Cilt 18: Bölüm 11-3

avatar
920 9

Terror Infinite - Cilt 18: Bölüm 11-3


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa




Xuan yemek yemeye devam ederken sakindi. Sanki Kaplan Ruhu ona hiçbir zarar veremezdi ya da belki de Zheng'in ona saldırmayacağına inanıyordu. Sandalyesinden kımıldamadı.

 

 

TenYi ve LiuYu, Zheng'in hareketinden dolayı şok olmuştu. Hemen ayağa fırladılar fakat Zheng onlardan önce konuştu.

 

 

"Sen Xuan değilsin. Bu çeşitli alanlarda görülebilir. Benim tanıdığım Xuan'ın görüntüsünü kopyaladın ama onun zekasına sahip değilsin. Bu benim üçüncü aşamada bile taklit edemeyeceğim bir şey. Sırf rüyadasın diye onu taklit edebilseydin üçüncü aşama önemsiz olurdu." Zheng yine sırıttı.

 

 

Xuan hala sessizdi. Sadece Zheng'e baktı. Bu davranış ve duruş gerçek Xuan'a çok benziyordu. Yemeğini çiğneyişi bile neredeyse aynıydı. Fakat gerçek Xuan bu kadar yemezdi.

 

 

"Birincisi, sessizliğin onunkine benziyor. Ancak, zeka eksikliği senin bana herhangi bir tavsiye verememen anlamına geliyor. Ayrıca herhangi bir planı da tamamlayamazsın. Bu yüzden HongLu senin göremediğini gördü ve yapamadığını yaptı. Sen Xuan değilsin!"

 

 

Zheng sonunda Kaplan Ruhu'nu salladı. İnce bir ışın kılıcı uçtu ve Xuan'ın suratını çizdi.

 

 

Xuan sonunda Zheng'in gözlerinin içine bakıp tuhaf bir ifade gösterdi.

 

 

Zheng devam etti. "Bunun bir rüya olduğunu öğrendikten sonra şüphelendiğim ilk kişi sensin, biliyor musun? Kalbinde en büyük boşluk olan kişi elbette benim. Ve en küçük boşluk da Xuan'da olmalı. Kalbinde bir boşluk olması ne demek onu bile bilmiyor. Kalbi hala taş gibi. Kesinlikle bir boşluk olamaz orada. En azından canlandırdığım insan buydu... Aynı şekilde, sana ters düşüyor. Lambda Sürücüsü sana karşı en etkili silah. Rüya dünyasını istediği her şeye dönüştürebilir. Bu rüya dünyasına adım attığın anda, kendi kaderinin kontrolünü kaybedersin. Kaçış yok. Bu yüzden onu bu rüyaya sürükleyemedin.

 

 

Dur tahmin edeyim." Zheng yine sırıttı. "Muhtemelen bizi kendi ölümümüze çekmek istiyorsun. Rüya dünyasını benim bilincimi kullanarak kurdun. Ancak, Xuan'ın rüyasını kontrol edemiyorsun bu yüzden onu simüle edip bizimle kaldın. Çaylaklar ve TengYi dışındaki herkesin zayıflığını bildiğim için, bizi öldürmek senin için çocuk oyuncağı oldu. Ve yalnızca fiziksel bedenlerimizi kontrol etmek zorundaydın, onu beklemediği anda tuzağa düşürmen gerekiyordu. Doğru mu?

 

 

Bu aynı zamanda takım üyelerinin kaybolmasını ve çaylakların ölümünü de açıklıyor." Zheng, Kaplan Ruhu'nu tekrar salladı ve kılıç öne doğru hareket etti. Duman Xuan'a burun mesafesi uzaklığındaydı. Hafif bir ittirmeyle Xuan'ı öldürebilirdi. Durdu ve, "Tıpkı HongLu'nun söylediği gibi, içinde bulunduğumuz dünya güvenli rüya, benim bilincim üzerine kurulu. Ve sen kabusun kökenisin. Bizi kendi kurduğun çaresiz rüyaya sürükleyebilirsin. Kalplerimizdeki boşluğu ele geçirince, bizi diğer dünyaya sürükleyebilirsin. Takım üyeleri bu yüzden teker teker kaybolurken çaylaklar kaldı çünkü onların boşluklarını bilmiyorum."

 

 

Zheng, TengYi'ye dönüp iç çekti. "Korkarım seni öldüremem çünkü benim kalbimde de boşluk var ve herkesinkinden daha büyük olabilir. Beni her an çaresiz rüyaya sürükleyebilirsin. Yani... TengYi, sen kalbindeki boşluğu bilmediğim tek kişisin. Seni canlandıran kişi Xuan, ben değilim. Sen yaşamak için son şansımızsın! Çaylaklar kadar zayıf da değilsin. Sana inanıyorum. Bu sahte Xuan'ı öldürebilirsin! Gücüne inan. Sen ejderha kanıyla yıkandın ve ilk aşamayı açtın. Gerçek Freddy normal bir insandan azıcık daha güçlü olan bir psikopat. Onu yenebilirsin!

 

 

TengYi... Hayatlarımız senin elinde. Sana güveniyoruz!"

 

 

Zheng haykırdı ve Kaplan Ruhu'nu Xuan'a savurdu. Işın kılıcının dumanı Xuan'a yaklaştığında, ortadan kayboldu. Xuan kollarından iki tabanca çıkardı ve TengYi'ye ateş etti.

 

 

Zheng, Xuan'ın yakınına geldiğinde hedefini kaybetti fakat kılıç ileri savruldu. Önündeki duvar parçalandı. Toz tüm odayı kapladı. Toz yere indiğinde, ortaya çok aşina olduğu bir yer çıktı. Tanrı'nın boyutu!

 

 

Yaklaşık on kişi platformda duruyordu. İki adam başka bir adamı vahşice dövüyordu. Küçük bir kız yerde yatıyordu. Kafkas bir adam kıza tecavüz ediyordu. Görünüşe göre bu bir süredir devam ediyordu. Kız artık ağlamıyordu ve zar zor nefes alıyordu.

 

 

 

 

Zheng'in beynine kan sıçradı. Dövülen adamı çok iyi tanıyordu. Buna tanımak bile denemezdi çünkü adam kendisiydi. Sahne bir zamanlar klonunun ona söylediği şeyle birleşti, klon Zheng'i değiştiren ve değişen Zheng karşılaşması.

 

 

Hapishaneye yeni gelen kişiye hoş geldin dayağı atmak eski zamanlardan gelen bir adetti. Karakterinizi yargılamak için bir taktikti. Bu muhtemelen Şeytan Takımı'nın orijinal üyelerinin yaptığı şeydi. Güney Amerika Takımı gibi çaylaklara yapışan bir takımdılar. Haksız muamelenin amacı klon Zheng'e bir ezik olduğunu bildirmekti. Fakat, bu muamele aynı zamanda klon Zheng'in merdivenin başına ulaşma potansiyelini verdi. Orijinalini geçti, Tanrı Takımı'nı, herkesi geçti. Sonuç olarak bu dünyadaki Kafkaslar acı çekti. Tüm ırka olan nefret klon Zheng'in içine yerleşti ve sayısız Kafkas öldürdü.

 

 

Zheng ikisini de değiştiren sahneye tanık oldu. Klon Zheng'in gözleri hayatı ellerinden alınmış gibi bulanıklaşıp parladı. Zheng, Lori'ye bakmak için gözlerini çeviremedi. Elleri ve Kaplan Ruhu titriyordu.

 

 

Zheng bağırdı ve dördüncü aşamaya girdi. Sırtından yarasa kanatları çıktı. Yıkım'ı aktifleştirdi.

 

 

(Off. Kendimi kalbime karşı dizginlemek ve bu hayvanların onu aşağılamasını izlemek zorunda kalmaktansa bu rüya dünyasında sıkışıp kalmayı tercih ederim. Şu an öncelik kalbimdeki boşluk değil.)

 

 

Kişinin kalbindeki boşluk, boşverebileceği en zor şeydi. Eğer insan bu boşluğun üstesinden kolayca gelebilseydi, şöhret ve para için şehvet diye bir şey olmazdı, çatışmalar, savaşlar, suçlar olmazdı. Herkes aydınlanma geçirir ve nirvanada yaşardı.

 

 

Zheng bu yanılsamalara saldırdığı an tamamen çaresiz rüyaya düştüğünü biliyordu. Yalnızca kabusun kökenini ortadan kaldırıp son adımı attığında kabus yok olurdu. Aksi takdirde, kendisi ve rüyalarında sıkışan yoldaşlarının hepsi ölürdü. Çin Takımı bir silinmeyle sona erecekti!

 

 

Zheng elinde Kaplan Ruhu'yla Kafkaslara saldırdı. Dördüncü aşama, Yıkım ve uyanmış şeytan genleri gücünü aşırı yüksek bir seviyeye yükseltti. Bıçağın arkasından hilal şeklinde bir duman dalgası yayıldı. Kafkaslar gıkları çıkmadan parçalara ayrıldı. İşkence yapmak için bile kimseyi bırakmadı. Sonuçta bu bir rüyaydı. Freddy bu insanların gerçekte ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordu.

 

 

Zheng, klon Zheng'i döven iki kişinin işini anında bitirdi. Ardından bir ses geldi. "Bir takım ne işe yarar? Nezaket ne işe yarar? Senin için önemli olanları koruma gücü olmadan, nezaket sadece bir karaktersiz olarak yaşama gerekçesidir... Yani siz sadece iki yüzlüsünüz!"

 

 

Bir çift el iki Kafkası yakaladı. Eller vücutlarını ikiye ayırdı. Kan ve organlar yere sıçradı.

 

 

İki Kafkasın arkasında bir adam duruyordu. Sırtında aynı kanatlar vardı. Kaşlarının arasından dudağının köşesine doğru inen bir yara izi vardı.



 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr