Bölüm 81: Kavga

avatar
5254 9

The Dark King - Bölüm 81: Kavga


 

 

Dudian altınlarını almak için aşağıya inip Maliye Bakanlığına gitti.



7 altın, yerleşim bölgesinde yaşayan bir ailenin 10 yıllık masraflarına eş değerdi! Önemli bir işe sahip olan Jura bile aylık sadece beş veya altı gümüş sikke alıyordu. Bir altın sikke eski çağın parasına göre 10.000 dolar ediyordu. Ama bu çağda orta sınıf bir işçinin maaşı çok düşüktü. Bugünün standartlarına göre Dudian zengin olacaktı.



Ve bu, toplayıcılığın sadece küçücük bir parçasıydı.

 

Dudian ağır ve yumuşak altını elinde tutunca duygulanmıştı ama heyecanlı değildi. Ne de olsa, bu parayı hayatını riske atarak kazanmıştı. Üstelik, avcı kimliği olmasa sadece 7 gümüş sikke alabilecekti.



Bu yüzden, eğer bir toplayıcı zengin olmak isterse anca toplayıcılık yaparken sıra dışı bir şey toplarsa bir şansı olabilirdi.



“Getirdiğim diğer şeylerin ne kadar tutacağını bilmiyorum.” diye düşündü Dudian. 7 altın sikke yerleşim bölgesinin standartlarına göre harika olsa da, simya laboratuvarı açmak için bu para yeterli değildi.



Altınları aldıktan sonra gidip salonda oturdu.



Bir süre sonra salonda yüksek topuk sesleri yankılandı. Dudian başını kaldırdı ve uzun birini gördü. Kızıl bir zırh giyen kadın salonun kapısını açıp büyük adımlarla içeri girdi.



Kadının omuzundaki gümüş rozet gözüne takıldı. Üç yıl önce aynı rozeti Fernando’da görmüştü. Lakin Fernando’nunki bakırdandı. Bu kadınınki ise gümüştendi ve üstüne iki kartal işlenmişti.



Salondaki çalışanlarla konsorsiyum toplayıcıları kadını fark etmiş ve omuzundaki rozeti tanımıştı. Ne de olsa, zırhı aşırı derecede göze çarpıyordu. Tıpkı tüm vücudundan kan akıyor gibi gözüküyordu. Toplayıcıların hafif zırhından tamamen farklıydı bu yüzden hemen dikkat çekmişti.



“Bir Avcı!”



Salondaki herkes bir anda sessizleşti ve dikkatle kadını izlemeye başladı.



“Yöneticinizi hemen buraya çağırın.” diye bağırdı kızıl zırhlı kadın, salonun ortasında dururken.

 

Resepsiyondan sorumlu iki kız aşırı derecede gergin gözüküyordu. Birisi hemen çağıracaklarını söylerken diğeri çabucak yandaki odaya girdi. Bir süre sonra Peter ve uzun yaşlı bir adam salona girdi. Peter’ın yüz ifadesi değişti. Hemen öne çıkıp saygılı bir şekilde dedi ki, “Hoş geldin avcı! Neden geldiğini bize söyleme nezaketinde bulunur musun...”



Kadın elini kaldırdı ve konuşmasını yarıda kesti, “8. bölgeden dönen toplayıcıları hemen buraya çağır!”



Peter ve yaşlı adam şaşırmıştı. Dönüp birbirlerine baktılar. Peter nazik bir şekilde dedi ki, “Saygıdeğer avcı, hepsi çoktan evlerinin yolunu tuttu. Onları toplamak için biraz ihtiyacımız var.”



Kadın buz gibi bir sesle dedi ki, “Hala ne dikiliyorsun! Onları güneş doğmadan önce görmezsem… Hmph… o zaman sonuçlarına katlanırsın!”



Peter soğuk terler döküyordu, “Evet, evet, bir saniye bile geç kalmayacaklar.”



Kadının gözüne, koltukta oturmuş dinlenen Dudian çarptı. Onun sütlü çay içtiğini görünce kaşlarını kaldırdı.



Peter kadının Dudian’a baktığını fark etti. Kaşlarını çattı ve hemen bağırarak dedi ki, “Evlat, saygıdeğer avcının geldiğini görmüyor musun? Neden hala selam vermedin? Çabuk selam ver ve dışarı çık!”



Dudian Peter’ın gözlerinin endişeyle dolu olduğunu gördü. Hemen Peter’ın ona yardım etmek istediğini anlamıştı. Kadının konuşmasına bakılırsa 8. bölgede ölen avcıyı tanıyordu. Hafiften kaşlarını çattı, belanın onu bu kadar çabuk bulmasını beklememişti. Ama hiç de endişeli değildi, ayağa kalktı selam verdi ve gitmeye hazırlandı.



“Hey sen!” Kadın ona soğuk bir bakış attı ve dedi ki, “Sen yeni mezun olan, “Evet.”



“Demek öyle…” Kadın gözlerini kıstı, “Hiç 8. bölgeye gittin mi?”



Dudian onun gözlerine baktı. Bakışları buz gibiydi. Sanki başını sallasa onu anında öldürecekti. Dudian bir süre tereddüt ettikten sonra dedi ki, “Evet!”



Normalde koyu kahverengi olan gözleri hafiften kırmızıya döndü ve buz gibi bir sesle dedi ki, “Neden? Sen neden ölmedin? Senin gibi bir çöp parçası bile yaşıyor… Neden? Neden ölüm seni de almadı?”



Kadının kolunun rengi hafiften kırmızıya döndü.



Bunu görünce Peter hemen dedi ki, “Saygıdeğer avcı, Dean bizim çekirdek projemizden. Karargah, ilerde avcı olabileceğinden onu özel olarak yetiştiriyor. Lütfen onun davranışlarına aldırmayın. Eğer sizi bir şekilde mutsuz ettiyse, ona bir şans verirseniz özür dileyeceğinden eminim…”



“Önümden çekil!” diye bağırdı kadın.



Peter öylece bakakalmıştı.



Kadın ayağa kalktı, hala Dudian’e bakıyordu. Aslında gözlerini bir saniye bile Dudian’den ayırmamıştı. Gözleri nefret, üzüntü ve kızgınlıkla  doluydu.



Dudian kadının kanıt aradığını düşündü. Sinirini çıkarmak için birini aradığını düşünmemişti. Gözlerindeki garip bakışı görebiliyordu. Kendini daha fazla tutamadı ve dedi ki, “8. bölgede ölen avcının senle bir ilgisi mi vardı?”



“Kapa çeneni!” dedi kızıl kadın ve ona vurmak için elini kaldırdı.



Dudian’in yüz ifadesi değişti ve hemen geriye doğru eğildi. Kadının vuruşundan kıl payı kurtulmuştu. Çabucak birkaç adım geri çekilip aralarındaki mesafeyi açtı. Bir kez daha bakışmaya başladılar. Eğer bir toplayıcı olsaydı o saldırıda ölmüş olacağını biliyordu. Ölmese bile ağır yaralanmış olurdu. Kendisi bir avcının gücüne sahip olmasa şu anda nasıl bir sonuçla karşılaşacağını biliyordu.



Peter kadının saldırdığını görünce şaşırmıştı. Ancak, Dudian’ın kaçtığını görünce dili tutulmuştu.



Kadın da bir anlığına şaşırmıştı. Gözlerindeki kederin yerini buz gibi bir soğukluk aldı, “Sen yeni mezun olmuş bir toplayıcısın. 20 kez, hatta 30 kez kutsansan bile bu kadar güçlü olamazsın. Sen nesin böyle!?”



Dudian’in bakışları buz kesti. Kadın kederinden böyle davransa da o saldırının kederle hiçbir alakası yoktu. Belki de onun gözünde bir toplayıcıyı öldürmek azar yemekten ibaretti. Hatta konsorsiyum ona yardım edip kanıtları bile ortadan kaldırabilirdi.



Kadın birini öldürse bile ceza almayacağını biliyordu



“Bugünkü saldırını bir kenara yazacağım.” Dudian direkt olarak gözlerinin içine bakıp dedi ki, “Bana iyilik yapana 10 kat iyilik yaparım. Bana acı çektirene ise 100 kat acı çektiririm!”



“Ooo?” Kadını  yüzü buz kesti, “Sen az önce tek başına, beni tehdit mi ettin?”






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr