Shun yaklaşık yarım saattir yemyeşil ormanda yeni gücünü test edip kontrol etmeye çalışıyordu ve bu sırada bir şeyi fark etmişti, çok... güçlüydü!


Booom!


Neredeyse hiç güç kullanmadan çok hafif bir yumruk atmıştı, fakat yumruk bitince bir şok dalgası oluşmuştu ve şok dalgası yavaşça genişleyerek önündeki ağaçları ve otları tamamen yok ederek büyük bir patlama yaratmıştı!


''Hmm!''


Shun şu anda şaşkın vaziyette yumruğuna ve ileride şok dalgasıyla açılmış olan geniş alana bakıyordu. 


Aslında bunu yarım saat önce fark etmişti. Başta sadece ne kadar hızlandığını görmek için bacağına hafifçe güç uygulayarak ileriye atılmak istemişti, fakat ayağını güç uyguladığı yer büyük bir çatırtıyla derin bir çatlak oluşturmuştu ve kendisi ise bir kaç kilometre ileride hala uçuyordu...


O kadar hızlı bir şekilde uçuyordu ki bazen nerede olduğunu şaşrıyordu fakat bu fazla uzun sürmemişti ve küçük bir dağa çarparak durmuştu, tabii ki dağı neredeyse yok ederek.


Dağa yüksek bir hızla çarpmasına rağmen vücuduna neredeyse hiç hasar gelmemişti, tabii ki Shun bunu fark etmemişti çünkü az önceki hızını düşünüyordu.


Kısa süre düşündükten sonra kendi kendine konuştu,


''Babam onu yendiğim zaman o güçle istediğimi yapabileceğimi söylemişti ve buraya geçeceğimi biliyordu... eğer buraya geçişimde bu şekilde güç elde edeceğimi biliyorsa ve o sözü bu halim için söylemişse bir sıkıntı yok. Fakat eğer, o sözü bu dünyaya gelmeden önceki gücüm için söylediyse... Bu biraz fazla, değil mi?''


Doğruyu söylemek gerekirse bu dünyaya gelmeden önceki hali ve bu dünyaya geldikten sonraki hali arasında dünyalar kadar fark vardı.


Bu dünyadaki halini bir ejderha olarak hayal edersek bu dünyaya gelmeden önceki hali sadece bir karıncaydı! Bu güç aşırı saçmaydı!


Shun bir süre daha şaşkın vaziyette düşündükten sonra biraz kendine geldi ve hala gömülü olduğu dağdan kendini kolayca çıkardı. Ne kadar güçlendiği önemli değildi, şu anda bu gücü kontrol edemezse sadece başına bela olacaktı! 


Az önce bacağına yönlendirdiği güç o kadar azdı ki kelimelerle tarif edilemezdi, fakat böyle bir etki yaratmıştı! Babasıyla yaptığı eğitimlerle elde ettiği tek şey güç değildi. Babasını asıl yenebilmesinin sebebi gücünü kontrol etme ustalığıydı!


Yarım saat geçmiş olmasına rağmen gücünü hala tam olarak kontrol edemiyordu, çünkü bu güç akılalmaz bir seviyedeydi! Şimdiye kadar sadece çok az bir güç kullanıyordu ve bu bile etrafındaki alanları saçma şekilde patlatmasına yetiyordu! Eğer tam gücünde bir yumruk savurursa ne olacağını merak etmiyor değildi, fakat bunu yapacak cesareti yoktu.


Tabii ki korkmasının sebebi tam güç yumruğuyla yaratacağı etkinin kendisine zarar verip veremeyeceğiydi. Aslında sahip olduğu dayanıklılık sayesinde milyonlarca ton ona çarpsa bile hiçbirşey olmazdı fakat tabii ki Shun henüz bunu bilmiyordu.


Bir süre daha kontrol üzerinde vakit harcadıktan sonra sonunda başarmıştı! En azından bir yerleri yıkmadan normal bir şekilde koşabiliyordu.


Aslında bir süre daha burada kalıp gücü üzerinde tam olarak kontrol sahibi olmak istiyordu, özellikle enerji konusunda! Geçen kısa sürede bir kaç kez enerjisini kullanmayı denemişti fakat her seferinde acayip bir şekilde boyut bükülüyordu ve bunun korkusundan tekrar enerjiyi çıkarmaya cesaret edememişti. Tabii ki kısa sürede enerjiyide kontrol edebilirdi fakat heyecanlıydı! Şu anda başka bir dünyadaydı, nasıl heyecanlı olmasın ki? Bunu düşünürken konuştu,


''Buradaki işim bitti. Eğer beni izlemeye devam edecekseniz sorun değil, fakat birşeyler konuşmak istiyorsanız şimdi çıkarsanız en iyisi olur.''


Etrafta hiçbirşey yoktu. Ne bir ses, nede başka birşey. Shun şu anda kendi kendine konuşan bir deli gibi görünüyordu. Fakat kısa sürede etraftaki aşırı geniş ve uzun ağaçların tepedeki dallarında bir kaç figür yoktan var olmuşlardı! 


Shun onlara baktı ve güldü ve içinden 'Elfler!' diye bağırmadan edemedi. Doğru! Bu figürler, uzun kulakları ve güzel yüzleriyle elflerdi!


Bu dünyaya geçişinden itibaren görmeyi istediği şeyler vardı. Ve bunların arasında ilk sıralarda elfler vardı! Her fantazi dünyasının olmazsa olmazı, doğanın çocukları ve koruyucusu!


''Aşağıya gelecekmisiniz?''


Shun heyecanını bastırırken konuştu. Elfler kendilerini ortaya çıkarmış olsa bile hala yukarıdan Shun'u izlemeye devam ediyorlardı ve bu Shun'u biraz sinirlendiriyordu. Sanki, yargılanıyormuş gibi hissediyordu.


Kendilerini belli eden elfler Shun'u duyduktan sonra bir süre tereddüt ettiler fakat sonra aşağıya inmeye karar verdiler. Tek tek aşağıya atladılar, tam olarak 18 kişilerdi.


Shun onları incelemeye başladı. 18 kişiden muhtemelen 14 ü erkekti. Çünkü diğer 4 ünün büyük memeleri vardı! Muhtemelen demesinin sebebi ise her birinin güzel bir yüze sahip olmasıydı, erkek ve kız fark etmiyordu. Belki 14 kişinin arasında düz göğüslü bazı kızlar olabilirdi. Hepsinin bu kadar güzel yüzü varken acaba erkekler arasında bazı münasebetler olurmu? Neyse.


''Ben Shun, acaba uzun bir süredir neden beni izlediğinizi sorabilir miyim?''


Shun onların varlığını aslında uyandığı an fark etmişti fakat onları fark ettiğini belli etmeden hızlıca uzaklaşmak istiyordu, belaya bulaşmak istemiyordu. Fakat yeni edindiği gücü fark edince onlardan korkmasına gerek olmadığına karar vermiş ve burada kalıp ara sıra gücüyle gösteriş bile yapmıştı.


Karşı taraftaki elflerin bu sözlerden sonra şok oldukları belliydi. Arlarında biraz daha uzun yüzlü olan, Shun'un erkek olduğunu düşündüğü biri öne çıktı. Ne kadar yüzü birazcık daha uzun olsada bu onu biraz daha güzel hale getirmişti! Ne garip bir ırk ama.


''Bay Shun, biz Fresta krallığından geliyoruz. Ben kraliyet ordusundan Esna Shon! Kralımız sizi görmek istiyor, bizimle gelirmisiniz?''


Nazik bir tonla konuşmuştu, sanki Shun'u kızdırmaktan korkuyor gibiydi.


''Ehehe, bu kadar gerilmene gerek yok. Kısa süre önce kıyafetlerim darmadağın oldu, o yüzden bir kıyafet bulmak için bir yere gidecektim. Siz sorduğunuza göre sizinle gelebilirim sanırım.''


Kısa süre önce hızını kontrol edemeyip dağa çarptığında tüm kıyafetleri neredeyse dağılmıştı ve çantasıyla içerisindeki her şeyde parçalanmıştı. O yüzden kıyafet bulmak için bir şehre veya başka bir yere gitmek istemesi tamamen doğruydu.


Esna bu sözleri duyduktan sonra biraz daha rahatlamış hissetti ve sonra gülümseyip arkasında duran çantadan bir kaç kıyafet çıkararak Shun'a uzattı.


''Bunu bizimle geldiğiniz için ufak bir teşekkür olarak sayın.''


''Oooh! Teşekkürler!''


Shun kıyafetleri görünce sevinerek aldı ve bir ağacın arkasında geçerek önce darmadağın olmuş kıyafetlerini çıkardı, üstüne yeni aldıklarını giydi. Kıyafetler yeşildi ve biraz boldu, ne eski dünyasındaki kıyafetlere benziyordu nede başka birşeye, fakat rahat hissettiriyordu o yüzden problem değildi.


Ağacın arkasından çıkıp yavaşça elflere doğru yürümeye başladı. Her adımıyla birlikte elflerin yüzleri soluyordu. Çünkü Shun onlara doğru her adım attığında üzerlerine binlerce ton ağırlığında dağ biniyormuş gibi hissediyorlardı! Shun onlara doğru yürürken ne olduğunun farkında değildi ve yüzünde normal bir gülümseme vardı, fakat bu gülümseme şu anda elfler için şeytani tanrının gülümsemesi gibiydi!


Esna sonunda dayanamamış ve titreyen bir sesle konuşmuştu,


''E-efendi Shun! L-l-lütfen enerjinizi baskılayabilirmisiniz? B-B-bizim g-gibi aciz varlıklar s-sizin enerjinize karşı dayanamaz!''


Shun sonunda ne olduğunu fark etmiş ve dışarıya taşan enerjisini yavaş yavaş kontrol etmeye başlamıştı. Az önce değiştiği kıyafetle birlikte daha rahat hissettiği için kontrolü elden bırakmıştı, eğer Esna kısa bir süre daha geç kalsaydı muhtemelen Shun'dan yayılan enerji yüzünden tamamen parçalara ayrılacaklardı! 


Özür diler bir ifadeyle Shun;


''Üzgünüm. Bi anlık rahatlamamla yanlıştıkla kontrolümü kaybettim.''


Esna yavaşça titreyen vücudunu sakinleştirdi ve hafif bir korku içerdiği belli olan sesiyle gülümseyerek konuştu,


''Önemli değil. Gidelim mi?''


''Mm.''


Shun kafasını salladıktan sonra Esna ve diğer elfler yavaş yavaş yürürken ilerlemeye başladılar, Shun'da arkalarından yürümeye başlamıştı.


...............






Uykuluyken yazdım belki biraz kötü olmuş olabilir fakat daha fazla geciktirmek istemedim. Neyse işte hastane işleri artık bittiği için biraz daha seri bölüm yazacağım. Ölümün çağı içinse bir süre sonra onada yazacağım, şimdilik bu yeni serim olduğu için kısa süre buna odaklanmak istiyorum.