Cilt 5: Bölüm 10-3

avatar
3547 8

Terror Infinite - Cilt 5: Bölüm 10-3


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

O anda her şey yavaşladı. Tengyi yavaşça ayağa kalktı. Lan panik içinde ona doğru koştu. Dövüştükleri yerde parçalanmış kağıt ve tahtalar uçuşuyordu. Ve bu dev yılan gittikçe daha da yaklaşıyordu. Bu yaratığın ağzından gelen kanın hafifte olsa kokusunu alabiliyorlardı. Zheng'in aklında kalan tek şey, ölümün yaklaşıyor olduğuydu.

 

Kilitsiz modun ikinci evresi vücut üzerinde mutlak kontrol sağlıyorsa, sinir sistemi de vücudun bir parçası sayılır mı? Sinir sisteminin potansiyelini açığa çıkardığında, o zaman reaksiyon hızı...

 

Zheng’in tüm vücudu şiddetle kasıldı. Sinir sistemini kullandığında hızı öyle bir artmıştı ki, herkes sadece onun figürünü çıkartabiliyor, vücudunu ve yüzünü bulanık bir şekilde görüyorlardı. Yılan onu ısırmak üzereyken, Shanaia bağırdı.”Ben, ben yapamıyorum...  Ruh Zinciri ile onu artık tutamıyorum!”

 

O sözlerini tamamladığında, yılan tam yutacağı sırada Zheng zar zor kendini kurtarabildi. Yüzüğünün içerisindeki Qi’sini kanalize etti ve yumruğuyla yılanın dev kafasına geçirdi. Sanki bir kar, ateş ile temas etmişcesine aniden yılanın kafasında koca bir delik oluştu. Kafasının yarısı toz haline gelmişti. Sonra Zheng, kafanın geri kalan kısmını tekmeleyip onlara doğru gönderdi. Bu şekilde onları Tengyi üzerindeki kontrollerini bırakıp bunu bloklamaya zorladı.

 

“Bana el bombasını ver!”

 

Hızı Tengyi’den çok daha fazla olduğundan dolayı, onun bu sözleri anlamsızdı. Göz açıp kapanıncaya kadar Tengyi’nin yanına vardı ve el bombasını yakaladı. Pimini çekti ve bu sis bombasını keşişe doğru fırlattı. Müzenin içi koyu beyaz bir duman ile dolmaya başladı.

 

“Tamam, şimdi herkes müzeyi terk etsin... Kahretsin, neden hala buradasın? Git!” Zheng, O’Connell’a doğru döndü ve onun orada bir aptal gibi durduğunu gördü. Bağırışından sonra, O’Connell ve diğer karakterlerin aklı başına geldi ve çıkışa doğru koştular.

 

“Lan, onlarla beraber git, ayrılmalarına müsade etme... Tengyi, acele et, bana bu büyüyü okumamda yardım et. Bodrum katında iyi bir şeyler buldum....Tengyi?”

 

Zheng birkaç kırılmış mumya kalıntıları ve kum çıkardı. Ardından da elinde Ölüler Kitabı belirdi. Ama Tengyi orada hiç reaksiyon göstermeden duruyordu. Zheng bu duruma anlam veremedi. Ardından birkaç saniye geçtikten sonra yere yığıldığında, o zaman Zheng ve Lan onun kalbini delmiş olan bir iğneyi farkettiler.

 

Zheng’in yüzü öfkeden dolayı garip bir şekil almıştı.Tengyi’yi tuttu ama kalbindeki iğneyi çıkarmadı... Konumuna ve derinliğine bakıldığında, iğne çıkarılır çıkarılmaz Tengyi hayatını kaybedecekti...

 

“Zheng kitabı bana ver. Hoho, görüşüm bulanıklaşıyor.” Tengyi mırıldandı ama her sarf ettiği kelimenin sonunda ağzından kan fışkırıyordu.

 

Zheng onun sıkıca tuttu. ”Endişelenme, sen iyisin. Zero ve Yinkong, bu tür yaralarla baş etme konusunda yetenekliler. Seni iyi olacaksın...”

 

“S*ktir! Sana kitabı vermeni söyledim!” Tengi bağırdı ama bu onun daha da fazla kan kaybetmesine neden oldu. Gömleği ağzından fışkıran kanlardan ve göğsündeki delikten dolayı sırılsıklam olmuştu.

 

Zheng kitabı açıp hemen büyünün bulunduğu sayfayı buldu. Tengyi parmaklarıyla karakterlere dokundu ve birer birer onları okudu. Zheng sadece bu karakterleri ve telaffuzlarını ezberlemeye odaklandı. 10 saniye sonra, Tengyi okumayı bitirdi. Keşiş daha dumandan çıkmamıştı. Aksine Zheng, keşişin ikinci kata tekrar çıktığını hissetti. Onun belki de yakın dövüşte o kadar da yetenekli olmadığını düşündü.

 

“Ben sadece bir mezar soyguncusuyum. Bu antik kalıntılar ve ülkemizin kültürü, diğer herhangi bir ülkeden daha ihtişamlı. Ben sadece bu kültürü, dünyaya kazandırmak istemiştim... Ama onlar bana yalan söyledi ve kalıntıları diğer ülkelere sattı. Ben lanet olasıca bir hain değilim... ”

 

Tengyi’nin sesi gittikçe alçalmaya başladı. Son birkaç sözcükten sonra, sessizce yere yığıldı. Kan göğsünden akmaya devam etti, bir süre sonra iğne kendiliğinden dışarı çıktı ve ardından dumanın içine doğru ilerleyip kayboldu.

 

“Ölüm muhafızları. Çağrıma kulak verin...”

 

Zheng, Ölüler Kitabını tuttu ve büyüleri söylemeye başladı. Kan enerjisini kullanarak mumya kalıntılarının ve kumun bir araya toplayıp büyümesini sağladı. Birkaç saniye sonra, ellerinde kılıçları ve kalkanları olan iskelet biçiminde dört mumya belirdi. Zheng elini dumana doğru salladı ve bu mumyalar oraya doğru inanılmaz bir hızla zıpladı.

 

“Lan, Tengyi’yi al ve dışarı çıkar.  Tekrar söylüyorum film karakterlerinin ayrılmalarına müsade etme sakın...”  Zheng bıçağını tutarak derin bir nefes aldı.

 

Lan birşeyler söylemek istedi ama Zheng’in yüz ifadesini gördüğünde, sadece Tengyi’nin cesedini alıp çıkışa doğru koştu. Onun figürü görüş alanından çıkar çıkmaz diğer taraftan bir kurt uluması duyuldu.

 

Üç metre boyundaki kurt adam ayağa kalktı. Elinde Yinkong’u tutuyordu. Yinkong'un vücudunda bir dünya kesik izi vardı ve omzunun bir kısmın da ısırılmıştı. Sol kolu herhangi bir güç belirtisi göstermeden asılı bir şekilde sallanıyordu ama Yinkong hala hayattaydı. O, Zheng’e doğru güçsüz ve loş gözlerle bakıyordu.

 

Kurt Adam yine uludu ve Yinkong’u Zheng’e doğru fırlattı. Zheng onu yakalamak için hamle yaptığında, kurt adam çoktan ona doğru çok hızlı bir şekilde koşmaya başlamıştı. Pençesi üzerindeki neşterler, Yinkong’un vücudunu delmek üzereydi. Zheng’in Yinkong’u korumak için sırtını kullanarak neşterleri kendi üzerine almaktan başka şansı yoktu. Neşterler vücuduna girdi ve oluşan darbeyle duvara yapıştı. Kurt adam, Zheng’i duvar boyunca itti ve duvarı parçalayarak müzenin dışına çıktılar.

 

Zheng’in sırtındaki pençesini uluyarak kaldırdı, pençesiyle beraber Zheng de havaya kalkmış oldu. Diğer pençesiyle de Zheng’in boynuna doğru hamle yaptı. Zheng gelen hamleyi görse de yapacağı bir şey yoktu. Ayrıca keşiş ve Hindistan takımının diğer üyeleri de dumandan çıkmış buraya doğru geliyordu.

 

Umutsuzluk kalbini doldurmaya başladı.

 

Bang!!

 

Bir kurşun, kurt adamı olağanüstü bir hızla vurdu, göğsünü delip sağ akciğerinin içerisine nüfus etti ve onu duvara yapıştırdı. Çarpışma etkisi o kadar kuvvetliydi ki duvar paramparça oldu. Bu güçlü atış, tahmin edileceği üzere Gauss keskin nişancı tüfeğinden gelmişti....

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr