Bölüm 51: Kalp Atışı

avatar
5625 13

The Dark King - Bölüm 51: Kalp Atışı


 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Sapphire

 

*****************************************************************

 

"Bu kadarı da çok fazla!" Dudian, Mason ve diğerleri bunu görünce çok korkmuştu.

 

Hala bir şaşkınlık içerisindeydiler. Scott en önde koşarken bağırıyordu, "Kaçın ah!" Dudian bir anda kendine geldi ve çabucak arkasını dönüp kaçtı. Mason, Sham ve Zach' de onu takip etti.

 

Dayanıklıkları ve fizikleri arasında ki fark, Scott ve Mia'nın mesafeyi kapatmasıyla o anda ortaya çıkmıştı. Kısa bir süre içinde onların görüş açısından çıkmışlardı.

 

O anda arkada kalan diğer konsorsiyum toplayıcıları da onlara yetişti.

 

"Önümden çekil!" İri yarı bir genç önünde ki Dudian ve diğer üçüne bağırdı. Dördü arasında en yavaş olan Sham'ı ittirdi. Aniden yan tarafa itildiği için Sham dengesini kaybetti ve yere düştü. Kaçarken bir kaç genç toplayıcı yere düşen Sham'ı ezdi.

 

Dudian, Sham'ın çığlığı duyunca durdu ve arkasına baktı. Her tarafı çiziklerle dolu olan Sham'ı yerde gördü ve ayağa kalkmaya çalışırken başka bir genç onun kafasına basmıştı. Hepsi kaçarken Sham'ı bir yem olarak kullanmaya çalışıyordu.

 

Ortalama 100 metre kadar arkalarında bir düzineden fazla ölümsüz onları kovalıyordu.

 

Dudian'in yüzü soldu. Yumruğunu sıktı ve Sham'a yardım etmek için koştu. Kolunu yakaladı ve dedi ki, "Çabuk! Kalk! Kalk!"

 

Sham hemen Dudian'e tutundu. Sham'ı ayağa kaldırdı ve arkasını dönüp kaçmaya başladı. Diğer konsorsiyum toplayıcıları çoktan en öne geçmişlerdi, Scott ve Mia'yı takip ediyorlardı. İkilinin kaybolduğu sokağın köşesine doğru koşmaya başladı.

 

Sham arkasına baktığında, bir düzine kadar kana susamış ölümsüzün onlara doğru koştuğunu gördü. Tüyleri diken diken olmuştu ve bacakları titriyordu o yüzden tekrar dengesini kaybedip yere düştü.

 

Ardından Mason ve Zach'da arkalarını dönüp Sham'a yardıma koştu, aceleyle onu sürüklüyorlardı.

 

"Sağa dönün!" sokağın köşesine geldiklerinde Dudian bağırdı.

 

Üçü de şaşırmıştı. Ama nedenini sormaya zamanları yoktu bu yüzden sadece Dudian'in gösterdiği yoldan gidebilirlerdi. Yaklaşık on metre sonra Dudian durdu ve birkaç taş alıp yerde ki kayaya fırlattı. Taşları Scott ve Mia'nın az önce gittiği yöne doğru atmaya başladı.

 

Çat!

 

Taş yere düştü, birkaç kez yuvarlandı ve sesler çıkardı.

 

Ölümsüzler sokağın köşesine geldiğinde sesin geldiği yöne doğru gitmeyi seçtiler. Ancak Dudian ve diğerlerinin varlığından haberdar olan bir ölümsüz, onların olduğu yöne doğru koştu ve iki ölümsüz de onları takip etti.

 

Dudian yüzü değişti ve hemen sokağın iki yanına baktı. 10 metre kadar ilerde bir kapı olduğunu gördü. Bir apartmanın kapısıydı ve bitkilerle kaplıydı.

 

"Benimle gelin!"

 

Kapıya geldiğinde yerde birkaç cesedin olduğunu gördü. Güvenlik odasına giden kapı çoktan yosunlarla kaplanmıştı. Pencereden içeride insanımsı bir gölge görebiliyordu. Dudian bakmayı bıraktı ve en yakın binaya girdi. İçeri girdiğinde kapının önünde ve koridorda bir ceset gördü.

 

Dudian içinde korkuyu bastırdı ve cesede basarak içeri girdi.

 

"Gelin!"

 

Diğer üçü de içeride ki cesetleri gördü. Yüzleri bembeyaz oldu ama korkularıyla yüzleşip üstünden atladılar. Dudian az önceki ölümsüzün yanı sıra iki ölümsüzün daha geldiğini fark etti.

 

Anında yüzü değişti ve çabucak kapıyı tuttu. Kilitlemek istemişti ama ama kapının kolu yosunlarla kaplıydı. Kitlenemediğini görünce o da arkasını döndü ve asansöre doğru koşmaya başladı. Asansörün kapısı yarı açık bir şekildeydi ve etrafı bitkilerle kaplıydı. İçindeyse birkaç ceset vardı. Bazıları çürümeye bile başlamıştı.

 

Dudian hemen merdivenlere koştu ve dedi ki, "Acele edin."

 

Mason ve diğerleri onu arkasından takip etti.

 

Binaya girdiğinde, binanın yüksekliğinin en az on beş kat yüksekliğinde olduğunu görmüştü. Merdivenlerden çıkarken yolda yedi veya sekiz ceset görmüştü, çoğu kemiklerine kadar çürümüştü. Altıncı kata geldiklerinde Dudian çoktan nefes nefese kalmıştı. Mason ve diğer ikisi de aynı durumaydı. Aslında sıçanlarla olan savaşta tüm güçlerini harcamışlardı. Yine de korku insana her şeyi yaptırabiliyordu. Bu da hala nasıl bu kadar dayanabildiklerinin sırrıydı.

 

"Argh, Argh!"

 

Aniden zemin kattan boğuk bir kükreme sesi geldi. Dudian korkuluklardan aşağıya baktı ve ölümsüzlerin merdivenleri tırmandığını gördü. Ama çok yavaşlardı. Dudian yüzü onları görünce çirkinleşti ve merdivenleri tırmanmaya devam etti.

 

Çok geçmeden on ikinci kata geldiler. Artık nefes almıyordu resmen oksijeni yutuyordu. Ölümsüzlerin boğuk kükremeleri duydu, sesten aralarında ortalama dört kat olacağını düşündü. Tam devam edicekti ki, Sham açık kapıyı gösterdi. "Dean," derin bir nefes aldı ve dedi ki, "Saklanalım. Kapıyı açamazlar."

 

"İçeri girin." Odaya ilk giren Dudian'di.

 

Mason ve diğerleri de hemen arkasından onu takip etti. Dudian kapıyı kilitledi. Bitkiler bu kata kadar yayılmamıştı. Kapı kolayca kilitlenmişti. Odaya baktı. Salon aşırı dağınıktı. Yerde bir ceset vardı, cesedin yanındaysa bir bebek arabası içindeki bebek cesediyle duruyordu.

 

Dudian hemen onlara dedi ki, "Kanepe! Odanın içindeki kanepeyi kapının önüne sürükleyin."

 

"Kanepe?" Mason ve diğer ikisi onun ne dediğini anlamamıştı ama parmağının gösterdiği yerde ki şeyi görmüşlerdi. Hemen koştular ve kanepeyi yavaşça kapıya dayadılar.

 

O sırada dışarıdan gelen kükremeler giderek daha da yaklaşmaya başlamıştı. Dudian diğerlerine sessiz kalmaları için işaret etti. Kanepeye çıkıp kapının deliğinden dışarı baktı. Delikte ki mercek çok bulanıktı. Birkaç bulanık kişinin kapının yanında ortaya çıktığını gördü. Üç ölümsüz merdivenleri çıkmaya devam ediyordu.

 

Dudian rahatlamıştı ama kalbi hala hızlıca atıyordu. Kana susamış canavarlarla arasında küçük bir mesafe vardı. Kalp atışları kulaklarında çınlıyordu.

 

"Argh!"

 

Aniden kapıya bir şey çarptı. Kapının diğer tarafından kükreme sesleri geliyordu. Sesler kızgınlıkla ve vahşilikle doluydu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44300 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr