Bölüm 2: Malikane

avatar
7990 25

The Dark King - Bölüm 2: Malikane


 

Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Sapphire

 

 

 

Diğer çocuklar da havadaki değişikliği hissetmişlerdi. 8 veya 9 yaşlarındaki minyon bir kız hemen ''Onun adı Dean. O hep dalgın ve konuşmaz. Lütfen gücenmeyin.'' dedi.



Kız, genç olmasına rağmen zorlu yaşam şartları onu çabucak olgunlaştırmış zeki ve kurnaz biri olmaya zorlamıştı. Hiçbir kıskançlık göstermemişti, sanki sadece yardım eder gibi Dudian'in sağırlığını göstermişti. Bir bakıma, bu onun için yapılabilecek en akıllıca hareketti.

 

''Evet, Evet.''



''Amcalar ve Teyzeler, o gerçekten konuşamıyor!''

 

Diğer çocuklarda onunla aynı şeyi söyledi.

 

Dudian'le yaşayan Barton ve birkaç sakat çocuk, küçük kızın sözlerini duyunca şok olmuşlardı. Hiç kimse onun böyle  bir şey söylemesini beklememişti. Barton'un yüzü, diğer çocukların Dudian'in sağırlığına dikkat çektiklerini duyunca değişti. Yine de, yetişkinlerde kötü bir izlenim bırakma korkusundan, Dudian için konuşmaya cüret edemedi.

 

Dudian de kıza baktı. Aslında o da şaşırmıştı. Yetimhanedeki üç ay boyunca kız Dudian'de iyi bir izlenim bırakmıştı. O yetimhanedeki nazik ve iyi bir karaktere sahip olan bir kaç çocuktan biri gibi gözükmüştü. Hepsinin arasında, bu kız en nazikleriydi. Hatta Barton ve diğer sakat çocuklar onu aralarında konuşurken sürekli övmüştüler.

 

Dudian'de iyi bir izlenim bıraktığı için, onun ismini hatırlıyordu, galiba .....Lisa'ydı?

 

Dudian, kendisinin çok saf olduğunu anladı.

 

O sırada yetişkinler, sanki Lisa'nın sözlerinden dolayı farkına varmış gibi gözlerinde bir 'anlayış' sergilediler. Böyle harika, temiz bir cilt ve vücutla kim bu çocuğu bırakırdı ki? Dudian'e acıyarak bakıyorlardı.

 

Yetişkinlerin tepkisini görünce Lisa ve diğer çocuklar rahatladı.

 

''Teyzeler ve Amcalar.''

 

Bir anda, çocukların arasından sevecen bir ses geldi. Ses tüm çocukları ve yetişkinleri şaşırtmıştı. Sanki bir hayalet görmüş gibi çocukların ağzı açık kalmıştı. Konuşan kişi Dudian'di!

 

Dudian, yetimhanede üç ay boyunca her gün basit kelimeleri ve telaffuzlarını öğrenmek için sessiz kalmıştı. Bu eski yetimhanede bile daha 1 yaşında olmayan çocuklar olduğundan, dil sınıfları zorunluydu. Sınıflara katılmasa da kulak misafiri olarak birkaç şey öğrenmişti.

 

Etrafında ki herkes onun sadece aptal olduğunu sanıyordu. Hatta onunla el işaretleriyle bile iletişim kurmaya çalışmışlardı. Hiç kimse onunla konuşmaya çalışmadığından o da hiç uğraşmadı.

 

Dudian çocuk sesiyle ''Benim hiç bir sorunum yok.'' dedi.

 

Lisa'dan intikam almak için hemen onu suçlamadı. Bu kadar abartmaya gerek yoktu.

 

Biraz da olsa şaşıran yetişkinler düşünceli gözlerle Lisa'ya baktılar. Beklenmedik bir şekilde, çalışanlar ve çocukların yüzünde aynı şaşkınlık vardı.

 

Çoğu yetişkin, bir süreliğine kaşlarını çattı.

 

Orta yaşlı adamlardan yapılı olanı ''Şunların yüzlerine bak. Görünüşe göre hiç biri senin konuşabildiğini bilmiyordu. Bunu neden saklamak istediğini bana söyleyebilir misin?'' dedi.

 

Evlat edinmenin püf noktalarından birisi çocuktan güven hissi almaktır. Hiç kimse aklında kurnaz düşünceler olan bir çocuğu evlat edinmek istemez.

 

Dudian sonunda herkesin dikkatini topladığını anladı ve ''Bilerek onları kandırmadım sadece biraz içime kapanığım. Konuşmadığım için de aptal olduğuma karar verdiler.'' dedi.

 

Bu sözleri duyunca, etraftakilerin sert bakışları git gide yumuşadı. Çoğu yetimin içine kapanık bir kişilikle gelişmesi anlayışla karşılanabilirdi.

 

Kalabalağın içindeki yüzü şüphe dolu olan bir kadın ''İçine kapanık olsan bile dilsiz değilsin. Hiç kimse mi bir şeyler söylediğini duymadı?'' diye sordu.

 

Dai Teyze Dudian'e şans vermeden ''Bu çocuk çok narindir. Bu yüzden onu özellikle ayrı bir odaya koyduk. İstese bile başkalarıyla konuşmaya imkanı yoktu.'' dedi.

 

Bu sözleri duyunca, Barton ve diğer çocukların aklı karıştı. Dai Teyzenin neden yalan söylediğini anlamadılar. Bir çocuğun tek başına bir odada yaşayabileceği kadar iyi koşullarda bir yetimhane yoktu.

 

Dudian hemen anladı. Bu noktada, önceden olduğu yetimle şimdi olduğu yetim farklıydı. Çocukların evlat edinebilme şanslarını arttırmak için mümkün olduğunca eksiklerini kapatırlardı. Eğer bu yetişkinler Dudian'in sadece üç ay önce yetimhaneye geldiğini bilse, sapasağlam olsa bile onu evlat edinmek istemezlerdi.

 

Her yedi yaşındaki çocuğun eski aileleri hakkında anıları kesinlikle olurdu. Hiç kimse ilerde onları eski ailelerini bulmak için terk edip terk etmeyeceğini bilemezdi.

 

Lisa ve diğer normal çocukların her an konuşmaya hazır olduğunu fark ettiğinde Dudian'in aklı hafiften karardı. Dai Teyze, Lisa ve diğer çocukların karşı çıkmak istediğini görünce, onlara ciddi bir bakış attı ve susturdu.

 

Dai Teyze, bu yetimhanede herkesin hayatını kontrol ediyordu. Asla birileri tarafından evlat edinilmemelerini sağlayabilirdi.

 

Dudian ayrıcalıklı olmadığını biliyordu. Dai Teyze'nin ona yardım etmesinin nedeni, evlat edinilirse yetimhanenin para harcaması gereken kişi sayısının azalacak olmasıydı.

 

''Demek öyle...''

 

Şişman kadın, Dudian'in kar beyazı kadar solmuş cildine, cana yakın bir ifadeyle bakıp ''Evlat, seni ben alacağım ve bundan sonra benim çocuğum olacaksın.'' dedi.

 

Barton ve birkaç çocuk daha şaşırmışlardı. Sanki evlat edinilenler kendileriymiş gibi çok mutlulardı.

 

Dudian kadını duyunca, ilk olarak ellerine ve yüzüne baktı. Ellerinin nasır bağladığını görünce kaşlarını çattı. Tam kadının teklifini reddedecekken başka biri gülerek ''Ben bu çocuğu hoş buldum. Bence, çocuk benim sınıfımda olmaya daha uygun.'' dedi.

D.N: Nasır tutmuş eller, kadının alt sınıftan olduğu anlamına geliyor. Tarlada çalışan biri vesaire olabilir.

 

Herkes, sıradan görünen adama ve yüzündeki gülümseye baktı.

 

Şişman kadın kaşlarını çattı ve sert bir şekilde ''Peki sen kimsin, koca adam!?'' dedi.

 

Orta yaşlı adam güldü ve ''Ben sadece Mel ailesinin küçük bir bahçıvanıyım.'' dedi.

 

Çocuklar fazla tepki vermedi, ama etraftakilerin rengi değişti ve ''Mel ailesi? O Mel ailesi mi?'' diye birbirlerine fısıldadılar.

 

''Şu ünlü Mel ailesinden başka, hangi Mel'in bahçıvana ihtiyacı olabilir ki?''

 

Bir anlığına, herkes gözlerinde huşuyla orta yaşlı adama odaklanmıştı.

 

Şişman kadının rengi soldu ve sessiz bir şekilde başını öne eğdi.

 

Verilen tepkiyle tatmin olan adam güldü ve ''Ne dersin çocuk?'' diye sordu.

 

Lisa ve diğer çocuklar olanları anladı. Tek tek, kıskanç dolu bakışlarıyla Dudian'e baktılar. Böyle iyi biri tarafından evlat edinmeyi nasıl olur da kıskanmazlar ki?

 

Dudian hafiften kaşlarını çattı. Biraz düşündükten sonra, başını salladı ve ''Üzgünüm Amca. Beni düşündüğün için teşekkürler ama güven duygusu olması için ben ailemin doktor olmasını isterim.'' dedi.

 

Reddedilmişti!

 

Orta yaşlı adam şaşkına döndü. Dudian'in teklifini reddedeceğini düşünememişti! Evlat edinmek için bir sürü yetimhaneyi ziyaret etmişti. Çocukların hepsi Mel ailesinden bir bahçıvan tarafından evlat edineceklerini duyduklarında heyecandan titremişlerdi. Hiç biri Dudian gibi sakin bir şekilde konuşamamıştı.

 

Adam bir süre sonra kendine geldi.

 

Dudian, tabii ki de, yetişkinlerin yüz ifadelerinden olanların farkındaydı. Mel ailesinin üst sınıf bir aile olduğunu anlamıştı.

 

Öte yandan, Dudian, bir malikanenin içinde hapsolmak istemiyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr