Çeviren: Çıngıraklı Düzenleyen: Cqnn

***************************************

Dudian, hafifçe bir kez daha yaşlı adamın cesedine dokundu. İçinde korku olmasına rağmen az önceki kadar gergin değildi. Cüppesini karıştırdı. Kırışmış cüppenin içinde iki şey buldu.

İlkini çıkarıp ne olduğunu ay ışığı altında anlamak için havaya kaldırdı.

Ateş yakmak için kullanılan küçük bir oraktı.

(EN: Orak Fotosu: http://www.arkeolojikhaber.com/resim/images/2017/08/5462.jpg)
(EN: Çakmak taşı orak olarak da geçiyor)

Dudian içten içe sevinmişti. Orakla sürtünerek zorla da olsa küçük bir meşaleyi yakmayı başardı. Çok geçmeden karanlıkta küçük bir ateş yandı.  Yaşlı adamın kolunun dirseğinden kırıldığını açıkça gördü. Göğsünde ki bazı kaburgalar parçalanmış geri kanlarsa kömüre dönmüştü.

Dudian'in kalbi hızlıca atıyordu. Yaşlı adamın göğsünün hareket etmediğini onaylayınca rahatladı. patlama yüzünden yaşlı adamın kıyafetinin parçaları gitmişken yerde etrafa dağılmış sayfalar vardı.

Ateş büyüdükçe Dudian, patlamadan sonraki odanın halini görebiliyordu. Her çeşit ekipman yere düşmüş ve zarar görmüştü. Bazıları dışarıdan gelen kumun altında kalmıştı. Yayı gerilmiş arbalete baktı. Tabii, artık kullanılamaz bir durumdaydı.

Dudian'inin içinde bir acı vardı. Yeraltı odasını tamamen yakmaya hazırlanıyordu. Aniden odanın öbür tarafında birkaç kitap gördü. Kitap rafına doğru gitti, dikkatini çeken ilk kitabın ismi 'Yaşam Simyası'ydı.

'Yaşam Simyası'na ek olarak, birkaç tane daha simya kitabı vardı. Üstünde isim yazmayan küçük bir kılavuz vardı. Eline aldı ve açtı.

"Simya Notları?" Dudian şaşırmıştı. Kılavuzun konusuna baktı. Aslında yaşlı adamın simya günlüğüydü.

"Büyük duvar takvimi. Yıl 287. Kara Kış Sezonu."

"Bugün ki deney kolayca ilerliyor. Tamda tahmin ettiğim gibi bir hayat yaratmak için insanları deney malzemesi olarak kullanmalıyım. Asıl problem mükemmel malzemeyi nereden bulacağım…"

Dudian sayfaları çevirdi, deney sırasında olanların ve diğer olayların kayıtları vardı. Fazla karıştırmadı, onun yerine kıyafetlerinin içine sakladı. 'Yaşam Simyası' ve diğer kitaplar içinse, basitçe bir göz gezdirdi. Kitapların isimleri etkileyici gibi gelmesine rağmen içindekiler biyoloji kitabının temel seviyesi gibi bir his vermişti.

O kitaplar çok kalın olduğundan onları almamıştı. Saklaması zor olurdu ve kolayca açığa çıkarlardı. Yaşlı adamın davranışlarından simyanın bu dünyada iyi bir itibarı olmadığını anlamıştı. Yoksa çölde gizlice deneylerini yapmak için saklanmazdı.

Dudian kitabı yırttı, onları ateşe atıp ateşi büyülttü. Diğer kitapları yaşlı adamın üstüne attı. Daha sonra, yere düşen yağlayıcıyı buldu ve yağı yaşlı adamın cesedine döktü. Aklına gelen ilk şey her şeyi yok etmekti.

Ateş yayılırken Dudian, az önce yuvarlandığı merdivenlerden yukarı çıktı. Yukarı tırmandı ve deliğin içine baktı. Açıklıktan ateşin yansımasını belirsiz bir şekilde görebiliyordu. Bir anlığına üzülmüştü. İç çekti, arkasını döndü ve kamplarına doğru koşmaya başladı.

Geldiğinde ateşin hala yandığını gördü ama Mason ve diğer ikisini etrafta bulamıyordu.

Dudian oturup dinlenmeyi reddetti, yorulmuş bedenini etrafa bakınmak için sürükledi. Çok geçmeden kumda bir şeyin sürüklendiği bir iz gördü, hemen izleri takip etti. Uzakta bir gölgenin hareket ettiğini gördü.

Yaklaşınca Zach'in, Mason ve Sham'i sürüklediğini gördü.

"O etkilenmemiş miydi?" Dudian'in kafası karışmıştı. Sonra neler olduğunu düşündü. Zach hep tedbirli biri olmuştu. Muhtemelen Dudian'in yaptığı gibi ölü taklidi yapmıştı.

Zach'in, Sham ve Mason'ı sürüklemeye çalıştığını görünce Dudian'in içi ısınmıştı. Simya Notlarını kemerle bacağına bağladı ve Zach'in arkasından gitti.

"Kim?!" Zach sesi duyunca korku içinde zıpladı. Gergin bir şekilde Sham ve Mason'ı bıraktı ve eğilip bir avuç kum aldı.

"Benim," dedi Dudian.

Zach Dudian'in sesini duydu. Şaşırmıştı, "Geri geldin? İyi misin? O canavara ne oldu?"

Bunu duyunca Dudian, Zach'in yaşlı adamla o dövüşürken onu gizlice izlediğini anladı. Ayrıca mutasyonunu da görmüştü, "Kaçabildiğim için şanslıyım. Buradan hemen ayrılmalıyız." Mason'ın kolunu kaptı ve hala nefes aldığını gördü. Yeşil sisin öldürücü bir toksin olmadığını öğrenince rahatlamıştı.

Zach'in yüzü korkudan beyaza döndü. Elinde olmadan Dudian'in arkasına baktı sanki canavar karanlıktan onları izliyor gibiydi. Ürpermişti ve Sham'ı tutup aceleyle "Koş... tekrar yakalanmayalım!" dedi.

Dudian, onları takip ederken Mason'ı sürükledi. Burada su yeterliydi. Yaşlı adam ölse de, su deliğini başka bir simyagerin gelip ziyaret etmeyeceği garanti değildi. Bir daha su kaynağı bulduklarında en azında daha tecrübeli olacaktı.

...

...

Yarım saat sonra.

Yaşlı adamın gizli odasının üstünde, birkaç gölge çıktı. Kısa olan küçük bir gaz lambası çıkardı ve yazdı. Açıklıktan odanın içine baktı. Her şeyin dağıldığı odada yanan ateşi gördü.

"Öldürülmüş." gölgelerden biri dedi, zarif bir figür ne olduğunu görmüş gibiydi. Sesi buz gibiydi, "Ceset mahvolmuş. Sığınak yanmış. Görünüşe göre hiçbir kanıt bırakmak istememişler."

"Bu hayvanlar ve onların acımasız metodları. Gerçektende şeytanın havarisileri" dedi, "Şeytanın gücüne ulaşmak için. Birbirlerini öldürmekten bile çekinmezler. Ama birbirleriyle bir neden olmadan savaşmamalılar. Sanırım dövüşmelerinin çok önemli bir nedeni vardı. Eğer daha önce gelseydi daha iyi olurdu."

"Oraya bak! Nasıl bir güç orayı anında yıkabilir?" Az önceki zarif figür yanmış açılıktan odanın içini işaret ediyordu, "Görünüşe göre simyagerlerin korkunç şeytani güçleri var."