Bölüm 30: Tanrının Kutsaması

avatar
6293 20

The Dark King - Bölüm 30: Tanrının Kutsaması


 

Çeviren: Çıngıraklı Düzenleyen: Cqnn

 

****************************************

 

Bütün öğrenciler düzenli bir sırada durdular.

 

Tobu diğer sekiz kişiye döndü ve emir verdi, "Siz bekleyin." Sonra herkesin önüne geçti. Yüzünde nadir bir gülümseme vardı, "Öncelikle, tebrikler. Sonunda bir çöp parçasından gerçek bir savaşçıya dönüştünüz. Ama, gerçek sınav bu andan itibaren başlıyor. Sıcak beşiğinizi bırakıp gerçek ölüm kalım anlarıyla karşılaşacaksınız." diye kükredi.

 

Çoğu öğrenci Tobu'nun sözlerinin arkasında ki gerçek anlamı anlamadığından şaşırmıştı.

 

Dudian'in gözleri parladı. Tobu'nun, Toplayıcı olarak yeni kimliklerini açıklayacağını biliyordu.

 

Tobu kafası karışmış ifadesi olan çocuklara baktı ve sonra devam etti, "Mezun olduğunuz andan itibaren, yeni bir kimliğiniz olucak. 'Muhafız' değil ama Toplayıcılar!"

//EN: olucak kelimesini olacak yapmaya gönlüm el vermiyo ????

 

"Toplayıcılar?" Herkes birbirine baktı.

 

"Çoğunuzun bunu hayatında ki ilk defa duyduğunu biliyorum." Tobu yavaşça dedi ki, "Açık olucam. Toplayıcılar, iş statüsünden Muhafızlardan daha yüksekler. Aslında, Toplayıcılar askeriyenin Şövalyesi ile aynı rütbede. Ama, Şövalyeler lejyonlarına ve hizmet ettikleri soylu aileye sadıklar. Benim düşünceme göre, onlar bir grup cılız şeyken. Toplayıcılar insanoğlunun son ve gerçek savunma hattı!"

 

Herkes şaşırmıştı.

 

Şövalyeyle aynı seviyede?

 

O kadar ünlü bir konum!

 

Rüyalarında bile üç yıllık zorlu çalışma ve inattan sonra bu kadar büyük bir şey beklememişlerdi!

 

Tobu öğrencilerin heyecanlı yüzlerine baktı ve sakin bir ses tonuyla devam etti, "Ancak, Toplayıcılar ve Şövalyeler arasında ki bir fark biri karanlıkta kalırken diğerinin açıkta olması. Basitçe, Toplayıcılar sahne arkasında çalışıyor! Toplayıcı olarak kimliğinizi açığa çıkaramazsınız, aileniz, kardeşleriniz veya sevgililerinize bile, bundan bahsedemezsiniz. Bu bir askeri sır!"

 

"Gizlenmeniz için Muhafız kimliğini kullanıcaksınız."

 

"Yeterli başarı topladığınızda ticari bölgede (soyluların yaşadığı bölge) size ev verilecek."

 

Tobu'nun son sözlerinden sonra, bütün öğrencilerin gözleri umutla aydınlandı. Nede olsa, ticari bölgede yaşamak her sivilin isteğiydi!

 

"Eğitmenim, Toplayıcılar tam olarak ne yapıyor?" bronz tenli bir öğrenci sordu.

 

"Senin işin," Tobu cevap verdi, "duvarın dışında ki ayarlanmış güvenli bölgelere girmek. Sonra, duvarın dışında ki bütün bilgileri ve kaynakları toplayıp geri içeri getirmek!"

 

Çocuklar heyecanlı biçimde konuşmaya başladı. Bedava yemek diye bir şeyin olmayacağını biliyorlardı. Büyük duvarın dışındaki dünyayı hiç kimse görmemişti. Ama içlerinde duvarın dışında büyük tehlikeler olduğunu biliyorlardı.

(ÇN: Önceki bölümlerde gittikleri çöl duvarın içindeydi.)

 

"Eğitmenim, ben mezun olmasam olmaz mı?", birisi elini kaldırıp sordu.

 

Tobu umursamaz bir şekilde cevap verdi, "Olur, cenazeni 'ölümünden' sonra evine göndeririz."

 

Kalpleri buz kesti. Seçme hakları yoktu.

 

"Endişelenmenize gerek yok. Duvarın dışı çok tehlikeli olsa da üç yıllık zamanı ve kaynağı sadece gidip ölecek kişiler yetiştirmek için harcamadık. Gönderileceğiniz yerler güvenlikli, temizlenmiş bölgeler olucak. Eğer dikkatli ve gözü açık olursanız hiçbir şey olmaz. Toplayıcıların ölüm oranı fazla değil." Tobu kalabalığa baktı ve dedi. "Ayrıca, duvarın dışına çıktığınızda, Tanrı'nın kutsamasını alacaksınız."

 

"Tanrı'nın Kutsaması?" herkesin kafası karışmıştı.

 

Dudian kaşlarını kaldırdı, merak edemeden duramadı.

 

Tobu elini kaldırıp az önce onunla gelen sekiz kişiyi işaret etti, "Bu sekiz kişi askeriye ve ticaret bölgesinden yedi konsorsiyumu*1 temsil ediyor Herhangi birine girebilirsiniz. Daha sonra seçtiğiniz konsorsiyum ya da Askeriye için çalışacaksınız. Duvarın dışında topladığınız bütün kaynaklar büyük bir servete dönüştürülecek. Bir keresinde, duvarın dışında garip bir obje bulan bir Toplayıcı, 100.000 altın almıştı!"

 

Herkes şaşırmıştı, 100.000 altın? bu tamamen hayal edilemeyecek bir servet!

 

Dudian, Toplayıcıların buldukları eşyalardan komisyon aldıklarını beklememişti. Görünüşe göre zengin olmak için güzel bir kariyer. Ama, zengin olmak kolaylaştıkça risk artar.

 

O sırada, sekiz kişi kalabalığın önüne çıktı. Konuşan ilk kişi en soldaki gençti, "Ben Askeriye adına buradayım. Askeriye katılmak isteyen herkes benim yanıma gelip anlaşmaya imzalamalı. Eğer bize katılırsan ileride ticari bölgede yaşayabilirsin."

 

"Ben Stirling konsorsiyumundanım. Ticari bölge için kaydınızı yapabiliriz. Komisyon yüzdemiz %10..." bir başka zarif şekilde giyinmiş kadın konuştu.

 

Diğerleri ait oldukları konsorsiyumu tanıtmaya ve anlaşma hakkında bilgi vermeye başladılar.

 

Dudian bu eğitim merkezinin yedi konsorsiyum ve Askeriye tarafından desteklendiğini anladı. Askeriye bu kadar büyük bir operasyonu soylu ailelerin burnunun dibinde gerçekleştiremezdi. Her grubun harcamaları ve sonuçları paylaşmayı seçtiği açıkça gözüküyordu.

 

Dudian'in şaşkınlığına, Kutsal Kilise'den hiç kimse yoktu.

 

O sırada, diğer çocuklar çeşitli konsorsiyumları ve Askeriyeyi seçmek için temsilcilere yaklaştı. Her grup benzer kondisyonları sağlıyordu ve hepsi birbirleriyle yarış içinde olduğundan teklif ettikleri rahatlıkta bir farklılık yoktu.

 

"Dean aynı konsorsiyumu seçmeliyiz," dedi Mason.

 

Dean hafifçe başını salladı.

 

"Hangi konsorsiyum? Belki onun yerine Askeriye?" diye sordu Sham.

 

"Sen git ve verdikleri kondisyonlara bak." dedi Dudian ve Tobu'ya doğru gidip sordu, "Eğitmenim, hangi grup en iyi seçim olur?"

 

Tobu dosdoğru Dudian'e baktı. Dudian'den etkilenmişti. Dudian dayanıklılık eğitiminin başından beri pes etmemiş ve büyük bir ölçüde gelişim göstermişti. Dudian sınavlarda etkileyici notlar almıştı ve tabii ki de son üç yıl boyunca ki performansıyla yıldız gibiydi. Tobu göz kırptı ve dedi, "Sana özel olarak teklif vereceklerinden hepsiyle harika bir şansın var. Ama aramızda kalsın, Mellon konsorsiyumunun büyük bir potansiyeli var!"

 

Dudian, Tobu'nun Askeriye'yi değil ama bir konsorsiyumu önerdiğinden şaşırmıştı.

 

Sham, Mason ve Zach, Dudian'e yetiştiğinde Tobu arkasını dönüp gidiyordu. Sham dedi ki, "Hepsini baktık. Çoğu teklif aynı. En iyi muameleyi Askeriye yapıyor ama onların komisyonları düşük. Diğer tüm konsorsiyumların çeşit çeşit koşulları var onların da komisyonları Askeriye'den yüksek. Mesela, Lorian az önce Stirling Vakfına girdi. Ona topladığı herşeyden %15 komisyon ve ayrıca her ay Tanrı'nın Kutsaması önerdiler."

 

"Ne!?"

 

O sırada, heyecanlı sesler sahanın her tarafında yankılandı.

 

Grup herkes bakmadan duramadı. Dudian, Stirling Vakfını temsil eden genci gördü.

 

1--- uluslararası kimi kuruluşların ya da kimi devletlerin ekonomik ve mali yardımları yürütmek için oluşturdukları ortak organ.

//EN: konsorsiyumlar

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr