Bölüm 100: #####

avatar
5045 13

The Dark King - Bölüm 100: #####


 

Bölüm

 

Sonuna Kadar

 

*********************************************************

 

Zorlu eğitim devam etti.



Yedi gün daha geçti gitti.



Genç eğitmen bir seviyeyi, yedi günlük süreye sığdırmış gibi gözüküyordu. Okçuluk eğitiminin sekizinci gününde antrenmanları bir kez daha zorlaştırdı. Atılması gereken ok 1600'e ve isabet etmesi gereken 400'e çıkmıştı.



Dudian'in vücudunun sınırlarını düşündüğü için bu sefer doğrudan 500 tane arttırmamıştı. Tahminlerine göre sıradan bir avcının limiti 2000 oktu. Bu yüzden onlara göre 1500 oku tamamlamak bile çok zor bir görevdi.



Tahminleri çeşit çeşit kaynaklardan geliyordu ve görünüşte çok doğru gibi gözüküyordu. Ama bilmediği bir şey vardı, o görevi verdiğinde Dudian çoktan 2080 oka ulaşmıştı.



Ve bu sayı ertesi gün bir daha artmıştı, 2112 oka ulaşmıştı!



Ancak, bundan sonra daha fazla artmadı, görünüşe göre sınırına ulaşmıştı. İsabet ettirdiği ok sayısı 700'e çıkmıştı. Yani, ilk 700 oku direkt olarak atabiliyordu!



Bu iyi bir sayıydı ve aynı zamanda okçulukta giriş seviyesine ulaştığı anlamına geliyordu.



Lakin, bu sadece okçulukta giriş seviyesiydi. Atarken sabit duruyordu ve hedef genişti. Ama eğer hedefin kafası veya kalbi gibi küçük yerlere isabet ettirmek isterse zorluk artardı.



Oklar sürekli uçmaya devam ediyordu. Çoğu hedefe saplandı fakat üç tanesi kırmızı bölgeye geldi.



Ağrıyan kolları dün gece iyileştiğinden Dudian'in hareketleri istikrarla doluydu. Vücudu aşırı yoğun olan bu eğitim sürecine alışmıştı.



Dudian iki yüz ok attıktan sonra diğer beş stajyer eğitim alanına geldi.



Dudian'in hızlı gelişimi stajyerleri etkilemişti. Ancak, Dudian'in performansının hala büyü damgaları yüzünden olduğunu düşünüyordu. Biraz kıskanmışlardı.



Çok geçmeden genç eğitmen de onlara katıldı. Eğitmen dost canlısı biri gibi gözüküyordu, Dudian'e baktı ve gülerek dedi ki, "Burada eğitime başlayalı bir ay oldu. Verdiğim görevler sayesinde kolların artık alışmış olmalı."



Dudian durdu ve ona baktı.



"Bundan sonra sana atış yetenekleri öğreteceğim. Eğer bunlarda ustalaşırsan  gerçek bir okçu olmaya hak kazanacaksın!" Genç eğitmen gülümsedi, yan taraftan siyah bir yay ve birkaç ok aldı. Dudian'e dedi ki, "Dikkatli izle, bu numaraya 'sıra atışı' deniyor."



Yayı gerdi. Parmağını saldı ve ok fırladı.



Ok ortadaki hedefin kalbini deldi.



Dudian dönüp genç eğitmene baktı ama aniden bir ses daha duydu. Başını çevirdiğinde diğer okun ortasında başka bir ok olduğunu gördü.



"Göremedin." Genç eğitmen gülümsedi, "Sözde sıra atışı, hiç durmadan okları atmak anlamına geliyor. Bu numaranın zorluğu, hızlı ve isabetli atmakta yatıyor. Okların hepsini aynı hizada gitmek zorunda. Güçlü bir canavarla karşılaşırsan bayağı bir işine yarayabilir. İlk okla yaratığın pulunu delersin, ikinci okla etini delersin ve üçüncü okla da işini bitirirsin!"



Dudian ona baktı ve dedi ki, "Anladım."



"Ustalaşmak için yarım ayın var." Genç eğitmen soğuk bir sesle dedi ki, "Eğer o zamana kadar ustalaşamazsan o zaman cehennem eğitimi seni bekliyor olacak!"



Dudian hafifçe başını salladı, ne demek istediğini anlamıştı.



"Unutma, bu işin numarası hızlı olmakta. Okları yaya koyarken olabildiğince hızlı olacaksın!" dedi genç eğitmen.



Dudian okların birbirini gölgelediğini görmüştü. İlk oku attığı anda eğitmenin diğer oku tuttuğunu görmüştü!



Dudian'de bu metotla çalışmaya başladı.



Ancak, çok geçmeden zorluğunu hissetti. İlk olarak, eğitmeni taklit etmeye çalıştığında onun kadar hızlı bir şekilde oku kapamıyordu.



Ara sıra oku tutabiliyordu ama bir an bile yavaşlasa tüm düzen bozuluyordu.



Eğitmen Dudian'in çalıştığını görünce 'iyi çalışmalar' dedi ve arkasını dönüp gitti.



Dudian aynı şeyi tekrarlamaya devam etti.



Aradan bir gün daha geçti.



Kendisini normal atışlarda kaybetmişti, "sıra atışını" tamamen unutmuştu, "Bugün kaç ok oldu?"



"2530 ok." diye cevap verdi hizmetkar.



Dudian şaşırmıştı çünkü üç gün önceki ok sayısı 2350 civarındaydı. Bu gün, 2530 ok atabilmişti. Ancak, görünüşe göre vücudunun sınırlarına ulaşıyordu.



"Çok yüklendim ama hiç de yorgun hissetmiyorum." Dudian ellerinin su topladığını gördü, aralardan biraz kan ve sıvı bir şey akıyordu. Elini sardı ve akşam yemeği yemeye gitti.



Ertesi gün.



Dudian her zamanki gibi erkenden geldi ve sıra atışı yapmaya devam etti.



Dudian uzun süre çalıştıktan sonra sıra atışını daha iyi anlamıştı.



"Hızla ok atmak... Ardarda iki, hatta üç ok ölümcül olsa da zayıf yönleri var. Hiç duraksamadan atmak okun gücünü düşürecek. Atılan üç okun zararı ölümcül olmayacak. Bu normal atış kadar iyi değil. Normal atış sıra atışa göre yavaş olsa da okun gücü ve vereceği zarar daha yüksek."



"Üstelik, kişinin enerjisi sınırlı ve sıra atışı yapmak sürekli odaklanılması gerektiğinden beyni yoruyor. Gün bitince zihinsel olarak bitiyorum."



Dudian sonuna kadar gitmeye karar verdi!



Mükemmelliğe ulaşmak zorundaydı.



Sıra atışı güzel ve güçlü gözükse de Dudian zaman harcamaya değecek bir teknik olmadığını düşünüyordu. En yüksek zarar veren yoldan gitmek zorundaydı.



Dudian sıra atışı yapmayı bıraktı ve normal atışlara devam etti.



Ayrıca öylesine atmıyordu, okları nasıl daha ölümcül yapabileceğini arıyordu.

 

...

 

...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr