Bölüm 109: #####

avatar
5119 13

The Dark King - Bölüm 109: #####


 

 

Bölüm

 

Av

 

**************************************

Siyah weaverın boynundan kan akıyordu. Keskin bir hacı hissetmişti ve fiziksel olarak bitmişti. Panik yapmıştı ve kaçmak istiyordu.



Ama Glenn ve şövalye tecrübeli avcılardı. Siyah weavera kaçma şansı vermek gibi bir planları yoktu. Siyah weaverı kaçmaya çalıştığı an geri zorluyorlardı.



Sürekli olarak çarpıştıklarından gücü giderek azalıyordu. Hareketleri yavaşlamıştı. Saldırılarından artık şövalye bile kolayca kaçabiliyordu.



Glenn diğerleriyle uğraşmasını fırsat bilip saldırdı.



Sangi bir yaratığın pençesi gibi keskin hançerler siyah weaverın karnına saplandı.



Ancak, normalde yavaş hareket eden siyah weaver bir anda başını çevirip Glenn'e beyaz ağ fırlattı.



Ağ normalden daha hızlı gitmişti. Glenn böyle bir saldırıyı beklemiyordu. Elleri ve ayakları ağ yüzünden bağlandı. Bu arada beyaz ağın eritici bir etkisi varmış gibi gözüküyordu. Zırhı gözle görülebilir bir hızda eriyordu.



Savaşın taraf değiştirmesi onları şaşırtmıştı. Glenn siyah weaverın saldırısından kaçmak için yuvarlandı.



Ancak, siyah weaver deliye dönmüş gibi peşini bırakmıyordu.



Glenn korkmuştu.



O sırada, şövalye, hançerli genç ve okçu elinden geleni yapıp siyah weaverı durdurmaya çalışıyordu.



Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar siyah weaverın dikkati Glenn'in üzerindeydi. O sırada, Glenn'in üstü beyaz ağ ile kaplıydı. Zırhın üstü gözle görülür bir hızda eriyordu.



Siyah weaver ona yetişeceğinden üstündeki ağ ile uğraşacak zamanı yoktu. Dudian daha fazla tereddüt etmedi ve Gatt'e dönüp dedi ki, "Yardım etmemiz lazım!"



Gatt şaşkınlık içerisindeydi bu yüzden Dudian'in dediklerine tepki vermemişti. Dudian sırtından yayını aldı ve ileri atıldı. Diğer okçu iki yüz metre kadar uzaktaydı. Ancak Dudian antrenmanlarda hep 100 metreden atış yaptığı için daha uzaktan atamıyordu.



Şansına, siyah weaver Glenn'i öldürmekle uğraşıyordu ve şövalye ile hançerli avcı umrunda değildi. Dudian 100 metreye yaklaşınca hemen yayın ipini çekti ve siyah weaverın kafasına nişan aldı.



O sırada, duran ve hareket eden hedef arasındaki farkın farkına varmıştı. Siyah weaverın kafası sürekli sallanıyordu. Bu yüzden nişan alması çok zordu. Derin bir nefes aldı ve siyah weavera baktı. Kafası sürekli yukarı aşağı sallanıyordu ama Dudian sonunda odaklanabilmişti. Siyah weaver vücut yapısı yüzünden kafasına fazla hareket ettiremiyordu.



Whoosh!



Dudian ipi bıraktı ve ok fırladı.



Bang! Ok siyah weaverın ağzına yakın bir yere çarptı ama sadece bir çizik bırakıp yere düşmüştü.



Dudian pes etmedi bir ok daha çıkardı, nişan aldı ve fırlattı!



Bang! Bu sefer ki ok siyah weaverın kafasının arkasındaki kabuğa gelmişti. Ne zarar vermiş ne de dikkatini çekmişti.



Glenn siyah weaver yüzünden köşeye sıkışmıştı. Siyah weaverın koca vücudu duvara çarptı, tuğlalar yere düştü. Ancak, Glenn'in ayağa takıldı ve yere düştü. Yüz ifadesi çirkinleşti bu sefer siyah weaverdan kaçış olmadığını biliyordu.



Siyah weaver çığlık attı ve onu ısırmak için öne atıldı.



Glenn aceleyle hançerini tuttu. Siyah weaverın başının altındaki eklemlere bakıyordu. Ölümcül bir kumar olacaktı ama tek yaşama şansı buydu. Kendi hayatı için kendi savaşmak zorundaydı!




Dudian gözlerini kıstı. İçinde hiç de endişe yoktu, sadece sakin bir his vardı. Siyah weaverın bir sonraki saldırısı aklında canlandı. Parmağını bıraktı ve ok fırladı.



Puff!



Puff!



İki isabetli atış etrafa kan sıçrattı.



Siyah weaver çığlık ve kendini Glenn'in üstüne attı.



Dudian dikkatlice baktı. Ok siyah weaverın kafasına saplanmıştı. Aklına Glenn geldi. Kalbi sıkışır gibi oldu. Diğer iki avcının yaratığı kontrol etmesini bekledi. Eğer siyah weaverın savaşacak gücü varsa geri çekilecekti!



Şövalye ve diğer genç yaratığa doğru gitti. Siyah weaverın kafasından büyük bir miktar kan aktığını gördüler. Aniden siyah weaverın vücudu yukarı doğru kalktı bu yüzden ikisi de korkmuştu. Ancak dışarı çıkan şey Glenn'di, üstü siyah weaverın kanıyla kaplanmıştı ve çok kötü kokuyordu.



Bunu görünce herkes rahatladı.



Glenn üstündeki ağı kesti. Vücudu kanla kaplanmış olsa da yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Çünkü kan banyosu sayesinde büyü damgaları evrimleşmişti.



Dudian kanlı vücuduna baktı, siyah weaverın kanı sayesinde büyülü solucanları özümsediğini düşündü. Yeni büyü solucanları eskisinin yerini alınca yeni yetenek de eski yeteneğin yerini alıyordu!



Avcı eğitimi sırasında Dudian büyü damgaları hakkında her şeyi öğrenmişti!



Tabii, iki solucan aynı anda vücuda girerse o zaman birbirlerini öldürüyorlardı. Bir gemide iki kaptan olamazdı. Sadece bir solucan hayatta kalır ve diğeri ölürdü. Hatta nadiren olsa da iki solucanın da öldüğü görülürdü!



Üstelik, solucan vücuda girer girmez ölür ve büyü damgasına dönüşürdü. Eğer vücutta zaten bir solucan varsa yeni gelen onu yer ve yeni bir büyü damgası yaratırdı.



Bu Dudian'i meraklandırmıştı. Nasıl oluyor da yaratığın vücudunda hayatta kalıyor ama insan vücuduna girince ölüyorlardı? Ancak, bunun üstüne pek kafa yormamıştı. Muhtemelen bu, Kutsal Kilise'nin ve konsorsiyumların üstünde çalıştığı bir konuydu.



"Sonunda." dedi şövalye. Siyah weaverın cesedini dürttü ve öldüğünü görünce rahatladı. Glenn'e baktı ve dedi ki, "Sen iyi misin?"



Glenn gülümsedi, "Hiç bu kadar iyi olmamıştım!" Aniden aklına bir şey geldi ve uzaktaki okçuya baktı, "O ok için sana teşekkür etmeliyim. Gözünden saplanmasa onu öldürmem için bir fırsatım olmazdı."



Okçu utanmıştı, "Oku atan ben değil Dean'di."



Az önce Dudian'e "ufaklık" diyordu. Ama onun sakin hareketlerini gözlemleyince onu küçümsediğini fark etti.



"Dean mi?" Glenn şaşırmıştı, döndü ve Dudian'le Gatt'e baktı. Dudian elinde yayı olduğunu gördü. O anda Dudian'in bir okçu olduğunu hatırlamıştı, "Daha yeni toplayıcıdan avcı oldun. Ancak, atış yeteneklerin profesyonel bir okçu gibi!"



Dudian son atışın tamamen şanstan ibaret olduğunu biliyordu. Okçu gençle arasında çok büyük bir fark vardı, "Sadece şans... Sana yardımcı olabildiğime sevindim."



Glenn gülümsedi, "Bana bayağı yardımın dokundu. Bu sefer sana gerçekten de teşekkür ederim."



Dudian gülümsedi ama cevap vermedi. O kadar mütevazı davranıyordu ki kendisinin iki yüzlü olduğunu hissetmişti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44336 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr