Cilt 19: Bölüm 5-4

avatar
764 14

Terror Infinite - Cilt 19: Bölüm 5-4


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa





Takım Zheng hakkında kısa bir süre söylendi, ardından hemen dikkatini üç film karakterine verdi. Özellikle bütün bu süre boyunca çenesini kapatmayan Jonathan'a. Çin'deki gezisini anlatıyordu.

 

 

"ABD'de birkaç silah tüccarıyla tanıştım ve ne de olsa Çin'e gitme planlarım olduğu için buraya gelme önerilerini kabul ettim. Hazır buradayken, birkaç alıcı bulmalarına yardım edebilirim." Jonathan yemek yerken söyledi. Gerçi sesi son cümlede kesildi.

 

 

Çin Takımı güldü. Çinli antik mezar keşfi, silah işini örtbas etmekten başka bir şey değildi. İlk filmden beri Jonathan'da kız kardeşinin maceracı ruhu yoktu. Öte yandan, para peşinde koşması anormal derecede ısrarcıydı. Dahası, şans hiçbir zaman onun yanında olmamıştı. Tıpkı yolculuğunda o antik mezarın içinde olanlar gibi, tuhaf olaylar her zaman ona gelmenin bir yolunu bulmuştu.

 

 

"Sonra Çin'deki savaş lordlarını ziyaret ettim... Arkadaşlarıma ne kadar sadık olduğumu bilirsiniz. Onların istediği şeyi halletmeden keşfe çıkamam. O antik mezarlar zamanım varken sona bırakıldı." Jonathan gülümsedi.

 

 

Zheng, "Kendini yüceltmeyi bırak. Sen sadece silah satmak için buradasın ve bir şekilde o antik mezarı buldun. Sonra açgözlülük seni içine sürükledi. Yan Xishan da muhtemelen senin kadar açgözlüdür. İkiniz birbirinizle iletişime girdiniz ve sen uzmanlığı sağlarken o da insanları sağladı, 50-50. Doğru mu?"

 

 

Jonathan beceriksizce güldü. "30'a 70'ti. O 70'ini aldı. Ben masraflardan da sorumluydum ama güvenliğimizi o sağladı. Arkeolojik kazılarda güvenliğin en önemli unsur olduğunu bilirsin. İkimiz en büyük mezarı ortaya çıkaracaktık..."

 

 

"Ee peki sonuç?" Zheng alaycı bir tavırla sordu.

 

 

Jonathan hikayesini anlatmaya başladı. Kazara bir define haritasına sahip olmuştu. Harita yıpranmıştı ve çizimler zar zor anlaşılıyordu. Fakat uzman bir arkeolog olarak, resimleri yeniden çizmek için gerekli becerilere sahipti. Elde ettiği son ürün "Tanrı'nın dünyasının bonus görevi" isimli bir haritaydı.

 

 

"İsmi neymiş? Tanrı'nın dünyası için bonus görev olduğunu duyduğumu sanıyordum. Haha! İşitsel yanılsama dördüncü aşamanın bir yan etkisi mi? Gidip biraz uyumam lazım." Zheng kulaklarını ovuşturdu ve güldü.

 

 

Xuan, "Yanılmıyorsun. Ben de aynı sözleri duydum. Harita hala yanında mı?"

 

 

Jonathan cebinden gümüş bir kutu çıkarırken başını salladı. Kutuyu açtı. İçinde sarı lekeli bir kağıt vardı. Kağıdı dikkatlice Zheng'e uzattı fakat Xuan elinden aldı.

 

 

"Tanrı'nın dünyasının bonus görevi" cümlesini okumadan önce kağıdı merakla inceledi. "Bu haritayı veya Buda'nın bir parçasını gördükten sonra 7 gün içinde Gökyüzü Kulesi'ne gir. İlk deneysel ürünü öldür, Tanrı, Hao 1. Gökyüzü Kulesi'ne girmede veya Hao 1'i öldürmede başarısız olmak her üyeden 10000 puan eksiltir. Tamamlamak ise her üyeye bir adet B sınıfı ödül verir. Hao 1'i öldürmek iki adet B sınıfı ödül verir." Aynı anda bildirim geldi ve Xuan'ın sesiyle çakıştı.

 

 

"Ah... Sadece sınıf ödülleri ve puan yok mu?" Heng şaşırdı.

 

 

Takımın geri kalanı bildirimi tekrar okudu ve aynı şeyi fark etti. Bu, görevin zaman kaybı olduğu anlamına gelmiyordu. Herkes yine de bir B sınıfı ödül ve belki de mezardan bonus itemler alacaktı. Genel olarak, ödüller bu görev için oldukça iyiydi.

 

 

"Puanlar olmasa bile gücümüz tekrar sıçrayacak. Herkes için B sınıfı bir ödül bu." Zheng'in sesi heyecanlı geliyordu. Gelecekteki takaslar hakkında konuşmayı planlarken, Xuan tekrar konuştu.

 

 

 

 

"Orası aşikar. Yalnızca oyuncular aşağıdakileri görebilir.

 

 

'Tanrı'nın dünyasının yaratılması 300 sene önce başladı ve nihayet tamamlandı. Azizler ve biz Yetiştiriciler arasındaki ilişki bu süreçte yumuşadı. Halen birbirimizin ideolojisini kabul etmiyoruz fakat insanlar olarak veya daha doğrusu, eski insanlar olarak, soyumuzun tükenmesini istemiyoruz. Son Yükseliş Savaşı kaynaklarımızın çoğunu harcadı. Onlara karşı olacak diğer savaşta hepimizin ölmesini bekliyoruz. İnsanlığın yükselişi için umut vaat eden dünya artık sona erdi. Vakit birlikte savaşma vaktidir.

 

 

Ancak, ne kadar güçlü olursak olalım, yaratıklar bencillikten asla kurtulamazlar. Siyah ırk en çok üreyen ırktır. Fakat sadece Azizlere sahipler, Yetiştiriciler'e değil. Bu nedenle, Tanrı'nın dünyasına seçilme şansları en düşük olanlar onlardır. Bu karar adaletsiz fakat soyumuzun devamı için yapıldı.

 

 

Beyaz ırkta Yetiştiriciler var ancak gittikleri yol doğru yoldan saptı. Enerjilerini sihir oluşturmak için vücuttan atarlar. Sihir yıkıcıdır, ama yine de kullanıcının yaşam formunu ilerletmez. Bir sonraki nesile aktarmak için güçlerini biriktiremezler. Gelecek savaş olmasaydı, Yetiştiriciler sarı ırkı dünyadaki tek ırk yapabilirlerdi. Ne yaşlanacağız ne de öleceğiz. Malesef, beyaz ırkta bizden daha fazla Aziz var. Genlerini gelecek nesillere aktarabilirler. Acaba yetenekleri torunlarının bizim torunlarımızı aşmasını sağlayacak mı?

 

 

Her üç grup da bu sırları biliyor. Fakat insanlarla aramızda hala böyle bir savaş var. Torunlarımız, dünyada hangi ırkta olursanız olun, kimliklerinizi insanlar gibi terk etmeyin. Ne sebeple olursa olsun diğer grupları öldürmeyin.

 

 

Tanrı'nın dünyasının tasarımı sırasında, Azizlerin ve Yetiştiricilerin bütün üç grubu sırları dünyaya sakladı. Gökyüzü Kulesi Doğulu Yetiştiricilerden geliyor. Bu mesajı yalnızca sarı ırkın torunları görebilir. Diğer grupların muhtemelen kendi güçleriyle alakalı itemlerin olduğu yerlerle ilgili sırları vardır. Biz toplamda 476 Yetiştiriciyiz ve Yetiştiricilik yöntemlerimizin çoğunu Gökyüzü Kulesi'ne kaydettik. Sadece ilk deneysel Tanrı'yı yenecek gücü olanlar, kılavuzları diğer ırklardan koruma gücüne sahip olduklarını kanıtlayabilirler.

 

 

Doğulu Yetiştirici, Hongjun. Tanrı'nın tamamlanmasından 3 gün önce yazıldı."

 

 

Herkes bu mesajdaki bilgi bombardımanından sonra derin bir nefes aldı. Tanrı'nın dünyasının gizemi çözülüyordu, sadece hala tüm gerçeği saklayan ince bir tabaka vardı.

 

 

Zheng nefes verdi ve kahkaha attı. "Tanrı'nın dünyasında böylesine büyük bir sır olacağını asla tahmin etmezdim. Üç Saf Olan'ın ismi bile mitolojilerden ortaya çıktı. O çağda ne olduğunu merak ediyorum."

 

 

Xuan, "Altıda başka bir mesaj var. Yazı farklı görünüyor yani muhtemelen başka birisinin mesajı."

 

 

"Yetiştiriciler görünürde Azizlere saygılarını gösterdi fakat onlar gururlu bir gruptur. Bilginin nesiller boyunca aktarılmasının ve eğitimin, genetik kısıtlamayı açmanın sınırlarını aşacağını sağlayacağına inanırlar. Yine de, bütün bilginin evrenin yasalarında bulunduğunu unuttular. Biz insanlar, evrenin yasalarının son aşamaya ulaştıktan sonraki somutlaşmış haliyiz. Yetiştiriciler bilgi birikimleri var olan her şeye ulaşana dek bizimle aynı seviyede değiller."

 

 

"Sarı ırktan biri olarak, niyetlerini anlıyorum. Bununla birlikte, Azizler enerji manipülasyonunda hayal edebileceklerinden çok daha ustadırlar. Yaptıkları işi başladıkları andan itibaren biliyorduk. Ama bütün üç grubun da gizli eylemlerde payı olduğundan dolayı, kimse konuşmadı. Bu, torunlarımız için bir uyarıdır. Diğer grupların Azizleri muhtemelen Gökyüzü Kulesi'ni değiştirdiler. Özellikle beyaz ırkın Azizleri sayıları azaldığından dolayı endişeli. Sarı ırkın yetiştiricilik kılavuzları harikadır, ancak dikkatli olmak zorundasınız. Bu dava son derece tehlikeli.

 

 

Doğulu Aziz, Fuxi. Tanrı'nın tamamlandığı gün yazıldı."

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr