Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Bu Zheng'in filmden önce aklına gelen bir fikirdi; ani Yıkım aşaması. Yıkım Tekniği  güçlüydü fakat bunu ortaya koymanın bir zorluğu vardı. Klonuna karşı yaptığı ölüm kalım savaşı gibi bir savaş olmadığı sürece galibiyetten emin olduğu zaman Yıkım Tekniği'ni devre dışı bırakması iyiydi. Ancak çoğu durum, gerçekte Yıkım Tekniği'ni kullanmasını gerektirdi. İstediği zaman muhafız böceklere karşı kullanabilseydi, bu böcekleri paramparça edebilirdi. Yıkım Tekniği'ndeyken bile böceklerin dış kabuğunu, çıplak elle parçalama konusunda kendisine güvenmiyordu.

Zheng'in ani Yıkım Tekniği fikriyle gelmesinin sebebi buydu!

Yıkımı aktifleştirdiği anda zaman yavaşlamış gibi oldu. Bir saniye onun için birkaç saniye olarak gelebilirdi. Bu yüzden aniden birden fazla eylemde bulunabilirdi. Yönünü değiştirip hızını arttırmak için havadayken Rankyaku, Soru veya Geppo'yu kullanabilirdi. Bir anlık vakit, bu yetenekleri yapabilmesi için yeterliydi ve vücuduna pek fazla yük bindirmezdi.

Zheng, Tanrı'nın boyutunda bu fikrinin olasılıklarını dikkatli bir biçimde incelemişti. En önemli sorun Qi'sini ve kan enerjisini bir anda nasıl çarpıştıracağıydı. Bunu başaramazsa bu şey fantaziden öte olmayacaktı.

Başındaki kan enerjisiyle göbeğindeki Qi'yi çarpıştırmak, bir insan vücudu için gerçekten zordu. Meridyen ağı bir lazer dolaşım sistemi değildi. Hareket ve çarpışmaya gerekli olan enerji için vakte ihtiyaç vardı. Ayrıca bu iki şey sonradan kolayca ayrılacak mıydı? Tüm işlemler en az bir saniye sürecekti. Bu fikri teorik olarak imkansızdı. En kısa Yıkım Tekniği etkinleştirmesi, en az bir saniye sürüyordu.

Ancak bir eşya bu fikrin gerçekleşmesini sağladı; mithril yüzükleri. Bu yüzük, enerjiyi ve zihniyle karar verdiği enerji miktarını depoluyordu. Enerjinin vücuduna girdiği nokta parmaklarıydı. İki yüzüğü aynı parmağa taktığında enerjiler aniden karşılaşacaktı ve onları açığa çıkaracaktı. İki enerjiyi bir yönde çarpıştırırken bu enerjiyi kalbine hareket ettirebilecekti. Ani Yıkım Tekniği'ni kullandığında da enerjiler kullanılmış olacaktı. Yalnızca ihtiyacı olan zamana kadar bu enerjiyi emmesi lazımdı.

(Hala mükemmel değil. Parmaklarımdan kalbime giden yol çok ağrıyor. Sanırım içten yaralandım. Bu Ani Yıkım Tekniği'ni çok fazla kullanamam.)

Ani Yıkım Tekniği, Zheng'e yalnızca Yıkım Tekniği'nde kullanabileceği yetenekleri sunuyordu. Elli metre daha uçtu. Önünde savaşçı böcekler vardı ve muhafız böcekler uzaktaydı. Beyin böceği rahatsız bir şekilde vücudunun yönünü değiştirdi. Ancak binlerce muhafız böceğinin varlığı onu sakinleştirdi.

Zheng, beyin böceğinden iki bin metre uzaktaydı. Önüne çıkacak herhangi bir böceği delik deşik edecekti. Muhafız böcekler yaklaşık yüz metre arkadan takip ediyordu. On metrelik ışık bıçağıyla önüne gelenleri öldürdü. Kilidi açılmış mod sayesinde arkadan sinsice yaklaşan sıçrayan böceklerin de işini bitirdi. Zheng'in yüz ifadesi yavaş yavaş çılgın bir hal alıyordu.

Beyin böceği çok zeki gibi duruyordu. Zheng'in gücünü ve hızını gördüğü an onu engellemesi için muhafız böceklerini gönderdi. O sırada tünelin girişine doğru yavaşça yürüyordu. Ancak sanki muhafız böceklerinin Zheng'i öldürüşünü görmek istiyor gibi hareket ediyordu.

Zheng, önüne gelen diğer böcekleri de öldürdü. Normal böcekler aniden kenara kaçıştı ve muhafız böcekler ortaya çıktı. Beyin böceğinden 1.2 kilometre uzaktaydı. Önünde ışık bıçağından korkmayan yüzlerce muhafız böceği vardı. Yakalanırsa yalnızca Yıkım Tekniği'ni kullanıp kaçabilecekti.

Ancak Zheng'in planı vardı. Muhafız böceklerin arasından öylece ilerlerse beyin böceğine yaklaşamayacağını biliyordu. Şimdilik yapabileceği tek şey Ani Yıkım Tekniği ile beklenmedik saldırılar sergilemekti. Beyin böceğini korkutup, Zero'nun beklediği tünele doğru yönlendirmesi gerekiyordu.

Zheng ile muhafız böcekleri arasında on metre mesafe varken Zheng sıçradı. Tüm muhafız böcekler de onunla birlikte sıçradı ancak hiçbiri hareket tekniği kullanan Zheng'e ulaşamadı. Havaya bastı ve sürekli Geppo'yu kullanıp beyin böceğinin oraya hızla ilerledi.

Açık alanda olduğu için Sky Stick'i de kullanmayı düşünmüştü. Ancak sıçrayan böcekler Sky Stick'den daha hızlı uçuyordu. Jet sistemini kullansa da aşırı hızlı kaçacaktı. Daha esnek olan Geppo'yu kullanmaktan başka çaresi yoktu. Birkaç adım attıktan sonra beyin böceğine birkaç metre daha yaklaştı.

Beyin böceği sonunda bir tepki gösterdi. Muhafız böceklerine Zheng'e saldırmalarını emrederek tünele doğru geri çekildi. Sıçrayan böcekler de hiçbir geri adım atmadan ona doğru saldırdı.

Zheng beyin böceğinden dört yüz metre uzaktaydı. Sonunda gerçek Yıkım Tekniği'ne girdi!

Aniden yere düştü. Muhafız böcekleri, hızı yüzünden Zheng'e tepki bile gösteremedi. Zheng, bir muhafız böceğin tepesine ayağıyla basıp bir kez daha sıçradı. Böcek yere doğru yığıldı. Daha sonra Zheng, Rankyaku'yu kullandı.

Bu güçlü bir saldırı değildi ancak son derece hızlıydı. Bıçağını beyin böceğine doğru bir saniye içerisinde yaklaşık yüz metre yaklaşırdı. Bir düzine muhafız böceği, vücudunu koyup bıçağı engellemek için havaya zıpladı. Bu saldırı, Zheng'in Yıkım modu içinde sergileyebileceği diğer saldırılara nazaran zayıftı. Ancak bu güç yine de muhafız böceklerini uçurdu. Birkaçı beyin böceğine çarptı ve bu durum, beyin böceğinin canı pahasına tünele doğru ilerlemesine yol açtı. Zheng yere indi.

Hemen Yıkım modundan çıktı. Yaptığı tüm bu hareketler iki saniye sürmüştü. Tüm bu Ani Yıkım meselesi yaklaşık bir saniye eklemişti. Geriye yalnızca iki saniyesi kalmıştı. Küçük kan damarları patlamış ve biraz kan fışkırmıştı. Kötü bir durumda gözüküyordu. Ancak böcek sürüsü onu paramparça etmeden önce, yere iner inmez Patlama moduna girdi.

Zheng, yorgun ve bitkin hissetmesine rağmen yine de Kaplan'ın Ruhu'yla yakınına gelen muhafız böcekleri doğrayabiliyordu.

Zihninden bağırdı: "Zero! Beyin böceğini gördün mü? Ateş et! Bu filmin bonus görevi bu!"

Bu sözleri söylediği an Zero tetiği çekti. Büyük bir gürültünün ardından mermi tünelden çıkmak üzere olan beyin böceğinin başını deldi. Parlak bir ışık ortaya çıktı ve iki yüz metrelik bir alanı aydınlattı.