Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa

Zheng hayatı için yerin altında savaşırken, yukardakiler de zorlu bir savaşın içine düşmüştü. Patlayan bombaların oluşturduğu plazma alanı kırıp geçen 100'ün üzerinde robot vardı.  Yeraltındaki duruma benzer şekilde, bu 100 robot Deseptikonların en güçlüleriydi. Dahası, devasa süper robot yavaşça delikten yukarı tırmanıyordu. Elini yere koydu ve plazma alanın büyük bir kısmını dağıttı. Ardından robot kendini yukarı çekti.

"Çok büyük. Lanet olsun bu robot çok büyük. Hiç böyle devasa bir robot gören oldu mu? Kesinlikle bir hava taşıtından dönüşmüş!" Kampa haykırdı.

Atışlarının %80'inden fazlası bu devasa robotun kafasına geldi. Yine de, atışlar sinek ısırığı kadar etkisizdi. Boyutu nitelikli bir dönüşümü tetikleyecek kadar büyüktü.

Robot görünüşte diğer robotlardan yavaştı. Fakat tek adımda birkaç 100 metreyi geçiyordu. Boyu 200 metreden fazlaydı, bir tepeden daha uzundu. İleri adım attıktan sonra, eliyle yere vurdu.

Takım Ruh Taraması'yla bu yavaş hamleyi gördüğünde, elinin üstlerinde 100 metrelik alanı kapladığını fark ettiler. Kampa, Zero, WangXia ve Heng bir anlığına şoka girdi. Sonra WangXia, Uçan Kaykay'ın üzerine atladı. Diğer üçü sepete tutundu ve elden kıl payı kurtuldu. Arkalarından gürültülü bir yumruk sesi geldi. El, yerde derin bir çukur oluşturdu.

Kampa haykırdı. "Uç! Düşünme ve sadece uç! Yalnızca bir saat daha hayatta kalmalıyız. Olabildiğince uzağa uç. Bu robotla savaşmamıza gerek yok!”

"Peki ya..." Zero bir saniye duraksadı. "AllSpark? AllSpark'ı almadan kaçmanın ne anlamı var?"

Diğer üçü yere baktı. YinKong'un sırtında AllSpark'la koştuğunu gördüler. Uçan Kaykay kadar hızlı değildi ama hareket tekniği uçan robotlar kadar hızlı koşmasını sağladı. AllSpark Valkyrie taşırken büyük görünmemişti ama karşılaştırıldığında YinKong çok küçüktü. AllSpark'ın boyutu hareket becerisini etkiliyordu. Önündeki enerji mermilerinden bir vole ilerlemesini durdurdu.

Zero tek bir kelime etmeksizin sepete tırmandı. Kilitsiz moda girdiğinde gözleri bulanıklaştı. Uçan Kaykay'ın yanına geldiğinde bağırdı. "WangXia, değişim pozisyonu! Uçan Kaykay robotlardan daha hızlı ama bir saatlik uçuş sağlayacak yeterli enerjimiz yok... Savaşın! Hayatta kalmak için tek şansımız bu robotları yok etmek!"

Kafalarını sallamadan önce diğer üç üyede bir sessizlik oldu. WangXia ve Zero hala Ruh Bağı ile bağlılardı. Zero, Uçan Kaykay'a zıpladı, WangXia sepetten aşağı atladı. İkisi yer değiştikten sonra, Zero Uçan Kaykay'ı inişe geçirdi.

Her nedense, T virüsü prototipi ile açılan ilk aşama, kişinin kısıtlamayı kendi başına açmasından her açıyla daha zayıftı. Kişinin içgüdüleri, konsantrasyonu, tepkileri ve diğer özelliklerinin hepsi biraz daha kötüydü. Heng bütün fiziksel istatistiklerde Zero'dan daha iyiydi fakat kişiliği kritik anlarda hatalara yol açabilirdi. Bu yüzden Zero, YinKong'u kurtarmak için Uçan Kaykay'ı devralmaya karar verdi.

Çin Takımı Uçan Kaykay'a bindikten sonra devasa robot donanma silahı büyüklüğünde toplar açığa çıkardı. Bu toplardan 100 tanesi vücuduna yayıldı ve YinKong'u kurtarmak için uçan dört kişiyi hedef aldı, bu da onu ateş sahasına dahil etti.

100 tane ağır silahın seni işaret ettiğini düşünmek bile korkutucuydu. Bu büyüklükte toplarla bir voleye bile ihtiyaç yoktu. Tek bir atış yeterince güçlüydü. Takım ejderha parçası kolyelerine sahipti fakat bu saldırıları savunup savunamayacakları kesin değildi. Kampa ve Heng tereddüt etmeden robota ateş etti. Heng, bir kez daha gümüş yayın yeteneğini kullandı. Enerji akımı yağmuru robota doğru yelpaze şeklinde uçtu. Kampa'nın RPG'si maksimum güçte ateş etti.

Toplar neredeyse Çin Takımı'nın saldırdığı an ateşlendi. Neyse ki, robot yalnızca boyut olarak büyüktü ve diğer Deseptikonlarla aynı derecede gelişmemişti. Bu toplar enerji mermilerinin yerine fiziksel mermiler ateşledi. Kampa mermilerin çoğunu havada vurdu. Enerji akımları kalan mermileri delip geçti. Mermiler, Çin Takımı'ndan 100 metre uzakta patladı. Ve böylece ilk saldırıyı savundular.

Patlamalarla birlikte bir dizi şok dalgası geldi. Bu saldırı karadan karaya füzelerle aynı güce sahipti. Şok dalgalarından oluşan rüzgar neredeyse Uçan Kaykay'ın dengesini bozdu. Zero, Uçan Kaykay'ı şok dalgaları arasında sabit tutmayı başardı. YiinKong'dan yalnızca 30 metre uzaktaydılar. WangXia onu almak için hazırdı.

"Aşağı gelme!” YinKong aniden bağırdı.

AllSpark'ı sepete doğru attı. Ardından hemen kılıcını sırtından çekti. Dong! Kılıç yeşil bir robotun saldırısını engelledi. Bu robot silahımsı bir kürekle Excalibur ile çarpıştı.

Yayılan tozdan bir robot sürüsü çıkmaya devam ediyordu. Devasa robot o kadar şaşırtıcıydı ki Zero ve diğer üç üye robotların geri kalanını unuttu. Bu robotlar yalnızca devasa olanla karşılaştırıldığında küçüklerdi. En küçük olanı yine de beş metre boyundaydı, Çin Takımı'nın herhangi bir üyesinden çok daha büyüktü. Dahası, robotların hepsi uçan araçlara dönüşmeye müsaitti ve güçlü ateşli silahlara sahipti. Devasa robot kadar tehditkar değillerdi ama yine de halledilmesi kolay değildi.

YinKong'un sözleri çok geç geldi. WangXia AllSpark'ı yakaladığı an, tozun içinden birkaç robot zıpladı. Zero elinden geldiğince hızlı kaçmaya çalıştı fakat bir robot sepete tutunmayı başardı. Uçan Kaykay bir an için durdu ve düşmeye başladı. Bu robot sekiz metre boyundaydı. Kilosu Uçan Kaykay'ın kapasitesinin ötesindeydi.

Baam! İki taraf da yere düştü. Robotun tepkisi ilk aşamadakiler kadar hızlıydı. Neredeyse anında yerden fırladı ve vücudu ile dört kişiye doğru çarpacaktı. Bu çarpma gerçekleşseydi onları silebilirdi. Ama hala havadayken göğsüne doğru üç tane ok uçtu. Atış ikili Patlayıcı Atış'tan 10 kat daha güçlüydü. Bu okların hepsi büyülüydü. İlk ok robotun göğsünü delip geçti. Takımdan yalnızca birkaç metre uzakta, havada patladı.

Dört üyenin hepsi rahat bir nefes verdi. Ardından daha soluklanmadan birkaç enerji mermisi çarptı. Bariyerleri patlamaların altında dalgalandı. Ejderha parçası kolyelerinin diğer bir saldırı turuna dayanıp dayanamayacakları merak konusuydu.

Hiç tereddüt etmeden Zero tekrar Uçan Kaykay'a bindi. Kampa ve Zero, AEO saldırılarıyla iki yöne ateş etti. WangXia da birkaç plazma bombası çıkardı. Şeytan enerjisi küçük yarasalara dönüştü. Yarasalar el bombalarını alıp uçtular. El bombaları tozlu alana girince mavi bir ışıkla patladı.

Olayların sırası sadece on saniye içinde gerçekleşti. Uçan Kaykay bu sefer yalnızca 20 metre yükselmişti. Aniden, gökyüzü karardı. Herkes kafasını yukarı çevirdi ve devasa robotun ayağıyla yeri tekmelediğini gördü. Zero hemen plazma jet sistemini aktifleştirdi ve tekmeden kaçtı. Arkadan, bir kızın inlemesinin takibinde gürültülü bir yumruk sesi geldi.

Bu hız sırasında kendilerine esen kuvvetli rüzgar arkaya bakmalarını engelledi. Durumu Ruh Taraması aracılığıyla öğrenmek zorunda kaldılar.

YinKong tekme alanı içinde duruyordu. Parlayan'ı da aktifleştirmişti ama etrafındaki robot onu bir anlığına durdurdu. Alt vücudu tekmeden kaçamadı ve  yanında bir düzine robotla birlikte ezildi.

"Heng! Uçan Kaykay'ın kontrolüne geç ve beni yakala!" Zero bir bağırışla Uçan Kaykay'dan atladı.

Gauss keskin nişancı tüfeği devasa robotu hedef aldı. Düşüyor olsa bile, zihni sakin bir konuma ulaştı. Dünya onun gözünde kaybolmuştu, geride sadece devasa robot ve onun üzerindeki çizgiler ve noktalar kalmıştı.