Bölüm 74: Haberler

avatar
5128 13

The Dark King - Bölüm 74: Haberler


 

 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleyen: Sapphire

 

 

"Sen! Benimle gel." Genç Işık Şövalyesi kalabalığın arasındaki Mia'yı işaret etti.



Mia sanki nereye gideceklerini biliyordu bu yüzden saygıyla başını öne eğdi.



Mia'nın Işık Şövalyesini takip ettiğini görünce Mason'ın merakı tavana çıkmıştı, "O nereye gidiyor? Neden bizle kalmıyor?"



Scott güldü ve dedi ki, "Nasıl bizle kalacak? O bir kadın bu yüzden tabii ki de kadınların kaldığı odaya gidiyor. Orada duş alacak ve üstünü değiştirecek."



Scott'un dediklerini duyunca Mason'ın yüzü kızardı.



"Tamam. Hadi biz de duş alalım da vücutlarımız temizlensin. İnceleme için gelmeleri fazla uzun sürmez!" dedi Scott ve kanla kaplı siyah üniformasını çıkardı. Tuvaletin yanındaki duşa doğru gitti.



Duşlar ortaktı.



Bu çağda yaşayan insanlar duş almaktan kaçınıyordu ama büyük duvarın dışından geldikleri için bu işlemden geçmek zorundaydılar.



Mason ve diğer ikisi de vücutlarını temizlemek için üniformalarını çıkarttı.



On günlük seyahat sonrası vücutları yapış yapıştı, odayı anında kötü bir koku kapladı.



Dudian'in kişiliği daha çok içe kapanıktı. Yatağın üstündeki örtüleri aldı ve etrafını kapatmak için astı. Ardından üniformasını çıkarıp duş almaya başladı.



Banyosunu yaparken Dudian arada bir iç çekiyordu. Banyoda vücudunu yıkayacağı duş jeli yoktu.



"Dean'e bak!"



"Yine her yeri kapladı! Hepimiz erkeğiz değil mi? Neden kendini saklıyor ki?"



"Bazen Dean'in kız olduğunu düşünüyorum."



Mason ve diğer ikisi banyo yaparken hunharca gülüyordu.



Dudian perdenin arasından kafasını çıkardı ve öfkeli bir şekilde dedi ki, "Mason, saçmalamayı bırak. Yoksa Beiwei'ye gizlice fotoğrafını çizdiğini söylerim! Zach para çaldığın zamanı hatırlıyor musun? Sham, eğer buna devam edersen sizin meyhanenin amına korum!"



Üçü de anında durdu.



Fakat bu sefer de Scott gülmeye başladı.

 

...

 

...

 

O sırada, ticari bölgede gizli bir kalede.



Kalenin ikinci katında siyah bir kuzgun içeri girdi. Ayağına takılmış küçük bir zarf vardı.



Oda lüks ve genişti. Zemin uzun bir halıyla kaplıydı. Ortasındaysa büyük kırmızı bir çalışma masası vardı. Şişman, orta yaşlı bir adam masanın arkasındaki koltukta oturuyordu. Zarf masaya düştüğünde elindeki kalemi çeviriyordu.



Hafiften kaşlarını çattı. Zarfı yırttı ve içindeki mektubu çıkarttı. Mektubu okurken burnu yoğun bir kokuyla duydu. Son paragrafa geldiğinde yüz ifadesi değişti, "Brian geri dönmedi mi? Bu nasıl olur? O savaş alanında sadece bir destekti! Lanet olsun, ne oldu da geri dönmedi?"



Mektuba baktı, yüzü şüpheyle doluydu.



Konsorsiyum, avcılara ve toplayıcılara verdikleri görevlerde zaman sınırı koyuyordu. Bu zaman sınırını aşmanın son derece ciddi sonuçları olurdu. Eğer zamanında gelmezlerse %70 ihtimalle ölmüşlerdi. Kalan %30 ise muhtemelen tuzağa düşmüş, ölümün kıyısında kalmış ya da bir sorunla karşılaşmış ve dönememiş olmalarıydı.



Ancak, Brian'ın durumu farklıydı.



Çünkü o gri bölgede avlanmayacaktı. Onun görevi sınır bölgesindeydi. Sorun çıkma olasılığı çok azdı. Eğer geri dönememişse muhtemelen ölmüştü!



Mektubu tutarken içindeki kızgınlıktan elleri titriyordu. Brian'dan o sorumluydu. Eğer Brian öldüyse o zaman konsorsiyumdaki pozisyonu sarsılırdı. Kazandığı miktar da düşerdi.



"Eğer verilen emirlere uymayıp gri bölgeye girdiysen, geri dönmemene şaşmamalı. Böyle olmuşsa o zaman bu sorumluluğu kaldıramam!" diye mırıldandı, "Ancak, Brian'ın cesedi 8. bölgede bulunursa o zaman bu, diğer konsorsiyumların avcılarının bizim bölgemize sızıp onu öldürdüğü anlamına gelir. Bu da konsorsiyumun istihbarat teşkilatının sorunu olur!"



Hemen kalemini kaldırdı ve yazmaya başladı. Bu olayın derinine inilmeliydi!



Ne de olsa, Mellon konsorsiyumu bir avcının ölümünü kaldırabilecek kadar büyüktü ama bu sıradan bir olay değildi. Böylesi bir kayıp ya istihbaratta açık olduğu ya da bir casusun konsorsiyuma sızdığı anlamına geliyordu!

 

...

 

...

 

Ticari bölge. Mellon Vakfı Toplayıcı Karargahı.



İki tane rapor çabucak karargaha ulaşmıştı.



Karargahın ilk katı bilgiyi alıp dağıtmakla yükümlüydü. İkinci kat ise yönetim ve avcılarla ilgili işlerle yükümlüydü. O sırada, ikinci kata iki tane rapor ulaşmıştı.



"Avcı karargahından rapor mu?" Sakallı, 40 yaşında takım elbise giyen bir adam masanın arkasında oturmuş raporu okurken kendi kendine mırıldanıyordu. O bir zamanlar Mel ailesinin baş hizmetçisiydi. Lakin Mel ailesinin reisinin saygısını kazanınca toplayıcıları yönetmek için buraya atanmıştı. Ancak, adamın konumu giderek daha da büyüyordu, "8. bölgeden bir avcı geri dönmedi mi? Garip, 8. bölge temizlenmemiş miydi? Anca bir kaç ölümsüz dolaşıyor olmalı. Nasıl olur da bir avcı geri dönmez?!"



Orta yaşlı adam elindeki rapora baktı ve kaşlarını çattı, "Görünüşe göre bu pislikler bizi günah keçisi olarak kullanmak istiyor!"



Toplayıcı karargahını 10 yıldan daha fazla bir süredir yönetiyordu. Rapordaki sözlerin arkasındaki anlamı hemen fark etmişti. Yüzü iç karartıcıydı. Eğer toplayıcılar arasında bir casus tespit edilirse o zaman toplayıcı karargahının çalışanları çok kötü cezalandırıldı. Onlar için ortadan kaldırılamayacak biri yoktu.



O da umutsuz hissediyordu, Yüzlerce toplayıcı bile bir avcıya eş değildi.



Orta yaşlı adam derin bir iç çekti ve raporu bir kenara koydu. Sonra diğer raporu açtı. Bunda fazla bir şey yazmıyordu, sadece kısaca ne olduğunu anlatıyordu. Ancak bir anlığına duraksadı, "Birisi 'buz kristali' mi bulmuş? Dean... Dean... Bu isim... Bu çocuk toplayıcı kampının çekirdek üyesi değil mi?"



Aniden yüksek sesle güldü, "Küçük adam. Baya akıllı çıktın! Gerçekten de özel eğitime alınacak bir çekirdek! Konsorsiyumun yatırım yapabileceği biri."



Az önceki kasvetli hava anında değişmişti. Aslında, Dudian'i almak Toplayıcı Karargahı için mutlu bir olaydı. Çünkü Dudian'in öz geçmişini biliyordu. Vücudundaki radyasyon seviyesi çok düşüktü. "Hafif vücudu" olmasa da avcı olması için bir umut vardı. Sadece, önceden ona yatırım yapmak istemiyorlardı. Ama şimdi olay tamamen farklıydı!



Eğer Dudian ilerde bir avcı olursa bu, onun siciline de işlenecekti!



Raporu diğerinin üstüne koydu. Eğer Dudian'in bulduğu buz kristallerinin avcının ölümüyle bir bağı varsa o zaman belki bir araştırma yapabilirdi. Ama şu anki önceliği Dudian'di.



Bunun ilk nedeni Dudian'in toplayıcı kampından mezun olmasıydı, üstelik o bir çekirdek üyeydi. Avcı olma potansiyeli olan böyle birini hiçbir konsorsiyum casus olarak suçlamazdı! İkincisi ise eğitim başladığından beri toplayıcıların, konsorsiyumlarla veya orduyla iletişime geçmesi yasaklanmıştı.



Bu yüzden ancak mezuniyetten sonra konsorsiyumlar, bir şeyler teklif ederek mezunları çekebilirdi. Ama özel olarak görüşmek yasaktı. Hiçbir konsorsiyum bu kuralı bozmazdı!



İşte bu yüzden casusların olabileceği tek yer konsorsiyumun kendi yetiştirdiği toplayıcıların arasıydı. Konsorsiyumlar bu toplayıcıları kendileri yetiştirdiği için kurallar daha esnekti.

 

...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr