Bölüm 105: #####

avatar
5020 12

The Dark King - Bölüm 105: #####


 

Bölüm

 

Dudian'in Fikri

 

***************************************************

 

Yosun ve bitkilerle kaplı harabeye dönmüş bir sokağa geldiler. Dudian az çok binaları görebiliyordu ama binaların tepesi çökmüştü. Zemin kattaki duvarlar üstteki molozları zar zor tutuyordu.



Glenn aniden durdu ve etrafına baktı. Elini kaldırıp işaret etti, "Gatt, git ve kontrol et bakalım!"



Adı Gatt olan avcı 'renk' büyü damgası olan izciydi. Başını salladı ve saydamlaştı. Siyah zırhı da onla beraber saydamlaşmıştı.



Dudian bunu ikinci kez görse de yine de şaşırmıştı. Fısıldayarak dedi ki, "Özelliği çok güçlü olduğundan mı zırhına etki ediyor?"



"Tabii ki de hayır. Konsorsiyum sırf onun için 'büyülü kertenkele'den zırh yaptı." diye cevap verdi yanındaki genç adam.



Gatt düşmanı olsa onu kolayca kokusu sayesinde takip edebileceğini fark etti. Kokusu olmasa bile üstüne boya dökebilirdi. Böylece kolayca nerede olduğunu görebilirdi. Ancak, bu yetenek hiç de küçük görülecek gibi değildi.



Ne de olsa, en güçlü kişi bile her saniye tedbirli olamazdı.



Bir süre sonra Gatt geri döndü ve kendine tekrar renk verdi, "Gerçekten de dağ aslanı. Bir şey avlamış ve şu anda onu yiyor."



Glenn başını salladı, "Çok fazla dağ aslanı yok bu yüzden siyah weaver kesinlikle peşinden gelecek. Sessiz olmalıyız ve fazla yaklaşmamalıyız..." Çantasında içinde sarı bir sıvı olan bir şişe çıkardı. Birazını eline döktü ve yavaşça zırhına sürdü. Kokusu bir anda kaybolmuştu.



Diğerleri de tecrübeli olduklarından hiçbir şey demeden aynı şişeden çıkarıp vücutlarına sürdüler. Hepsini kokusu aniden yok olmuştu.



Glenn elindek işişeyi Dudian'e fırlattı ve dedi ki, "Üstüne sür. Bu şeyin ismi ölümsüz tozu, kokunu gizleyebiliyor. Ama dikkat et cildine gelmesin yoksa virüs kaparsın."



Dudian o şeyi aldı ve üstüne sürdü. Bu sıvının ne kadar önemli olduğunu biliyordu, Juranzhi'den kaçarken üstlerine sürdükleri ölümsüz kanıyla aynı işlevi görüyordu. Ölümsüzün kanı daha etkiliydi ama bu kolayca temizlenebilirken ölümsüz kanı baş ağrıtıyordu.



Yedisi de üstlerini ölümsüz tozuyla kapladıktan sonra etrafa ölümsüz kokusu yaymaya başladı.



Glenn onlara baktı ve dedi ki, "Luis yanına iki kişi al ve o tarafa git. Dikkat et, sakın ortaya çıkma. Bizimle sinyallerle iletişim kurarsın."



"Tamam." Adı Luis olan kahverengi saçlı genç adam başını salladı. Diğer iki gençle beraber sessizce uzaklaştılar.



Dudian kendini tutamadı ve dedi ki, "Bu kadar mı?"



"Bu kadar." diye mırıldandı Glenn.



"Ya siyah weaver hiç gelmezse?"



"Bekleyip göreceğiz." Glenn ona baktı ve dedi ki, "Avcılık sabır işidir. Acıkınca elinde sonunda dağ aslanına gelecek."



Dudian sabrın iyi bir şey olduğunu ama pek de etkili bir yöntem olmadığını düşündü, "Benim bir fikrim ama işe yarar mı bilmiyorum."



"Eh?" Glenn ve diğer üçü ona şaşkınlık ve şüpheyle baktı, "Bu daha ilk seferin olduğunu düşünmüştüm. Nasıl bir fikrin var çaylak?"



Dudian Glenn'e baktı ve dedi ki, "1. Bölge çok büyük. Üstelik, çok sessiz bu yüzden siyah weaverı beklemek zaman kaybından başka bir şey değil. Belki siyah weaver da yiyecek bulmakta sıkıntı çekiyordur. Dağ aslanı siyah weaverın favori yiyeceği olduğuna göre, o zaman dağ aslanında baş düşmanına karşı bir iki numarası olmalı. Bu yüzden siyah weaverın ortaya çıkabileceği yerlerden kaçınıyor olmalı. Yani siyah weaverın gelme olasılığı çok düşük. Ancak, dağ aslanına ilk adımı attırabilirsek siyah weaverı buraya çekebiliriz."



Glenn Dudian'in söylediklerine şaşırmıştı. Aslında hiç de mantıksız değildi. Her yaratığın doğal düşmanından kaçmak için bir iki numarası vardı. Dağ aslanlarının da güçlü ve keskin duyuları vardı.



"Dediğin kulağa kolay geliyor ama yapması zor. Eğer dağ aslanını öldürüp kanıyla siyah weaverı çekebiliriz ama unutma siyah weaverlar çok kurnazdır. Ölü bir dağ aslanı ilgisin çekmeyecektir." dedi Glenn ve başını salladı.



Dudian cevap verdi, "Tabii ki onu öldürmeyeceğiz. Sadece yaralayacağız. Bu canavarlar diğer yaratıklardan pek farklı değil. Demek istediğin onu korkutup etrafta koşuşturmasını sağlayabiliriz. Bu sayede daha çok hareket eder. Böylece siyah weaverın dikkatini çekme şansımız artar."



Glenn ve diğer üçü birbirlerine baktılar.



"Doğru ah, bu çok iyi bir fikir!" Gatt kendini tutamadı ve Dudian'in sırtına vurdu.



Diğer kadın ve adam da Dudian'in bakış açısına şaşırmıştı.



Glenn uzun bir süre Dudian'e baktı ve sonra Gatt'e dönüp dedi ki, "Git de üçüne geri dönmelerini söyle."



Gatt başını salladı ve bir anda yok oldu.



Dudian tereddüt etti, "Bu yaklaşım etkili olsa da kötü bir yanı var."



"Biliyorum." Glenn yürürken başını salladı, "Endişelenmene gerek yok. Yoldayken 25. seviye ve altı yaratıkla karşılaşırsak ben halledebilirim. Siyah weaverı bize getirene kadar aslanın ölmezine izin veremeyiz."



Dudian bunu düşündüğü için rahatlamıştı. Çünkü böyle bir şey olursa bu onun hatası olarak sayılacaktı.



Çok geçmeden Gatt ve diğerleri geri döndü. Luis Dudian'e baktı ve Glenn'e ded iki, "Bu biraz fazla değil mi?"



"Yapmak zorundayız." dedi Glenn sonra Luis'in arkasında duran okçu gence işaret edip dedi ki, "Vur onu."



Yaratıkların izini süren bir avcı daha vardı. Ama o koku yerine sesleri kullanıyordu. Dudian ve Glenn'in az önceki konuşmasını çoktan duymuştu. Hafifçe başını salladı.



Okçu molozların oraya gitti ve en tepesine çıktı. Yayın ipini çekti ve bıraktı. Ok bir anda fırladı.



"Aooooooooo!" Acı dolu ses sessiz harabelerde yankılandı.



"Dağ aslanı"nın ayak sesleri yankılandı, kaçmaya başlamıştı.



Glenn ve Dudian çabucak dağ aslanının önceki yerine gittiler.  Canavar cesetlerinin parçaları etrafa saçılmıştı.



Çabucak dağ aslanının peşine takıldılar.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr