Bölüm 27: Ödüller

avatar
6135 23

The Dark King - Bölüm 27: Ödüller


 

Çeviren: Çıngıraklı Düzenleyen: Cqnn

 

**********************************

 

Grup buluşma noktasına yaklaşırken Dudian ve diğerleri devenin çektiği tahtanın üzerinde oturuyordu. Üstün ve güçlü duran birçok öğrenci vardı. Öğrencilerin toplam sayısı öncesine göre az olsa bile, etkileyici bir sonuçtu.

 

"Sınavı geçen çok fazla kişi var!" Mason şaşırmış bir şekilde bağırdı.

 

Çocukların çoğu çeşitli ailelerden gelmişlerdi, ama günün sonunda hepsi Tobu tarafından eğitilmişti. Kız olman veya zayıf olman fark etmezdi, eğitimden sonra her biri bir dönüşüme uğramıştı. Sınavdan önce çok sert bir eğitime tabi tutulmuşlardı.

 

Ayrıca çölde hayatta kalma sınavında, dayanıklılık sadece bir yan faktör olmuştu. Hayatta kalmak için şansına ve zekana güvenmeliydin.

 

"Bu kadar çok güçlü kişi olacağını beklememiştim." Mason duygulanmış bir şekilde konuştu. "Umutsuzca hayatta kalmaya çalışanların sadece bizler olduğunu düşünmüştüm. Bu durumun herkes için geçerli olduğunu asla düşünmemiştim."

 

Herkes on günlük sınavın zorluklarının farkındaydı. Hayatta kaldıklarını düşünmek bile bir mucizeydi. Ama genel olarak herkes dersi geçmek için şu anki çabalarının yetmeyeceğini anlamıştı. Şu anki sınırlarının on katı kadar daha çok kendilerini zorlamalıydılar.

 

Gün batımında, son devede geldi. Sınavı geçen bütün öğrenciler buluşma yerine gelmişti.

 

O sırada kocaman bir siyah at arabası, önlerinde durana kadar onlara doğru sürdü. Kris ve Tobu at arabasından aşağıya atladı. Kris arabaya döndü ve kapıyı açtı. Öğrenciler zincir tıkırdamaları duydu. Sesi arabadan dışarı itilen çirkin bir figür takip etti. Ayağı takıldı ve kumun üstüne düştü.

 

Tobu ve Kris hiçte nazikçe davranmıyordu. Öğrencilerin önünde ona diz çöktürmek için zincirlerinden acımasızca çektiler.

 

Etrafı sessizlik kapladı. Rüzgârın kumu uçurma sesinden başka bir ses yoktu.

 

Adamı görünce Dudian'in göz bebekleri aniden küçüldü. Kıyafetinin içinde parmakları sıktı ve sırtından soğuk ter akıyordu. Zincirlenen kişi bir simyagerdi. Ayrıca, bu simyager onun öldürdüğüyle aynı gruptandı. Kendi vücudu üstünde deney yapan bir 'yaşam' simyageriydi.

 

Ayrıca, deneyin de sonuçları korkunçtu!

 

Vücudu kaslıydı. Ama, belinden aşağısında vücudunun etrafına sarılmış kıvrık bir kuyruk vardı. Yüzünün her tarafı benle doluydu. Sol bileğinden pala gibi son derece keskin bir kemik hançer çıkmıştı. Ama en çok göze çarpan şey göğsündeydi. Ortasında vücudundan çıkmış keskin dişimsi dikenler vardı.  

 

Bu, açıkça artık bir "adam" diye bile çağrılamazdı!

 

Herkes bakıyordu.

 

Bütün hayatları boyunca bir simyager görmeyen çocuklar "Canavara" gözlerini fal taşı gibi açıp baktılar.

 

Tobu etrafına baktı ve umursamaz bir şekilde gülümsemeyle dedi, "Öncelikle, hayatta kalma sınavını geçtiğiniz için sizi kutlarım. Bizzat benim tarafımdan altı ay daha perişan olacaksınız. İkinci olarak bazı şeyler, bazılarınıza söylenmiştir." Bacağıyla kaslı adamı yere doğru tekmeledi, "Bu. Aileleriniz sizlere simyagerler ve şeytanın havarilerini söylemiş olmalı!"

 

Çocuklar arasında bir kargaşa çıktı. Hiç kimse önlerinde bir simyagerin ortaya çıkmasını beklememişti. Akıllarına simyagerler hakkında bir sürü kötü efsaneler gelmişti. O tür bir vücut hikayeleri doğruluyordu şüphesiz ki bu şeytanın şekil bulmuş haliydi!

 

"Bu sefer, sınav olduğunuz yerde 'simyagerler' saklanmış bekliyordu. Bu yüzden birçok kişi kazara elendi."

 

Sonra Kris, ayağa kalktı ve "Ama şansımıza hiç kayıp yok. Hepinizi tebrik etmeliyim, çünkü 'simyagerlerle' karşılaşan öğrencilerin çoğu dehşete düşmedi ve onlara karşı çıktı!" dedi.

 

Elini kaldırdı ve "Bugün bizimle bir Işık Şövalyesi var!" dedi.

 

Çocuklar dediklerini duyunca heyecanlı bir şekilde tekrar kargaşa çıkardı.

 

Işık Şövalyeliği askeri kariyerin bir parçası değildi. Onlar Kutsal Kilisenin altında seçkin şövalyelerdi. Asil bir karakter ve saf iradenin bir sembolü. Soylular bile ihtişamları yüzünden çocuklarının bir Işık Şövalyesine evlendirmek isterdi!

 

"Işık Şövalyesi!"

 

"Işık Şövalyesinin, şeytanı yakalamak için bize yardım edeceğini hiç beklemezdim."

 

"Çok mutluyum! Onun nasıl göründüğünü merak ediyorum! Onunla görüşmek istiyorum!"

ÇN: Burası biraz saçma olmuş ama yapıcak bir şey yok. İngilizcesi de saçmaydı.

 

Mason, Sham ve Zach duygulanmışlardı.

 

Bütün çocuklar, birisi Işık Şövalyesine şeytanı yakalarken yardım ettiği için kıskanmıştı. O anın heyecanını düşün. Ne kadar büyük bir şans olurdu!

 

Kris gülümsedi ve sesi gürledi, "Toplamda 38 öğrenci simyager saldırısına uğradı. Ama, 17 tanesi şeytana teslim olmayıp Işık Şövalyeleri gelene kadar oyaladı! Özellikle dün gece. Lorian sadece simyagerden kaçınmadı, ayrıca gizlice Işık Şövalyesinin şeytanı rahatça takip edip tek seferde yakalaması için sinyal bıraktı!"

 

"Işık Şövalyesine simyagerleri yakalamasına yardım eden adayların hemen burada ikinci seviye askeri liyakatle ödüllendirileceğini ilan ediyorum. Bu hanenize kayıt edilecek. Eğer gelecekte muhafız olursanız, göreve kaptan rütbesiyle başlayacaksınız ve 'şövalye' olmaya hak kazanacaksınız!" 'Şövalye' dediğinde Işık şövalyesinin 'şövalyesi' değil askeri 'şövalyeden' bahsetmişti.

 

Sözlerini duyunca bir çocuğun gözlerinde kıskançlık vardı.

 

"Şövalyeler ve muhafızlar tamamen iki ayrı seviyede, ah!"

 

Askeri şövalyeyle ışığın şövalyesi aynı konumda olmamasına rağmen, yine de avantajlı bir konumdu. Sadece birazcık soylu konumundan düşüktü. İleride bir Şövalye Kumandanı olursa o zaman o kişi bir soylu aileden daha yüksek bir konumda olurdu. Işık Şövalyesiyse, soylular onları evlerine misafir olarak ağırlamak için adam bile öldürürlerdi.

 

"Bildiklerimize ek olarak on gün önce Işık Şövalyesi bir simyagerin gizli sığınağının yanında birkaç ayak izleri buldu. Tahminlerine göre birisi simyager tarafından yakalanmış, ama başarılı bir şekilde kaçmış. Kim olduğunu bilmiyorum o yüzden öne çık ki ödülünü verebileyim." Kris aniden tatlı bir sesle dedi.

 

Bunu duyunca herkes şaşırmıştı. Bir anlığına birbirlerine baktılar.

 

Dudian'in kalbi sıkıştı. Zach ve Sham'ın ona baktığını gördü, yapacağı şeyi bekliyorlardı. Sadece üçü olayı biliyordu.

 

Kıskançlık ve heyecanla dolu gözlerine bakınca Dudian'in kalbi umutsuzluğa düştü. Onlar kaçtıktan sonra, diğer simyagerler görüp onları takip eder diye ayak izlerini silip gizlemişti.

 

Simyageri öldürdüğünde nerede olduklarını gizlemek istemişti, Işık Şövalyesi ortaya çıkacak diye değil. Aslında diğer simyagerlerden kaçmak içindi. Şimdi düşününce, ayak izlerini silerek doğru şeyi yapmıştı. Simya Notları'nı bacağına bağlamıştı. Eğer Işık Şövalyesi bulursa ne kadar büyük bir suç olduğunu bilmiyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44264 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr