Cilt 17: Bölüm 7-1

avatar
1064 11

Terror Infinite - Cilt 17: Bölüm 7-1


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa



Zero'nun atışı o kadar güçlüydü ki tek vuruşta bir robotu patlattı. Bu Ölüm Algısının Mistik Gözleri'ni kullanmadan olmuştu. Luo YingLong gibi yetiştiriciler bile ölüm seviyesinde olan bir vuruşa karşı koyamazdı. Robot patladı ve Gando yukarıdan indi. Valkyrie mavi bir robotun üstüne bastı. Yenilikçi bıçak aşağıya saplandı fakat robotu ıskaladı ve kıvılcımlar çıkararak zırhından kaydı.

 

 

"Bu uzaydan gelen ilk nesil Deseptikon. Bu grubun lideri ve çok daha sert bir zırha sahip. Onun yerine diğer robotları indirin!" Bir asker bağırdı. Belli ki dönüşebilen mekanın (Meka: Bilim-kurgu filmlerindeki yürüyen araçlara denir.) Deseptikonlara ya da Otobotlara ait olmadığını fark etmişlerdi. Yeni grubun kimliği onlar için hala bilinmezdi fakat robotlara rakip olduklarını gösterdikleri güç onlara umut verdi.

 

 

Mavi robot, diğer Deseptikonlara karşı üstünlüğünü gösterdi ve Valkyrie'nin ayağını yakaladı. Valkyrie'yi yere çaldı.

 

 

"EOT'nin bu kadar kolay yenilebileceğini mi sanıyorsun?" Valkyrie'nin diğer ayağından bir elektrik akımı patladı. Kademeli bıçağa karşı koyan zırh bu elektriğin karşısında kağıt kadar dayanıksızdı. Sürtünme olmadan zırhı delip geçti. Kontrol çubukları Gando'nun ellerinde çılgınca dans etti. Elleri hızlarından dolayı neredeyse gözden kaybolmuştu ve ara sıra kıvılcımlar saçılıyordu.

 

 

Daha da çarpıcı olan şey Valkyrie'nin hareketleriydi. Ellerini yere bastırıp birkaç metre yükseldi. Valkyrie mavi robotun üzerine atladı. Valkyrie'nin her tarafında yüzlerce füze mekanizması açıldı ve hepsi mavi robotun göğsünü hedefledi.

 

 

"Cehenneme git! Hepsini ateşle!" Gando bağırdı. Güdümlü füzeler, tepki füzeleri, mikro füzeler çok kısa bir mesafeden mavi robotun üzerine püskürdü. Patlamalar iki robotu ve etraflarındaki geniş bir alanı sardı. Bölgedeki birkaç robot şiddetle patladı.

 

 

Zheng ve grubu yukarıda neredeyse iki bin metre yüksekliğe çıktı. Kampa'nın hızlı ateşi RPG kükremeye başladı. Bu aynı zamanda bir gelecek zaman bilim-kurgu silahıydı. Boyutu ve ağırlığı kullanıcının büyük ve kuvvetli bir bedene sahip birisi olmasını gerektiriyordu. RPG sıkıştı ve geri tepme kuvvetini engellemek için havaya ters yönde ateş etti. Aynı şekilde Kampa da vücudunu silahı kullanmaya yetecek kadar geliştirmişti.

 

 

RPG, savaş alanını neredeyse anında bir ateş denizine dönüştürdü. Toz ve kir çeşitli yerlerde on metrenin üstünde havaya uçuştu. Silahın sınırsız mühimmat yapısı patlamaları durmaksızın gerçekleştirmeye devam etti. Kampa, Valkyrie jet modunda uçana kadar yavaşlamadı.

 

 

Askerler gördükleri karşısında hayrete düşmüşlerdi. Transformerların ortaya çıkmasından önce Amerikan askerleri teknolojileriyle ve mekanik askerileşmeleriyle gurur duyuyorlardı. Dünyadaki tüm silahlı kuvvetler arasında zirvedeydiler. Ancak, Transformerlar daha gelişmiş olarak ve daha güçlü silahlarla geldiklerinde durum değişti. Sayıları korkunç bir oranda arttı. Alt edilmesi aşırı derecede zor bedenleri vardı. 100'den daha az sayıda robotlarla bir tank ordusunu silebilirlerdi. Ve şimdi küçük bir robot ve tuhaf bir uçan cihaz bu Transformerları on dakikadan daha az bir sürede yok etmişti.

 

 

Çin Takımı bu Deseptikon grubunun kolaylıkla yok edilmesine rağmen rahatlamamışlardı. Deseptikonların gösterdiği güç göz ardı edilecek bir şey değildi. Sadece birkaç düzinesi Valkyrie'nin enerjisini tüketmişti. Amerikan ordusuna yeniden ikmal için güvenebilirlerdi fakat Qi'yi yalnızca Zheng doldurabilirdi.

 

 

Dahası, Valkyrie'nin enerji depolara birimi onların Ejderha Parçası kolyelerinden çok daha büyüktü. Diğer üyeler çok sayıda Transformer tarafından saldırıya uğrarsa ne olacaktı? Transformerlar'ın yüzlercesinden fazlası gelirse ne olacaktı? Herkesin suratı sırf bu ihtimalin düşüncesi yüzünden bile berbat görünüyordu. Uçan Kaykay askerlerin üzerine indi. Zheng yolda Xuan ve HongLu ile tartıştı ve ardından Uçan Kaykay'dan indi.

 

 

Askerler yanlarına geldi. Bir albay elini Zheng'e uzatıp "Andrew Roosevelt. Alayımızın yok edilmesini engelleyen yardımlarınız için teşekkür ederiz. Hangi tümene aitsiniz?” dedi.

 

 

Zheng, "Öhöm. Bize Terminatörler diyebilirsiniz... İzin verin önce burayı terk edelim. Şehirden çok sayıda robot yaklaşıyor."

 

 

Ruh taraması, her ebattan yaklaşık 300'den fazla robotun şehirden onlara doğru geldiğini tespit etti. Bu robotların çoğu dönüşme yeteneğine sahip değildi ve çoğu sadece iki üç metre boyundaydı. Bunlar muhtemelen AllSpark'ın gücü altında yeni oluşturulan robotlardı. Ancak, 100 tane de dönüşebilen vardı. Gökten yere kadar her taraf bu çeşitli araçlarla dolmuştu. 10'dan fazla jet, 10 helikopter ve birçok tank, itfaiye aracı, kamyonet ve diğer arabalar vardı. Ruh taramasındaki sahne muhteşemdi.

 

 

Albay birliklerine seslendi ve teğmenlere emirler verdi. "Herhangi bir planınız var mı? Bizimle Barınak 7'ye gelmek ister misiniz? Yakındaki siviller barınağa göç ediyor. Sizin atış gücünüz göçü korumaya yetkin olacaktır."

 

 

Zheng takımına baktı, sonra albaya döndü ve talebi kabul etti. Takımın geri kalanı Uçan Kaykay'a otururken Gando Valkyrie'nin içinde kaldı. Bu, robotların onlara yetişmesi halinde savaşmalarını veya kaçmalarını sağlayacaktı. 300 robot boru değildi.

 

 

Neyse ki, şehrin on kilometre ötesine ulaştıktan sonra robotlar kovalamayı bıraktı. İnsan grubu, vardıkları zaman bölgeyi çoktan terk etmişti. Uzaktan robotları incelediler, ardından robotların görüş alanının dışındaki dağa girdiler.

 

 

"Megatron AllSpark'ı çocuğun elinden aldı. Otobotlar onun için uygun değildi ve AllSpark'la birlikte ayrıldı. Birkaç gün sonra, NewYork'ta bir robot ayaklanması yükseldi. Bütün mekanik nesneler AllSpark'ın gücü altında ölümcül robotlara dönüştü. Şehirdeki o 300 robotun fazla mı olduğunu düşündünüz? O gün NewYork'ta yüz binlercesi vardı. AllSpark'ın gücü NewYork'tan yayıldı ve savaş jetlerimiz, tanklarımız ile diğer silahlarımız robotlara dönüştü. Yalnızca bu eski tanklar onun gücünden etkilenmiyor. Yoksa bu kadar çabuk kaybetmezdik..."

 

 

Lan ruh taraması üzerinden alanda hiç robot olmadığını onayladı, Zheng de Uçan Kaykay'dan inip aşağıya geldi. Bu dünya hakkında bilgi edinmek için albayla samimiyet kurdu. Albay belli ki Çin Takımı'na değer verdi ve bildiği her şeyi anlattı.

 

 

Zheng kaşlarını çattı. "AllSpark üzerindeki savaştan bu yana sadece bir hafta geçmiş gibi görünüyor. Otobotlara ne oldu?"

 

 

Albay acı bir şekilde gülümsedi. "Kim bilir? Belki ölmüşlerdir. Belki de Deseptikonlara dönüşmüşlerdir. İnsanlar artık onlara umut bağlamıyor. ABD'deki bütün büyük ve küçük şehirler yok edildi. Robotlar dünya çapında tüm çağdaş şehirlere akın etti; Japonya, Çin, Hindistan, Avrupa ve hatta Orta Doğu'daki petrol kuleleri robotlara dönüştü. İnsanlığın yok olması yakındır.”

 

 

Grup çok dik olmayan bir tepeye tırmandı. Bir vadi göründü. Vadi boyunca çadırlar kurulmuştu. Burası Barınak 7'ydi.

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44325 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr