Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

Evelyn hemen O’Connell’ın arkasına saklandı. Jonathan da saklanmak istedi ama O’Connell onu tutarak bir yere gitmesini engelledi. O ve Amerikalılar silahlarını çekip siyah elbiseli adama nişan aldılar.

Yaşlı müze müdürü omuz silkti.”Onun neden burada olduğunu bilmek ister misiniz? Bir sandalye kapın. Neler olup bittiğini size anlatacağım.”

Onlar birbilerine baktılar ve sonunda oturmaya karar verdiler. Sonuçta insanlar, mumyaların aksine silahla öldürülebilirdi. Bu yüzden mumya ile yüzleşmektense düşmanlarıyla karşılıklı oturmayı tercih ederlerdi.

“... Durum bu. Biz ölüler şehrini ve onun sırrını koruyan gizli bir organizasyonua aitiz. Üçbin yılı geçkin sürede biz, kişi vehayut organizasyon olsun kim tehdit oluşturuyorsa hepsini öldürdük. Gerekli olan her türlü yolu kullanıp bunları koruyacağımıza yemin ettik. Ne pahasına olursa olsun İmhotep’in tekrardan insan dünyasına geri dönmesini engellemek istedik.” Müze müdürü yüksek sesle söyledi.

Siyah elbiseli adam kaşlarını çattı.”Gelgelelim, görevimiz sizin yüzünüzden başarısız oldu!!”

O’Connell ve diğer ikisinin yüzünde garip bir ifade oluştu. Evelyn ürkmüş birses tonuyla dedi.” Bunun masum insanları öldürmenizi haklı çıkardığını mı düşünüyorsunuz?”

“Organizasyon ve o canavarı durdurmak için? Bir düşüneyim...” Müze müdürü, siyah elbiseli adam ile göz göze geldi ve ikisi aynı anda dedi. ”Evet!”

O’Connell grubu bu durum karşısında söyleyecek kelime bulamadı. Uzunca bir süre geçtikten sonra, O’Connell mırıldandı. “Ama o neden bizi takip ediyor. Sadece piramitin içine girdik diye mi? O firavuna ihanet etmemiş miydi? Neden hala mezarı koruyor?”

Adam dedi.”Firavuna ihanet etmedi. O başpsikopos olarak görevine ihanet etti... Canavar olarak geri canlandıktan sonra mezara giren insanları değil, göğsünü açan insanları öldürmek istiyor. Ve öldürdüğü her insan sonunda, bir miktar güç kazanıyor. Ayrıca Anck-Su-Namun’ı canlandırması için canopic jars 'ları toplaması gerekiyor. Sizi kovalamasının nedeni bu. Tabiki Ölüler Kitabı da onun ihtiyaç duyduğu birşey.” 

Amerikalarıların beti benzi attı. O’Connell dedi.”Ölüler Kitabı mı? Zheng onu aldı. Ayrıca... Zheng o kitabı kullanarak bir kum fırtınası çağırabiliyor. Mezarı bu kadar korumanıza rağmen bu kitabın gücünü bilmiyor musunuz?”

Müze müdürü ve adam bağırdı.”İmkansız!” Ardından birbirlerine şok içinde baktılar. Çünkü O’Connell yalan söylüyormuş gibi görünmüyordu ve kitapta üzerlerinde değildi.

Müze müdürü ayağa kalktı ve heyecanlı bir şekilde dedi.”Eğer bu doğruysa, belki biz o canavarı öldürebiliriz.... Ölüler Kitabını kullanabilen biri. Tarihi kayıtlara bakıldığında kitabın gücünü sadece yüksek rahipler kullanabilirdi. Ve kullandıktan sonra da ellerinin üzerinde Osiris’in sembolü belirirdi. Onlar ölene kadar kimse o kitabı kullanmazdı, ayrıca herhangi bir güç kullanmadan büyülü sözlerle ölüleri bile canlandırabilirlerdi. Yani anlayacağınız, Zheng ölmediği sürece İmhotep o kitabı kullanamayacak!! ”

Siyah elbiseli adam da heyecanlandı.”Sadece bu değil. Onlar kitabın gücünü kullanarak o canavarla savaşabilirler ve onu öldürebilecek bir yol bulmamız için bize zaman kazandırabilirler.”

O’Connell sordu.”Onu öldürebileceğimiz bir yol var mı?”

“Onu öldürmek? Tabiki de yok!”

O’Connell başını kaşıdı. Durumun garip bir hale geldiğini anlayan Evelyn sordu.”İki kitap yok muydu? Ölüler Kitabı ve Amun-Ra Kitabı. Eğer Ölüler Kitabı canavarı diriltebiliyorsa, Amun-Ra Kitabı onu öldüremez mi?”

“Her ne kadar mezarın muhafızları olsak da, bizim bu iki kitaba erişme iznimiz yok. Hatta mezara girme iznimiz bile yok. Firavun muhafızlarının torunlarının torunları olarak, ölüler şehri ölülerin huzur içinde dinlendiği kutsal bir topraktır. Onların huzurunu bozarak rahatsız edemeyiz.”

Eveyln dedi.”Biliyorum. Biliyorum. Ama  şuan da dünyayı korumamız gerekiyor, değil mi? Hiç kimse o canavarın tamamen diriltilmesini istemez. Amun-Ra Kitabını ele geçirip onu öldürmek... muhafızlar olarak sizin sorumluluğunuz değil mi?”

Evelyn aniden bir şey hatırladı.”Bir saniye sen demin Anck-Su-Namun mu dedin? O canavar mezarlıktayken bana o isimle seslenmişti.”

Adam ve müze müdürü şaşırdı.”Tarihsel kayıtlara göre, İmhotep’in Hom-Dai lanetine maruz kalmasının nedeni, o kadındı... Muhtemelen seni Anck-Su-Namun’un reankarnasyonu falan sanmış olabilir. Eğer İmhotep, Anck-Su-Namun’u canlandırmak isterse, Ölüler Kitabının yanısıra bir de insan kurban etmesi gerekiyor. Bu insan ise...”

“Muhtemelen benim,değil mi?” Evelyn yanıtlarken merdivenleri çıkıp ikinci kata doğru ilerledi. Ve ardından hiyeroglifli bir taş tabletin yanında durdu.

“Arkeolojik araştırmalara göre, Amun-Ra Kitabı Osiris heykelinin içinde gizlendi. Fakat bunun yerine biz heykelin içinde Ölüler Kitabını bulduk. Burdan yola çıkarsak arkeologlar yanılıyordu. Onlar bu iki kitabın yerilerini karıştırdılar.”

“Eğer yanlışım yoksa, Amun-Ra Kitabı’nın bulunduğu yer... Ra heykelinin içi.”

“Evet! Amun-Ra Kitabı, Ra heykelinin içinde, ama... sen o kitabı göremeyeceksin.” Yukarıdan bir ses geldi. Herkes o tarafa doğru baktı ve elinde kıvrımlı bir kılıç tutan ikinci kat penceresindeki kara, sıska bir adam gördüler. O adam bu sözleri sarf ettikten sonra küstahça gülerek atladı ve bıçağını Evelyn’in başına doğru savurdu.

Pah! Pah!

Sıska adam, havadayken birkaç düzine kurşun tarafından isabet aldı ve neredeyse 10 metre geriye doğru savrulup etraftaki birçok kitap rafına çarptı ve yere yığıldı. Aynı zamanda, Zheng ve grubu da bir pencereyi parçalayarak giriş yaptı.