Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa

Ardeth'in alnındaki damarlar belirginleşti. Sessizce başını eğdi. Xuan'ın sözlerinin arkasındaki gerçeğin gayet farkındaydı. Yalnızca birkaç insanın ve eski çağlardan kalma kabilelerin Mısır'ı restore etme hayali vardı çünkü onlar yabancı uluslara köle olmamışlardı.

"Lütfen devam et." Ardeth ağzında acı bir tatla söyledi.

"Bu nedenle, bir ırkı uyandırmak için ateş ve kan sınıfına ihtiyacınız olacak. Mısırlılara tıpkı Çin'deki 4 Mayıs Hareketi gibi kendi ırklarını onarma arzusu vermelisiniz. Umursamaz insanların kendilerini uyandırmalarına izin verin. İkinci yol ise karanlık bir savaş. Bir ulusu uyandırmak için bir şehri öldürün."

"Bir ulusu uyandırmak için bir şehri öldürmek mi?" Oradaki kişiler tekrar etti.

Zheng sordu, "Ne demeye çalışıyorsun? Açıksözlü ol. Sadece ilk yarısını söylemenden nefret ediyorum."

"Mısırlılar şimdiye kadar sizin kabilenize ve ordunuza aşina olmalı, doğru mu?" Xuan bunun yerine Ardeth'e sordu.

Ardeth başını salladı.

Xuan devam etti, "O zaman Almanya'nın Afrika ordusu Kahire'ye ya da İngiliz ordusuna doğru ilerlediğinde, Mısırlılar doğal olarak Mısır'ı ve İngiliz ordusunu savunacağınızı düşünecek, doğru mu?"

Ardeth düşünmeden tekrar kafa salladı.

Ardından Xuan, "O zaman durum belli... Kölelerin beyinlerinin derinliklerinde, ülkenizi işgal eden İngilizlere yardım etmenin normal olduğu inancı var. İngilizler kazansa ve Mısır bağımsızlığını elde etse bile, ülkeniz hala dünyada üçüncü sınıf ülke olacak. Önümüzdeki yüzyılda onarımın ışığı gözden uzak kalır. Mısır böyle bir durumda mücadele ediyor."

Ardeth iç çekti. "Ne yapmamızı önerirsin?"

"İki süper güç arasındaki bir savaşta, kim kazanırsa kazansın bütün zayıf güçler sömürgenin kurbanı olur. Onlardan birine bel bağlamak yerine, siz de kendinizi üçüncü eşit güç olarak kurabilirsiniz!" dedi Xuan. "Kahire'yi kurtarmayın. Almanya'nın Afrika ordusu ve İngiliz ordusu arasındaki çatışmanın ortasında, ikisini birden yok edin. Elbette, savaş bu noktaya ulaşmadan, Kahire acı çekecek ve çok sayıda kişi ölecek. Göreviniz, bu iki gücü suçlamak ve Mısırlıları işgalcilere karşı isyana çağırmak. Diğer ülkelerin sizin topraklarınızda savaşmasına nasıl izin verirsiniz? Bu bir ulusun ayıbıdır, Mısır'ın ayıbı! Aynı zamanda, bir diktatörlük yapın ve bu iki gücü destekleyenler ile Kahire'ye neden yardım etmediğinizi sorgulayanları öldürün. Bütün bir ülkeyi kurtarmak için kana ve demire ihtiyaç var. Karanlığın ardından aydınlık doğar."

Herkes ağzı ve gözü kocaman açık bir şekilde bir deliyi izler gibi Xuan'ı izliyordu. Ancak, onun bir deli değil, farklı bir zeka seviyesine sahip biri olduğunu biliyorlardı. Önerdiği tavsiye muhtemelen sonucu elde etmenin en iyi yoluydu.

Zheng, Ardeth'in omzuna dokundu ve "Neden, Xuan? Bir araya getirdikleri orduya rağmen, diğer iki güçle karşılaştırıldığında Medjayların hala çok zayıf olduklarını biliyor olman gerekir, özellikle şimdi savaşa ABD de katılıyor... Kazananların yanında olmazlarsa 2. Dünya Savaşı bittikten sonra bir daha şansları olmayacak."

"Kazananların yanında durmak mı?" Xuan küçümseyerek gülümsedi. "Ee sonra? Kazananların bir üyesi olacaklar. Gelecek yine de ABD tarafından yönetilecek. Bu hangi birinizin hoşuna gider? Biz de gayet bu dünyayı daha da değiştirebiliriz, ki çoktandır bunu yapıyoruz. Benim tavsiyem budur. Almanları ve İngilizleri yenin, en azından Mısır'daki ordularını yenin ve Mısır'ı fırtınanın ucuna itin. Halkını uyandıracak ve dünyayı şok edecektir. Bu onarımın ilk adımını tamamlayacak."

Ardeth hemen, "Ama ilk adım imkansız! Ordumuz modernize silahlarla ve tanklarla silahlandırıldı ama diğer güçlerin yanında bir hiçiz. İki güce de düşman olursak ordumuzun sonu gelir."

"Sadece herkesin imkansız gördüğü şeyi yapıyor olmak bile dünyayı şok edebilir." Xuan bir çanta çıkardı. Bu Yüzüklerin Efendisi'nden aldıkları ödülleriydi. Gandalf'ın boyutsal çantası ve Tanrı Takımı'ndan gelen Tek Yüzük, Xuan'ın kişisel eşyaları olmuştu.

Xuan çantadan iki roket füzesi çıkardı. Kabukların üzerindeki simgeleri sadece oyuncular tanıdı. Bu füzeler bu çağın 100 yıl ilerisindeki teknolojiye sahip olan, Yıldız Gemisi Askerleri'nde kullandıkları taktik nükleer bombalardı.

"Sonunda Yıldız Gemisi Savaşları'ndan aldığımız veriyle bu silahı yeniden yaptım. Ancak, nükleer bombalar çok fazla malzeme gerektirdiği için pek fazla yapamadım." dedi Xuan, Ardeth'e. "Bu silahın gücüne ve bu çağın teknoloji seviyesine bakacak olursak, size 50 adet taktik nükleer bomba veriyorum. Mısır'ın içindeki orduları silmek için yeterli olmalı. Geçici bir diktatörlük kurmanın yanı sıra, Mısır'ın müttefiklere de ihtiyacı var."

Ardeth ellerini bombaların üzerine koydu ve "Evet, bağımsızlık kazandıktan sonra bile Mısır'ın uluslararası müttefiklere ihtiyacı var. Ne öneriyorsun?"

"Birbirini kullanmak isteyen ve yeterince güçlendiğinde tehdit unsuru olabilecek büyük ülkeler yerine, aynı ilgi alanına sahip üçüncü sınıf ülkeler seçebilirsiniz, böylece çatışmalara girmemiş olacaksınız. Teknolojileri geride kalıyor ve orduları işe yaramaz. Ancak, bu çağda takımızın desteğini aldığınız sürece, bütün dünya değişecek!"

Herkes toplantı odasından çıktı. Çin Takımı'nın kendilerine verdiği silah mühimmatını göz önüne alarak, Ardeth sonunda Mısır'ı yeniden onarmaya karar verdi. Şimdiden başlayarak ilgilenmesi gereken çok fazla şey vardı ve üstleriyle konuşmak için çabucak ayrıldı.

Zheng sordu, "Cidden taktik nükleer bombaları yaptın ve bir kerede 50 tanesini verebiliyorsun demek. Bu da baya yaptığın anlamına geliyor yani?"

"Yaklaşık 300 civarı. Çok zaman ve enerji aldı fakat bu Çin yolcuğunu tamamlarsak masraflar buna değer." Xuan başını salladı.

Zheng, Xuan'ı çözmüş gibi bağırdı, "Yani Çin'e bonus görev için gitmiyorsun! Ne yapmaya çalışıyorsun? Japon ordusunu silmek mi? Yoksa senin Japonya'ya gitme yolunu silmek mi?"

"Sana ülkücü bir genç olmadığımı söyledim." Xuan gülümsedi. "Silah denemesi sadece bir bonus. Ve bu topraklarda, tüm koşullara uyan tek hedef onlar.”

(Yalan.) Herkes kendi kendine düşündü.

Xuan devam etti, "Yolculukta bonus görevi tamamlamalıyız, ek bir üye elde etmeliyiz ve en önemli hedef ise bir destek üssü kurmak. Taktik nükleer bombalar ve plazma bombalar büyük miktarlarda yapmak için pek çok malzeme, insan, zaman ve enerji gerektiriyor. Gelecekte Şeytan ve Tanrı Takımı'yla savaşacaksak çok sayıda silaha ve mühimmata ihtiyacımız olacak. Zamanımızı Tanrı'nın boyutunda antrenmana harcamamak için en iyi çözüm destek üssümüz olacak bir dünya tebdil etmek."

WangXia ve ChengXiao aynı anda, "Ne yapmalıyız?" dediler.

Xuan konuşmaya başlarken, "Dünyadayken 21. yüzyıldaki teknolojilerin çoğunu kopyaladım ve Tanrı'dan birkaç tane yüksek teknolojili silah aldım. Bu veriyi ve gelecek tarihini Çin'e ve komünist liderlere vereceğim. Yapmamız gereken Komünist Parti'yle bir iletişim kurmak. Bu dünyaya bir sonraki gelişimizde, silahlarını altınla satın alabiliriz. Dahası, tedarik üssümüzü güvende tutmak için bu dünyanın üç süper güce sahip olması gerekiyor. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve başını Çin'in çektiği üçüncü dünya ülkeleri. Mısır, ayaklanan ve ayaklanmalarını tetikleyen üçüncü dünya ülkelerinden ilki olacak!"