Cilt 5: Bölüm 8-3

avatar
3394 7

Terror Infinite - Cilt 5: Bölüm 8-3


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Bunu duyduktan sonra herkesin yüzünde garip bir ifade belirdi. Joseph de bunu farketti. Onun gözleri, diğerleri gibi Zheng’e döndü. Zheng tam onun görüşü içerisine girmek üzereyken, Yinkong aniden onun kafasını hançerle bıçakladı. Ağzından, burnundan, kulaklarından ve gözlerinden alevler çıkmaya başladı. Kafatasına kadar yakılmadan önce kısa süreliğine de olsa bir çığlık atabildi.

 

Herkes bu durum karşısında şoke oldu. Zhuiyu’nun çığlığı kendilerine gelmelerini sağladı. O keskin bir dille bağırdı.”Tanrım! Niye yaptın bunu? Onların üyelerinden birini nasıl öldürebilirsin? Onlara bir cevap bile vermedin. Tanrım, ya yanlış anlamışlarsa ve bize saldırırlarsa?”

 

Yinkong ona doğru soğuk bir şekilde gülümseyerek dedi. ”Bu kadar saf olma. Önerilerini kabul ettiğimizde bunun barışçıl yollarla sona ereceğini mi düşünüyorsun? Hayır, çünkü biz çoktan Ölüler Kitabını kullandık. Onlara bu kitabı teslim etsen bile, sana merhamet göstermeyeceklerdir ve sonrasında da kesinlikle bize saldıracaklardır...”

 

Zhuiyu bağırmaya devam etti. ”Ama yalnızca birimiz bu kitabı kullandı, değil mi? Onu diğer takımdaki bir eleman ile takas yapsak yeterli olcaktır. Görüldüğü üzere onlar da bizimle savaşmak istemiyor. Eğer sizler bir savaş başlatırsanız, biz çaylaklara ne olacak hiç düşünmüyor musunuz? Burada durup ölümün bize gelmesini mi bekleyelim? ”

 

Yinkong, sanki bir gerizekalıya bakıyormuş gibi ona doğru baktı. Zheng soğuk bir şekilde dedi.”Üzgünüm ama kitabı kullanan....vazgeçilmesi gerektiğini düşündüğün kişi benim. Her ne kadar yoldaşlarımdan vazgeçmeyeceğimi söylesemde, eğer bu şekilde karşıma çıkarsanız, beni tehdit eden herkesi öldürürüm. ”

 

Zhuiyu hemen döndü ve Zheng’in soğuk bir ifadeyle bir bıçak tuttuğunu gördü. Onun öldürme niyetini gözlerinden açıkça anlayabiliyordu. Sanki hareket ettiği anda ona saldıracakmış gibiydi. Zheng gözlerini ondan uzaklaştırana kadar Zhuiyu’nun bütün vücudu buz kesti ve nefes alışları ağırlaşmaya başladı.

 

Honglu bir saçını çekti ve Zhuiyu’ya alaycı bir ses tonuyla dedi. ”Tabiki, Biz seni terketmeyeceğiz. Aslında,  biz hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Onların neden bizimle barış yapmak istediklerini düşünüyorsun? Merhamet ettiklerini mi sanıyorsun? Saçmalamayı kes. Bize barış çubuğu uzatmalarının tek nedeni var... onlar da bizim gücümüzden korkuyor.  Takımın lideri olmasının yanı sıra, Zheng bizim en kritik dövüş gücümüz. Eğer o ölürse, sen gerçekten de Hindistan takımının bu barış saçmalığını sürdüreceklerini mi düşünüyorsun? Bu mümkün değil. Neden kapılarına kadar gelmiş olan bir sürü beleş puanı reddetsinler ki?”

 

Zhuiyu’nun yüzü kırmızıya döndü ancak tek kelime dahi edemedi. Liang onun omuzlarını sıvazladı ve gülümseyerek dedi.”O halde şartlarını kabul etmiş gibi davranıp bu arada mezardan Amun-Ra Kitabı’nı alabillir miyiz? Mezarlıkta herhangi bir tehlike olmamalı. Mumya şuan Kahire’de ve biz kitabın yerini bilen Evelyn’i de tanıyoruz. Sizce de görevi mümkün olan en kısa sürede bitirmek için harika bir fırsat değil mi bu? Şuanda eksi puanımız yok, bu yüzden filmi hemen bitirirsek, zarar görmeden bu durumdan sıyrılmış oluruz.”

 

Zhuiyu ona minnetle baktı ama bir şey söylemeden önce Lan başını sallarak dedi.”Bu mümkün değil. Ölüm Kitabı, Anck-Su-Namun’u canlandırmada çok kritik bir öğe. Sadece İmhotep değil ayrıca Hindistan takımı da görevlerini tamamlamak için bu kitabı ele geçirmek istiyor. Dahası, onlar kitabın film karakterlerinde olmadığını anladıkları anda düşünecekleri kişiler, bizleriz... Filmin içinde, İmhotep gücünü geri kazandıktan sonra bir uçak kadar hızlı hareket ediyor olacak ve kum fırtıları çağırabilecek. Onun güçleri, bizim rakip olabileceğimiz türden güçler değil. Biz Amun-Ra Kitabını ele geçirsek bile, Hindistan takımı ile savaşmamız gerekecek.”

 

Zhengderin bir nefes aldı ve bu bilgileri kafasında tarttı.”O halde amacımız açık. Artık eksi puanımız olmadığı için olabildiğince çabuk Amun-Ra Kitabı’nı ele geçirmeye odaklanmalı ve Hindistan takımıyla savaştan kaçınmalıyız... Haha, görünüşe göre O’Connell ve diğer ikisiyle birlikte tekrardan maceramıza devam edeceğiz. Onlar kitabı kolayca bulabilecek kişiler. Bizim onlar kadar mezarlıktaki labirent ve tuzaklarda dolaşma becerimiz yok. ”

 

Honglu saçlarıyla oynadıktan sonra birkaç tanesini çekerek dedi.”O zaman acele etmeliyiz. Filmi izleyen insanlar, Ölüler Kitabının şuanda Amerikalıların elinde olduğunu  ve Amun-Ra Kitabını bulanların da ana karakterler olacağını biliyorlardır. Eğer ben Anck-Su-Namun’u canlandırmak istesem, kesinlikle bir şey yapardım... Ölüler Kitabını ele geçirmenin yanı sıra, Amun-Ra Kitabının keşfedilmesini önlemek adına ana karakterleri öldürürdüm... Diğer bir deyişle, Hindistan takımı şu anda muhtemelen müzeye doğru gidiyorlardır. Eğer biz oraya varmadan ana karakterleri öldürürlerse, Ölüler Kitabının Amerikalıların elinde olmadığının da farkına varacaklar. İşte o zaman hem İmhotep hem de Hindistan takımı tarafından saldırıya uğrayacağız. Ve bu da bizim için yolun sonu demek!!”

 

Zheng şok oldu. Honglu’nun çıkarımını reddetmek için bir neden bulamadı. Çünkü eğer kendisine Anck-Su-Namun’u canladırma görevi verilseydi, onun da yol haritası bu olurdu. Zheng daha fazla zaman kaybetmeden hemen dedi. ”Zero ve Jie gidin ve müzeyi çok iyi gören bir yerde mevzilenin.  Ben ve Tengli, Lan ve Yinkong ikişerli olarak müzeye gireceğiz. Geri kalanınız ise... Honglu bizimle gel, diğer üçünüz burada kalabilir.”

 

Zheng bu üç kişiye güvenmediğini açıkça belirtti. İstediklerini yapmakta özgür olduklarını, ölselerde fazla umursamayacağını hareketleriyle gösterdi. Ama diğerlerinin aksine Honglu’yu korumak istiyordu.

 

Honglu yüzünde bir gülümsemeyle başını salladı.”Gerek yok. Bana ve Heng’e bir silah ver yeter... Dördümüz burada kalacağız. Eğer film karakterlerini kurtarmayı başaramazsanız, o zaman sadece intihar edeceğiz. Bu onlara beleş puan vermekten daha iyi, değil mi? Tabiki... hayatta kalabilirsek çok daha iyi olur. Tanrı’nın boyutunda değiş tokuş edilebilen şeyleri görmek istiyorum.”

 

Zheng, Honglu’ya doğru uzunca bir baktı ve yüzüğünden 2 silah ve fazladan şarjör çıkartıp ona verdi. Ardından herkese bakarak ”O zaman... gidelim! Gidip umudumuzu kurtaralım!” dedi.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr