Cilt 18: Bölüm 14-2

avatar
790 14

Terror Infinite - Cilt 18: Bölüm 14-2


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa




Xuan'ı geride tutan Zheng olmadan takımın hayatı tehlikede gibiydi. Kaderinizi bir bilgisayarın ellerine bırakmaya benziyordu. Bilgisayarın insanlara zarar vermemeye programlandığını bilmelerine rağmen kimse sakin ve normal kalamıyordu. Yine de, insanlar hala kalpsiz bir bilgisayarın kaderlerini kontrol ettiği gerçeğine direniyorlardı.

 

 

Son 10 gün içinde takımdaki atmosfer daha da yoğunlaştı. ChengXiao bile canlılığını bu yoğunluğa karşı kaybetti.

 

 

"Elbette... Enerjik olmak için kızlara ihtiyacınız var. Yoksa bir grup erkeğin etrafında enerjik olmamı mı bekliyorsunuz? Enerjiden ziyade delilik seviyesini yükseltiyor." dedi ChengXiao.

 

 

Zero her zamanki gibi sessizdi. TengYi hiçbir zaman iletişimde muhteşem değildi. WangXia daha iyiydi fakat son zamanlarda fantazi romanlarına kafayı takmış görünüyordu. Sonuç olarak, her bir cümlesi fantazilerle ve bu dünyayla alakalıydı. Diğerleri ondan uzak durdu.

 

 

Heng ve LiuYu normal olanlardı. Fakat Heng hala oldukça yaralıydı ve vaktinin çoğunu yatakta geçirdi. LiuYu atmosferi kırmak amacıyla muhabbet açmak için çok küçüktü. Sadece 10 gün içinde, Çin Takımı ölü bir takım gibi hissetti.

 

 

"Bu şekilde devam edemeyiz." ChengXiao Heng'e söyledi.

 

 

Takım beş yıldızlı bir otelde akşam yemeği yiyordu. Yemek harikaydı fakat herkes sadece tabağına odaklandı. Masa bir yemeğin canlılığından yoksundu. ChengXiao kendini daha fazla tutamadı.

 

 

Heng omuz silkti. "Biraz daha dayan. Birkaç gün sonra döneceğiz. Belki iyileşme onları uyandırabilir. Öyle olmasa bile, Zheng canlandığında işler yoluna girecek."

 

 

ChengXiao iç çekip merakla sordu. "Zheng'den konu açılmışken, bence bu öldüğü ilk zaman değil. Ölümcül Deney'deyken Canlanma Haçı'nı kullandı. Hala canlandırılabilir mi?"

 

 

Pat! Zero'nun elindeki bardak parçalandı.

 

 

Xuan tabaktaki bifteği dilimliyordu. Bıçağı kaldırdı ve sonra hiçbir şey olmamış gibi bifteği kesmeye devam etti.

 

 

"Ah..." ChengXiao neredeyse atlıyordu. Zoraki bir kahkaha attı ve "Şaka yapıyordum. Ciddiye almayın. O Canlanma Haçı'ndan gelen bir canlanmaydı ve bu kez Amun-Ra'nın Kitabı'nı kullanıyoruz. Bu ikisi..."

 

 

Xuan tatsız bifteğini yemeye devam ederken konuştu, "Bu kesin değil. İkisi de ölüm. Etkiler yığılabilir. Eğer durum buysa."

 

 

Masa sessizliğe büründü. LiuYu endişelenmeyen tek kişiydi. Takıma yeni katılmıştı ve Zheng'le bir bağı yoktu. Takım hakkındaki bilgisi Zheng'in lider, Xuan'ın ise stratejist olduğundan ve geri kalan üyelerin isimlerinden ibaretti.

 

 

Kıdemlilere gelince, tüm bu yaşam ve ölüm denemeleri boyunca birbirleriyle bağ kurmuşlardı. Hiçbir üye arkada bırakılabilecek biri değildi. Duygular bir yana, Zheng takımın çekirdeğiydi. Xuan'ın bilgeliğine ve kararlılığına sahip değildi. Pek çok kusuru vardı. Fakat onun, takımı bugüne getiren, herkes için dilediği yaşama isteği vardı. Takım o olmadan çökerdi. Belki hemen değil fakat Xuan tek başına takımı bir arada tutamazdı.

 

 

"Olma...malı. Ben sadece dalga geçiyordum." dedi ChengXiao.

 

 

Yemeklerine bakarken kimse cevap vermedi. Atmosfer kalplerine çöken ağırlıkla tekrar ağırlaştı. Bu geleceğin bir belirsizliğiydi. Sadece Zheng gittikten sonra onun takımın bir direği olduğunu fark etmişlerdi. O ve Xuan takımı destekleyen direklerdi.

 

 

Günler bir bir aktı. Herkes geri dönüş gününe geri sayıyordu. Fakat, zaman gerçekten geldiğinde, içlerini bir korku sardı. Çin Takımı Zheng olmadan var olur muydu? Bağları olmadan gelecek nereye giderdi?

 

 

 

 

Saat gece yarısını vurdu ve 30 gün bitti. Geçmişte, bu an geldiğinde hep birlikte olurlardı. Ancak, atmosfer yüzünden, takım üyeleri geri dönüşü kendi odalarında beklemeye karar verdiler. Dahası Xuan, Zheng'in ölümünden beri tuhaf davranıyordu. Neyin farklı olduğunu kimse söyleyemezdi fakat herkes hissediyordu. Özellikle Zheng'in sonsuza dek gitmiş olabileceği ihtimalinden sonra, bir tür his saçıyordu... tehlike!

 

 

Heng sessizce kanepede televizyon izliyordu. Zihninde düşünceler yarışıyordu. YanWei'nin canlanması üzerine yakın gelecekteki hareketlerini düşündü. Onunla nasıl yüzleşeceği çözülmesi zor bir soruydu. Kalbindeki engelleri temizlemiş ve korkaklığından kurtulmuş olsa bile, hala onunla yüzleşmede ve kendini ona kabul ettirmede zorluk çekiyordu.

 

 

"Belki de hafızasından o anı silmeliyim. Xuan muhtemelen bunu yapabilirdi..." Heng kendi kendine mırıldandı. Fakat hemen reddetti.

 

 

Diğer bir problem şu an Xuan ile  yüzleşmek istememesiydi. Zheng canlandırılamıyorsa, Çin Takımı'nın geleceği nerede yatıyordu? YanWei'yi koruyacak gücü var mıydı? Ya da ikisi çok geçmeden bu dünyada birlikte ölürler miydi?

 

 

Tak- Tak- Tak. Kapı tıkladı. Heng her seferinde zili çalmak yerine kapıyı tıklayanın kim olduğunu biliyordu. "Kapıyı kendin aç! Bu kadar kolay hareket edemeyeceğimi biliyorsun. Bilerek mi yapıyorsun şunu?"

 

 

ChengXiao kahkahayla odaya girdi. Heng'in yanına oturdu ve "Merak etme. Saat neredeyse 12 değil mi? Geri dönmeden önce sana sormak istediğim ciddi bir şey var."

 

 

Heng merak etti. "Ne gibi bir şey?"

 

 

ChengXiao ciddileşti. "Genetik kısıtlamanın hangi aşamasını açtın? İlk aşamasını deme. İnanmam."

 

 

Heng başını salladı, "İkinci aşamadayım. Yeterince tecrübe etmedim ama biraz daha pratikle..."

 

 

ChengXiao lafını kesti. "Onu boşver de, sormak istediğim şey, Xuan hangi aşamada?"

 

 

"Xuan mı?" Heng de ciddileşti ve düşündü. "Emin olamıyorum. Geçmişi düşününce, Xuan'ın böylesine bir güce sahip olacağını hiç düşündük mü? Lambda Sürücüsü ve kata silahını aldığı zaman bile ona stratejist rolüne koyduk."

 

 

"Hayır." Kapıdan Zero'nun sesi duyuldu. İçeri girdi ve "Onu bizim bu role koymamızdansa kendisini stratejist rolüne koyanın kendisi olduğunu düşünmek daha uygun. Planlarında Zheng'in gücü öne çıkarken kendi gücünü sakladı. Bu yüzden şimdi doğal olarak onun güçlü olmadığını zannettik."

 

 

"Ve?" Heng'in kafası çok karıştı.

 

 

ChengXiao ve Zero birbirlerine baktı. ChengXiao, "Benim tahminim Xuan dördüncü aşamaya ulaştığı için artık hisleri olduğu yönünde. Ancak, uzun hayat alışkanlığı bunu göstermesini engelledi. Bu son zamanlarda neden tuhaf davrandığını açıklıyor. Çünkü hisleri var."

 

 

Xuan? Dördüncü aşamaya mı ulaştı? Heng donakaldı.

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr