Bölüm 52: Kıl Payı Kaçış

avatar
5445 14

The Dark King - Bölüm 52: Kıl Payı Kaçış


 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Sapphire

 

 

*************************************************************

 

Dudian korkmuştu. Kapıyı ittirdi. Kapı eski ve paslanmış olduğundan, ölümsüzün tek bir yumruğuyla çatlaklar oluşmuştu. Şansına kapıyı destekleyen bir kanepe vardı. Eğer o olmasaydı kapı çoktan kırılmış olurdu.

 

Mason ve diğer ikisi korkmuştu ve hemen kanepeyi ittirmeye başladılar. Kanepenin tahtaları çoktan çürümüştü bu yüzden dördünün beraber ittirmesi kanepeyi kırmıştı.

 

Bang! Kapı kırıldı ve kırıklardan kollar içeri uzanıyordu. Şanslarına ölümsüzlerin vücutları birer yetişkinin vücuduydu bu yüzden Dudian'den daha uzunlardı. Onu ilk deneyişlerinde yakalayamamışlardı.

 

Dudian 300 yıl geçtiğinden çoğu şeyin işe yaramaz olduğunu unutmuştu. Diğerlerine yüksek bir sesle bağırdı, "Çabuk pencereden 11. kata atlayın!"

 

Mason ve diğer ikisi paniklemişti ama üç yıllık eğitimin ardından hemen cevap verdiler, "Ben onları yavaşlatırım, benim yerime sen git!"

 

"Gidin!" diye bağırdı Dudian.

 

Daha fazla zaman harcamak istemiyorlardı bu yüzden direkt olarak pencereye doğru gittiler ve aşağıya baktılar. 12 kat çok yüksekti o yüzden başları döndü. Ancak başka kaçış yolu yoktu. Sham balkonun etrafına baktı ve duvara yapışmış bir şey gördü, "Eğer o şeye basarsak 11. katın balkonuna inebiliriz.

 

O şey bir klimanın dış ünitesiydi. İçlerinden en cesuru Mason'dı. Birazcık korksa da yine de zıpladı.

 

Bang! Klimanın dış ünitesi onun ağırlığını kaldıramıyordu. Korkmuştu ama böyle bir şey için hazırdı. O yüzden ayakları üniteye basar basmaz 11. kata zıplamıştı. Klimanın dış ünitesi daha fazla dayanamadı ve düşmeye başladı, düşerken tam altına yerleştirilmiş diğer klima ünitelerine çarptı. Tüm klima üniteleri yere yüksek bir sesle çarptı.

 

Mason zar zor balkonun duvarına tutunmuştu. Balkona tırmandı, Sham ve Zach'a baktı. Klima gibi zıplayacak bir yer yoktu bu yüzden yüksek bir sesle dedi ki, "Sham önce sen zıpla, seni yakalayacağım!"

 

Üçü arasında, Sham en incesi ve en hafifiydi. Mason'ın açık kollarına bakınca kendini aşağıya doğru bıraktı.

 

Mason onu yakaladı ama balkon neredeyse onlarla beraber çökecekti. Kolları sanki kopacak gibi hissetmişti ama yine de Sham'ı sıkıca tuttu.

 

Sham korkmuştu, adrenalin yüzünden kan başına çarpmıştı. Öleceğini düşünmüştü. Mason'ın acı dolu yüzüne baktı, ona karşı çok minnettardı. Yukarıda kalan Zach aceleyle dedi ki, "Beyler hazır mısınız? Bakın atlıyorum!"

 

Mason kollarını açtı ve Sham'a dedi ki, "Hadi onu yakalayalım."

 

Sham başını salladı, ikisi de kollarını açtı ve Zach'e dediler ki, "Atla!"

 

Zach atladı.

 

Hemen onu yakaladılar ama Mason'ın kolu acı içindeydi, Zach neredeyse ellerinden kayacaktı.

 

Dudian, üçünün de atladığını duyunca rahatlamıştı. Üç ölümsüzün kapıya yüklenmesi yüzünden karşı koyacak gücü daha fazla kalmamıştı. O anda kapı bir cam kadar kırılgandı. Kapıyı ittirmeyi bıraktı ve mutfağa doğru koştu. Koşarken televizyonu, masaları, kabloları ve kaldırabildiği diğer şeyleri onlara doğru fırlattı. Ölümsüzleri biraz da olsa yavaşlatmaya çalışıyordu.

 

Ölümsüzler ondan hızlı olsa da beyinleri pek iyi çalışmıyordu bu yüzden işe yaramıştı. Yaratıklar engelleri nasıl aşacaklarını bilmiyordu bu yüzden geçerken ayakları takılmış ve düşmüşlerdi.

 

Dudian bunu fırsat bilip mutfağın başka bir yerine geçti ve eline gelen her şeyi atmaya başladı. Ölümsüzlere attığı tabaklar ve çanaklar onlara pek bir zarar vermemişti ama dikkatlerini çekmişti.

 

Dudian hemen mutfağın yanındaki banyoya doğru koştu. İçeri girdikten sonra kapıyı kapattı ve tuvaletin üstündeki havalandırma penceresine baktı. Pencere alüminyumdan yapılmıştı ama kenarları 300 yıllık aşınma sonrası çoktan çürümüştü. Bacağını tuvaletin üstünde koydu ve pencereyi yumrukladı.

 

Bang! Tamamen çatlamıştı.

 

Dudian’ın vücudu pencereye sığacak kadar küçüktü ancak bir yetişkin oradan geçmek isterse bu baya bir zor olabilirdi.

 

Ancak kafasını pencereden çıkarıp baktığında yükseklik onu korkutmuştu. Dudian'in bakış açısından sokaktaki araba küçük bir ekmek gibi gözüküyordu. Arkasında ki ölümsüzlerin tıslamalarını ve kükremelerini duyabiliyordu. Arkasına bakmadı ve hemen pencereden dışarı atladı.

 

Tek bir seçeneği vardı ve o da zıplamaktı!

 

Duvarlarda hiç klima ünitesi yoktu. Ne de olsa klima ünitelerini hiç kimse tuvaletin dışına kurdurmazdı. Duvarlarda sadece tuvalet atıklarının geçtiği borular vardı.

 

Borulara doğru zıpladı ve birine tutundu. Tutunur tutunmaz boruların çatladığını gördü.

 

Dudian yüzü soldu çabucak arkasından hançerini çıkardı.

 

Hançeri duvara sapladı, vücudu hançerden sarkıyordu.

 

Avcıların, ölümsüzleri ve diğer canavarları öldürürken bıraktığı izleri görebiliyordu. Duvarlar eskisi gibi güçlü ve dayanıklı değildi.

 

Argh! Argh!

 

O sırada iki korkunç kafa tuvaletin penceresinden sarktı. Pençeleriyle onu yakalamaya çalışıyorlardı.

 

Ölümsüzler deli gibi birbirlerini ittiriyorlardı, duvar sanki çamurdan yapılmış gibi parçalanıyordu. İkisi de aynı kafasını çıkarmış bakıyordu. Dudian aşağıya baktı, aşağıdaki tuvaletle arasında neredeyse bir metre olduğunu gördü. Eğer iki hançeri olsaydı aşağıya kolayca ulaşabilirdi ama sadece bir hançeri vardı. Sallanarak inmeyi denese kesin düşerdi.

 

El kadar büyük olan pencereye baktı. Oraya zıplamak gerçekten de zor olurdu ayrıca yürek isterdi.

 

Yukarı baktığında üçüncü ölümsüzün aralarından geçmeye çalıştığını gördü, daha fazla zaman harcamaya cüret edemedi. Kendini hafiften salladı ve hançeri bıraktı.

 

Vücudu duvara yakın olduğundan düşerken pencerenin eşiğine tutundu. Çok kısa bir mesafeydi ama neredeyse kalbi patlayacak gibi hissetmişti.

 

O anda yeniden doğmuş gibi hissetmişti.

 

Dudian yukarı baktı ve ölümsüzün vücudunun yarısının çoktan pencereden aşağıya sarktığını gördü. Hemen pencereye bir yumruk attı ve parçaladı. Kırılmış cam parçaları elini kesti, kan damla damla akmaya başladı. Çabucak tırmandı ve pencereden içeri girdi.

 

Sou!

 

İçeri girerken yanından bir rüzgar geçtiğini hissetti.

 

Dudian alelacele aşağıya baktı ve bir ölümsüzün düştüğünü gördü. Biri düşünce diğer ikisi için daha çok yer açılmıştı. Ölümsüzlerden birinin sarkarak ona saldırmaya çalışırken düştüğünü gördü, o da diğer ölümsüzün cesedinin yanına yapışmıştı.

 

Dudian şaşırmıştı. Sadece saldırmayı mı biliyorlar? Hiç kendilerini koruma iç güdüleri yok mu?

 

 Scott ve kadın ölümsüzün savaşını düşündü. Aniden aklına bir fikir geldi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44337 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr