Cilt 3: Bölüm 5-1

avatar
4184 14

Terror Infinite - Cilt 3: Bölüm 5-1


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Zero akşam saatlerinde parka geri döndü. Akşam karanlığı iki saat içerisinde çökecekti. Atıştırdıkları zamanı kenara koyarsak, onlar zamanlarının çoğunu gergin bir şekilde etraflarını gözetleyerek geçirdiler.

  

Özellikle şuan güneşin batmak üzere olduğunu düşünürsek, onlar çok daha fazla endişenmeye başlamıştı.

  

Garezi izleyen herkes, filmdeki hayaletlerin güneş ışığından korkmadıklarını bilirdi. Onlar hem gündüz hem de gece avlanırlardı. Yine de herkes ışığın altında kalmayı umuyordu.

 

Böyle bir garip mentalite ile, hayaletlerin ışıktan korkmadıklarını bilse bile, ışığın altında kalmak onlara az da olsa cesaret veriyordu.

 

 Jie, Zero’ya doğru koştu ve yüzünde bir gülümseme ile onun omzunu sıvazladı.”Kahretsin. Ben senin hakkında kesin bu altınla kaçar demiştim. Hahah. Ne kadar para elde edebildin?”

 

Zero güldü ve 10 kredi kartı çıkardı ve altın olanı Zheng’e uzattı. ”%100 saf altın. Onları sattıktan sonra, her birinize bir kart çıkarttım. Şifresi 123456. Bunlar…”

 

Zheng kartı aldı ve güldü.”Bize önümüzdeki 7 gün yettiği sürece farketmez. Bu parayı Tanrı’nın boyutuna götürüp de ne yapacağız. Hahah… ”

 

On kişinin hepsi sonunda bu parktan ayrıldı. Onlar 3 taksi çağırıp şehir içindeki 5 yıldızlı otele doğru ilerlediler. Her ne kadar Japonya’da yaşamak pahalı olsa da, bu altın çubuklar sayesinde 7 gün boyunca krallar gibi yaşayabilirlerdi. [Çn: Korku filminin içindesiniz aq, Nah yaşarsınız.]

 

3 kadın bir taksiye, 3 üniversite öğrencisi diğer taksiye, Zheng, Jie, Zero ve Tengyi de gelen son taksiye bindi. 

 

Taksinin içinde, Zero birkaç harita kopyalarını çıkardı.”Otelleri, ulaşımı ve turistik yerleri gösteren şehir haritası ”

 

Zheng birini aldı ve diğer ikiyse çalışmaya başladı. Zero devam etti.”Ben Sunlight Oteli öneririm. Çevresi açık yollar kaplı ve çok kolay erişilebilir. Herhangi bir yöne doğru kaçabilme imkanına sahip olabiliriz burada. Tabi, sen benimle aynı fikirde değilsen… ”

 

Zheng dedi.”Hayır, bu tür bir otel, bizim şuanki durumumuz için ideal. Çevresi kompleks olan yerler saldırı altında olduğumuzda, bizi tuzağa düşürebilir. Sen silah satın alabildin mi?”

 

Zero başıyla onayladı. ” O konuda sıkıntı yok, ama onlar anca yarına elimize geçebilecek…Zheng bu büyülü mermiler gerçekten de bu şeylere zarar verebiliyor mu? Daha önce sen hasar verebilmiş miydin?”

 

Zheng acı bir şekilde gülümsedi. “Bilmiyorum. O zaman ben tehlike hissetmiştim. O yüzden kontrolümü kaybettim. Ayrıca bir de öleceğim içime doğdu, sanki her an birisi tarafından öldürülecekmişim gibi. Ben gerçekçen ölümden korktum. Ölümden korkan insanlar, ölümün onlara doğru geldiğini hissettiklerinde kolayca kontrollerini kaybetme eğiliminde olurlar. ”

 

“Öyle mi? Sen de ölümden korkuyorsun, huh…”

 

Dördününde ağzından başka bir kelime çıkmadı. Kısa bir süre sonra taksi, Sunlight Oteline vardı.

 

Zero çok güvenilirdi. Bütün altını yalnızca yarım gün içinde satması yetmezmiş gibi bir de hepimize sahte kimlik ayarlamıştı. Eğer onların kimlikleri olmasaydı, paraları olsa bile bu otelde kalamazlardı.

 

Filmin içindeki mevsim yazdı. Bu yüzden oteldeki odaların çoğu doluydu ve boş olan odalar aynı katta değildi. Bu yüzden onların hepsinin bir arada olabilmesi için bir kral suitini kiralama kararı aldılar.

 

Yinkong hemen dedi.”Ben kimse ile kalmak istemiyorum. Bana bilgisayarı olan tek kişilik bir oda ayarlayın.”

 

Onlar şaşırmış bir ifade ile Yinkong’a baktılar. Zheng dedi.”Hepimiz bir arada olsak daha iyi olmaz mı? Birbirimize yardım edebiliriz bu şekilde.”

 

O kitabını bıraktı ve soğuk bir şekilde yanıtladı. “Bana yük/ayak bağı olacak kişilerle yaşamak istemiyorum. Bence filmin başlangıcında ayrılan eleman, söylediklerinde haklı. Ben de Garez üçlemesinin tamamını izledim. Bu lanet, daha fazla insan ile baş edilebilecek bir şey değil. Hatta kalabalık ölümünüze bile neden olabilir. Yanlızken kaçmak daha kolay.”

 

Zheng iç çekti. O diğerleriyle bu konuyu konuştu ama büyük bir çoğukluk gruplara ayrılmaktan yanaydı. Bu şekilde ekibin tüm üyeleri aynı anda bir hayalet ile karşılaşmayacak, duruma göre birbirlerine yardım edebilecekti.

 

Lan doğal olarak Yanwei ile bir grup oldu. 7 erkek iki gruba ayrıldı. Zheng Tengyi ve Renjia bir grupta;  Jie, Zero, Binyi ve Ding diğer bir gruptaydı.

 

Bu dört odanın hepsi farklı katlardaydı. Yinkong 11.katta, Zheng 12.katta, Jie 14.katta ve Lan 16.kattaydı.

 

Gece huzurlu bir şekilde geçti. Herkes öğle vaktinde, uykulu gözlerle Zheng’in odasında buluştu. Zero ve Yinkong’un dışında, diğerlerinin hiçbiri gece yarısından önce uyuyamamışlardı.

 

“Güzel, görünüşe göre hepimiz iyiyiz. Şuan 2.gündeyiz. Sadece 7.günü doldurana kadar dayanmamız gerekiyor. O zaman canlı bir şekilde geri dönebiliriz.”

 

Zheng şişmiş gözlerini ovuşturdu.

 

“Her şey iyi derken? O kadar emin olma derim. “ Yinkong kitabını koydu ve küçümseyici gözlerle baktı. “Bu şehrin polis ağına sızdım. Bugün sadece gece geç saatte iki cinayet işlenmiş. Polis, onları bizden uzakta olmayan bir parkta buldu. Cesetlerin birinin bütün iç organları gitmiş, yüzü dağılmıştı. Diğerinin ise bir elektrik direği midesini delip geçmişti.  Bu şehirde bulunan tüm polisler harekete geçirildi ancak bu iki kişinin kimliklerini bulamadılar. Bölge sakinlerine göre, bu 2 insanın yanında 7 kişi daha varmış. Ne o şaşırdınız mı yoksa? “

 

Onların yüzlerinin beti benzi attı, hatta birkaçı şiddetli bir şekilde titremeye başladı. Korkunç olan ölüm değildi, nasıl öleceklerini bilememek onların dayanamadıkları birşeydi.

 

Zheng derin bir nefes aldı ve Zero’ya sordu.”Silahları almadın mı daha?”

 

Zero altındaki bir evrak çantasından 6 silah çıkardı ve Zheng bunun üzerine 600 büyülü mermi çıkardı. “Normal insanları vurmayın. Bir de polisten kaçmak istemiyorum. Bir takım üyesini öldürmek – 1000 puan olsa da … Sizi bağlayıp ve karanlık bir yere bırakmaktan hiç gocunmam. Sanırım hayaletler, direnemeyen insanları daha çok sevecektir. “

 

3 üniversite öğrencisi,Zheng’in elindeki silahları görünce heyecanlanmışlardı ama onun sözlerini duyduklarında hemen tırstılar. Tengyi bir mermiyi aldı ve dikkatlice inceledi. ”Sıradan bir gümüşten yapılmış gibi görünüyor bu. Runewords/Semboller, oracle kemik yazısı ve çivi yazısının birleşimi gibi görünüyor … Belki de, oh doğru, bazı tabutlarda buna benzer sembolleri gördüğümü hatırlıyorum. “

 

[ÇN: Runewords; ne demek bilmiyorum, internette de araştırdım bir nane bulamadım.  Ama cümlenin gidişatından anlaşılacağı üzere; aranızda Supernatural’i izleyenler varsa hatırlayacaktır; orada hayaletlerin, iblislerin belirli bir noktaya girememesi için birtakım garip semboller çizerlerdi. Muhtemelen burdaki mantıkta o. Bu yüzdenrunewors=semboller olarak çevirecem ileriki kısımlarda haberiniz ola..]

 

Zheng onun elini kavradı ve dedi. ”Sen tabutların üzerinde bu sembolleri gördüğünü mü söylüyorsun? Bu ne anlama geliyor? Ne işe yarıyor? Bu büyülü mermileri puan karşılığında değiş tokuş ettik. Her ne kadar fiyatı çok ucuz olsa da, bunlarla ruhani varlıklara hasar verebiliriz. ”

 

Tengyi başını ovuşturdu. “Sembollerin ne anlama geldiğini bilmiyorum, ben sadece bir değerleme uzmanıyım, profesyonel mezar soyguncusu değil. Fakat bazı profesyoneller, bu semboller ile bir cesedin zombi haline gelmesini önleyebileceğini söylediler. Elbette, ben hep bunları batıl inançlar olarak düşünmüşümdür. “

 

Zheng oldukça hayal kırıklığına uğradı, ama aniden bir şey hatırladı ve bir yığın Taoist kağıt tılsımları çıkardı.

 

O heyecanlı bir şekilde dedi. “Bunları neredeyse unuttum. Gelin, her biriniz için birer tane. Bir hayalet yaklaştığında bu tılsım yanmaya başlayacak. Yanarken, hayalet size zarar veremez.  Bu size koşmak veya yardım istemek için yeterli zamanı kazandıracaktır. “

 

Jie ve Lan da sırt çantalarından heyecanla birkaç tılsım çıkardı. Bu tılsımları Resident Evil’den sonra değiş tokuş etmişlerdi, ancak o zamandan beri birçok şey gerçekleştiğinden bunların varlığını unuttular. Onları sırt çantasına koymalarına rağmen, Zheng bunlar hakkında konuşmasaydı, muhtemelen hatırlayamayacaklardı. Mevcut duruma göre, hayaletlerin ne zaman geleceğini bilmedikleri zaman bu en kullanışlı itemdi.

 

Zheng güldü ve Tengyi’nin omuzunu sıvazladı. “Bana hatırlattığın için teşekkürler. Gerçek dünyada ruhani varlıklara karşı koymak için sembollerkullanılıyorsa, neden bu dünyada benzer itemler olmasın? O tapınaklar sadece turistik amaçlı geziler için değildir ya. Haha, belki bazı büyüler bile öğrenebiliriz. Tanrı da değiş tokuş için bu tarz geliştirmelere sahip değil mi? “

 

“Güzel! Ju-On’da 7 gün boyunca hayatta kalabilmek için öğleden sonra bu tapınakları ziyaret edeceğiz… ”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44336 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr