Bölüm 14- Sistem

avatar
1270 5

Tembel Hükümdar - Bölüm 14- Sistem





Yemek masası tamamen sessizdi.


Herkes, bu sessizlik ve inanılmaz gerginliğin masalarında bulunan tek bir şahsiyet yüzünden olduğunu biliyordu, 'Shun'!


Bu masa, daha önce bir çok yüksek statüdeki kişileri, güçlü varlıkları ve hatta bir kez imparatoriçeyi bile ağırlamış bir masaydı! O zamanlar ev sahibi olarak masada oturanlar bu masada bulunan kral, eşleri ve çocuklarıyla aynı kişilerdi, fakat o zamanlarda bile yaşanmayan saçma gerginlik şu anda bu masada yaşanıyordu!


Herkes bu gerginliğin neden olduğunu bilsede bunu biraz tuhaf bulmadan edemediler. Sonuçta hayatlarında görüp görebilecekleri en güçlü varlık imparatoriçeydi, fakat Kral, İmparatoriçeye bile masada yemek yerken yalakalık yapabilecekken şu anda karşılarında oturan kişi için masadakilerden tek bir çıt bile çıkmıyordu!


Sonuçta bu dünyanın sınırı belliydi, imparatoriçe bu insanlar için gözlerinde her şeyi yöneten kişiydi! Onun yanında bile rahat olan Kralın bu varlığın önünde hiçbirşey yapmaya cesaret edemeden sessizce yemek yemesi, kendi dünya görüşlerini bir anda param parça etmişti.


Kral bile bu sessizliğin çok boğucu olduğunu hissediyordu. Konuşmak istiyordu, fakat hangi konudan konuşması gerektiğini, hatta konuşup konuşmaması gerektiğini bile bilmiyordu!


Zaman yavaşça akarken gerginlik artık hat safhadaydı ve Kral bu gerginlik yüzünden son dakikalarda 'keşke ölsemde bu gerginlikten kurtulsam!' diye düşünmeden edemiyordu. Fakat bir anda aklına konuşmaya başlamak için bir şey geldi! 


Yüzüne hafif ve zarif bir gülümseme yayıldı ve gerginliğinden kurtulmaya çalışırken hafifçe konuştu,''Bay Shun, bugün gelip bizimle birlikte aynı masada yemek yediğin için gerçekten minnettarım. Hatta şu anda hislerimi nasıl tarif edebilirim bilmiyorum.''


Kral konuşmaya başlayınca masada aşırı anormal sessizlik bir anda bozuldu ve Kralın eşleri ve çocukları sonunda rahatlamayla nefes aldılar. 'Sonunda!' Masadaki gerginlik ortadan kalkınca herkes sırtlarının terden sırılsıklam olduğunu fark ederek şoke oldu!


Shun, tabağındaki koca etten yavaş yavaş çatal bıçakla kesip yemekle meşguldü. Her ne kadar şu anda yemek yemesine ihtiyacı olmasada, ağzının tad alma duyusu hala vardı, yani güzel yemekleri neden reddetsin ki? 


Masadaki gerginliğin elbet farkındaydı, fakat hiç umurunda değildi ve kendi yemeğine odaklanarak yavaş yavaş yiyiyordu, fakat Kralın konuşmaya başladığını fark edince o anki rahatlığı bozulacak diye biraz morali bozulmuştu. Derin bir nefes aldıktan sonra Kral'a baktı ve hafifçe gülümseyerek konuştu,''Önemli değil. Asıl beni yemek yemeye davet ettiği için krala teşekkür ederim.'' 


Shun kafasını kaldırıp hafifçe gülümsedikten sonra masadaki tüm kızlar odaklarını birden Shun'un yüzüne çevirdiler ve yüzleri kızardı. Kralın eşleri bile yardım edemedi fakat Shun'un saçma derecede büyüleyici yüzüne bakarak yüzlerinin kızarmasını engelleyemediler.


Kral, etrafındakilerin ifadelerini görünce, özellikle eşlerinin, kötü hissetmemesi imkansızdı. Ama diyebilecek herhangi bir şey yoktu, çünkü karşısındaki varlık normal insalığı aşmış bir güce ve aynı şekilde normal varlıkları aşmış bir fiziğe sahipti. Bu uzun, siyah saçlar, farklı renklere sahip anormal çekici gözler, hafif uzun yüz, bayık bakan gözler, sivri bir çene, kırmızı bir dudak, beyaz bir ten ve bu yüze tam uyacak ufak bir burun, her hangi bir kadına bakıp gülümserse anında çıldırıp üstüne atlamaması düşük bir ihtimal olur...


Kral etraflarındaki herkesin kendine gelmesi için hafifçe öksürdü ve konuşmaya devam etti,''Buna nasıl layık olabilirim? Bahse varım imparatoriçenin kendisi bile sizi görse saygıyla önünüzde eğilir!''


Shun sadece gülümsedi ve bu sözlere karşı bir şey söylemedi.


Kral, Shun'un bir şey söylemediğini fark edince konuşmasına devam etti,''Fakat size sormak isterim, kısa süre önce gelen ve göründüğü anda güçlü havasıyla herkesi bastıran 5 kişi kimdi? Bilmenizi isterim ki, dünyadaki en güçlü ünvanın almış kişilerle bile tanıştım ve önceki seferki en güçlü kişi şimdiye kadar gördüğüm gerçekten en güçlü ünvanına layık kişiydi, fakat o kişinin bile bu 5 kişinin karşısında karıncadan başka bir şey olmayacağını hissettim! Özellikle sizin karşınızda...''


Kral, uzun zamandır aklında bulunan soruyu sordu ve konuştuktan sonra uzun bir rahatlama nefesi almadan edemedi.


Shun, bu soruyu bekliyordu ve yüzündeki gülümseme normal yüz ifadesine döndü. Bu mutsuz olduğu veya başka birşey yüzünden değil, sadece yüz ifadesini istemediğin bir ifadeye çevirmek yorucuydu...


Shun, önce Sily'e, sonra etraftaki diğer kişilere baktı ve merakle sorunun cevabını beklediklerini gördü. Sonuçta, onlarda o 5 varlığın gelişini ve güçlü momentumunu hissetmişti.


''İyi, bunu ilk ve son kez açıklayacağım, o yüzden iyi dinleyin.'' Tabii ki asıl amacı Sily'e açıklamaktı, fakat etrafındaki bu kadar kişi merak ederken şimdi açıklaması daha iyi olurdu.


Shun'un açıklayacağını duydukları zaman herkes dikkatlerini Shun'a odaklamıştı, Kral ve Sily'de bir istisna değildi.


Shun, dikkatlerin üzerinde toplandığını hissedince sakin sesiyle konuşmaya başladı,''İlk olarak, en güçlü ünvanı saçmalıktan başka bir şey değil.''


Masadaki herkes Shun'un konuşmasını beklerken, ilk cümleleriyle şok olmadan edemediler! 


Kral, titrek bir sesle sordu,''N-ne demek istiyorsun?''


Bu dünyadaki herkesin gözünde, En güçlü ünvanı, ulaşılamaz bir yükseklikti ve aynı zamanda bu dünyadaki zirveyi temsil ediyordu! Fakat, karşısındaki adam, bunun bir saçmalık olduğunu söylüyordu... Bunu nasıl alabilirdi?


Shun, krala baktı ve teninin solgunlaştığını fark etti. Hafifçe konuşmaya devam etti,''Açıklayacağım, soru sormana gerek yok.''


''İlk olarak size dünyadan bahsedeceğim. Dünya, 3 farklı seviyeye ayrılır, fakat bu seviyelerde kendi içinde farklı düzeylere ayrılır. Küçük dünya- Gerçek dünya-Büyük dünya. Bu dünyalar kendi içlerinde 5 seviyeye ayrılır, yani demem gerekirse şu anda bulunduğumuz Gerçek dünya-2. düzeydedir.''


Shun konuştukça etraftakiler sessizlikle dinliyordu, fakat içlerinde yaşanan dehşet verici fırtınalar kopuyordu! Çünkü şu anda Shun'un anlattığı her şey kendi dünya görüşlerini tamamen parçalamak üzerineydi...


''Her dünya kendi bilincine sahiptir ve tek arzuları, düzey atlayıp sonunda daha yüksek bir dünyaya evrilmektir. Ancak kendi gelişimi aşırı boyutu ve potansiyeli nedeniyle çok yavaştır, bu yüzden dünyalar kendini geliştirmek için bir yol buldu,Sistem.''


''Bu sistem, kendi üzerinde yaşayan her canlıya daha doğmadan önce işlenir ve doğduktan sonrada onların potansiyelini zorla emerek kısa süreli bir güç artışı verir. Açıklamak gerekirse, Dünya sizin potansiyeliniz karşılığında, emdiği enerjinin ufak kısmını vererek hızlı gelişmenizi sağlıyor, fakat ileri zamanlardaki gelişiminiz tamamen yok oluyor, sonuçta potansiyelinizin tamamı dünya tarafından yutulmuş oluyor, bu, siz insanların neden ne kadar denerseniz deneyin güçlenememenizin sebebidir.''


''Fakat, sistem güçlü olsada, sadece zayıflar üzerinde etkilidir. O gün gördüğünüz 5 varlık, büyük dünyaların birinden 'güçlü' sayılabilecek varlıklardır, o yüzden sistem onların potansiyelini ememez. Bu yüzden söyleyebilirim ki, En güçlü ünvanı sadece zayıfların arasında zirvede duran bir saçmalık, dünyanın avutmasıdır.''


''Şimdi diyebilirsiniz ki, 'bu haksızlık, en başından beri bu sistem bizim potansiyelimizi emiyor, biz nasıl dahada güçlenip bu lanet sistemden kurtulacağız?!', şunu söyleyebilirim ki, kurtalamazsınız.''


Herkes bunu duyduktan sonra dünya başlarına yıkılmış gibi hissetti, özellikle 2. prens ve 7. prenses. Bu ikisi dövüş sanatlarında gerçek zirveye yönelmek için büyük hırs duyuyordu ve güçlerini geliştirmek onların hayatlarındaki en önemli amacıydı, fakat Shun'un sözleri onların en büyük amacını yok etmekle aynı şeydi, şu anda ne yapacaklarını bilemeden bomboş bir şekilde Shun'u izliyordu.


Shun, etrafındaki insanların tepkisinin gördükten sonra gizemli bir şekilde gülümsedi ve devam etti,''Tabii ki, kendiniz kurtulamazsınız dedim, hiç kurtulma şansınız yok demedim.''


Bununla birlikte etraftakiler üstlerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissetti, özellike prens ve prenses! Gözlerindeki ışıltı tekrar geri gelmişti ve heyecanlı bir şekilde Shun'un sözlerine devam etmesini bekliyorlardı.


''Bunun en basit olacak şekilde 2 yolu var, biri size sistemi veren dünyayı yok etmek, 2.cisi ise güçlü varlıklardan sizi sistemi kurtarması.'' Bunun en basit olacak şekilde demesi, kendi gibi sisteme dahilken ruhundaki gücü uyandırarak sistemden kurtulmasıdır. Ve bu şekilde olmasada farklı yöntemlerle kurtulmanın yollarıda vardır, fakat bunları anlatmak biraz sıkıntılı, o yüzden sadece bu 2 yöntemi söyleyebilirdi.


2. prens ve 7. prenses ilk seçeneği duyunca gözlerindeki ışık sönmüştü, bu dünyayı yok etmeyi nasıl becerebilirlerdi? Fakat, 2. seçeneği duyduklarında anında heyecanları tavan yaptı ve ayağa kalkarak Shun'un yanına geldiler ve ikisi aynı anda diz çöküp bağırdı,''Üstat Shun, lütfen bizi bu sistemden kurtar!''


Sesleri tüm salonda yankılandı ve Kral, eşleri ve çocukları şaşkınlıkla 2 kişiye bakmaya başladılar.


Cesaret!


Bu 2 kişinin bunu yapmasının 2 sebebi vardı, 1.cisi başka seçenekleri yoktu, kendilerini güçlerini geliştirmeye adamış 2'si bu saçma sapan sistemden kurtulamazsa eninde sonunda dahada güçlenme şanslarını kaybedeceklerini ve sonunda tek amaçlarını kaybedeceklerini biliyorlardı ve bu onların en büyük korkularıydı!


2. sebep ise, Shun'un hal ve hareketlerinden kötü biri olmadığını anlamış olmaları ve eğer gerçekten yalvarırlarsa onlara yardım edeceğini bildikleri içindi. Eğer gerçekten kötü biri olsaydı, 2. prensi boşver, 7. prenses asla böyle bir harekete teşebbüs etmezdi, çünkü kötü biri olsaydı bunun karşılığında kendisinden isteyeceği şeyleri düşündükçe içi titriyordu!


Shun karşısında diz çökmüş ikiliye baktı ve sonra gözleri 7. prensese düştü. Düşüncelerini görünce gülmeden edemedi. Bu prenses çok saftı. Eğer gerçekten kötü biri olsaydı ve güçlü olsaydı her hangi bir sebep olmadan onu yatağa atabilirdi. Gerçekten güçlüler için, başkalarının istekleri kimin umurunda? 7. prenses Yaklaşık 14 yaşlarında, ufak burnu, tatlı yüzü, beline uzanan uzun siyah saçlarıyla yaklaşık 1.60 boylarındaydı ve tatlı biriydi. 2. prense gelince, 16 yaşlarında, kısa sarı saçlı ve kaslı figürüyle erkeksi bir cazibe yayıyordu, gerçekten kraliyet ailesinden prens olmaya layıktı. 


Shun bir süre onlara baktı ve isimlerini sordu.


''Ben Reina Fresta!''


''Ben Nora Fresta!''


7. prensesin adı reina ve 2. prensin adı noraydı. 


Shun isimleri dinledikten sonra hafifçe gülümsedi ve sordu,''Öyleyse söyleyin bana, Nora, Reina, sizi neden sistemden kurtarayım?''


Nora ve Reina bu soruyu duyunca şaşkınlıkla kala kalmışlardı. Doğru, neden onları sistemden kurtarsın? Eğer yanlış bir şey söylerlerse Shun tarafından bu lanet sistemden kurtulamamaktan korkuyorlardı o yüzden sessiz kaldılar ve ne cevap vereceklerini düşünmeye başladılar...



_____________________________________









_____________________________________







Hiç kontrol etmeden attım inş fazla yazım hatası yoktur .d






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44299 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr