Cilt 18: Bölüm 8-2

avatar
845 10

Terror Infinite - Cilt 18: Bölüm 8-2


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa




"İyi atış!" Zheng bağırdı.

 

 

Kişilere Ani Yıkım'ın hızıyla bir göz attı. Qi'si, Kan Enerjisi ve rafine Qi'sinin hepsi saldırı için hazırdı. Freddy ortaya çıktığı an onu parçalara ayıracaktı.

 

 

Ancak, yaklaştıktan sonra gözlerinin önüne gelen sahne kendisini şok etti. Freddy'nin cesedi hiçbir yerde yoktu. İki kızın cesedi yerde yatıyordu. Tüfeğin mermisi ikisinin vücudunu delip geçmişti. Sıra olarak yürümüyorlardı. Atışın ikisini birden vurması imkansızdı!

 

 

Zheng iki cesedi kaldırdı ve sonra bir dürtüyle kafasını çevirdi. Zero'nun onun tarafına doğru korku ve ızdırapla baktığını gördü. Elinde Gauss keskin nişancı tüfeğiyle ikinci katın penceresinde duruyordu. Önceki atış kesinlikle ondan gelmişti fakat kızları nasıl tek seferde vurabildi? İfadesi neden... Bu kadar çaresiz görünüyordu?

 

 

Zheng ağzı açık kalakaldı, Zero'nun arkasından makas giyen bir el uzandı ve onu evin içine çekti. Pencerenin ardındaki sahne karardı. Geriye hiçbir şey kalmamıştı.

 

 

“Ah!” Zheng panikledi ve çıldırdı. Hemen Yıkım'ı aktifleştirdi ve dördüncü aşamaya girdi. İkinci kata doğru koştu, duvarı bir tekmeyle yıktı ve karanlığa daldı.

 

 

Saat 12'yi vurduğunda Zero uyumayı planlıyordu. Her zaman tetikte kalırdı, yani Zheng tuvalete koştuğu zaman, anında ayağa fırlamıştı. Zheng'in komutunu takiben, ikinci kattaki pozisyona geçti. Neler olduğunu bilmiyordu. Tecrübesi tüfeği hazırlayıp beklemesini sağlamıştı.

 

 

Zaman yavaş geçti. Yaşadığı his karman çorman hissettirdi. Sanki uzun zamandır burada bekliyordu, ama aynı zamanda, bir an gibi gelmişti. Bu his Tanrı'nın boyutuna girip çıkarken meydana gelen ışınlanmaya benziyordu, fakat daha zayıftı. Zero kaşlarını çattı. Bir keskin nişancının kaya gibi sessiz olması gerekirdi. Dikkatinin dağılmasına izin veremezdi.

 

 

Bu his dağıldı ve Zero sonunda bir şeyin ortaya çıktığını gördü. Bir adam figürünü takip eden iki kız. Net bir görüşü olmamasına rağmen adamın kıyafetini çıkarabiliyordu. Siyah şapka ve çizgili üst bu adamın o kişi olduğu anlamına geliyordu. Gauss keskin nişancı tüfeği büyülü tip bir mermiyle doluydu ve Zero adama nişan aldı.

 

 

Parmağı hafifçe tetiği çekti. Aniden, dürbündeki görüntü bir anlığına bulanıklaştı. Görüntünün, kendisini korumak için bir kızı kendi önüne çeken bir kadına dönüşmesi göz açıp kapama hızından daha az sürdü. Atış iki bedenin de içinden geçip onları havaya uçurdu. Zero ruhunun donmaya başladığını hissetti.

 

 

Kadın onun annesiydi... Ölen annesi. Kız... Onun erkek kardeşiydi.

 

 

Vurulduktan sonra iki beden yere yattı, ölümün onları almasını bekliyorlardı. Gauss keskin nişancı tüfeği göğüsteki bir sıyrıktan bile kalbi parçalayacak kadar güçlüydü. İkisinin tam isabetli bir atıştan kurtulmasının yolu yoktu.

 

 

 

 

Zero aşağı baktı, yenilmiş görünüyordu. Dışarıdaki karanlığı gözleriyle görebiliyordu. Annesinin ve onun ölümü... Gerçek olamayacağını bilmesine rağmen iç savunmasını parçaladı.

 

 

Zero kendini toplamaya çalışıyordu. Çaresiz rüyaya girdiğini ve Freddy'nin onu hedeflediğini fark etti. Kalbindeki herhangi bir boşluk takımdan kaybolmasına yol açabilirdi. Artık kimse onu hatırlamayacaktı. İnsanlar ölümden korkmayabilirdi, ancak neredeyse herkes yakınları tarafından unutulmaktan korkardı.

 

 

"Anneye söyle... Küçük erkek kardeşine aşık mı oldun? Küçük kardeşini öldürdün mü? Onun için kız bir bez bebek mi yaptın? Küçük kardeşine aşık mı oldun? Küçük kardeşini öldürdün mü? Onun için kız bir bez bebek mi yaptın?"

 

 

Kulaklarında bir kadın sesi çınladı. Kadının dürbünden görünen vücudu ayağa kalktı. Kızın vücudunu kaldırdı ve kukla gibi çeşitli pozlar verdirdi. Kız ruhsuz hissetti. Kadının kahkahası Zero'nun kulaklarını deldi. Zihni dağılıyordu. Ve sonra arkasından bir el uzandı, onu sonsuz karanlığa çekti.

 

 

Lan, Zheng ve Zero'nun Freddy'i gördüğü sırada tuvaletten çıktı. Suratı kıpkırmızıydı. Olanlardan utanıyordu. Bir kadın işini yaparken bir adamın kapıyı tekmeleyerek açması normaldi. Yer yarılsın da içine girsin istedi. En kötüsü de, onu bu mahcubiyetle gören adam içten içe hoşlandığı adamdı.

 

 

"Lanet olsun. Nasıl öylece içeri dalabilir? Hiç mi bir kadına saygısı yok? Hem de o iki kızın peşinden gitmek için... Ha? O iki kız da kim?"

 

 

Lan yüzünü tokatladı. Oturma odasına giderken mırıldandı. İki adım attıktan sonra arkasından tanıdık bir ses geldi.

 

 

"Onu çok mu seviyorsun?"

 










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr