Cilt 6: Bölüm 4-1

avatar
3355 9

Terror Infinite - Cilt 6: Bölüm 4-1


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Otobüs, on metre boyunca nehrin üzerinde ilerledikten sonra gemiye atladı. Gemideki insanlar normal insanlarmış gibi görünüyordu. Gemideki kargoların bulunduğu yere inen otobüsü görenler şoka girdiler. İndiği yerde çok fazla hasar meydana getirdi ve sonra biraz sürüklendi. Otobüs durduktan sonra bir patlama olmadı.

 

Otobüsün içindeki insanlar ve Zheng ile Yinkong, hepsi kötü durumdalardı. Birçoğu çarpışmadan dolayı kan kaybediyordu. Veteranlar hızlı bir şekilde kendilerine geldiler. Sonuçta onların bedenleri normal insanlarınkinden daha güçlüydü. Zero ve Jie silahlarıyla birlikte dışarı çıktılar.

 

 Jie, Yinkong ve Zheng'i kaldırdı. Çarpışma sırasında ikisi birden otobüsün arka kısmına çarptılar. Aldıkları hasar otobüsün içindekilerden daha fazlaydı. Neyse ki ikisi de fiziksel olarak güçlüydü, özellikle Zheng. Çarpışma sırasında Yinkong'u vücuduyla korudu ve geliştirmeleri sayesinde, daha fazla hasar almalarına rağmen yine de iyi bir durumdalardı.

 

Jie oturmalarına yardım etti ve sonra köprüye doğru koştu. Zero tabancasını bıraktı ve Gauss tüfeğini küpeşteye kurdu. Büyülü Gauss keskin nişançı tüfeği kurşununu aldı ve  silahını limana doğrulttu. Zombiler suya girerken mumyalar durdu. Sudan korkmuş gibi görünüyorlardı ve nehre atlayan zombilerin aksine hiçbir tehdit oluşturmuyorlardı.

 

Zheng gözlerini zorlukla açtı. Ayağa kalmaya çalıştı fakat hareket ettiği zaman omurgasından gelen acı onu korkuttu. Nihai kavga için Hamunaptra'ya gideceklerdi. Eğer omurgası o an kırılsaydı, filmin sonuna kadar işe yaramaz birine dönüşürdü. Ve takımın en güçlüsü olarak, onu kaybetmek tüm takım için ölüm demekti.

 

Bunu düşündükçe yüzünden terler akıyordu. Kalkmak için daha da çabaladı.

 

"Kıpırdama! Omurgan yerinden çıkmış. Felç mi olmak istiyorsun?" Yinkong hafif bir sesle ama sert sözlerle dedi. Elini Zheng'in sırtına uzatmak için büyük çaba gösterdi. Sonra pah! Ağrı yok oldu ve özgürce hareket edebildi

 

Zheng ona minnetle baktı. O anda Yinkong’un omzundaki yaranın açıldığını farketti. Onu yaralı omzunda taşımış, ve kancalı ipi atmak için diğer kolunu kullanmıştı.

 

Lan ve diğerleri şu ana kadar otobüsten çıkmışlardı. Jonathan ve Amerikalılar kötü durumdalardı, başlarında büyük yaralar vardı. Diğerleri de çeşitli derecelerde yaralılardı. Sonra bir düdük duydular ve gemi hızlanmaya başladı. Jie başarmış gibi görünüyordu.

 

Herkes rahat bir nefes aldı. Zero aniden dedi."Dikkatli olun! Zheng, eğer tüfek ona karşı etkili değilse, o halde her şey sana bağlı!" Herkes limana doğru baktı ve zombi denizi ve birkaç yüz mumyadan başka, onlara doğru uçan bir kum fırtınasını gördüler.

 

Bang!

 

Gauss tüfeğinin geri tepmesi küpeşteyi büktü. Zero’nun küpeşteyi destek için kullanmasına şaşmamalıydı.

 

Yüzünün büyük bir kısmı aniden çöktü, sonra yüzü daha da fazla çökmeye devam etti. Yüzü acı içinde görünüyordu ve sonunda yok oldu ve ateşle kaplı bir insan figürü nehre düştü.

 

Rahatladıklarında gemi Kahire'yi artık göremeyecekleri kadar uzaklıktaydı. Veteran, çaylak ya da karakterler fark etmeksizin herkes yere çöktü. Herkes cehennemin dibinde dans etmiş gibi hissediyordu.

 

Zheng hem fiziksel hem de mental olarak yorgundu. Kan enerjisi iki kere boşalmıştı. Qi si, mumyalarla savaşırken boşalmıştı. Sonrada dayanıklılığı kurtadam tarafından otobüsten fırlatıldığında boşaldı. Eğer Yinkong olmasa, Kahire'de öldürülmüştü. Şimdi kendini rahat bıraktı,daha fazla dayanamadı ve hemen uykuya daldı.

 

Biraz süre geçtikten sonra Zheng ağzında tatlı bir sıvı olduğunu hissetti ve gözlerini açtı. Lan'ın onu şefkatle su ile beslediğini gördü. Lan, Zheng'in gözlerini açtığını görünce hoş bir şaşkınlık yaşadı. Kollarını açtı ve onu kucaklamak ister gibi göründü fakat kendine hakim oldu ve yerine oturdu. Lan gülümsedi ve "Sonunda uyandın. Nasıl hissediyorsun? Yaraların hala açıyor mu?" dedi.

 

Zheng bir gülümsemeyle onaylarcasına başını salladı. Hayal kırıklığına uğradığını hissetti fakat bunun yerini hızla rahatlama hissi aldı. Etrafına baktı. Küçük bir odaydı. Çelik duvarlar bakacak olursak, bu geminin içinde bir kabin olmalıydı. Pencereden gelen parlak güneş ışığı bir gece boyunca uyumuş olduğu anlamına geliyordu.

 

"Saat kaç?" Zheng göğsüne dokundu. Göğsü ve karnındaki yara bandajlanmıştı ve kaşıntı hissi veriyordu. Lan gülümsedi. "Çoktan sabah oldu. O'Connell öğlene kadar karaya ayak basacağımızı söyledi. Önce kahvaltı yapalım mı?"

 

Zheng onaylarcasına başını salladı ve kalktı. Aniden yanında duran ahşap kaseyi ve birkaç ıslak havluyu gördü. "Dün gece bana ne oldu? Tüm bu zaman boyunca benimle sen mi ilgilendin?"

 

Lan'ın  gözlerinin altında açıkça koyu halkalar vardı. "Ateşin vardı. Bunun için ilacımız yoktu bu yüzden saat 3'te vücut sıcaklığın normale dönene kadar vücudunu ıslak bir havluyla silmek için sıraya girdik. Vücudun nasıl? "

 

Zheng koyu halkalara baktı ve iç çekti."Teşekkürler... Daha iyi hissediyorum, sadece göğsümde biraz kaşıntı var. Hoho, bana biraz merhem mi uyguladın? Biraz bile acı hissetmedim. Oldukça etkili."

 

Lan esnerken ona baktı. "Kendi kendine iyileşmen güçlü. Bunun farkında olmasanda  göğsündeki yara kendiliğinden iyileşmeye başladı. Yinkong sadece birkaç basit dikiş attı. İyileşme hızını göz önünde bulundurursak, vücudun şu ana kadar tamamen iyileşmiş olmalı. "

 

Zheng kapıyı açmak için itti fakat bunu duyduğu zaman şok uğramış şekilde döndü. Lan ciddi bir şekilde onaylayarak başını salladı. O anda, müzedeki savaşta kurtadamın sırtını deldiği zamanı hatırladı. O zaman bunu düşünecek zamanı yoktu fakat o yara da kendiliğinden iyileşmişti.  Zheng sırtına doğru uzandı ve bir yara hissetti. Sonra yara tabakası altındaki taze cildi açığa çıkardı. Böyle bir iyileşme hızı normal bir insanın sahip olmaması gereken bir hızdı.

 

Bunun nedeninin vampir soyu ya da kilitsiz modun ikinci evresine geçmesi olarak düşündü. Vampirler doğal olarak yüksek iyileşme hızına sahipti. Hiç dikkatini çekmemişti fakat Garez boyunca da vücudunun her tarafı yara ile kaplıydı.

 

Elbette, tüm vücudumun mutlak kontrolüne olanak sağladığı için kilitsiz modun ikinci evresi de olabilirdi.

 

Her neyse, ekstra iyileşme hızı kötü değildi. Bu sadece onun daha az insan gibi hissettirmişti. Aslında, Bu dünyada çok uzun bir süre kaldıktan sonra, ve ölümlere karşı duygusuzlaşmaya başladığını düşününce, belki de zihniyeti bile artık insan gibi değildi …

 

"Kahretsin, Her neyse. Sonuçta hızlı iyileşme iyi bir şeydi." Diyerek huysuzlandı Zheng ve sonra bir gülümseme ile Lan'a baktı.

 

Lan'da ona gülümsedi ve güverteye doğru giderken Zheng'i takip etti.

 

Altın güneş uzaktan doğdu. Güneş ışığı ve su üzerindeki yansımalar, güverteyi altına boyadı. Bu altın yolu takip ettiler ve aniden bir sükunet hissettiler. Zero,  Jie ve diğerleri de önlerinde bu ışıkta duruyorlardı. Bir an için, kalplerinde kalan tek şey huzurdu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr