Cilt 17: Bölüm 4-2

avatar
1060 13

Terror Infinite - Cilt 17: Bölüm 4-2


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa 



Çin Takımı üyelerinin çoğu Zheng'in çılgına dönüp onlara zarar vermesi ihtimaline karşı platformun kenarına oturdular. Takımdaki kimse onu teke tek bir kavgada yenemezdi, özellikle bu yükseltilmiş Kaplan Ruhu'nu kullanırken. Bu yüzden uzakta beklediler ve kendini kaybettiği an şifa isteyeceklerdi.

 

 

“Bu sefer uzun sürüyor. Üç dakikadır orada oturuyor." WangXia saatine baktı.

 

 

Kimse Zheng'e tam konsantrasyonla bakarken tek bir kelime etmedi. İki gündür Zheng'in Kaplan Ruhu'nu ehlileştirme girişimlerine eşlik ediyorlardı. En tehlikeli zaman Yıkım'ı aktive ettiği ve onlara bir saniyeden az bir sürede yaklaşmasıydı. YinKong'un ve Heng'in tam şifa çağrısı için hızlı tepkileri sayesinde, Çin Takımı olası yaralanmalardan kaçındı. Kaplan Ruhu'nu ehlileştirmenin çok tehlikeli bir görev olduğu kanıtlandı.

 

 

Zheng önceki girişimlerden daha uzun süre sakin kaldı. Yavaşça ayağa kalkarken gözleri aynı kırmızılığa sahipti. Vücudu hafifçe titriyordu. Diğerleri şifa çağrısı yapmayı konuşurken YinKong onları durdurdu. "Sorun değil... Şimdi öldürme niyetini kontrol edebilir."

 

 

Zheng beklendiği gibi saldırmadı. Birkaç derin nefes aldı, sonra Kaplan Ruhu'nu Na Yüzüğü'ne koydu. Olumsuz aura yatıştı. Ekip üyelerinin geri kalanı birbirlerine baktı ve sonra ona doğru koştu.

 

 

"Endişelendirdiğim için kusura bakmayın." Zheng acı bir gülümsemeyle konuştu. Kaplan Ruhu'nu kullanan eli hala titriyordu.

 

 

"Kaplan Ruhu'na yapılan bu yükseltme, kılıcın kendi malzemesini değiştirmedi. Kişinin bilincini etkileyebilen bir olumsuz hava eklemek için kılıcın içine runik harf kombinasyonu yazılmış. Bıçaktaki Oracle Kemik Yazısı'nı görüyor musunuz? O olumsuz auranın kaynağı. Üzerinde rafine edilmiş Qi'm aracılığıyla kontrol kazanmaya çalıştığımda sonunda Kaplan Ruhu'nun büyülü bir silah olmadığını fark ettim. Aslında bir Xiuzhen itemi veya daha doğrusu, İblis itemi.” Zheng kanepeye oturdu ve söyledi.

 

 

Herkes onunla odasına gitti. Kızlar yemek hazırlamaya gitti ve takım üyeleri onun Kaplan Ruhu'nu ehlileştirme hikayesini dinledi.

 

 

"O zaman Kaplan Ruhu'nun oluşma sürecini hissettim, takım üyelerini canlandırmamıza çok benziyor. Bilincim başka bir bilinçle bağlantı kurdu. Bir adam bir madeni ateşle arıtıyordu. Akıl almaz gibi görünebilir fakat o sahnede, adam XianXia romanlarında okuyabileceğiniz oluşturma yöntemleri uyguluyordu. Minerali yakmak için kendi vücudundan bir alev yaydı. Ancak, mineral birden eridi ve onu yutmaya çalıştı. Adamın yanından beyaz bir kaplan çıktı ve sıvıyı yuttu.” Zheng diğerlerinin tuhaf ifadelerini görünce elini savurdu.

 

 

"Bana öyle bakmayın. Bu birkaç dakika içinde gördüğüm gerçekten buydu. Adam öfkelendi. Kaplanın yakarışlarını görmezden gelip onu kuyruğundan tuttu ve omurgasını çıkardı. Sıvı yarı saydam kısım olan Kaplan Ruhu bıçağını oluşturdu. Kaplanın omurgası kılıcın merkezi ve kabzası oldu. Adam daha sonra Kaplan Ruhu'nu oluşturan gücü daha da arttırmak için kaplanın nefretini ve olumsuz aurasını silaha hapsetti. Kullandığı güç benim rafine edilmiş  Qi'mle aynı. Ona Xiuzhen enerjisi dedi... Kaplan Ruhu'nu güvenli bir şekilde kullanabilen güçlerden biri."

 

 

Kısa bir sessizliğin ardından WangXia ve Gando şok içinde haykırdılar. "Xiuzhen mi?! Bir ölümsüze yükselmeye yol açan savaşçı sanatı mı?" Birbirlerine baktılar sonra Zheng'e döndüler.

 

 

“Doğru. Bu Xiuzhen'den üretilen enerji.” Zheng buruk bir şekilde gülümsedi. "Aslında adamın bu silahı savaşmak için oluşturduğunu biliyordum... Beşinci aşamaya ulaşan azizler. Hazırlıkları yaptığı sırada onunla aynı güce sahip birçok insan vardı. Daha sonra ne oldu bilmiyorum. Fakat Kaplan Ruhu Tanrı'dan takas yapabileceğiniz bir item haline geldi. Sanırım Luo Yinglong'un bahsettiği şüphelerden biri, Tanrı'dan değiştirebildiğimiz itemler olabilir.”

 

 

Zheng diğerlerinin kafalarının karıştığını görünce devam etti. “Bu sadece benim varsayımım. HongLu, ne dediğimi anlıyor musun?”

 

 

HongLu saçlarını kıvırdı sonra masadaki bir bardak kırmızı çayı eline aldı. Onayladı. “Ne demek istediğini tahmin edebiliyorum. Geliştirmelerin ve yeteneklerin kökenine atıfta bulunuyorsun, doğru mu?”

 

 

Zheng başını salladı. ''Evet. Geliştirmelerin ve yeteneklerin kökeni, dördüncü aşamaya ulaştıktan sonra kafamdaki ilk soru oldu. Mantıken, bu geliştirmeler ve yetenekler farklı insanlardan gelmelidir. Dördüncü aşamaya ulaştıktan sonra muhtemelen bazı yetenekler yaratacaklar. Belki de gelişmelerine devam etmek amacıyla diğer organizma biçimleri için uygun yetenekler yarattılar, bu da kurt adamlar, Elfler, vampirler ve çizgi romanlardan gelen geliştirmelerle sonuçlandı. Muhtemelen böyle fakat tahminde bir açık var...

 

 

Neden dördüncü aşamaya ve daha yükseğe ulaşanlar düşük katmanlı genleri değiştirmeyi seçsin? Ben işe yaramaz düşük katmanlı genleri asla seçmezdim. Benim görüşüm yalnızca beni daha güçlü yapabilen şeylerle ilgilenecektir. Yine de, şu anda sadece DNA'mdaki uyuyan genleri optimize edebilirim. Aslında onları değiştirmek için orta seviye dördüncü aşamanın ve daha yükseğinin olması gerek. Sorular tekrar şu yöne çevriliyor, neden daha zayıf organizmalar ve nesiller için genleri değiştirmeyi seçsinler? Neden zayıf yetenekleri yaratsınlar ki? O zamandan gelecekte bizim varlığımızın farkında oldukları için olabilir mi?”

 

 

Zheng nefes verip devam etti. "Yani benim varsayımım geliştirmelerin ve yeteneklerin ille de Azizler'den gelmek zorunda olmadığı. Onların çoğu Azizler'in düşmanları tarafından yaratılmış olabilirler. Zaman içindeki birikimler şimdi sahip olduğumuz çeşitliliğe yol açtı. Ve Yetiştiriciler... Azizler'in düşmanları olabilir."

 

 

HongLu güldü. "Bir ton laf etin ama hala Kaplan Ruhu'nu nasıl kullanabileceğini söylemedin. Peki ya Xiuzhen enerjin? Onu üretmeye veya kontrol etmeye devam edebilir misin?"

 

 

Zheng başını salladı. "Kaplan Ruhu'nu büyük bir sınırlama ile kullanabilirim. Bunun için Xiuzhen enerjisine ihtiyacım var. O sadece bir silah değil. Xiuzhen enerjisi olmayan normal kişiler ona dokunduklarında öfkelenecekler. İyi olan şeyse enerjiyi hızlı oranda tüketmiyor oluşu. Xiuzhen enerjisi öyle duruyor gibi görünebilir fakat çok sağlam. Filmlerde kullanmak için büyük miktarda enerjiyi rafine etmem gerekecek.”

 

 

Takım bir rahatlama belirtisi gösterdi. Birincisi, silah boşa gitmemişti. Zheng bu kadar güçlü bir silahı kullanamazsa yazık olurdu. İkincisi, Zheng yine çılgına dönmeyecekti. Güçlendikten sonra çılgına dönerse kayıp vermeleri kaçınılmazdı.

 

 

Zheng güldü ve  "Ama talih bu talihsiz olayla geliyor. ChengXiao, Yüzüklerin Efendisi'nden aldığın sekiz bayrağı hala hatırlıyor musun?” dedi.

 

 

ChengXiao bir an durakladı. "Ah? Sekiz bayrak mı? Evet, şu an senin yanındalar.”

 

 

Zheng başını salladı. "Benim rafine Qi'm bir tür Xiuzhen enerjisi olduğundan dolayı, bu bayrakları kontrol etmek için Qi'yi kullanabilir miyim diye düşünüyordum. Sen bayrakların korkunç gücünü hiç görmedin. O zaman onlara karşı koyamadım ve neredeyse savaş alanında ölüyordum. Zero'nun sayesinde, zar zor hayatta kaldım. Bayrakları gerçekten kullanabilirsem gücüm on kat artacak. Haha. Şeytan Takımı'yla tekrar savaşacak  olursak güçsüz kalmayız.”

 

 

Kampa, "O zaman acele et ve bu Xiuzhen itemini dene. Ayrıca sık sık Xianxia romanları okurum. Güç gerçekten romanlarda tasvir edildiği gibi yok edici seviyede mi?” diye sordu.

 

 

"Yok, o kadar güçlü değil. Onlar roman. Burada bir romanda değiliz.” Zheng elini salladı. “Onlara bir şans vermek istiyorum ama ne yazık ki son üç gün içinde rafine ettiğim Qi'yi Kaplan Ruhu'nu kontrol etmek için harcadım. Tanrı'nın Boyutu'nda sadece altı günümüz kaldı, bu da bana daha önce biriktirdiğim rafine Qi'nin yalnızca iki katını sağlayacak... Yeterince zaman yok. Filmlerde geçecek günler için büyük miktarda rafine edilmiş Qi biriktirmek için takas yapmam gerek. O zaman... Artık film dünyalarından korkmayacağız!"

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr