Cilt 5: Bölüm 10-2

avatar
3356 8

Terror Infinite - Cilt 5: Bölüm 10-2


 

 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Kıvrımlı kılıç kullanan cılız adam, Zheng’e doğru hareket etmeye başladı. Ama Keşiş aceleyle dedi. ”Dur, Charcoal! Minima hala hayatta!”

 

Charcoal bir an tereddüt etti ama ardından durdu. Keşiş ayakları havada yürümeye başladı. Herkes ona şaşkınlık için bakarken, yavaşça birinci kata doğru yürüdü.

 

Zheng kilitsiz modun ikinci evresine çoktan girmişti.

 

---

 

Etraf aydınlık olmadığından dolayı bodrumdayken Zheng çok fazla hasar görmedi. Devin vuruşları aşırı derecede güçlüydü, pençeli olan elini kullanarak bir yumrukla rahatça duvarı toz haline getirebilirdi. Ama gücü dışındaki özellikleri; sezgileri, görüşü, gücünü kontrol edişi çok zayıftı.

 

Bodrum katındayken, yumruklarının çoğunu ıskalamış sadece birkaç tanesi zar zor Zheng’e isabet edebilmişti. Ama yine de bu birkaç yumruk, Zheng’in duvara yapışmasını sağladı. Bir tarafın gücü çok fazla olduğunda, yapılan tüm teknik taktik anlamsızlaşırdı.

 

Sonrasında Zheng, Minima’ya fazla yaklaşmamaya özen gösterdi. Bıçağını kullanarak kenarlardan saldırmaya başladı. Birkaç hamlenin ardından, devin vücudu kesiklerle doldu. Birçok tendonu kesilmişti. Zheng eğer onun sahip olduğu olağanüstü güçten korkmasaydı, muhtemelen çoktan kalbine bıçağı saplamış olurdu.

 

Minima aptal değildi. Vücudunda birçok kesik oluştuktan sonra, eğer bu şekilde devam ederse öleceğini biliyordu. Ufak ufak kesikler alırken, yumruğunu hedefine isabet ettiremiyordu. Bu iç karartıcı gerçek, onun deli gibi bağırmasına neden oldu. Ve artık hiçbirşeyi umursamayarak doğrudan Zheng’e doğru ilerledi. Karnının bir bıçak tarafından delinmesine ve bağırsaklarının yarı yarıya kesilmesine izin verdi. Ama bunun karşılığında Zheng’i yakalayabilmişti. Onun vücudunu kollarıyla çevreledi.

 

“Kaçmaya devam etsene! Çin maymunu! Kaçsana lan! Sen gerçekten bir maymun olduğunu mu sanıyorsun? Seni bir et parçası haline getireyim de gör! Zayıflar anca kaçmayı bilir!” Bağırarak kollarını sıkılaştırmaya başladı. Zheng’in kemiklerinin çatlama sesleri açık bir şekilde duyuldu.

 

“Ah!”

 

Zheng de deli gibi çığlık atmaya başladı. Ölüm hissi onun içinde belirdi. Bu filme girdiği zamandan beri, ilk kez bu hissi yaşıyordu. Minima’nın kollarından gelen güç o kadar fazlaydı ki, Qi’sini harekete geçirmesi bile fayda etmiyordu. Bu şekilde devam etmesine izin verirse, on saniye içinde gerçekten et yığınına dönüşecekti.

 

‘Ben ölemem! O kadar tehlikeyi atlattıktan sonra... ben nasıl burada ölebilirim!’

 

Zheng ağzını açtı ve devin omuzunu ısırdı. Kan tadını boğazlarında hissetmeye başladı. İçindeki şiddet ve kana susamışlık gün yüzüne çıkmış gibiydi. Bu kritik anda, genetik kısıtlaması yeniden açıldı ve ikinci evreye girdi. Kasları şiddetle sarsılmaya başladı ve iki saniye sonra kasları şişti. Bu kilitsiz modun ikinci evresinde olduğunun sembolü gibi birşeydi. – Bedenini kendi isteğin doğrultusunda kontrol edebilme ve onlardaki tüm potansiyeli açığa çıkarma yeteneği.

 

“Cehenneme git! Maymun!” Minima hala bağırıyordu. Ama işini bitiremeden önce kollarının içinden büyük bir kuvvet ortaya çıktı ve onu duvara yapıştırdı.

 

“Asıl maymun olan sensin, lanet olasıca.”

 

Zheng’in gözleri kan kırmızısına döndü. Bir sebepten dolayı, aşırı derecede kan içmek istiyordu. Minima’yı duvara yapıştırdıktan sonra, ona doğru atladı. İki büyük güç birbirine çarptı. Sonsuz savaş içgüdüleri, kilitsiz moddayken Zheng’in beynine akın etti. Elleri deminki hengamede hasar gördüğünden dolayı, ayaklarıyla yerden güç alarak Minima’nın arkasına doğru zıpladı ve devin kollarını sıkıştırdı, ardından da ....

 

Pah!

 

Minima’nın kolları koptu.

 

Minima bir çığlık attı ama Zheng devam edip onu yere fırlattı ve bacaklarını da kopardı. Daha hala bitmemişti. Minima’nın hayatı üzerinde tam kontrol sağladıktan sonra Zheng onu kavradı ve birinci kata doğru zıpladı.

 

----

 

Keşiş onlardan yaklaşık 10 metre ilerde duruyordu. Zheng’e doğru baktı ve dedi. ”Kilitsiz modun 2.evresi? O zaman sen Çin takımının liderisin, değil mi? Shainaia... Tengyi’ye görevlerinin ne olduğunu söylet!”

 

Tengyi’nin vücudu titredi, dudaklarından zor da olsa bu kelimeler çıktı. ”İmhotep’i yok et!”

 

Keşiş elini alnına götürüp dedi.”İmhotep’i yok et? Güzel. Ben de görevinizin Anck-Su-Namun’u öldürmek olduğunu sanmıştım. O zaman... Ölüler Kitabı sizin elinizde? Ve o kitabı kullandınız. Bizim önerimizi reddetmenizin ve karakterleri kurtarmak için hayatlarınızı riske atmanızın nedeni bu demek. Bu film karakterleri olmadan Amun-Ra Kitabını bulmayı muhtemelen başaramayacaksınız. Bu iki kitabın sırrını öğrenmeniz çok kötü oldu, yoksa barış içinde bu filmi bitirebilirdik. Ama onların sırrını öğrendiğinize göre artık... ”

 

Zheng şaşırdı ve düşünmeden sordu.”İki kitabın sırrı derken? Ne sırrından bahsediyorsun?”

 

“Tanrı filmlerin içine bazı itemler koyuyor. Bu itemler Tanrı’nın boyutunda değiş tokuş edemeyeceğin şeyler.  Mesela bu iki kitabın içindeki büyüleri Tanrı’dan öğrenemezsin. Özellikle Amun-Ra Kitabı. Her şahsın sadece bir şansı olduğunu düşünürsek, ona sahip olmak..... Unutma, iki takım karşılaştığında konuşulmayan kurallar vardır. Her iki takım da aynı seviyede ise, belirli bir filmden nasıl kurtulabiliriz ya da senaryo değişikliğinden nasıl kaçabiliriz gibi bilgileri değiş tokuş ederiz. Biz bu filmi tecrübe etmiş bir takım ile önceden karşılaştık, bu yüzden bu iki kitabın içerdiği sırların farkındayız... Ama eğer iki takımın güçleri eşit değilse.... Shainaia!”

 

Keşiş bağırdı ve kollarını açtı. Arkasında bir metre çapında, on metre uzunluğunda dev bir yılan ortaya çıktı. Bu yılanın iki başı vardı ve farklı renklerdeydi. Yılanı gördüğünde Tengyi sanki tüm gücünü kaybetmişcesine yere düştü. Aynı zamanda Zheng, bedeninin kontrolünü kaybettiğini hissetti ve Minima yere düştü. Yılanın başlarından biri ona doğru kıvrıldı.

 

Yılanın bu kocaman ağzı, onu tamamen yutacakmış gibi görünüyordu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr