Cilt 17: Bölüm 7-3

avatar
1013 11

Terror Infinite - Cilt 17: Bölüm 7-3


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa



Çin Takımı Barınak 7'den Uçan Kaykay ile ayrıldı. Issız bir arazi boyunca yolculuk yaptılar. Ara sıra, sivillere Barınak 7 yönüne doğru eşlik eden küçük ordular görüyorlardı. Amerikan hükümeti vatandaşlarını her şeyin üstüne koyma konusunda istisnaydı. Hükütmette yolsuzluk vardı fakat hükümet çalışanları vatandaşlara hala değer veriyordu. Halkın desteği için mi, yoksa gerçekten insanlara saygı duyup duymadıkları farklı bir soruydu. Amerikan hükümeti çalışanları vatandaşlarını ezip geçmeye bile tenezzül etmeyenlerden daha iyiydi.

 

 

Her neyse Zheng, Uçan Kaykay'ın kontrolüne odaklandı. Elde ettiği harita Barınak 1 ile Barınak 7 arasındaki mesafenin Atlantik Okyanusu ile Pasifik Okyanusu arasındaki uzunluğun çeyreği kadar olduğunu gösteriyordu. Bu yeterince uzaktı. Birkaç büyük şehrin üzerinden geçmek zorunda kaldılar.

 

 

"Şehirler artık güvenli değil gibi görünüyor. Uzaydan kaç tane Deseptikon geldi bilmiyorum. Fakat AllSpark'ın gücü bütün şehire yayıldığında, yüz binin üzerinde güçlü robot yaratabilir. Televizyonlar, buzdolapları, bilgisayarlar, çamaşır makineleri gibi daha küçük robotlar milyonlara bile ulaşabilir...Bu robotlar nereye gitti?” HongLu kaşlarını çattı.

 

 

Çin Takımı dikkatlice yol üzerindeki bir büyük şehre yaklaştı. Lan ruh taraması aracılığıyla şehir hakkında kolayca bilgi topladı. Bütün şehir bir sessizliğe gömülmüştü. Yaşayan tek bir insan yoktu, yalnızca çeşitli boyutlarda birkaç yüz robot ve sokak hayvanları vardı. İlginç bir şekilde, robotlar hayvanları silmemişti.

 

 

Xuan başını salladı. "Orijinal senaryoda, Transformerlar Dünya medeniyetinden çok daha gelişmiş bir medeniyete sahipti. Radar taramalarını maskeleyebilirler. İnsan bağlantılarını kesebilir, uyduları ve diğer mekanik nesneleri kontrol edebilirler. Yapmaları gereken tek şey önlerine çıkan her insanı öldürmek, ya da sadece göç ederken izlerini silmek amacıyla uyduları yok etmek için ilk nesil Transformerları yollamak."

 

 

HongLu ve Xuan birbirlerine baktı. HongLu onayladı. “Eğer haklıysak, AllSpark onların toplanma yerleri içinde yer alıyor. Bu, robotların toplanıp bir yeri savunmak için savaşmalarının tek sebebi. Şimdi asıl soru: Bu konumu nasıl bulacağız? Dahası, orada on milyonlarca robotla nasıl yüzleşeceğiz? Gücümüzün 1000'in üzerinde robottan oluşan bir orduya rakip olabileceğine inanmıyorum. Onlar önceki filmde savaştığınız yarı orklara benzemez."

 

 

Zheng gülümsedi. HongLu'nun birkaç gündür Zero'ya Xuan'ın geçmişi hakkında sorular sorduğunu biliyordu. Xuan'ın Yüzüklerin Efendisi'ndeki planını duyduğundan beri iyi görünmüyordu. Transformers'a girene kadar sakinleşmedi... Veya daha doğrusu, Xuan'ı tekrar görene kadar.

 

 

(Umarım herhangi bir çatışmaya girmezler. Fakat HongLu birkaç filmdir takımla beraber. Xuan sinirlenen birisi değil. HongLu'nun takıma hiçbir  zarar vermeyeceğini bildiği sürece, muhtemelen ona tuzak kurmazdı. Ancak, HongLu zayıf biri değildi. Hayal edilemez bir şey değilse, Xuan'nın planını muhtemelen anlayabilirdi.)

 

 

Xuan son cümledeki alayı görmezden geldi. Kaşlarını çattı ve mırıldandı. "O şey problemin icabına bakmayı gerektiriyor gibi."

 

 

"O şey mi?” Zheng kulak kesildi. Tereddüt etmeden bağırdı. "Xuan! Yeni bir şey düşündüğünü biliyorum. Konuş! S*ktir. Eğer 'hayır' dersen, kılıcı saplayacağım!" Kaplan Ruhu'nu Na Yüzüğü'nden çıkardı ve beraberinde beyaz sis geldi.

 

 

Zheng, Xuan'ın bu konuşma tonuna karşı derin bir nefret duymuştu. Daha önce pek bir şey hissetmemişti. Plan takım için iyi olduğu sürece, planın bir parçası olması önemli değildi. Sadece olaydan sonra Xuan'a küfür ederdi. Ancak, son filmde, Xuan kendi ölümünü planın bir parçası olarak dahil etmişti. Sahte bir ölümdü fakat gerçek de olabilirdi... Bu yüzden Zheng öfkelendi ve Xuan'ın durumu açıklığa kavuşturması gerekiyordu.

 

 

HongLu dudak büktü. “Başka ne olabilir? Olabilecek tek şey... Nükleer silahlar. Amerikan hükümetinden nükleer silahların şifresini almayı planlıyorsun, değil mi?”

 

 

Xuan başını salladı. “Durum oldukça basit. İnsanlar nükleer silahlara sahipler fakat kullanmaktan korkuyorlar. Robotların nükleer radyasyona karşı hiçbir korkusu yok. AllSpark'ın konumu doğrulanmış değil. Bu yüzden çok sayıda robotu silecek olsalar bile, AllSpark var olduğu sürece onları yeniden oluşturabilir. İnsanlar Dünya'nın yok olmasından korkarken, robotlar çevreyi umursamıyor. ABD hükümetinin nükleer silahları henüz kullanmadığına eminim.

 

 

Ancak, biz farklıyız. Bu dünyada yaşamamız gerekmiyor. Bu yüzden nükleer silahların şifresini bulup AllSpark'ın yerini bulunca, yok edilmiş bir şehir boyunca aramadan önce on nükleer bomba atabiliriz. Transformerlar zekiler ve daha yüksek seviye bir medeniyetten geliyorlar yani nükleer silahların gücünün farkındalar. İnsanlar AllSpark'ın konumunu öğrenecek olsaydı, insanların nükleer silahları kullanmayacaklarından emin olamazlardı. Kesinlikle nükleer silahlara karşı savunabilen bir şey var, en azından AllSpark'ın üzerinde bir şey..."

 

 

HongLu bir saç teli çekti ve Xuan'ın lafını kesti. "Planını anladım. Bunu Barınak 1'de yapacaksın. Amerikan hükümetinin alışkanlıklarını biliyoruz. Ekipmanlarımızı ele geçirmek isteyecekler. Bu bir kriz zamanı olduğu için bizi ev hapsine sokamazlar.  Bununla birlikte, çeşitli nedenler bulacaklar veya cidden ekipmanlarımızı çalacaklar. Bu süre zarfında, bilgisayarlar üzerinden veya başka metodlarla nükleer silahların üzerindeki kontrolü ele geçirebilirsin. Bilgisayarlara yetkin olduğunu biliyorum. Yani senin için zor değil. Merak ettiğim şey, AllSpark'ı nasıl bulacaksın?"

 

 

Xuan, HongLu'dan zerre kadar rahatsız olmadı. Onun yerine Gando'ya döndü. "Ölmekten korkuyor musun?”

 

 

Gando bir an için aklını kaybetti. Ardından kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırdı. "Ölmekten nasıl korkmam?! Beni planlarından biriyle mi tehdit ediyorsun? S*ktir! Bana Zheng gibi davranma. Hayatımı riske atmam gerekse bile, ben, ben... En azından koşabilirim." Gando karşılık verecekti fakat o Zheng değildi. Kekelemelerden sonra, Xuan'ın planlarından korkmuştu ve sadece koşacağını söyledi.

 

 

HongLu gülse mi ağlasa mı bilemedi. Xuan'ın bu takım üzerinde derin bir etkisi olduğunu görebiliyordu. Xuan'ın otoritesini devirmesi mümkün değildi. Dahası, Xuan'ın yetenekleri vardı, gerçi onun biraz altındaydı. Xuan'ın planladığı her şeyi düşünmüştü ve Xuan'ın düşünmediği bir B planı vardı.

 

 

Xuan, Gando ile konuşmaya devam etti. "Bir planım yok. Sana ihtiyacımızın oduğu iki nokta var. Bir, Valkyrie robotların toplanma yerini en kısa zamanda bulmak için ABD'yi araştırabilir. İlk görevin Zheng ile ayrılıp ABD'yi araştırmak. Lan Zheng ile gidip her bir şehri tarayabilir. Fakat şehirlerde birkaç füze ateşlemen gerekecek. Robotların hepsi senin de bir robot olduğunu görünce ortaya çıkacaktır. Şehirde çok fazla robot toplanırsa, sana saldıracaklar."

 

 

Gando nefes verdi ve konuştu. "Bu çok tehlikeli değil. Elektrikli jet sistemi Valkyrie'ye Uçan Kaykay'dan daha yüksek bir hız sağlıyor. Yani ben sadece robotları oyalayacağım ve en çok hangi şehirde olduklarını öğreneceğim."

 

 

Xuan başını salladı. "Elektrikli jet sistemi seni bir anda uzaklaştırabilir. Asıl tehlike robotlar değil... Allspark'ın gücü. Bir araba bile bir Transformer'a dönüşebilir, bir robottan bahsetmiyorum bile. AllSpark gerçekten şehirdeyse, ve Valkyrie ona yaklaşırsa, Valkyrie'nin içinde sen..."

 

 

Gando tek kelime bile edemedi. Gözlerini kocaman açtı ve Xuan'a baktı, zamanda kaybolmuş ve donakalmış gibiydi.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr