni olunca bir 5 bölüm daha! Ve gelen her 40  beğeni için tekrar 5 bölüm, o yüzden ne mi yapıyorsunuz? Gidip seriyi beğeniyorsunuz, diğer novel okuyucularına; eşe, dosta, tanıdığa TDK tavsiye ediyorsunuz onlar da beğeniyor. Unutmayın, çevirmen üzgün olursa okuyucu da üzülür. Ben de üzülürüm. Bence çevirmenimi üzmeyin. Tamam mı canlarım? <3