Cilt 17: Bölüm 10-1

avatar
1014 8

Terror Infinite - Cilt 17: Bölüm 10-1


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa



Son beş gün takımdaki herkes için zordu. Çelik kalenin çok uzağında saklanmalarına rağmen tehdit hissi her zaman oradaydı. Bir Deseptikon ekibi her iki saate bir yanlarında devriye gezmişti. Otobotlardan üzerlerine sinen koku yüzünden ilk birkaç devriyede neredeyse yakalanacaklardı. Takım 50 metre daha geri çekilmek zorunda kaldı. İki grup arasındaki iletişim bile zorlaştı.

 

 

"Xuan, gerçekten ne düşünüyorsun?” Zheng kamp ateşini körükledi ve sordu. "Sadece bir sezgi, fakat senin bir şey planladığını hissediyorum. HongLu da öyle. Siz ikiniz ne yapmayı planlıyorsunuz? Ne kadar zeki olursanız olun hala takımın bir parçası olduğunuzu kafanıza sokun. Kafanıza göre planlar yapmayın."

 

 

Xuan döndü ve ona baktı. Hiçbir şey söylemeden yemeğini yemeye devam etti, Barınak 1'den aldığı bir demet muzu yiyordu.

 

 

Zheng, Xuan'ın konuşmadığını görünce pes etti. Diğer üyelere döndü ve özellikle Lan ile muhabbet etti. Sohbetin ana konusu ruh taramasıydı.

 

 

"Kalenin 50 metre aşağısındaki alan birkaç katlı bir yere dönüştürülmüş. Bu katların her biri toprağın üzerindeki kaleden daha geniş ve orijinal St. Louis'den daha büyük. 50 metrenin aşağısına inemiyorum. Maskelenmiş gibi duruyor." Lan gözleri kapalı bir şekilde söyledi.

 

 

Kulağının yanından sıcak bir nefes geçti. Gözlerini şaşkınlıkla açtı ve Zheng'in kulağının dibinde konuştuğunu gördü. "Sadece taramaya odaklanma. Diyelim ki, ikisi arasında ne olacağını düşünüyorsun?"

 

 

Lan şaşırdı. Zheng başını salladı. Kız alnına dokunup mırıldandı. "Bence en yüksek ihtimal nükleer silahlarla ilgili plandan vazgeçmiş olmaları. Ya da belki ikisinin de nükleer silahlarla alakalı kendi planları var. Ayrıntılar benim yeteneğimin ötesinde. Honglu'nun Yinkong'u seçtiği için şüphelenmiyor musun?”

 

 

"Şüphelenmiyor muyum?" Zheng işkillendi. "Neyden?"

 

 

"YinKong nükleer teçhizat şifresini çalmanın anahtarıydı. Bir insanı geçici olarak kontrol edebilirim fakat zihnindeki bilgiye erişemem ve onu filmlerdeki ya da romanlardaki gibi hipnotize edemem. Şifre dinamik olduğu için gizli mekana sızmak onların ölçütleriydi. YinKong ben Başkan'ı geçici olarak kontrol ederken CD'yi bilgisayara takabilirdi," dedi Lan.

 

 

“Evet, bu Xuan'ın planı. Bunda şüpheli bir şey görünmüyor." Zheng, Lan'e baktı ve yüzünde bir gülümseme gördü. Kafasında aniden bir ampul yandı. "Anladım. CD o sırada YinKong'un elindeydi. HongLu'nun CD'ye ne yapabileceğini yalnızca o biliyor. HongLu bu yüzden onu seçti. Yakın dövüş yeteneği yem planını devreye sokmada Kampa ve WangXia'dan daha az etkili. Gando bile ondan daha faydalı olurdu.”

 

 

Lan cevap vermeden sadece gülümsedi. Bakışları yumuşaktı.

 

 

Gerçi Zheng, HongLu'nun ne yaptığını hala bilmiyordu fakat YinKong ona planı tamamlamada yardım edip gerçeği sakladıysa takım üzerinde büyük bir etkisi olmamalıydı.  Ne de olsa HongLu hala bir çocuktu. Zeki olabilirdi fakat duygularından etkilenirdi. Takım üzerinde olumsuz bir etkiye sebep olmadığı sürece, kendisinden daha güçlü biriyle uğraşmasına izin vermekte sorun yoktu.

 

 

Ancak, Lan... Yeniden canlandığından beri sessizdi. Zheng arada onun bakışını hissedebiliyordu. Çoğu zaman takımdaki ruh gücü kullanıcısı olarak yeteneğini en iyi şekilde gösteriyordu fakat bunun dışında, takımdaki varlığı zar zor hissediliyordu. Zheng, Lan'ın ne planladığını biliyordu. Bu yolla kendini kapatmaya çalışıyordu. Aralarındaki mesafe birbirlerine yabancı olana kadar zamanla artacaktı.

 

 

Zheng'in kampından uzakta küçük bir ormanın kenarında HongLu'nun grubu vardı. Ruh gücü kullanıcısı yanlarında olmadığı için kalenin daha uzağına çekilmişlerdi. YinKong saklanma konusunda ustaydı bu yüzden keşfedilme konusunda endişesi yoktu. Küçük bir kamp ateşinin etrafında oturup  bir şeyler atıştırdılar.

 

 

"... Yani CD'nin kara kutuya yerleştirildiği doğrulandı öyle mi?" HongLu üçüncü kez sordu.

 

 

YinKong başını salladı. ''Evet. Xuan'ın programı ve senin programınla birlikte kara kutuya kesinlikle yerleştirildi."

 

 

HongLu rahat bir nefes verdi. "O zaman Xuan biliyor mu? Ona CD'den bahsettin mi?”

 

 

YinKong kafasını kaldırıp ve ona baktı. Sesi sakin kaldı. "Gereksiz bir şey söylemedim. Daha önce birkaç kez işbirliği yaptık. Gerektiğinden fazla konuşan birine benziyor muyum?"

 

 

HongLu güldü. “Sakin ol. Yalnızca planın başarılı olmasını çok fazla istediğim için fazla şüpheci davranıyorum. Haha. Xuan ne yaptığımı bilmediğinden dolayı endişelenecek bir şey yok. Yarın beşinci günün başlangıcı. Sadece bekle. Hidrojen bombasının gelişini bekle."

 

 

Honglu, YinKong için Xuan'la tanışmadan önce bir işbirlikçiydi. Ölümcül Deney'de silinmelerine rağmen, HongLu'ya Xuan kadar güveniyordu. Ancak, Xuan herkesten bir adım önde olduğunu kanıtladığı için bu yarışta tarafsız kalmaya karar verdi.

 

 

Barınaktayken HongLu YinKong'a planını etraflıca anlatmıştı. YinKong planın artılarını ve eksilerini tarttı, ardından ona yardım etmeye karar verdi. HongLu'nun planında neredeyse hiç eksi yoktu. Tersine, eğer işe yararsa karşılaşacakları tehlikeyi azaltacaktı. HongLu Xuan'ın CD'sine hidrojen bombaları fırlatıldıktan üç saat sonra harekete geçecek başka bir program yazdı.

 

 

"Sadece küçük bir truva. Xuan'ın programı güvenlik duvarını kırabilir ve ağ şifresini atlatabilir. Şimdi bu truvanın kodu oldukça küçük. Ana özelliği çelik kalelerin dışında bekleyen Amerikan ordusuna... Bir saldırı emri vermek. Nükleer saldırıdan üç saat sonra!”

 

 

HongLu, Xuan'la yarışmak istiyordu fakat takım için zararlı hiçbir şey yapmayacaktı. Sadece Xuan'a zayıf olmadığını göstermek istiyordu. Belki Xuan kadar güçlü değildi ama Xuan'ın aklına gelmeyen şeyler düşünüyordu, Amerikan ordusunu kullanmak gibi.

 

 

“Uyduların ve şehirlerin kaybı nedeniyle bilgi alışverişi iptal edildi. Sadece birkaç askeri iletişim hattı korunuyor. Hala Mors alfabesiyle telgraflar gönderebilirler, ancak bu yöntem çok yavaş. Gitmeden önce Başkan'a Transformerların karşılaştığı paslanma sürecini hızlandıran bir bakterimiz olduğunu söyleyen bir mesaj bıraktım. Ana üssü bulduktan sonra onları yok edebiliriz. Ancak, ben gelecekte bir Amerikan askeriyim, bazı yararlı teknolojiler ve AllSpark ile ABD'yi terk etmek istiyorum. Yani St. Louis'i orduyla kuşatması gerek. Robotları bakterilerle yok edip AllSpark'ı aldığımızda, ordu bizi alıkoyabilir.

 

 

Olay, Amerikan ordusuna St. Louis'i kuşattırmayı sağlamak. Nükleer saldırıdan üç saat sonra, truva askeri üssün adına kaleye bir saldırı düzenlenmesi emri verecek. Sonrasında Xuan'ın virüsü merkezi hesaplama sistemini yok edecek. O noktada kimse Amerikan ordusunu saldırmaktan alıkoyamaz. Benim planım bu, orduyu bizim yemimiz yapmak! Onlar Deseptikonlarla savaşırken, Zheng'in grubu kaleye kolayca girip AllSpark'ı çalabilecek! Xuan, bekle ve gör. Senden daha zayıf değilim! Benim planım seninle akıllıca tasarlandı!"

 

 

Güneş ufukta yükseldi. Beşinci günün şafağı söktü. Son birkaç gün içinde St. Louis'i yarım milyondan fazla asker kuşatmıştı. Üsten emir bekliyorlardı. Bu, ABD'nin tam teçhizatlı son ordusuydu. Deseptikonların ana üssüne saldıracaklardı.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44316 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr