Bölüm 131: #####

avatar
4938 12

The Dark King - Bölüm 131: #####


 

Bölüm

 

Kader

 

**********************************************************************

 

"Bu arada, sen neden bu kadar geç saatte dışarıdasın?" Dudian merak etmişti.



Jenny büyük bir tutkuyla cevap verdi, "Hatırlıyor musun, geçen sefer sana hukuk okuyorum demiştim. İşte birkaç gün sonra okula alım için sınav olacak. Bu yüzden, ben de ailemin iyi tanıdığı bir hocayla anlaşıp ders alıyorum. Dersten dönerken arabamız bozuldu ama şansıma senle karşılaştım."



"Yani kader bizi bir araya getirdi." Dudian gülmeye başladı.



"Sebep?" Jenny ne söylediğini anlayamamıştı.



(Öncelikle, böldüğüm için özür dilerim ama burada kullanılan 'sebep' ve 'kader' kelimeleri Çince'de aynı şekilde söyleniyor bu yüzden de Jenny yanlış anlıyor. Tabii, Çince'de okuyunca anlamlı geliyor ama çevirince anlamını kaybediyor.)



Dudian'in bildiği kadarıyla "kader" kelimesi Budizm'den geliyordu ama bu dünyada artık Budizm diye bir şey kalmamıştı. Bu yüzden çabucak dedi ki, "Kaderin anlamı... ah, şey gibi.... Işığın Tanrısı'nın birinin ne yapacağını daha önceden ayarlaması gibi bir şey. Az çok böyle bir şey."



Dudian'in açıklamasını duyunca Jenny'nin yüzü kızardı. Yüzünün halini görüp görmediğine bakma için başını kaldırdı. Merakı ağır basmıştı bu yüzden bir soru daha sordu, "Eeee, sen nasıl buraya geldin?"



"Ben de evime gidiyordum." diye cevap verdi Dudian.



Jenny'nin aklına bir şey geldi ve dedi ki, "Duvarın dışına çıktın mı? Nasıl bir yer? Babamın söylediği gibi mi? Tehlikeli mi?"



Dudian parlayan gözlerine baktı ve o geceyi düşündü. O gece ki arzuyla dolu sözlerini düşündü, "Uçsuz bucaksız çayırlar, göklere uzanan dağlar ve gökyüzü kadar mavi denizler var."



"Gerçekten mi?" Jenny şaşırmıştı.



Dudian başını salladı, "Gerçekten, tabii birazcık da tehlike var ama uçsuz bucaksız dünyayı ve o güzel manzarayı görmek tehlikeye değiyor."



"Bence de öyle." dedi Jenny, "Umarım ben de bir gün dışarı çıkıp o manzarayı görebilirim."



"Göreceksin!" Dudian ona güven verdi.



Jenny iç çekti, yüzünde hafif bir üzüntü vardı, "Ne yazık ki, çıkamam."



Dudian yavaşça dedi ki, "Çıkamasan bile, görebilirsin."



"Gerçekten mi?" Jenny ona şaşkınlıkla baktı, içinde ufak da olsa bir umut oluşmuştu.



"Eğer büyük duvar yok olursa doğal olarak görebileceksin." dedi Dudian.



Jenny başını salladı, "Büyük duvar bizi korumak için var. O yok olursa herkes ölür."



Dudian ağzını açtı ama hiçbir şey demedi.



"Bana duvar hakkında bir şeyler söyle." dedi Jenny, Dudian'e.



Dudian ona dik dik baktığını görünce sakinliğini kaybetti, "Tamam, uh, şey, ah."



"Neden kekeliyorsun?"



"Öhöm, hava soğudu."



"Toplayıcılar da soğuktan korkuyor mu?"



"Tabii ki."



"Demek öyle, pardon araya girdim, konuşmaya devam edebilirsin." Jenny başını ellerinin üstüne koydu ve dikkatlice Dudian'i dinledi.



Dudian'in vücudu, onun ne kadar güzel göründüğünü görünce kaskatı kesildi, "Tamam, sana gördüğüm her şeyi anlatacağım. Yemyeşil ağaçlarla çevrelenmiş çok yüksek dağlar var. Etraflarında küçücük tatlı hayvanlar geziyor. Mesela tavşanlar, tilkiler, sincaplar..."



"Canavar yok mu?" diye sordu Jenny.



Dudian başını salladı, "Var ama onlar başka yerde."



"Nerede?"



"Şey... Farklı bölgelerde. Söylediğim dağlardan çok uzaklarda yaşıyorlar."



"Demek öyle, devam et, daha fazla duymak istiyorum."



"Tepelerde şelaleler var... yerliler mutlu mesut yaşıyor..."



Sağanak yağmur yüzünden araba yavaş gidiyordu. Genç şövalye yağmur yüzünde sırılsıklam olmuştu. Atı arabaya yaklaştırdı, arada sırada genç hanımın kahkahalarını duyuyordu. Yüzü çirkinleşti ama hiçbir şey demedi ve sessizce arabayı takip etmeyi seçti.



"Denizde birçok balık ve karides var. Midye denilen ve vücutlarının içlerinde inci büyüten hayvanlar da var... ...inciler beyaz bocuklara benziyor. Elmas gibi güzel gözüküyorlar. Yuvarlaklar ve çok yumuşaklar... ..." Dudian dağlardan denizlere kadar her şeyi anlattı. Arabanın dışında rüzgar resmen ıslık çalıyordu.



Jenny dikkatlice dinledi, incileri duyunca biraz şaşırmıştı ve içinde büyük bir arzu vardı, "O söylediğin yerleri ve hayvanları görmek istiyorum."



Dudian gülümsedi ama cevap vermedi. Çünkü nükleer radyasyon yüzünden her şey değişmişti, artık büyük duvarda bir tane bile inci yoktu. Duvarın dışında da bulunamazlardı çünkü incilerin de kendi yaşam süreleri vardı. Çoğu çoktan kuma dönmüş olmalıydı. Bu yüzden duvarın içinde yaşanlar inciler hakkında hiçbir şey bilmiyordu.



Araba giderek yavaşladı ve bir süre sonra tamamen durdu.



"Hanımım." Sürücü onu çağırdı.



Göz açıp kapayıncaya kadar eve döneceğini beklemediğin Jenny biraz şaşırmıştı. Dudian'e baktı ve dedi ki, "Beni getirdiğin için teşekkürler."



"Bu arada," dedi Dudian.



Şövalye atından aşağı atladı ve gidip arabanın kapısın çaldı, "Hanımım, eve geldik."



Kapı açınca Jenny elinde şemsiye olan şövalyeyi duydu. Arabadan indi ve dönüp Dudian'e baktı, "Bana bu hikayeleri anlattığın için teşekkürler."



"Hikaye mi?" Dudian kafası karışmıştı ama fazla kafa yormadı, "Beğendin mi?"



"Hem de çok beğendim." Jenny'nin yüzü kızarmıştı. Bir süre tereddüt etti ama sonunda cesaretini toplayıp dedi ki, "Şiir için de teşekkürler. Benim için çok değerli bir şeydi." Bir anda arkasını dönüp kaçtı.



Genç şövalye de elinde şemsiyeyle onun peşinden koştu.



Dudian kendi kendine düşündü, "Şiir mi?" Kız kardeşinin okuduğu şiirler aklına geldi. Görünüşe göre soylular, şiirleri ve tiyatroları çok seviyordu.



Fazla düşünmedi ve sürücüye dedi ki, "Gidelim."



Fırtına dindi. Ticari bölgedeki kanalizasyon sistemleri, bakımları yapıldığı için çok iyi bir şekilde çalışıyordu. Ancak, yağmurla gelen sel yüzünden kenar mahallelerde durum farklıydı.



Yağmur durunca araba da hızlandı.



Dudian arabada oturuyordu. Kızın kokusu arabaya sinmişti. Parfüm sürmemişti ama yine de arabada kokusu vardı. Yüzü gözünün önünde canlandı. Onu düşününce içi ısınıyordu.



Aniden aklına Jenny'nin söylediği bir şey geldi, "Stajyer alımı için bir sınav. Sınavı geçmek için yeteri kadar bilgim olduğundan emin değilim."

 

...

 

...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr