The Dark King - Bölüm 70: Tanıdık Yüzler

---

 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleyen: Sapphire

 

 

 

"Görünüşe göre tek açıklaması bu." diye düşündü Dudian.

"O zaman eridikten sonra koyu mavi top vücut tarafındana emilebildiğini söylenebilir mi? Fiziği güçlendirmede, solucan ya da koyu mavi top olması fark etmiyor mu?" Belki de büyük duvara döndükten sonra konsorsiyumdakilerden bilgi alabilirdi.

Fiziksel gücü evrim geçirdiğinden taşları ve harabeleri kolayca yolundan kaldırdı. Kokuyu takip ederek taşların altında kalmış çantayı buldu.

Su ve kuru yiyecek taşın altında ezilmişti. Yiyecek hala yenebilse de, su şişeleri patlamıştı.

Yemeği yiyince açlığını bastırmıştı. Yedikçe gücünü geri kazanıyordu. Üstelik fazladan koyu mavi top ve avcının yayıyla oklarını bulmuştu.

Dudian yayı aldı. Normal birine göre çok ağırdı ama Dudian tek eliyle taşıyabiliyordu. Yavaşça yayın ipini çekti. Neredeyse bir metre kadar gerebiliyordu. Avcının yayı ve okları son derece öldürücüydü. Büyük duvara götüremese de en azından dışarıda gizlice kullanabilirdi.

Yayı, okları ve sırt çantasını aldı. Dikkat çekmeden harabeye dönmüş binadan çıktı.

"Mason ve diğerlerinin nerede olduğunu bilmiyorum." Dudian sokağın ortasındaydı. Güneşe baktı. Neredeyse öğlen olmuştu. Mason ve diğer ikisiyle ayrıldığı yeri kontrol etti. Onların kokusunu aldı ve hemen o tarafa doğru gitti.

bölge güvenli değildi. Her taraf ölümsüzlerle doluydu. Eğer acele etmezse Mason ve diğer ikisi tehlikeli bir durumla karşılaşabilirdi. Dudian çabucak izlerini sürdü. Sokağa ulaşınca koku aniden yok oldu.

Dudian bir anlığına şaşırmadan edemedi, alay eder gibi gülümsedi ve dedi ki, "Bu üç velet vücut kokularını yok etmek için kendi yollarını mı buldular?"

O anda, harabelerin sessizliği ölümsüzlerin hırlamaları ve kükremeleriyle bozuldu.

Dudian çabucak sesin geldiği yöne doğru gitti. Çok geçmeden sesin geldiği sokağa ulaştı. Bir evin köşesinden sokağı süzmeye başladı. Bir marketin önünde çember şeklinde yedi veya sekiz kişi vardı. Sokağın iki tarafından da ölümsüzler onlara doğru geliyordu.

"Scott? Zach?" Dudian onları tanımıştı.

 

Onlar Scott, Mia ve dört konsorsiyum toplayıcılarıydı. Üstelik, Zach ve iki yeni mezun olmuş toplayıcı da onlarlaydı.

O anda toplayıcılar, Zach ve diğer toplayıcı grubun ortasını almış koruyordu. Scott ve Mia'nın ellerinde hançerler vardı. Ancak, gelen ölümsüzleri görünce Scott'un yüzü çirkinleşmişti. Yetenekleri anca bir tane ölümsüzü tutmaya yetiyordu. Tek seferde en fazla iki ölümsüzle başa çıkabiliyorlardı. Ama onlara doğru gelen altı veya yedi ölümsüz vardı. Kükremeler yüzünden daha fazla ölümsüz geliyor gibi gözüküyordu.

"Geri çekilin, geri!" dedi Scott.

Markete doğru geri çekiliyorlardı.

İlk gelen ölümsüz Scott'a saldırdı. Korkunç yüzü Scott'un arkasındaki dört konsorsiyum toplayıcısının yüzünü soldurmuştu. Ölümsüzün saldırısını def ederken Scott'un eli hafiften titredi.

Scott kükredi ve hançerini salladı.

Puff! Hançeri ölümsüzün boynuna sapladı. Ama hançer fazla keskin olmadığından boyun omurgasında sıkışmıştı.

Scott'un yüzü değişti ve hemen bir tekme attı.

Mia tam ona yardım etmeye gidecekti ki, iki ölümsüz ona doğru koşmaya başladı. Mia arkasını dönüp onları engelledi. Birini durdurabilmişti ama diğeri onu geçip dört konsorsiyum toplayıcısına saldırmıştı.

Dört konsorsiyum toplayıcısı son derece gergin ve umutsuzdu. Toplayıcılardan biri ölümsüzü engellemek için hançerini salladı ama ölümsüz onu kolundan tuttu. Genci çekti ve boğazından ısırdı. Ölümsüzün yüzüne kan fışkırdı. Tüm yüzü kanla kaplanmıştı.

Geri çekilmeye devam ederken diğer üç toplayıcı korku içinde titriyordu. Hatta biri gruptan ayrıldı ve kaçmaya başladı.

Yeni toplayıcı olan Zach korkmuştu ve ne yapacağını bilmiyordu.

Ölümsüz, Zach'in yanında durmuş diğer toplayıcıyı yiyordu.

"Koş!" diye bağırdı Scott.

Zach'in yüzü solmuştu ama yine de tüm cesaretini toplayıp hançeri elinde koştu. Tam ölümsüze yaklaşacaktı ki, eğildi ve ileri doğru yuvarlandı. Yuvarlandıktan sonra ayağa kalkmadan önce ölümsüzü bileklerinden kesti. Pat! Ölümsüz tökezlemişti.

Zach bunu fırsat bilip ayağa kalktı ve tam hançerini ölümsüzün kafasına saplayacaktı ki, arkasından başka bir kükreme sesi geldi.

Ölümsüzün çoktan yaklaştığını görünce yüzü soldu. Ama gözünün önünden bir taş uçtu ve ölümsüzü kafasından vurdu. Ölümsüz yere düştü ve hareket etmeyi durdurdu.

Scott, Mia ve Zach taşın olduğu yöne bakmadan edemediler. Bir şeyin çabucak onlara doğru gelen ölümsüzlere yetiştiğini gördüler.

Ölümsüzlere yetişince zıpladı ve birini belinden tekmeledi. Ölümsüz düştü ve yuvarlandı ama o durmadı ve ölümsüze yetişti.

Ölümsüz ayağa kalkamadan o kişi ayağıyla ölümsüzü yerde tuttu ve iki ucu keskin yangın baltasını kellesine geçirdi.

Puff!

Scott, Mia ve Zach şaşkına dönmüştü. Marketin içine kaçan üç konsorsiyum toplayıcısı ve yeni mezun da durup arkalarına baktı. Gözlerinin önlerindekini görünce şaşırmışlardı.

Zach, ölümsüzün kellesini uçuranın Dudian olduğunu gördü.

Dudian hiç duraksamadan Zach'e doğru koştu. Ölümsüz tam ayağa kalkacaktı ki Dudian baltayı fırlattı. Puff! Balta ölümsüzün ensesine saplandı.

Ancak, bu ölümsüzü öldürmeye yetmemişti. Ölümsüz zar zor ayağa kalktı.

Dudian zamanı fırsat bilip ona doğru koştu. Baltayı sapından tuttu ve tekrar ölümsüzün kafasını kesmek için salladı.

Bang! Ölümsüzün kellesi uçtu ama baltanın da sapı kırılmıştı.

Dudian hafifçe bir nefes aldı, "Şansına zamanında geldim!" Kendini açığa vermemek için avcının yayını kullanmamıştı.

Zach ve diğerlerinin etrafının çevrildiğini görünce, avcının yayını ve oklarını hemen bir arabanın altına saklamıştı. Üstelik o sırada bir yangın dolabında balta bulmuştu. Ne yazık ki, baltanın sapı o kadar çürümüştü ki, bir kaç savurmadan sonra kırılmıştı.

"Dean, bu sen misin?" Scott, Dudian'in iki ölümsüzü öldürdüğünü görünce korkmuştu.

"Dikkat et!" Dudian bağırdı ve baltayı başındana tutup fırlattı.

Puff! Balta metal bir tuğla gibi Scott'un önündeki ölümsüzün göğsüne çarptı. Onu yere yapıştırmıştı ama fazla bir hasar vermemişti.

Scott kendine geldi; aceleyle ölümsüzün kafasına hançerini sapladı.

 

Dudian, Zach'e dedi ki, "İçeri saklan."  Ölümsüzün ısırdığı gencin hançerini aldı. Mia'ya doğru döndü ve hançeri fırlattı. Hançer Mia'nın dövüştüğü ölümsüzün kafasına saplandı.

Hançer ölümsüzün çenesine saplandı.

Ölümsüz iki defa "uh uh" diye ses çıkardı ve yere düştü.

"Teşekkürler." dedi Mia. Merakla Dudia'e baktı. Sergilediği gücün, bir toplayıcının gücü olmadığını biliyordu ama o anda soru soracak zamana sahip değildi.

 

...